Ýbn Sînâ’nýn Allah’ýn cüz’îleri bilmesi konusundaki görüþü
hususunda ilim
adamlarý birbiriyle çeliþen yorumlara sahiptir. Ýbn Sînâ Allah’ýn cüz’îleri bildi-
ðini vurgulamýþsa da, okuyucularýnýn ve yorumcularýnýn pek çoðunun bunu
inandýrýcý bulmamýþ olmasý dikkat çekicidir. Bu konuda Ýbn Sînâ’ya inanmak-
ta güçlük çeken bazý yorumcularý doðrudan ya da dolaylý olarak, Ýbn Sînâ’nýn
görünüþte böyle söylese de, gerçekte bunu kastetmiþ olamayacaðýný belirt-
mektedirler. Bazan Ýbn Sînâ’nýn Allah her þeyi bilir türünden ifadeleri görmez-
den gelinmekte, bazan da bu ifadeleri sarfederken aslýnda kendi gerçek gö-
rüþlerini gizlemeye çalýþtýðý iddia edilmektedir. Kýsaca, Allah’ýn cüz’îleri, özel-
likle oluþ ve bozuluþa tâbi olan cüz’îleri bilmediði iddiasý, Ýbn Sînâ’nýn görü-
þünün yaygýn olarak kabul gören yorumudur. Bu yorum, sadece Ortaçað
∗
Dr., Marmara Üniversitesi Ýlâhiyat Fakültesi, Ýstanbul.
Ýslâm Araþtýrmalarý Dergisi, Sayý 13, 2005, 1-23
© ÝSAM, Ýstanbul 2005
Yaratan Bilmezse Kim Bilir?
Ýbn Sînâ’ya Göre Allah’ýn Cüz’îleri Bilmesi
Rahim Acar∗
Who Else Knows the Particulars, If Not the Creator? Avicenna on
God’s Knowledge of Particulars
The popular interpretation of Avicenna’s position concerning God’s know-
ledge of particulars is that in his opinion God does not know the particu-
lars. Despite Avicenna’s apparent emphasis that God knows everything,
he did not sound credible to many interpreters. Avicenna’s position on the
divine knowledge of particulars must be considered in the light of his con-
ception of divine knowledge and its role in the existence of things, as, for
Avicenna, divine knowledge of other things is ultimately the sole conditi-
on of their existence. Accordingly, Avicenna’s explanation of ‘how God
knows the particulars’ provides a successful account of the divine know-
ledge of particular things and events, if one takes into account Avicenna’s
explanation of ‘how God knows particulars’ together with the role he as-
signs to divine knowledge in the existence of the things.
Key words:
Avicenna, Knowledge of Particulars, Divine Knowledge, Creative
Knowledge.
müslüman kelâmcýlar arasýnda deðil, hem Ortaçað
hem de modern dönemde-
ki Batýlý filozoflar ve felsefe tarihçileri arasýnda da yaygýn olan yorumdur.
1
Ancak Ýbn Sînâ’nýn, âlemin ve içindeki varlýklarýn varlýðý ile ilgili olarak
ilâhî bilgiye yüklediði rol dikkate alýndýðýnda, söz konusu raðbet gören yoru-
mun savunulmasý zor görünmektedir. Baþka bir ifadeyle, Ýbn Sînâ, “Allah her
þeyi bilir” derken tümüyle samimi olmalýdýr ve Allah’ýn her bir þeyi veya ha-
diseyi bildiðini kastetmiþ olmasý gerekir. Ýbn Sînâ’nýn cüz’îlere dair ilâhî bilgi
hakkýndaki görüþü, onun ilâhî bilgi tasavvuru ve eþyanýn var olmasýnda bu
bilgiye verdiði rol dikkate alýnarak incelenmelidir. Zira Ýbn Sînâ’ya göre Al-
lah’ýn eþyaya dair bilgisi eþyanýn var olmasýnýn yegâne þartýdýr.
2
Var olan her
þey, Allah onu var bildiði için, Allah’ýn onu var bildiði tarzda ve þartlarda var-
dýr. Aksi halde hiçbir þey var olmazdý. Burada “her þey” kavramý sadece tür-
lerinin yegâne üyesi olan varlýklarý deðil ayný zamanda, oluþ ve bozuluþa tâbi
varlýklarý da içermektedir. Tek tek var olan her bir þey, var olmak için Allah
tarafýndan öyle bilinmiþ olmak zorundadýr.
1
Ebû Hâmid Muhammed el-Gazzâlî’nin bu konuya dair klasik tartýþmasý Tehâfüt’tedir. Bk.
Gazzâlî, Filozoflarýn Tutarsýzlýðý: Tehâfütü’l-felâsife, çev. Mahmut Kaya ve Hüseyin Sarýoð-
lu (Ýstanbul: Klasik, 2005). Konuyla ilgili Ortaçað Ýslâm dünyasýndaki tartýþmalara örnek ola-
rak bk. Muhammed b. Ömer Fahreddin er-Râzî, el-Mebâhisü’l-meþrikýyye, nþr. Muhammed
el-Mu‘tasým Billâh el-Baðdâdî (Beyrut: Dârü’l-Kütübi’l-Arabî, 1990), II, 498-501;
Muhammed b. Abdülkerîm eþ-Þehristânî, Nihâyetü’l-ikdâm fî ilmi’l-kelâm, ed. A. Guillaume
(London: Oxford University Press, 1934), s. 223-32. Ayný eserin Ýngilizce çevirisi: The Sum-
ma Philosophiae of al-Shahrastânî
, çev. A. Guillaume (London: Oxford University, 1934),
s. 80-82; Takýyyüddin Ahmed b. Abdülhalîm b. Teymiyye, Der’ü te‘âruzi’l-akl ve’n-nakl,
nþr. Muhammed Reþâd Sâlim (Riyad: Câmi‘atü’l-Ýmâm Muhammed b. Suûd el-Ýslâmiyye,
1981), IX, 105-6; X, 184, 191-92, nakleden Mustafa Çaðrýcý, “Ýbn Teymiyye’nin Bakýþýyla
Gazzâlî-Ýbn Rüþd Tartýþmasý”, Ýslâm Tetkikleri Dergisi, 9 (1995), s. 109, 111. Ortaçað hýris-
tiyan filozoflarý ve teologlarý arasýnda da Ýbn Sînâ’nýn görüþüne dair hâkim olan yorum, onun
Allah’ýn cüz’îleri bilmediði kanaatinde olduðuydu. Meselâ bk. Thomas Aquinas, Summa
Theologiae: Latin Text and English Translation, Introductions, Notes, Appendices, and
Glossaries
, ed. Thomas Gilby (New York: McGraw-Hill, 1964-1980), Ia q.14, a.11, a.13;
Summa Contra Gentiles, Book One: God
, çev. A. C. Pegis (Notre Dame, Ind.: University of
Notre Dame, 1975), bl. 63-67. Aquinas, Ýbn Sînâ’yý her zaman açýkça zikretmez. Fakat kul-
landýðý örnekler ve tartýþtýðý muayyen konular, bilim adamlarýný Thomas Aquinas’ýn eleþtiri-
sinin hedefinin Ýbn Sînâ olduðunu düþünmeye sevketmiþtir. Modern zamanlarda Ýbn Sînâ’nýn
görüþünün bu þekilde yorumlanmasý için bk. Louis Gardet, La Pensée Religieuse d’Avicen-
ne
(Paris: J. Vrin, 1951), s. 71-85; Beatrice H. Zedler, “St. Thomas, Interpreter of Avicenna”,
The Modern Schoolman
, 33 (1995), s. 1-18; Oliver Leaman, Ortaçað Ýslam Felsefesine Gi-
riþ
, çev. Turan Koç (Kayseri: Rey Yayýncýlýk, 1992), s. 149-65; Mustafa Çaðrýcý, “Ýbn Teymiy-
ye’nin Bakýþýyla Gazzâlî-Ýbn Rüþd Tartýþmasý”, s. 107-12;
Halife Keskin, Ýslâm Düþüncesin-
de Allah-Alem Ýliþkisi
(Ýstanbul: Beyan Yayýnlarý, 1996), s. 329-41.
2
Bu makaledeki temel tez, Ýlhan Kutluer tarafýndan daha önce savunulmuþtur. Kutluer, ilâhî
bilginin yaratýcý oluþuna dayanarak, Ýbn Sînâ’nýn Allah’ýn oluþ ve bozuluþa tâbi þeyler de
dahil olmak üzere her þeyi bildiði görüþünde olduðunu iddia eder. Ýlhan Kutluer, Ýbn Sînâ
Ontolojisinde Zorunlu Varlýk
(Ýstanbul: Ýz Yayýncýlýk, 2002), s. 150-64. Her ne kadar bu
makalede savunulan görüþ, Kutluer tarafýndan da ileri sürülmüþse de, burada dikkat çeki-
len hususlarla Kutluer’in kitabýnýn bütünlüðü içinde konuyu ele alýþý birbirinden farklýdýr.
Ýslâm Araþtýrmalarý Dergisi
2