[ 2012 / 2, sayi: 15, sayfa: 35-53 ] Bilişsel Gelişim Açısından Din-Fıtrat İlişkisi



Yüklə 229,99 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə5/8
tarix26.09.2017
ölçüsü229,99 Kb.
#2126
1   2   3   4   5   6   7   8

| Bilişsel Gelişim Açısından Din-Fıtrat İlişkisi |

  

 



 

          

ERUIFD

 2012/2


 

 

43 



ve gelişimsel olgunluğa sahip olmadığı için birtakım yaşantılarını dini bir dünya 

görüşü ile açıklaması mümkün gözükmemektedir.

33

 

Bu  sebeple  R.  Goldman  çocuğun  dini  gelişimi  için  bazı  gelişimsel 



sınırlılıklarından  bahsetmektedir.  Bunları  entelektüel  olgunlaşmamışlık,  dil 

gelişimindeki sınırlılıklar, sınırlı tecrübe olarak saymaktadır.

34

 

İlk  yıllarında  çocuk  dış  dünyayı  duyusal  algılar  ve  çevresindeki  nesnelerin 



farkına  varma  gücü  ile  çevresinde  ne  olup  bittiğinin  farkına  varır.  İki  yaşından 

itibaren  gelişmeye  başlayan  dili  kullanma  yeteneği  ile  birlikte  çevresindeki 

nesnelerin daha çok farkına varır. Daha sonra yaşadığı tecrübeleri gittikçe daha çok 

hatırlaması ve olayları ve göz önünde bulunmayan nesneleri hatırlaması kabiliyeti 

gelişir.  Bunlar  çocuğun  zekâsının  gelişmesi  için  hammadde  niteliğinde  olan 

şeylerdir.  Fakat  bu  dönemde  çocuk  hala  açık,  mantıklı  ve  doğru  düşünecek 

durumda değildir.

35

 



Okul  öncesi  yıllarda  ve  ilkokulun  ilk  yılındaki  çocuklarda  var  olan 

benmerkezci düşünce biçimi onların düşünce genişlemesinin önünde duran diğer 

bir  kısıtlamadır.  Dünyanın  kendi  çevresinde  döndüğü  bir  dönemdir.  Tecrübeler 

doğru bir şekilde yorumlanamaz. Ayrıca bu dönemdeki daha ileri bir sınırlama da 

bir gerçeği bir başka gerçek ile doğru bir şekilde karşılaştıramaz. Çocuğun düşünce 

yapısı monofokal bir yapıya sahiptir. Yani çevreye ve olaylara tek açıdan bakar. Bir 

zamanda ancak bir gerçek ile ilgilenebilir. İlişkisel düşünce ancak daha sonra yavaş 

yavaş  gelişir.  Bu  benmerkezci,  tek  odaklı  ve  işlemleri  tersine  çevirememe 

şeklindeki düşünce yapısı Piaget’in işlem öncesi ya da sezgisel düşünce evresinin 

temel  belirtileri  olarak  bilinmektedir.  Araştırma  bulgularına  göre,  bu  düşünce 

özelliklerinin  dini  düşünce  alanında  7.  veya  8.  yaşlara  kadar  devam  ettiği  iddia 

edilmektedir.

36

 

İkincisi ise dil sınırlılığıdır. İlk çocukluk yıllarında çocuk gittikçe gelişen bir 



kelime dağarcığı kazanır. Pek çok araştırma bulguları, çeşitli tecrübe alanlarında 

çocuğun kullandığı kelimeler anlayışının oldukça ötesine geçtiğini göstermektedir. 

Çocukların bu  ileri  düzeydeki  anlayışlarına  rağmen,  dini  dil  çocuklar  tarafından 

kendi karşılaştıkları tecrübeleri açısından anlaşılır.

37

 

Çocukların sınırlı sayıdaki tecrübelerinin onların dini anlayışlarını etkilediği 



ve hatta sınırladığı görülmektedir. Hayatı ve olayları daha iyi anlamak, daha çok 

tecrübe sahibi olmakla paralel devam eder. Yaşamın hemen hemen her alanında 

daha  ileri  düzeyde  bilgi  ve  beceri  sahibi  olmak  ancak  daha  çok  tecrübe  sahibi 

olmakla mümkündür. Sınırlı sayıdaki tecrübesi nedeniyle çocuğun hayatı ve dini 

anlaması  sınırlı  düzeyde  olacaktır.  Örneğin,  çocuk  olgunlaşmamış  halinden 

                                                           

33

 R. Goldman, Readiness for Religion s. 26. 



34

 R. Goldman, Readiness for Religions. 25-39. 

35

 R. Goldman, Readiness for Religion, s. 27. 



36

 R. Goldman, Readiness for Religion, s. 28. 

37

 R. Goldman, Readiness for Religion, s. 31-32. 




| Ali KUŞAT | 

ERUIFD


 

2012/2


 

 

44 



olgunluğa  doğru  ilerledikçe  zamanın  farkındalığı  da  o  denli  zenginleşeceği  ve 

olgunlaşacağı iddia edilmektedir.

38

 

Bütün  bu  sınırlılıklarına  rağmen  çocukların  yine  de  dinsel  konulara  karşı 



oldukça  ilgili  oldukları  görülmektedir.  Çocuklar  zaman  zaman  manevi  olaylara 

gerçek bir iç görü geliştirmekteler ve dua, dini ritüeller ve diğer dini aktivitelere 

büyük bir ciddiyetle ilgi duymakta ve yer almaktadırlar. Eğer din ‘bireyin kutsala 

karşı  yaşadığı  duyguları,  tecrübeleri  ve  eylemleri’  olarak  tanımlanırsa  o  zaman 

bebeklik  döneminin  sonlarından  itibaren  çocukların  dindar  olduğu  apaçık  olur. 

Burada  üzerinde  durulması  gereken  bir  konu  da  dini  gelişimin  her  dönemde 

birbirinden  farklılık  göstermesi  nedeniyle,  bebekliğin  sonlarına  doğru  çocuğun 

kabiliyetleri  çerçevesinde  sahip  olduğu  dini  anlayış,  yedi  yaşındaki  anlayış 

açısından,  yedi  yaşındaki  bir  çocuğun  dini  algısı  on  yedi  yaşındaki  bir  genç 

açısından  bir  din  algısı  değildir.  Bundan  dolayı  bu  alandaki  çalışmalardan  elde 

edilen veriler ışığında dini öncesi dönem, dini-altı dönem ve dini dönem diye üç 

gelişim  aşamasından  bahsedilmektedir.  İngiliz  kültüründe  erken  çocukluk 

dönemindeki çocukların ‘kutsal’ varlığı ideal anne-baba ve Tanrı figürünün karışık 

bir  şekli  olarak  kabul  ettikleri  görülmektedir.  Erken  çocukluk  dönemindeki  bu 

çocukların, ilkel animistik bir din algısı şeklinde, kutsal ile güvene dayanan daha 

olgun bir ilişkiye sahip oldukları belirtilmektedir.

39

 

Goldman,  dini  gelişim  aşamalarının  varlığını  açıkça  tanımlayan  kişinin  E. 



Harms olduğunu söylemektedir. Harms üç yaşından ergenliğin ilk yıllarına kadar 

olan  dönemde  4000  çocuk  üzerinde  yapmış  olduğu,  resim  çizmeye  dayalı 

araştırmasında 3-12 yaş arasında iki aşamanın varlığını ortaya koymuştur. 3-6 yaş 

arasına peri masalı dini gelişim ve 7-12 arasına da realistik (gerçeğe uygun) dönem 

adını  vermiştir.  Elde  edilen  bulgular,  ilk  gelişim  evresinin  dikkat  çeken  özelliği 

olarak,  bu  dönemin  oldukça  homojen  bir  dini  yapıya  sahip  olduğunu 

göstermesidir.

40

 Gesell  ve  Ilg  çalışmalarına  göre,  beş  yaş  çocuğunun  düşünce 



yapısının  nedensel  ve  mantıksal  ilişkilerden  yoksun  ve  düşüncelerinin  güçlü  bir 

şekilde  animizmi  çağrıştırdığı  görülmektedir.  Bu  yaştaki  çocuklar,  ‘bulutlar 

Tanrının  itmesi  sebebiyle  hareket  etmekte,  rüzgâr  Tanrının  üflemesiyle 

oluşmaktadır’, şeklinde inanışlara sahiptirler.

41

 

Piaget’in  çalışmaları,  çocukluk  döneminde  ortaya  çıkan  fiziksel 



nedenselliğin,  çocukların  dini  gelişimlerinde  animizmin  fonksiyonunu  gösterir. 

Ayrıca  Piaget  önceki  çalışmalarında  ‘Artificializm’  terimini  kullanır.  Bu  kavram 

çocukların  yaşamında,  nesnelerin  doğaüstü  güçlere  sahip  bir  insan  ürünü 

olduklarını gösterir.

42

 Bunları yapan insan ya Tanrı veya güçlü erkektir. Çocuk bu 



güçlü  insana  kutsal  birtakım  sıfatlar  yüklemektedir.  Bu  yaştaki  çocuklar  güneşi 

                                                           

38

 R. Goldman, Readiness for Religion, s. 35. 



39

 R. Goldman, Readiness for Religion, s. 40. 

40

 R. Goldman, Religious Thinking From Childhood to Adolescence, s. 24. 



41

 Ronald Goldman, Religious Thinking From Childhood to Adolescence, 1964, s. 

25. 

42

 Bkz.  Jean  Piaget,  Çocuğun  Gözüyle  Dünya,  çev.  İsmail  Yerguz,  Dost  Yayınları, 



Ankara, 2013, s. 217-330. 


Yüklə 229,99 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə