1. FİNansal yönetiMİn genel esaslari finansal Amaçlar


Finansal Kiralamaya Konu Mallar



Yüklə 0,5 Mb.
səhifə5/7
tarix14.09.2018
ölçüsü0,5 Mb.
#68548
1   2   3   4   5   6   7

8.2.2. Finansal Kiralamaya Konu Mallar

Finansal kiralama hizmeti, daha çok yüksek maliyet içeren duran varlık kalemleri için başvurulan bir finansman yoludur. Bunlar aşağıdaki gibidir.

- Amortismana tabi her türlü mal, araç, gayrı menkul, makine ve ekipman leasinge

tabi olabilir.

- Finansal kiralama yolu ile elde edilecek malların tek başına hizmet veya mal

üretebiliyor olması gerekmektedir.

- Tek başına kullanılmayan bir mal lease edilemez. örneğin, ara kablo, vs... ticarete

konu mallar; patent, know-how gibi gayrı maddi varlıklar leasing konusu olamaz.



8.2.3. Finansal Kiralama Türleri

Finansal kiralama uygulamasında rastlanılan en önemli ayrım finansal ve faaliyet amaçlı leasıng uygulamalarıdır.



8.2.3.1. Faaliyet Amaçlı Finansal Kiralama (“Operating Lease”)

Faaliyet kiralaması, işletmenin faaliyetleri ile ilgili ihtiyaç duyduğu varlıklar için finasman imkanı tanıyan bir türdür. Çok kısa süreli bir uygulamadır. ülkemizde rastlanılan leasıng uygulamaları daha çok finansman amaçlıdır. Faaliyet amaçlı finansal kiralama, uzmanlaşma, örgütlenme ve mevzuat açısından iyi işleyen bir alt yapı gerektirmektedir. bu nedenle daha az gelişmiştir.



8.2.3.2. Mali Amaçlı Kiralama (“Financial Lease”)

Mali amaçlı finansal kiralama, firmaların sermaye temin etmek amacıyla kullandığı makine, teçhizat ve gereçlerin kiralanmasına yönelik uzun vadeli bir kira sözleşmesidir. Söz konusu finansal kiralama işleminde kiracı, kiraladığı malı ekonomik ömrünün uzun bir bölümünde kira karşılığı kullanabildiği gibi, kira dönemi sonunda bedelsiz veya nominal bedeli üzerinden sahip olabilmektedir. Kiracı, kira süresi bitmeden de kiralayan şirket ile anlaşarak malın mülkiyetini satın alabilir. Finansal kiralama yönteminde, malın bakım onarım giderleri kiralayana aittir.



8.2.3.3. Diğer Finansal Kiralama Yöntemleri

Yukarıda sayılan iki temel finansal kiralama yöntemi dışında da dünyada uygulanan birçok finansal kiralama yöntemi bulunmaktadır. Bu yöntemlerin birçoğu ülkemizde uygulama alanı bulamamıştır. Bu yöntemler aşağıdaki gibidir.

- Kira dönemi sonunda kiracıya malı satın alma hakkının verildiği yöntem - “lease

with purchase option

- Kira süresi bitiminde malın kiralayan tarafından satılması halinde satış bedelinin

paylaşıldığı yöntem - “credit bail” (banka kredileri)

- Kiralanan malın ilk olarak leasing şirketine satılıp sonra kiralandığı yöntem - “sale



and lease back

- Satışa yardımcı kiralama - “sales aıd lease

- Malı kiralayana kiraladığı malı satın alması için başka bir finans kuruluşundan fon

bulma yöntemi - “leveraged lease” (destekli kiralama)

- Kiralanan malın süre sonunda değiştirilmesi yöntemi - “swap lease” veya

upgrade lease

- Tesis kiralanması türü - “plant lease

- Çeşitli alternatifleri içeren geniş kapsamlı kiralama - “blanket lease

- Deneme süreli kiralama - “trial period lease

- Birden fazla kiracının olduğu kiralama türü - “joint venture lease

- Tekrar edilebilen kiralama türü - “revolving lease

- Leasing veren yatırımcının kira süreci içinde getirisini de hesap ettiği kiralama türü

full payout lease

- Belli dönemde kira ödenmemesi durumu - “skipped payment lease

- Vergi amaçlı kiralamalar - “tax based lease

- Sigorta ve bakım giderlerini kapsayan kiralama türü - net ve brüt kiralama

- Bir önceki dönemin gelirlerinin paylaşılması - “percentage lease

8.2.4. Finansal Kiralama Uygulamasının Avantajları

Finansal kiralama uygulaması, diğer finansman türlerine göre işletmelere birçok avantajlar sağlamaktadır. Bumlar kısaca aşağıdaki gibi sıralanabilir.


- Finansal Kiralama sözleşmesi her türlü vergi, resim ve harçtan muaftır.

- Faiz oranı tek taraflı artırılamaz.

- “Anapara+Faiz”den oluşan Kira ödemelerinin faiz kısmı dönem içinde gider olarak gösterilebilir. Bu bir vergi avantajı sağlamaktadır.

- İşletmeler ellerindeki finansman olanaklarını yatırım mallarına aktarmak yerine, getirisi daha yüksek alanlara yatırma olanağına kavuşurlar.

- Özellikle teknolojik ilerlemeler dikkate alınırsa, satın alınan yatırım malının demode olması riskine karşı koruma sağlar.

- Kira sözleşmesinin şartlarının ve ödeme koşullarının belirlenmesi konusunda kiralayan tarafın şartlarına göre esneklik mevcuttur.

- Malın mülkiyetinin leasing şirketinde kalması, bu konuda finansman ihtiyacı olan kuruluşlara kredi sağlanması konusunda kolaylıklar sağlamaktadır.

- Yatırım sürecinin daha başlangıcında % 100’e varan bir finansman olanağı sağlamaktadır.

- Uzun vadeli bir finansman alternatifidir.

- İşlemler, leasing şirketlerinden yardım alınarak kısa sürede tamamlanabilir.

- Kiraya konu olan malın bedeli kiracının bilançosunda takip edildiğinden

- Amortisman avantajı vardır.



8.3. Faktöring

Faktöring en basit haliyle, müşteri (şirket) alacaklarının, faktör denilen gerçek veya tüzel kişilerce, bedeli peşin ödenmek ve alacaklıya ruju hakkı olmaksızın satın alınması anlamına gelir. Burada alacaklardan kasıt kısa vadeli çek ve senet gibi alacaklardır.

Türkiye'de sadece 10 yıllık bir geçmişi olan ancak dünyada 1800'lü yıllardan beri kullanılan faktöring son 5 yıl içerisinde yeni şirketlerin kurulmasıyla dinamizm kazanmış ve sektör hızla büyümeye başlamıştır. Gerek yurtiçi gerek yurtdışı piyasalarda satış kolaylığı sağlayan, nakit akışını planlamada önemli bir enstrüman olan bu ürün henüz Türkiye'de dünyadaki örnekleri gibi her çeşidi ile kullanılır hale gelmemiş ve henüz yeterince tanınmamıştır.

1969 yılında uluslararası nitelikli, uluslararası faktörlar zinciri “Factörs Chain International” (FCI) adlı kuruluş kurulmuştur. Bu kuruluşun amacı, taraf ülkeler arasındaki işlemlerin geliştirilmesini sağlamak ve bu konulardaki sorunları çözmektir. 34 ülkeden 100 yakın üyesi olan bu kuruluşa Türkiye’de üyedir.

Alacaklı hakkını satın alan faktör ile, bu hakkı satan ihracatçı firma arasında bu işleme ilişkin bir sözleşme imzalanır. Bu sözleşmede ne tür bir satın alma işleme yapıldığı, sözleşmeye ilişkin işleminin özellikleri, alacağı ruju etme hakkı olup olmadığı belirtilir.

Faktöring işlemlerinin temel özellikleri, garanti, tahsilat, finansman hizmetleri sağlanmasıdır.



Garanti hizmeti, gerçekleşmiş satışlardan doğacak alacakların faktöring şirketi tarafından önceden tahsis edilmiş olan alıcı limiti kapsamında, alıcının iflası ya da ödeme güçlüğüne düşmesi gibi durumlarda faktöring şirketi tarafından satıcıya ödeneceğinin taahhüdüdür. bu gibi durumlarda fatura bedelinin faktöring şirketi tarafından satıcıya nasıl ve ne zaman ödeneceği, faktöring şirketi ile satıcı arasında imzalanan sözleşmede belirtilmektedir.

Tahsilat hizmetinde ise, satıcı firmalar, yaptıkları satışların karşılığı olarak almış oldukları çek/senetlerin tahsilatı işlemini, faturalarını faktöring firmalarına temlik etmek suretiyle faktöring şirketleri vasıtası ile tahsil ettirebilirler. Bu işlemde tüm çek ve senetlerin ödeme takibi faktöring şirketi tarafından gerçekleştirilecek olup, vadede tahsil edilen fatura tutarları satıcı firmaya ödenecektir. Dolayısıyla satıcı firmalara tahsilat hizmetinin yanı sıra alacak kayıtlarının tutulması hizmeti de sunulmuş olacaktır.

Finansman hizmeti, satıcı firmaların yapmış oldukları vadeli satışlardan doğan alacaklarına istinaden faktöring firması tarafından fatura bedeli üzerinden bir çok uygulamada yaklaşık %80 oranında peşin ödeme yapılması hizmetidir. Böylece satıcı firmalar, hem yaptıkları satışların bedelini vadeden çok önce temin edip kendilerine yeni bir finansman kaynağı yaratmış olacak hem de bankalardan TL kredi kullanımları var ise banka limitlerinin daralmasının önüne geçebileceklerdir.

8.3.1. Faktöring Uygulamasının Avantaj ve Dezavantajları

Faktöring uygulamasının işletmelere sağlamakta olduğu bir takım yararlar mevcuttur. Bunların başında alacak tahsilatında sağlanan kolaylıklar gelmektedir. Söz konusu avantajlar ve dezavantajlar aşağıdaki gibidir:

-Vadeli satışlardan doğmuş olan alacaklar faktöringe devredildiğinde, fatura bedellerinin %80'e kadar olan kısmını ödeyerek firmaya dış kaynaklar yerine kendi kaynaklarından finansman sağlama ve nakit akışını daha rahat düzenleme olanağı sunulmaktadır. Bu durumda ihracatçı malın bedelinin % 80’ine kadarlık kısmını peşin olarak alabilir.

- Satış yapılan firmalardaki alacakların tahsilatı ile faktöring şirketleri ilgilenmekte ve bu alacaklara ilişkin defter ve muhasebe kayıtlarını tutmaktadır. Firmalara alacak takibi, tahsilat, muhasebe gibi işlemlerden kurtularak üretim ve pazarlamaya ağırlık verme ve işlerini geliştirmeye daha çok zaman ayırma fırsatı yaratılmaktadır.

- Müşteriye kısa vadeli (genellikle 180 güne kadar) kredi imkanı tanır.

- Faktöring şirketi, alıcıların ödeyememe risklerini üstlenerek firma alacaklarını garanti altına almaktadır. Borçluların ödeme güçlüğüne düşmesi durumunda, alacak eksiksiz olarak ödenmektedir. Böylelikle yapılan satıştan beklenilen gelirin riski en aza indirilmekte, uzun vadeli planlar daha rahat yapılabilmektedir.

- Bazı firmalar tarafından faktöring işlemine başvurma konusunda olumsuz bir tavır söz konusudur. Bu nedenle satışlarda azalma olabilir.

- Faktöring firmalarının istedikleri komisyonlar maliyeti yükseltmektedir.

- Bu maliyet müşteri sayısının artması ve alacak bedellerinin düşük olması ile giderek artmaktadır.

8.3.2. Faktöring Çeşitleri

Faktöring uygulaması başlıca dört gruba ayrılır. Bunlar, Gerçek Faktoring, Kabilirucu Faktöring, Gayrikabiliruju Faktöring ve Örtülü Faktöring’dir.



8.3.2.1. Gerçek Faktöring

Faktöring şirketinin, faktöring işlemlerinin sunulduğu tüm fonksiyonları (finansman, hizmet, teminat) birlikte üstlendiği faktöring uygulamasıdır.



8.3.2.2. Kabilirucu Faktöring

Bu tür faktöring işlemlerinde, faktöring şirketi tarafından satıcıya yapılan her türlü ön

ödeme, faiz ve komisyon bedellerinin geri ödenme yükümlülüğü satıcıya aittir. Genellikle alacağın temliğinden alıcının haberdar olmadığı durumlarda (bildirimsiz) uygulanmakla beraber, zaman zaman alıcı temlikten haberdar edilerek de (bildirimli) işlem gerçekleşebilmektedir.

8.3.2.3. Gayrikabilirucu Faktöring (Bildirimli Faktöring)

Gayrikabilirucu faktöring işlemleri, temlik edilen fatura ile ilgili bedelin faktöring şirketine ödenme yükümlülüğünün alıcıda olduğu durumlardır. Satıcı tarafından alıcıya gönderilen faturaların üzerine ilgili alacağın faktöring şirketine temlik edildiğine dair temlik notu (“sticker”) yapıştırılır ve alıcıdan ödemeyi faktöring şirketine yapması istenir. Bu durumlarda alıcı ilgili ödemeyi ancak faktöring şirketine yapmakla ödeme yükümlülüğünden kurtulmakta ve faktöring şirketi bu işlemlerde tümüyle alıcının riskini üstlenmektedir.



8.3.2.4. Örtülü Faktöring

Örtülü işlem tarzında, alacakların faktöring şirketine devredildiği borçluya bildirilmez. Borçlu kişi ödeme zamanı geldiğinde borcunu öder. Ödememe durumunda karşısında muhatap olarak yapılan sözleşme koşularına göre faktöring şirketini bulacaktır.



8.3.2.5. Diğer Faktöring Uygulamaları

Fatura Iskonto Yöntemi: Özellikle finansmana ihtiyaç duyulduğu ve hizmet ve risk servislerinden yararlanmak istenilmeyen durumlarda faktör yalnızca satıcının ibraz ettiği faturayı ıskonto etmekle yetinir. Bu işlemde faturaları faktör adına müşteri tahsil eder.

Vade Faktöring ve Toptan Faktöring: Satıcının finansman ihtiyacı olmayan durumlarda sadece tahsil hizmeti verilir ve vade faktöringi uygulanır. Çok miktarda müşterisi olan firmalar alacaklarını toptan olarak faktöre devreder.

8.4. Forfaiting

Forfaiting, vadeli mal ve hizmet ihracından doğan, ve belirli bir ödeme planına göre tahsil edilecek olan, alacakların, daha önce bu hakkı elinde bulunduranlara ruju hakkı olmaksızın, kayıtsız şartsız olarak bir banka veya bu alanda uzmanlaşmış kurum tarafından satın alınarak ıskonto edilmesidir. Bu tanımıyla orta vadeli ve basit faizli bir finansman şeklidir. Bir forfaiting işleminde üç taraf bulunmaktadır.

- Satıcı firma,

- Kredili satışı finanse eden forfaiter,

- Alıcı firma.

8.4.1. Forfaiting Uygulamasının Avantajları

- Forfaiting ile kredili mal satışından doğan alacak tahsil edilememesi riski ortadan kalkar.

- Forfaiting işlemi ihracatçıya sabit faizli bir finansman sağlamaktadır.

- İhracatçı alacağını kolayca nakde çevirebilmekte ve likiditesini artırmaktadır.

- Forfaiting yolu ile finansman gizlilik içerisinde yürütülmekte ve işletme hakkında olumsuz bir görüntü doğmasına engel olunmaktadır.

8.4.2. Forfaiting ile Faktöring Karşılaştırması

Faktöring’de her türlü mal ve hizmet satışından doğan ve 180 günü geçmeyen alacakların belli bir yüzde ile ıskonto edilmesi söz konusudur.

Forfaiting’de ise genel olarak altı aydan daha uzun vade ile satışı yapılan sermaye mallarına ilişkin alacakların, sabit faiz esasıyla ıskontosu ve bedelin tamamının ödenmesi söz konusudur.

8.5. Uluslararası Finansal Yönetimde Riske Karşı Korunma Araçları

8.5.1. Swap

Swap kavramının Türkçe karşılığı takastır. Swap iki tarafın belirli bir zaman dilimi içersinde ödemelerini karşılıklı olarak değişiminde anlaştıkları finansal işlemlerdir. Swap işlemlerinin temel amacı, tarafların farklı finansal piyasalarda farklı avantajlara sahip olmaları ve bu avantajlarından yararlanarak, faiz oranları ile döviz kurlarında yaşanan değişmelerin yaratmakta olduğu belirsizliği ve riski azaltmaktır.

Genel anlamıyla swap finansman yöneticilerine hem riski azaltmak hem de gelirlerini artırma imkanı verir. Swap işlemlerine temel oluşturan genel sebepler aşağıdaki gibidir;

1. Döviz fonlarına erişebilme yeteneği veya erişme güçlükleri

2. Değişken faizli fon sağlayabilme yeteneğine karşın sabit faizli fon temininde karşılaşılan zorluklar

3. Farklı finansal piyasalarda kurumsal ve yapısal farklılıkların bulunması

4. İşlemlerin taraflarının farklı piyasalarda farklı kredi değerliliklerine sahip olması

8.5.1.1. Swap İşleminin Tarafları

Swap işlemlerinin tarafını genel olarak fon kullanıcıları ve aracılar olarak iki grupta toplamak mümkündür. Fon kullanıcıları, ekonomik ve mali nedenlerle faiz ve döviz risklerini azaltmak için, aracılar ise komisyon ve kâr elde etmek amacıyla swap işlemi yaparlar. Swap işleminin tarafları;

- İşletmeler,

- Finansal kuruluşlar,

- Uluslararası kuruluşlar,

- İhracat kredisi veren acenteler,

- Hükümetler ve Hükümet acenteleri olarak sayılabilir.

Yukarıda belirtilen tüm taraflar swap işlemini farklı amaçlar ile gerçekleştirmektedirler.



8.5.1.2. Swap Sözleşme Türleri

Uygulamada üç tür swap görülmektedir. Bunlar Faiz Swap’ı, Para Swap’ı, Mal Swap’ıdır.



8.5.1.3. Faiz Swap’ı

Kredi değerliliği farklı iki kuruluşun aynı tutarda fakat faiz koşulları değişik olan borçlarının gerektirdiği faiz ödemelerini değiştirmeleridir. Faiz swapı işleminde sadece borçların gerektirdiği faiz ödemeleri değiştirilmektedir, ana paralar değiştirilmez. Bu uygulamada vade genel olarak 1-15 yıl arasında değişmektedir. Klasik uygulamada aynı tutar ve vadede bulunan borçların faizlerini değiştirmek suretiyle swap yapılır. Faiz swapının pek çok farklı uygulaması mevcut olmakla birlikte en çok uygulanan faiz swapı türleri şunlardır;

- Sabit Faiz-Değişken Faiz Swapı

- Değişken Faiz-Değişken Faiz Swapı

- Sabit Faiz-Sabit Faiz Swapı

Sabit Faiz-Değişken Faiz Swapı: Farklı kredi değerliliğine sahip iki tarafın aynı tutar ve vadede bulunan borçların faizlerini değiştirmek suretiyle yapılan bu faiz swapı işlemiyle taraflardan birisi değişken faiz oranı ile borçlanmaktan kurtularak sabit faizli bir borç yapısına, diğer taraf ise sabit faiz oranı ile borçlanmaktan kurtularak değişken faizli bir borç yapısına kavuşur. Borcunu sabit faizli hale getiren taraf ileride faiz oranlarında meydana gelebilecek risklere karşı kendini güven altına almış olur. Diğer taraf ise, faiz oranlarında beklediği düşüşe paralel olarak sabit faizli borç yapısından vazgeçerek değişken faizli bir borçlanma olanağı sağlamış olur.

8.5.1.4. Para Swap’ı (“Currency Swap”)

Para swap’ı iki tarafın farklı para birimi üzerinden mevcut veya alacağı tahmin edilen borçlarını veya alacaklarını birbirleriyle değiştirmeye razı olmaları şeklinde tanımlanabilir Bu uygulama, farklı para birimlerinden oluşan aynı büyüklükteki iki aynı para hareketinin vade tarihinde orjinal para birimleri üzerinden ve daha önce üzerinde anlaşılmış belirli bir kur hesabıyla geri ödenmek üzere değiştirilmesidir. Bu swap işleminde taraflar karşılıklı olarak diğer tarafın borçlarını ödemektedirler.

Arzu edilen para birimiyle borç bulunamaması ve/veya arzulanan para birimi yerine bir başka para birimiyle daha düşük maliyetle borç bulunması, para swapının başlıca nedenleridir. Bir para swapı aşağıdaki şekilde gerçekleştirilir;

- Söz konusu paraların anlaşmaya varılan döviz kuru üzerinden karşılıklı olarak değiş-tokuşu

- Swap sözleşmesi içerisinde faizlerin değiştirilmesi ve ödenmesi

- Sözleşme bitiminde başlangıçta anlaşılan döviz kuru üzerinden ana paraların iadesi



8.5.1.5. Mal Swap’ı

Mal swapı faaliteleri fiyat riskine açık olan işletmeler tarafından fiyat dalgalanmalarından korunmak ve mala ilişkin açık pozisyonları kapamak amacıyla gerçekleştirilir. Mal swap’ı özellikle beş yıla kadar vadeli petrol sözleşmelerinde kullanılan uygulamalardan birisidir.

Bu yöntem, iki taraf arasında belirli miktar ve kalitedeki bir malın sabit ve değişken fiyatlarını belirli zaman süresince değiştirmesini içeren bir sözleşmedir. Bu uygulama ile hem üreticiler hem de alıcıların mal borsalarında meydana gelebilecek fiyat dalgalanmalarına karşı korunması gerçekleşmiş olmaktadır.

ÖRNEK :

Kimyasal ürünler üreten AZOT şirketi her üç ayda bir ortalama 100.000 varil petrol kullanmaktadır. AZOT satıcılarına 3 yıl için ürünlerini euro üzerinden sabit bir fiyatla tedarik etme tahhütü vermiştir. AZOT girmiş olduğu bu tahhüt nedeniyle fiyatlarda meydana gelebilecek olası değişimlere karşı girdi fiyatlarını sabitlemek istemektedir. Bu amaçla bir mal swapı aracısıyla swap işlemi gerçekleştirmiştir.

Bu işleme göre AZOT aracıya her üç ayda bir yapacağı petrol alımları için varil başına 50 $’lık sabit bir ödeme yapacak, aracı da her üç ayda bir petrolün spot fiyatını ödeyecektir. Bu durumda her üç ayda bir AZOT sabit bir fiyatla petrolü tedarik ederken, petrolün oluşan spot fiyatına bağlı olarak aracı da kar ya da zarar edecektir.

Örneğin birinci üç ayın sonunda petrolün spot fiyatı 60 $ olursa AZOT petrolün varili başına 50 $ öderken, aracı spot fiyat olan 60 $’ı ödemek durumunda olacaktır.

Yukarıda belirtilen swap türlerinin yanısıra farklı swap türleri de mevcuttur. Bunlar aşağıdaki gibi sıralanabilir;

- Taksitli Swap İşlemi,

- Tek Bir Sabit Faiz Ödemeli Swap İşlemi,

- Vadeli veya Gecikmeli Swap,

- Basamaklı Swap,

- Vadesi Uzatılabilir Swap,

- Vadesi Kısaltılabilir Swap,

- Kokteyl Swap,


8.5.2. Opsiyon

(Opsiyonların tanımları, fiyatı oluşturan etkenler ve fiyatı etkileyen dinamikler için 6.6’ya bakınız)



ÖRNEK :

Altıntaş firması, Fransa’ya yaptığı 180 gün vadeli ihracatı kendi kaynaklarıyla finanse etmiştir. Spot kurlar 1 $ = 1.50 TL, 1 € = 1.25 $’dır.

Fransız firması 180 gün sonra Altıntaş’a 1,000,000 € ödeyecektir. Altıntaş firmasının eline spot kurlarla 1,250,000 dolar veya 1,875,000 TL geçmektedir. 180 günün sonunda 1 € = 1 $ olursa, Altıntaş’ın eline geçen meblağ 1,000,000 $ (TL/$ kurunun değişmediği varsayımı ile 1,500,000 TL) olacaktır.

Bu riskten kurtulmak amacıyla Altıntaş Avrupa opsiyon piyasalarında 180 gün vadeli 1 € = 1.25 $’lık kullanım fiyatından 1,000,000 €’luk satma opsiyonu satın alır. 180 günün sonunda 1 € = 1 $ olmuşsa opsiyonu kullanır; ve eline daha az geçen dolara (1,000,000 $) opsiyondan elde edeceği 250,000 $’lık karı ekleyerek 1,250,000 $’ın (ya da TL/$ kurunun değişmediği varsayımı ile 1,875,000 TL’nın) sahibi olur. Şayet 180 günün sonunda 1 € = 1.50 $ olmuşsa opsiyonu kullanmaz ve kur artışından 250,000 $ kâr elde eder. Bu durumda eline 1,000,000 x 1.50 = 1,500,000 $ veya 1,500,000 x 1.50 = 2,250,000 TL geçer.



8.5.3. Organize Olmayan Vadeli İşlem Piyasa Sözleşmeleri (Alivre Sözleşmeler) (Forwards)

Vadeli işlemler, ileri bir tarihte teslimi söz konusu olacak herhangi bir malın vadesi, fiyatı ve miktarı bugünden belirlenerek, sözleşmeye bağlandığı işlemlerdir. Forward işlemler kesin ve her iki taraf açısından bağlayıcı işlemlerdir. İngilizce kullanımda futures ve forwards her ikisi de vadeli işlem sözleşmeleridir. En basit ayrım forward sözleşmelerin organize bir piyasa, borsa ortamı gerektirmemesidir. Dileyen iki taraf aralarında standart olmayan bir forward sözleşmeye girebilir.

Vadeli İşlem Piyasalarının Temel Fonksiyonu: Risk yönetimi ve geleceğe yönelik fiyat oluşumu. Vadeli işlem borsalarının en önemli temel fonksiyonlarından biri, gelecekte meydana gelebilecek aleyhte fiyat değişimleri karşısında riskten korunma imkanı vermesidir. Vadeli işlem piyasaları, tarımsal ürünlerin gelecekteki fiyatlarında meydana gelecek aşırı dalgalanmaların yaratacağı risklerden korunmak ihtiyacından doğmuştur.

Örneğin bir çiftçi tarlasına pamuk ekmek istiyor. O anki spot piyasada pamuk fiyatları 1.8 TL/kg olsun. Ancak Mart ayında ekim kararı vermek zorunda olan çiftçi, Eylül ayında hasat edeceği ürününü hangi fiyattan satacağını bilmemektedir. Üreticinin endişesi fiyatların gelecekte düşmesidir. Vadeli işlem piyasasında, Eylül vadeli pamuk fiyatlarının 2.2 TL/kg olduğunu varsayalım. Üretici, tarlasından 100 ton ürün elde edeceğini tahmin etmektedir. Yapmış olduğu hesap sonucu tüm giderleri topladığında maliyetinin kg başına 1.7 TL/kg olacağını ve ürününü 2.2 TL/kg dan satması halinde kg başına 500 Kr, toplam olarak da 50.000 TL kazanç elde edeceğini düşünerek ekim kararını vermiştir. Aynı gün vadeli piyasalarda 100 ton'a denk gelecek sayıda sözleşme satarak kısa pozisyon almıştır. Vade ayının son işlem günü geldiğinde fiyatlar 2.4 TL/kg'a yükselmiştir. Vadeli işlem piyasasındaki pozisyonunu 2.4 TL/kg'dan kapatmış ve üretici vadeli işlem piyasasında kg başına 200 Kr zarar etmiştir. Ancak spot piyasada da fiyatlar yükseldiği için üretici elindeki ürününü 2.2 TL/kg dan satmaya razı iken 2.4 TL/kg dan satarak kilo başına 200 Kr kâr elde ederek vadeli işlem piyasasındaki zararını telafi etmiştir. Sonuç olarak, üretici ekim kararı verirken hedeflemiş olduğu karı elde etmiştir. Vadeli işlem piyasasında üretici pozisyon almamış ve hasat mevsiminde fiyatlar 1.7'nin altına düşmüş olsaydı hiç kazanç elde edemeyeceği gibi reel olarak zarar edecekti. Örnekte üreticinin endişesi gelecekte pamuk fiyatlarının düşmesi idi. Diğer tarafta pamuğu hammadde olarak kullanan iplik fabrikası sahibinin endişesi ise pamuk fiyatlarının gelecekte yükselmesi riskidir. İplik üreticisi Eylül ayında piyasadan pamuk alımı yapacak ve iplik üreterek satacaktır. Bu satışın vadeli olarak Mart ayında yapıldığını ve teslimatın Eylül ayında olacağını düşünürsek, Eylül ayında pamuk fiyatları artarsa hammadde fiyatları yükseldiğinden bir zarara uğrayacaktır. Üreticimiz vadeli işlem borsasındaki Eylül vadeli pamuk fiyatlarına göre bir iplik fiyatı belirleyebilir ve bu fiyatı Mart ayından müşterilerine verebilir. Vadeli işlem borsasından alınan bir pamuk sözleşmesi ile iplik üreticisi hem maliyetini sabitleyecek hem de müşterilerine önceden fiyat verme olanağına kavuşacaktır. Mart ayında vadeli piyasada Eylül ayı pamuk fiyatlarının 2.2 TL/kg olduğunu varsayalım. İplik fabrikası sahibi gelecekte pamuk fiyatlarının yükselmesi riskine karşı kendini korumak amacıyla Eylül vadeli pamuk vadeli işlem sözleşmesi alır. Buna göre Eylül ayında kilosu 2.2 TL'den pamuk alma yükümlülüğüne girmiştir. İplik üreticisi bu işlemi yaparak üreteceği ipliğin maliyetinin ne olacağını Mart ayından saptama olanağına kavuşmuştur. Ve Eylül ayında yapacağı iplik satış fiyatını da belirleyebilmiştir. Bu işlemin yapılmaması durumunda ve pamuk fiyatlarının Eylül ayında 2.2 TL/kg üzerine çıkması halinde iplik üreticimiz artan maliyetler nedeniyle zarara uğrayacaktır.

Vadeli işlem piyasalarının temel niteliklerinden birisi tarafların riske karşı korunmalarına ve risklerini yönetebilmelerine imkan vermesidir. Küçük yatırımcıların riskleri, büyük yatırımcıların risklerinden farklı olabilir. Vadeli işlem piyasaları riski daha kolay yönetebilecek olanlara transfer ederek de fayda sağlayabilir. Burada riski kimin üstlendiği sorusu akla gelebilir. Gelecekte fiyatların yükselmesinden endişe edenler alım yönünde, fiyatların düşmesinden endişe edenler ise satım yönünde pozisyon alarak korunmaya çalışırlar.

Bu noktada vadeli işlem piyasalarında derinliği sağlayan ve fiyat değişimlerinden kâr elde etmeye çalışan spekülatörler devreye girmektedir. Spekülatör olarak adlandırılan grup esas itibarı ile riskten korunmak yerine beklentileri doğrultusunda pozisyon alarak fiyat değişimlerinden kâr elde etmeye çalışmaktadır. Risk, vadeli işlem piyasalarında alınıp satılabilir hale gelmektedir.

Geleneksel piyasalarda arz ve talebe göre oluşan fiyatlar içinde bulunulan anda geçerlilik arz etmektedir. Örneğin Dolar/Türk Lirası denince ilgili piyasada o an geçerli kurlar akla gelmektedir. On dakika sonrasında tam olarak fiyatların ne olacağını kestirmek imkansızdır. Piyasanın bu yapısına rağmen oluşan anlık fiyatlar taraflar açısından işlemlerin rasyonel olarak yapılmasını sağlar. Ancak cari spot piyasadaki fiyatlar aynı zamanda geleceğe yönelik fiyatların hesaplanmasında referans oluşturur. Cari nakit fiyat, vadeli işlem sözleşmelerinin makul değerinin belirlenmesinde önemli bir değişkendir.

Bu sözleşmeler her türlü mal ve piyasa için kullanılabilmektedir. Ancak uygulamada genellikle döviz ve faiz forward işlemleri görülmektedir.

Bir forward işlem sözleşmesinin özellikleri aşağıdaki gibidir;

- Forward işlemler, merkezi bir piyasa yeri olmayan ve bankalarla müşterileri arasında gerçekleşen işlemlerdir.

- Forward işlemler çeşitli iletişim araçları yardımıyla gerçekleştirilebilmekte ve fiyatlar müşterinin kredibilitesine (riskine) göre değişmektedir.

- Forward işlemler, standart sözleşmeler değildir.

- Bu sözleşmeler üçüncü kişilere devredilemezler.

- Vadeli sözleşmelerin vadesi geldiğinde tarafların yükümlülüklerini tamamlamaları gerekir.

- Vadeli işlem çeşitleri, genel olarak döviz ve faiz vadeli işlemleri şeklinde ikiye ayrılır.


Yüklə 0,5 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə