1. Motor Gelişim Kavramları



Yüklə 479 b.
tarix20.10.2017
ölçüsü479 b.
#5693



1. Motor Gelişim Kavramları

  • 1. Motor Gelişim Kavramları

  • 2. İnsanlarda Gözlenebilir Hareketler

  • 3. Temel Motor Özellikler

  • 4. Motor Gelişim Dönemleri

  • * Motor Gelişimin İlkeleri



GELİŞİM:

  • GELİŞİM:

  • Döllenme ile başlayıp yaşam boyu devam eden karmaşık bir süreçtir. Bu süreç organizmadaki nicel ve nitel değişmeleri içerir. Nicel değişmeler büyüme ve olgunlaşma nitel değişmeler hazır oluş ve öğrenmedir.

  • BÜYÜME:

  • Büyüme, canlıyı oluşturan çeşitli hücreler ve görevlerinin büyüyüp çoğalması sonucu yapı ve işleyişte baş gösteren nicelikle ilgili değişmeler.

  • Büyüme ve gelişim kavramları arasındaki farkı şu örnekle açıklayabiliriz. Örneğin, çocuğun boy, ağırlık, oturma, sürünme ve emekleme gibi psikomotor yönlerde gösterdiği ilerlemeler öncelikle büyüme anlamına gelir. Yapı, örgüt ve işleyiş açısından, bireyin ilkel bir aşamadan daha yeterli aşamaya gelmesi ise gelişmedir.

  • OLGUNLAŞMA:

  • Olgunlaşma, kalıtım ve çevre koşulları arasında etkileşim sonucu bireyin belirli olgunluk düzeyine ulaşmasını sağlayan, biyolojik değişimdir.

  • Olgunlaşma, organizmada var olan türe özgü yetilerin ortaya çıkışıdır. Olgunlaşma gelişimin sırasını belirler ve biyolojik açıdan bakıldığı zaman, öncelikle doğuştan olduğu ve dış etkenlere karşı dirençli olduğu dikkat çeker.



ÖĞRENME:

  • ÖĞRENME:

  • Bireyin çevresiyle etkileşimi sonucunda davranışlarında meydana gelen kalıcı değişikliklere denir.

  • Öğrenme; duygu, düşünce ve davranışlarımızdan oluşan deneyimlerimizde göreceli kalıcı değişiklikler oluşturma sürecidir.

  • HAZIR BULUNUŞLUK:

  • Hem olgunlaşma hem de bir iş için gerekli ön yeterliliği kapsamaktadır, olgunlaşma ve öğrenme sonucu kişinin belli davranışları yapabilecek düzeye gelmesidir.

  • HAREKET:

  • Vücudun herhangi bir parçasındaki ya da tam vücut pozisyonundaki değişmedir.



MOTOR GELİŞİM :

  • MOTOR GELİŞİM :

  • İçten ve dıştan gelen süreçlerin etkileşiminin bir sonucu olarak motor davranışta yaşam boyu meydana gelen değişmelerdir.



İnsan hareketleri, istem dışı refleksler ve bilinçli reaksiyonlar olmak üzere iki bölümde ele alınır.

  • İnsan hareketleri, istem dışı refleksler ve bilinçli reaksiyonlar olmak üzere iki bölümde ele alınır.

  • Refleks hareketler; orta beyin ve omurilik aracılığıyla oluşur. Başlangıçtaki refleksler (emme, yutma, tonik boyun refleksi, yakalama refleksi ve moro refleksi) zamanla bilinçli hareketlere dönüşür.

  • İstemli hareketler; beyin korteksi tarafından kontrol edilir. Orta beyin ve omurilik daha önce evrimleşir fakat yapı ve görev bakımından beyin korteksinden daha ilkeldir. Bazı refleksler her zaman aynı kaldıkları için gelişime katkıları bulunmaz (göz bebeği kısılması, hapşırma).



Yüzeydeki sabit bir noktayla ilişkili olarak vücut lokomosyonundaki (yer) değişikliği ele alan hareketleri kasteder. Koşma, yürüme, sekme, sıçrama, atlama, zıplama gibi hareketler lokomotor hareketlerdir. Çocuklar etraflarındaki dünyayı bu hareketler sayesinde araştırırlar.

  • Yüzeydeki sabit bir noktayla ilişkili olarak vücut lokomosyonundaki (yer) değişikliği ele alan hareketleri kasteder. Koşma, yürüme, sekme, sıçrama, atlama, zıplama gibi hareketler lokomotor hareketlerdir. Çocuklar etraflarındaki dünyayı bu hareketler sayesinde araştırırlar.



  • Genellikle durur şekilde ifade edilen hareketlerdir. Diz çökme, oturma, uzanma ve ayakta durma pozisyonlarında yapılır. Örneğin; bükülme (fleksiyon) veya germe (ekstensiyon) hareketleri.



Bireyin nesne ile ilişkisini gerektiren hareketlerdir.

  • Bireyin nesne ile ilişkisini gerektiren hareketlerdir.

  • Nesnelere ya kuvvet uygular yada nesnelerden kuvvet alır.

  • .



Kişinin yer çekimi kuvvetine karşı denge sağlayarak ortaya koyduğu hareketlerde stabilite hareketlerdir. Stabilite, hareket etmeyi öğrenmenin temel yönüdür. Tüm hareketler denge perspektifinden bakıldığı zaman bir stabilize öğesi içermektedirler. Bu yüzden tüm lokomotor ve manipulatif hareketler kısmenda olsa stabilite hareketlerdir. Bundan dolayı stabilite hareketler manipulatif hareketlerle aynı grubu oluşturabilir. harekettir.

  • Kişinin yer çekimi kuvvetine karşı denge sağlayarak ortaya koyduğu hareketlerde stabilite hareketlerdir. Stabilite, hareket etmeyi öğrenmenin temel yönüdür. Tüm hareketler denge perspektifinden bakıldığı zaman bir stabilize öğesi içermektedirler. Bu yüzden tüm lokomotor ve manipulatif hareketler kısmenda olsa stabilite hareketlerdir. Bundan dolayı stabilite hareketler manipulatif hareketlerle aynı grubu oluşturabilir. harekettir.



Hareketlerin çoğu lokomotor, nonlokomotor ve manipulatif-stabil hareketlerin kombinasyonuyla oluşmaktadır.

  • Hareketlerin çoğu lokomotor, nonlokomotor ve manipulatif-stabil hareketlerin kombinasyonuyla oluşmaktadır.



Günlük işlerimizin verimli yapılabilmesi veya bir spor etkinliğinin istendik düzeyde yapılabilmesi için fiziksel uygunluk gereklidir. Fiziksel uygunluk hem sağlıkla ilişkili, hem de beceri ile ilişkili öğeleri içerir. Bunlar kalp dolaşım sistemi dayanıklılığı, kuvvet, dayanıklılık, esneklik, çeviklik, denge, koordinasyon, güç ve sürat olarak belirlenebilir.

  • Günlük işlerimizin verimli yapılabilmesi veya bir spor etkinliğinin istendik düzeyde yapılabilmesi için fiziksel uygunluk gereklidir. Fiziksel uygunluk hem sağlıkla ilişkili, hem de beceri ile ilişkili öğeleri içerir. Bunlar kalp dolaşım sistemi dayanıklılığı, kuvvet, dayanıklılık, esneklik, çeviklik, denge, koordinasyon, güç ve sürat olarak belirlenebilir.

  • 3.1.Kalp Dolaşım Sisteminin Dayanıklılığı

  • Kalp dolaşım sistemi dayanıklılığı (VO2max) olgunluğa kadar yaşla birlikte en üst değerine ulaşır. Sonuçlar vücut ağırlığına göre ifade edildiğinde yani göreceli olarak ele alındığında yaşla birlikte VO2 max’da az bir değişim olmaktadır.



3.2. Kas Kuvveti

  • 3.2. Kas Kuvveti

  • Kuvvet tanımı çeşitli bilim alanlarında, değişik şekillerde yapılır. Sportif bağlamda bir direnci yenebilmeye denilmektedir. Üç çeşit kuvvet vardır. Bunlar maksimal (birim kuvvet, kaba kuvvet, temel kuvvet),  çabuk kuvvet ve de kuvvete devamlılıktır. Kas kuvveti yaşla birlikte artar. Kassal kuvvetteki zirve değerlerine kas kütlesindeki artışın fazla olduğu dönem olan çocukluk sırasında erişilir. Ergenlik çağına kadar kuvvet kasla birlikte cinsiyete bağlı olmaksızın artarken, ergenlik döneminden sonra cinsiyete göre farklılık göstermektedir.

  • 3.3. Kas Dayanıklılığı

  • Genel olarak, yorgunluğa karşı direnme niteliği ya da yorgunluğa dayanabilme gücü olarak değerlendirilir. Dayanıklılık kısa süreli eforlarda anaerobik kapasiteye, birkaç dakikadan bir saat veya daha uzun süreli eforlarda aerobik mekanizmalara bağlıdır. Kassal dayanıklılık, yaşla birlikte belli bir noktaya kadar artarken bundan sonra azalmaya başlar.



3.4. Esneklik

  • 3.4. Esneklik

  • Esneklik, bir eklem etrafındaki hareket serbestliğidir. Statik ve dinamik olmak üzere iki çeşit esneklikten söz edilebilir. Statik esneklik, eklemler etrafındaki hareket serbestliği olarak veya gövdenin değişik yönlerde esnetilebilmesi olarak tanımlanabilir. Dinamik esneklik ise, eklemler tarafından yapılan harekete karşı koyma yeteneğidir. Esneklik, diğer fiziksel uygunluk parametrelerinin tersine yaşla birlikte azalma gösterir..

  • 3.5. Koordinasyon

  • Koordinasyon, karmaşık hareketlerin üretilmesinde kasların mükemmel ve uyumlu işlevleri anlamına gelir. Koordineli davranış kişinin özel hareketleri, hızlı ve akıcı bir şekilde yapmasını içerir. Bazı becerileri gerçekleştirmek el-göz veya el-ayak koordinasyonu gerektirir. Bazı becerilerin gerçekleştirilmesi için ise, tüm vücut koordinasyonuna ihtiyaç vardır.

  • 3.6. Denge

  • Denge, vücudun istenen pozisyonunu sağlaya bilme yeteneğidir. Denge oyun, spor, dans ve jimnastik  etkinliklerinde önemli rol oynar. Denge bütün hareketlerin temelidir.



3.7. Sürat

  • 3.7. Sürat

  • Spor etkinliklerindeki başarı kişinin beden parçalarını ne kadar hızlı hareket ettirebildiğine  veya tüm vücudun bir yerden bir yere ne kadar kısa sürede taşıyabildiğine bağlıdır. Hareket sürati, değişik koşu testleri ile ölçülebilir. Süratte yaşla birlikte oluşan değişimleri görmek için yapılan araştırmalarda süratin yaşla birlikte doğrusal bir gelişme gösterdiği ortaya konmuştur.

  • 3.8. Çeviklik

  • Çeviklik, bir noktadan diğerine hareket ederken vücudun yönünü mümkün olduğunca hızlı, akıcı, kolay ve kontrollü şekilde değiştirebilme yeteneğidir. Çeviklik 12 yaşına kadar yani ergenlik dönemine kadar hızla gelişir. Bu dönemden 3 yıl sonra çeviklik performansı azalır. Kısaca, çeviklik yaşla birlikte artmakla beraber, etkinliklerin ve pratiğin etkisi de yadsınamaz. Oyun, yarış gibi etkinlikler çevikliğin gelişmesinde önemli rol oynar.





Bu dönem doğum öncesi ve doğumdan sonraki bir yıllık süreyi kapsar, vücudun çeşitli dış uyaranlara gösterdiği istem dışı tepkilerdir.

  • Bu dönem doğum öncesi ve doğumdan sonraki bir yıllık süreyi kapsar, vücudun çeşitli dış uyaranlara gösterdiği istem dışı tepkilerdir.

  • Yeni doğan çocuğun davranışları omurilik ve orta beyin merkezlerinden idare edilmektedir. Ortaya çıkan refleksif hareketler ilk motor tepkiler ve ilk bilgi edinme kaynaklarıdır.

  • Bu istemsiz hareketler hayatın ilk aylarında artan korteks fonksiyonu ile birlikte çocuğa vücudunu ve dış dünyayı tanımasına yardım eder. Bu refleksler bilgi toplama, besin arama ve koruyucu şeklinde sıralanabilir.

  • Gelişimsel refleksler sinir sistemi bozukluklarının teşhisinde bir araç olabilir. Örneğin, doğumdan sonraki üçüncü günde, yüzüstü durumda çenesini kaldıramayan bebeklerde yaşamın ileriki dönemlerinde nörolojik anormallik belirtilere rastlanmıştır.



1. İLKEL REFLEKS HAREKETLER

  • 1. İLKEL REFLEKS HAREKETLER

  • Moro Refleksi: Bebek ani olarak sarsılırsa kollarını hemen açar ve kucaklama hareketini yaparak kollarını birbirine yaklaştırması ile oluşan refleksif harekettir. Bu refleks 4. ayda kaybolur. Moro refleksinin 4. aydan sonra devam etmesi, Minimal Beyin Disfonksiyonu’nun (Öğrenme güçlüğü) ilk belirtileridir. Bu refleks bebeğin sinirsel kontrolünde yaygın olarak kullanılır. Bu refleks vücudun sarsılmasına karşı geliştirilmiş ilkel bir korku tepkisidir.

  • Asimetrik Tonik Boyun Refleksi : Bebek yüzükoyun veya sırtüstü yatırılıp, başı sağa veya sola çevrilerek bir süre aynı yerde tutulduğunda o yöndeki kolunu ve bacağını düz uzatır. Diğer kolu ve bacağı fleksiyondadır. Bu refleks ilk 6 haftada oldukça belirgindir.



ARAMA REFLEKSİ: Bebeğin yanağına dokunulduğu zaman meme arar ve başını çevirir. Uyarı dudak ortasına uygulandığında dudaklarını büzüp, ağzını açıp emme hareketini yapar. Erken doğan çocuklarda bu refleks yoktur. Üçüncü ayda bu refleks kaybolur.

  • ARAMA REFLEKSİ: Bebeğin yanağına dokunulduğu zaman meme arar ve başını çevirir. Uyarı dudak ortasına uygulandığında dudaklarını büzüp, ağzını açıp emme hareketini yapar. Erken doğan çocuklarda bu refleks yoktur. Üçüncü ayda bu refleks kaybolur.

  • EMME REFLEKSİ: Küçük parmak ağza sokulursa emme hareketi başlar. İlk dört gün zayıf olabilir. Doğum travması geçirenler ile doğum esnasında anestezi uygulananlarda bu refleks zayıftır.

  • KAVRAMA REFLEKSİ: Avuca yapılan uyarı, uyarıyı yapan nesnenin sıkıca kavranması ile sonuçlanır. Bu refleks 3. ayda kaybolur ve 4. ayda istemli yakalama başlar. Uyarı emme sırasında verilirse kavrama daha güçlü olur.

  • PLANTER REFLEKS: Ayakla yakalama refleksi olarak da bilinir. Ayak tabanına dokunulduğunda ayak parmaklarının bükülmesi olan planter refleks gözlenir.

  • BABİNSKİ REFLEKSİ: Bebeğin ayak tabanına dokunulduğunda ayak parmaklarını açmasıyla gözlenen reflekstir.



Adımlama Refleksi: Ayakta desteklenerek düz bir yüzeye ayağı temas ettirilen bebek öne doğru yürüme refleksi gösterir.

  • Adımlama Refleksi: Ayakta desteklenerek düz bir yüzeye ayağı temas ettirilen bebek öne doğru yürüme refleksi gösterir.

  • Emekleme Refleksi: Çocuk yüzükoyun durumda yatarken ayak tabanlarından birine basınç uygulandığında bebek bacaklarını yukarı ve aşağı doğru hareket ettirerek emekleyecektir. Emekleme refleksi genellikle doğumdan hemen sonra görülür ve 4. ayda kaybolur. 7. ayda istemli olarak görülmeye başlar ve emekleme refleksi ile arasında ilişki olduğu yaygındır. Refleks emeklemedeki bilgi, kortekse depolanır ve daha sonraki istemli emeklemede yardımcı olur.

  • Yüzme Refleksi: Bebek yüzüstü pozisyonda suda tutulursa ritmik kol ve bacak gerilme-bükülme hareketleriyle yüzme hareketlerini yapar.

  • Çekme Refleksi: Bebek dik pozisyonda otururken bir yada iki elinden tutularak eğildiğinde, kollarını bükerek kendisini ileri doğru çekip dik pozisyona gelmeye çalışır. Bu refleks üç ve dördüncü ay civarında görülür on ikinci aya kadar devam eder.

  • Boynu ve Bedeni Çekme Refleksi: Bebeğin başı bir yöne çevrildiğinde sırayla kalça, bacaklar ve gövde aynı yöne döner. Bebek yan pozisyonda yatarken bacaklar ve gövde bir yöne dönünce başını da aynı yöne çevirip, gövdesini yüzüstü pozisyona getirir. Bu refleks altıncı ayda kaybolur ve bu ayda başlayacak olan istemli dönme hareketinin temelini oluşturduğu düşünülmektedir.



Paraşüt ve Propping Refleksi: Bu refleks kol ve bacakları karşı bir güce koruma hareketleridir. Korunma refleksleri görsel uyarıya bağlı oldukları için karanlıkta oluşmaz. Bebek havada dik durumdan ani düşüş pozisyonuna getirildiği zaman, bacaklarını gererek yanlara doğru açması paraşüt refleksidir. Dördüncü aylarda bu refleks hareket görülür. Propping refleks ise bebeğin oturma durumunda dengesi bozulunca ortaya çıkar.

  • Paraşüt ve Propping Refleksi: Bu refleks kol ve bacakları karşı bir güce koruma hareketleridir. Korunma refleksleri görsel uyarıya bağlı oldukları için karanlıkta oluşmaz. Bebek havada dik durumdan ani düşüş pozisyonuna getirildiği zaman, bacaklarını gererek yanlara doğru açması paraşüt refleksidir. Dördüncü aylarda bu refleks hareket görülür. Propping refleks ise bebeğin oturma durumunda dengesi bozulunca ortaya çıkar.

  • Labyrinthine Righting Refleks: Bebek dik durumdan öne, geriye ve yanlara doğru eğildiği zaman, getirildiği pozisyonun aksi yönüne doğru başını hareket ettirerek dik duruma gelmeye çalışır. İkinci ayda görülmeye başlar ve altıncı ayda kuvvetlenir.

  • Landau Refleksi: Bebek yüzüstü durumda iki el ile tutularak yavaşça kaldırıldığında başlangıçta sadece başını kaldırır, sonra sırtını ve bacaklarını gerer, sırtı konkav bir duruma gelir. Bu refleks bebeğin dirsekleri ve sonrada elleri üzerinde kendini kaldırmasına olanak sağlar.

  • Ekstremite Yerleştirme Refleksi: Diz altından bacağı hafifçe bir masa kenarına dokundurulursa, bebek ayağını yükselterek masaya yerleştirir. Spinal kord travmalarında bu refleks görülmez.



Bu dönem 0-2 yaşları arasını kapsar. Bu dönemde merkezi sinir sisteminin gelişmesine paralel olarak önce baş ve gövde sonra kol ve bacaklar üzerinde kontrol sağlanır. Bazı kaynaklar bu gelişimi yukardan aşağı ve içten dışa doğru gelişim ilkesi olarak açıklamaktadır. İlkel hareketler dönemi dengeleme (baş boyun ve gövde kaslarının kontrolü) hareketleri uzanma, yakalama bırakma gibi manipulatif hareketleri, yürüme gibi lokomotor hareketleri kapsar. Bu yeteneklerin ortaya çıkma hızı çocuktan çocuğa değişir, hem biyolojik hem de çevresel faktörlere bağlıdır.

  • Bu dönem 0-2 yaşları arasını kapsar. Bu dönemde merkezi sinir sisteminin gelişmesine paralel olarak önce baş ve gövde sonra kol ve bacaklar üzerinde kontrol sağlanır. Bazı kaynaklar bu gelişimi yukardan aşağı ve içten dışa doğru gelişim ilkesi olarak açıklamaktadır. İlkel hareketler dönemi dengeleme (baş boyun ve gövde kaslarının kontrolü) hareketleri uzanma, yakalama bırakma gibi manipulatif hareketleri, yürüme gibi lokomotor hareketleri kapsar. Bu yeteneklerin ortaya çıkma hızı çocuktan çocuğa değişir, hem biyolojik hem de çevresel faktörlere bağlıdır.

  • Bu dönemin özellikleri şöyle özetlenebilir;

  • * Bu dönemde kazanılan hareketler ileriki yıllarda kazanılacak hareketlerin temelini oluşturur.

  • * Bu dönemde kazanılan hareketler çok fazla kontrol gerektirir. Motor mekanizma ve fonksiyonları birbirine bağlayamadığından tüm dikkatini hareketine verir. Yeni yürüyen bir çocuğun konuştuğu ve başka bir yere baktığı görülemez. Nöro-motor aygıt gelişiminin temel safhasındadır.

  • * Emekleme ve yürüme becerilerin kazanılması çocuğun çevresini tanıma olanağı vermesi ile önemlidir.



Denge Sağlama: Bebek vücudunu dik durumda tutabilmek için yerçekimine karşı sürekli bir uğraş vermek zorundadır. Yerçekimine karşı kas-kemik sistemi üzerinde kontrol sağlayabilme süreci bütün bebeklerde önceden kestirilebilir bir sıra izler. Baş boyun, gövde ve bacakların kontrolü ayakta durabilmeyi sağlar. İlk önemli denge şekilleri oturma ve ayakta durmadır. Dönme, eğilme, yukarı doğru uzanma zamanla ortaya çıkan denge hareketleridir.

  • Denge Sağlama: Bebek vücudunu dik durumda tutabilmek için yerçekimine karşı sürekli bir uğraş vermek zorundadır. Yerçekimine karşı kas-kemik sistemi üzerinde kontrol sağlayabilme süreci bütün bebeklerde önceden kestirilebilir bir sıra izler. Baş boyun, gövde ve bacakların kontrolü ayakta durabilmeyi sağlar. İlk önemli denge şekilleri oturma ve ayakta durmadır. Dönme, eğilme, yukarı doğru uzanma zamanla ortaya çıkan denge hareketleridir.

  • Baş ve Boyun Kontrolü: Bebek 1. ayın sonunda baş ve boyun kasları üzerinde kontrol sağlamaya başlar. 1. ayın sonuna doğru yüzüstü, 5. ayın sonunda da sırtüstü yatırıldığında çenesini kaldırabilir.

  • Gövdenin Kontrolü: Baş ve boyun kaslarının kontrolünü kazanan bebek bel bölgesi kaslarının da kontrolünü kazanır. 2. ayın sonunda bebek yüzüstü yatarken göğsünü yerden kaldırabilme ve 6. ayın sonunda da göğsünü yerden kaldırıp tekme atabilme yeteneğine sahiptir. Gövde kaslarının kontrolünün kazanıldığının bir başka göstergesi de bebeğin yüzüstü durumdan sırtüstü duruma geçebilmesidir. Bu hareket yaklaşık 8. ayda görülür.

  • Dik Pozisyonda Durabilme: Dik durumda ayakta durabilme denge açısından dönüm noktasıdır. Kas-sinir sistemi kontrolünün kazanıldığı ve yer çekiminin bebeğin hareketlerini engelleyemediğinin bir göstergesidir. Sekiz, dokuz aylık bebek çevresindeki eşyalardan destek alarak ayağa kalkabilir. Zamanla daha az destek alamaya başlar. Kendi başına ayakta durabilme kendi başına yürüyebilme ile birlikte gerçekleşir. 11 ve 13 ayları arası bebekler tutunmadan ayakta durabilirler.



Lokomotor hareketler dengeleme hareketlerinden bağımsız olarak gelişmezler. Bebeğin bir yerden bir yere hareket edebilmesi yerçekimi kuvvetinin üstesinden gelmesine bağlıdır. Bu dönemde bebeğin kullandığı lokomotor hareketler emekleme, sürünme ve yürümedir.

  • Lokomotor hareketler dengeleme hareketlerinden bağımsız olarak gelişmezler. Bebeğin bir yerden bir yere hareket edebilmesi yerçekimi kuvvetinin üstesinden gelmesine bağlıdır. Bu dönemde bebeğin kullandığı lokomotor hareketler emekleme, sürünme ve yürümedir.

  • Sürünme: Bebeğin ilk amaçlı yer değiştirme hareketidir. Bebek baş, boyun ve gövde kasları üzerinde kontrol kazanmasıyla ortaya çıkar. İlk sürünme hareketlerinde bacaklar pek kullanılmaz. Bu hareket sekizinci ayda gözlenebilir.

  • Emekleme: Sürünmenin gelişmiş bir biçimidir. Sürünmeden farkı, kol ve bacakların birbirine ters kullanılmasıdır. Emeklemede eller ve dizler harekete katılır. Emekleme hareketi onuncu ayda gözlenir.

  • Yürüme: İlk bağımsız yürüme çabaları 10, 11. aylar arasında gözlenir. Denge sağlayabilme amacı ile bacaklar açık, dizler hafif bükülü ve ayaklar dışa dönüktür. Bebek gelişimsel olarak hazır olmadan yapılan yürüme çalışmaları yürümeyi çabuklaştırmaz.



Manipulatif hareketlerin ortaya çıkması birtakım sıralı aşamalardan geçer. Bu hareket gelişiminde de baştan–aşağı ve merkezden-dışa doğru gelişim özelliği görülür. Bu dönemin hareketleri uzanma, yakalama ve bırakma hareketleridir.

  • Manipulatif hareketlerin ortaya çıkması birtakım sıralı aşamalardan geçer. Bu hareket gelişiminde de baştan–aşağı ve merkezden-dışa doğru gelişim özelliği görülür. Bu dönemin hareketleri uzanma, yakalama ve bırakma hareketleridir.

  • Uzanma: 4. ay dolaylarında bebek nesne ile ilişkisinde gerekli olan el-göz koordinasyonunu sağlar. Başlangıçta uzanma kaba bir omuz ve dirsek hareketidir. Daha sonra sırayla, bilek, el ve parmaklar devreye girer. Beşinci ayın sonunda bebek nesneye mükemmel bir biçimde uzanarak dokunur.

  • Yakalama: Doğumu izleyen ilk üç ayda tamamen istem dışı olan yakalama hareketi, duyu motor mekanizmasının gelişmesiyle yerini istemli harekete bırakır. 7. ayda avuç içi ve parmaklarının koordinasyonunun gelişmesiyle hareket gelişir. Dokuzuncu ayda başparmak kullanımı başlar, 12. ayda başparmak kullanımı gelişir. 14. ayda bebeğin uzanma ve yakalama hareketleri yetişkininkinden pek farkı kalmaz.

  • Bırakma: Bu dönemde en başarılı hareket kendi isteği ile bırakma hareketidir. Bu hareket yaklaşık olarak 7. ayda gerçekleşir.



Yaşamın 2-7 (ilk çocukluk) yaşları arasını kapsar. Motor gelişimin yoğun olduğu,temel becerilerin kazanıldığı bir dönemdir. Bu temel beceriler, koşma, atlama, sıçrama, sekme, yakalama, fırlatma ve topa ayakla vurma gibi hareketlerdir. Çocukların yeteneklerini keşfetme zamanı olarak tanımlanabilir.

  • Yaşamın 2-7 (ilk çocukluk) yaşları arasını kapsar. Motor gelişimin yoğun olduğu,temel becerilerin kazanıldığı bir dönemdir. Bu temel beceriler, koşma, atlama, sıçrama, sekme, yakalama, fırlatma ve topa ayakla vurma gibi hareketlerdir. Çocukların yeteneklerini keşfetme zamanı olarak tanımlanabilir.

  • Temel hareketlerin gelişiminde olgunlaşma, çevresel etmenler, olanaklar, motivasyon ve öğretim bu hareketlerin hangi düzeyde gelişeceğini belirlemektedir. Koşu ve zıplama gibi lokomotor aktiviteleri, fırlatma ve yakalama gibi manipulatif hareketler ve dengeleme gibi tabi aktiviteler erken çocukluk döneminde geliştirilmesi gereken aktivitelerdir.

  • Bu dönemdeki hareketlerin gelişmeleri esas itibariyle olgunlaşmaya bağlıdır, ancak hareket etme özgürlüğü bol olan bir çevrede gelişim daha çabuk ve tam anlamıyla ortaya çıkar.



Büyük Kas Hareketleri · Oyun oynarken çömelebilir. · Tek ayağının üzerinde beş saniye durabilir. · Parmak uçlarına basarak ileri doğru bir metre yürüyebilir. · Tek ayağımla sıçrama hareketi yapabilir. · Çift ayakla dört kez öne doğru sıçrayabilir. · Merdivenlerden inip çıkabilir. · Yardımsız kaydıraktan kayabilir. · Salıncakta sallanabilir. · Bir bardak suyu dökmeden taşıyabilir. · Orta büyüklükte bir topu atar, yere vurarak sıçratır, kollarıyla yakalayabilir. · Yardımsız üç tekerlekli bisiklete binebilir. · Öne doğru takla atabilir. · Yerde sürünerek ileri doğru gidebilir.

  • Büyük Kas Hareketleri · Oyun oynarken çömelebilir. · Tek ayağının üzerinde beş saniye durabilir. · Parmak uçlarına basarak ileri doğru bir metre yürüyebilir. · Tek ayağımla sıçrama hareketi yapabilir. · Çift ayakla dört kez öne doğru sıçrayabilir. · Merdivenlerden inip çıkabilir. · Yardımsız kaydıraktan kayabilir. · Salıncakta sallanabilir. · Bir bardak suyu dökmeden taşıyabilir. · Orta büyüklükte bir topu atar, yere vurarak sıçratır, kollarıyla yakalayabilir. · Yardımsız üç tekerlekli bisiklete binebilir. · Öne doğru takla atabilir. · Yerde sürünerek ileri doğru gidebilir.



  • Bu dönem 7 yaş ve yukarısını kapsar. Bu dönem temel hareketlerin gelişim aşamasıdır.Hareket, yalnızca hareket etmesini öğrenmede amaç olmak yerine,çeşitli yarışma ve işbirliğine dayalı oyun, spor, dans ve rekreatif etkinliklerde bir araç olarak kullanılır. Dengeleme, lokomotor ve manipulatif becerilerin giderek mükemmelleştirildiği, birleştirilerek çeşitli etkinliklerde kullanıldığı bir dönemdir. Örneğin sekme ve sıçrama temel hareketleri artık ip atlama, halk oyunları ,üç adım atlama gibi etkinliklere dönüşmüştür. Bu dönemde becerilerin ne ölçüde gelişeceği bilişsel (kognitif), duyuşsal (afektif) ve motor etmene bağlıdır (Koordinasyon, vücut yapısı, alışkanlıklar,arkadaş etkisi, duygusal yapı). Bu dönemdeki gelişme bir önceki dönemdeki gelişmeyle bağlantılıdır.



Motor gelişim kalıtım ve çevre etkileşiminin bir ürünüdür.

  • Motor gelişim kalıtım ve çevre etkileşiminin bir ürünüdür.

  • Gelişimi meydana getiren değişiklikler bazen hızlı bazen de yavaş olmak üzere ömür boyu devam eder. Gelişimin en hızlı olduğu iki dönem bebeklik ve ergenliktir.

  • Motor gelişim sıralı aşamalar izler. Bu aşamalar basit ve ilkelden zor ve karmaşığa doğru bir evrim gösterir.

  • Zihinsel, duygusal ve motor gelişim birbirinden soyutlanamaz.

  • Gelişim birikimli bir süreçtir.

  • Gelişim bütün halinde gerçekleşen hareketten spesifik olarak gerçekleşen harekete geçer. Bebeğin ilk hareketleri büyük kasları ile gerçekleşir. Zamanla daha küçük kas yapıları harekette bulunmak için kullanılır.

  • Motor gelişim baştan ayağa doğru olur. Kasların gelişimi başa en yakın kaslarla başlar ve kol ve bacak gibi organlarla devam eder.

  • Motor gelişim içten dışa doğru olur. Bedenin gövdesine en yakın kaslarla başlar ve bedenin dış çevresine doğru ilerler. Bebekler önce kolunu omuzdan kullanma becerisini daha sonra bileklerini ve parmaklarının kontrolünü sağlar.

  • Gelişimde bireysel farklılıklar söz konusudur.



  • Çocuklar yetişkinlerin minyatür hali değildir; ilk önce çocuk olarak sonrada atlet olarak eğitilmelidir.

  • 6-10 yaş arasında, spora ilgileri, hoşnut olmaları ve temel beceriler kazanmaları sağlanmalıdır.

  • 11-14 yaşlarda, çok yönlü gelişim sağlanarak, uygun teknikler öğretilmelidir; bu çocuklarda antrenman yükleri artık artırılmaya başlanabilir. Bu yaşlarda çocuklar yetişkinlerin yaklaşık üçte birinin altında ki antrenman yükü olabilir. Bunun anlamı 11-14 yaşında çocukların  10-20 dakikadan fazla olmamak kaydıyla ve ara vermeden intensif (yoğun)  olarak çalıştırılabileceğidir. Bu yaşta çocuklar, başarabilme istekleri doğrultusunda motive edilmelidir,  başarısızlık durumunda yargılanmamalıdır.

  • 15-18  yaşlarında, antrenman yükleri artmaya başlar ve antrenmanda özelleşmeye gidilmelidir. Bu yaşlar arasında antrenman yetişkinlerin yarısı yada üçte ikisi olabilir. Bu yaştaki çocuklar artık daha yoğun yarışlar için hazırdır. Buna karşın tekrar dikkat etmek gerekir ki çocuklar hala yetişkin değildir, ve yetişkin olana kadar en yüksek performans beklenmemelidir.



1.Mengütay, S.,(1999), Okul Öncesi ve İlkokullarda Hareket Gelişimi ve Spor, Tutibay Yayınları 2. baskı Ankara.

  • 1.Mengütay, S.,(1999), Okul Öncesi ve İlkokullarda Hareket Gelişimi ve Spor, Tutibay Yayınları 2. baskı Ankara.

  • 2. Muratlı, S., (1997), Antreman Bilimi Işığı Altında Çocuk ve Spor, Bağırgan Yayınevi Ankara.

  • 3. Özer, K. -Özer, S. (2000), Çocuklarda Motor Gelişim, Kazancı Yayınları, İstanbul.

  • 4. Gökmen, H. -Karagül ,T. -Aşçı, H. (1995), Psikomotor Gelişim GSGM Yayınları, Ankara.

  • 5. Gökmen, H., (1995), Spor Psikolojisi, Anadolu Üniversitesi Yayınları.

  • 6. Ceyhan, A. Çocuk Gelişim ve Psikolojisi, Anadolu Üniversitesi Yayınları.

  • 7. Gündüz, N. (1995), Antrenman Bilgisi, Saray Tıp Kitabevi, İzmir.

  • 8. Cüceloğlu, D., İnsan ve Davranışı Remzi Kitabevi, 7. Baskı, İstanbul.

  • 9. Ataman, A., (2004), Gelişim Ve Öğrenme, Gündüz Eğitim Yayıncılık, Ankara.

  • 10. Dündar U., (1994), Antrenman Teorisi, Onlar Ajans.

  • 11. Harre D., (1982), Principles Of Sports Traning. Sportverlag, Berlin.

  • 12. Morehouse E. L., - Miller T. A., (1973), Egzersiz Fizyolojisi, Çev: Necati Akgün. Ege Üniversitesi Matbaası, Bornova.

  • 13. Muratlı S., (2003), Antrenman Bilimi Yaklaşımıyla Çocuk ve Spor, Nobel Yayın, Ankara.

  • 14. Özer K., (1993), Antropometri, Sporda Morfolojik Planlama, İstanbul.

  • 15. Prokop L., (1983), Spor Hekimliğine Giriş Hekim, Sporcu ve Antrenörler İçin, 3. Baskı, Bayer Türk Kimya San. Ltd. Şti. İstanbul.

  • 16. Yaman M., - Çoşkuntürk O. S, (1992), Sportif Performansın Sınırları, Ankara.

  • 17. Çocuklarda Motor Gelişim, http://www.cocukgelisim.com/psikomotor.htm web sitesinden 27.03.2008 tarihinde alınmıştır.

  • 18. Çocuk ve spor, http://www.sporbilim.com/index.php?s=icerik&katid=87 web sitesinden 28.03.2008 tarihinde alınmıştır.

  • 19. Çağlak, S., (2005), 0-6 Yaş Cocuklarda Hareket Gelişimi, Bilim ve Aklın Aydınlığında Eğitim Dergisi Yıl :6 Sayı: 62.



Yüklə 479 b.

Dostları ilə paylaş:




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə