21. yüzyılda pek çok gelişmiş ve gelişmekte olan ülkede sosyal belediyecilik anlayışıyla yerel yönetimler sosyal politikada etkin rol almaktadır


İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde sosyal belediyecilik



Yüklə 13,01 Mb.
səhifə23/71
tarix08.04.2023
ölçüsü13,01 Mb.
#104773
növüYazı
1   ...   19   20   21   22   23   24   25   26   ...   71
diplom isi son olarn izmir belediyyesi

2.3 İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde sosyal belediyecilik
Günümüzde birçok gelişmiş ve gelişmekte olan ülkede, sosyal politikaların uygulanmasında merkezi yönetim yanında yerel yönetimler de önemli sorumluluklar üstlenmektedirler. Devlet “sosyal devlet” anlayışını sağlayabilmede vatandaşa en yakın birimlerinden destek görmektedir. Doğal olarak yerel yönetimlerin sosyal politika sistemi içerisindeki ağırlığı ülkenin siyasal, kültürel ve tarihi birikimine bağlı olarak farklılık göstermekte ve bu durum ülke mevzuatına yansımaktadır. Yerel yönetimlerin sosyal politika uygulamaları sosyal belediyecilik kapsamına girmekte ve sosyal belediyeler, sosyal devletin yereldeki temsilcileri olmaktadırlar. Türkiye’de son yıllarda belediyelerin sosyal politika uygulamalarıyla önemli bir aktör durumuna geldiği görülmektedir. Bu çalışmanın amacı belediyeler tarafından özenle yürütülen sosyal belediyecilik faaliyetlerinin, sınırlı imkanlara ve kıt kaynaklara sahip ülkemizde, gelişip yoğunlaşması yönünde akademik desteğin sağlanması ve sürekli kılınmasına yardımcı olmaktır. Çalışmada sosyal belediyeciliğin teorik temelleri verildikten sonra, başarılı örnekler üzerinden sosyal belediyecilik hizmetlerine yönelik algı ve faydalanma düzeyine dair ipuçları aranmaktadır.
Sosyal refah devleti anlayışının gelişmesine paralel olarak gelişen ve genelde kamu idaresinin, özelde ise yerel yönetimlerin hizmet alanlarında ve yönetim biçimlerindeki farklılaşmasının bir sonucu olarak güç kazanan sosyal belediyecilik, esas olarak sosyal politikalarla ve sosyal hizmetlerle bağdaştırılmaktadır. Belediyelerin yereldeki gücü haline gelen sosyalbelediyecilik, hizmet zenginliği ve çeşitliliği, halka söz hakkı tanıyarak Demokratik gelişmenin sağlanması ve vatandaş memnuniyetini sağlamaya yönelik faaliyetlerden oluşmaktadır.9 Kavramsallaştırmada “belediyecilik” kelimesinin tercih edilmesininnedenini aşağıdaki süreç erçevesinde açıklamak mümkündür.
Yerel önetimler, sosyal politikaları, sosyal hizmetleri, yerel sorumluluğa sahipolarak yerine getiren ve topluma en yakın olan kamu yönetim birimleridir.Ülkemizde yerel yönetim kuruluşu dendiğinde ise akla büyük ölçüde belediyeler gelmektedir. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra ülkemizde belediyeler, il özel idarelerine göre daha önemli kuruluşlar haline gelmiştir.Nüfus artışı ve göç hareketleri hızlı ve plansız kentlerin ortaya çıkmasına vekentsel hizmet talebinin artmasına yol açmıştır. Belediyelerin kullandıklarıkaynaklar ve hizmet verdileri nüfus, diğer yönetim birimlerine göre daha Türkiye'de Sosyal Belediyecilik Anlayışına Yönelik Genel Bir Değerlendirme Yerel Yönetimler Üzerine Seçme Yazılar 10fazladır. Merkezi yönetimin yasal ve idari düzenlemeleri altındafonksiyonlarını yerine getiren belediyeler, sosyal refah hizmetlerinin üretim ve dağıtımında önemli bir rol üstlenirken, toplumun da artan ihtiyaçlarına bağlı olarak belediyelerden sosyal refah hizmetleri yönünde beklentisioldukça yüksek düzeylere ulaşmıştır11
Bernstein'e göre sosyal belediyecilikanlayışında belediyeler; yerel sağlık sigortasının kurulması ve rtasının kurulması, iş bulma kurumları ve iş mahkemelerinin kurulmasında aktif rol almalı ve işçilerinin haklarının korunması sosyaldemokrasinin sağlanması içinbelediyelere önemli görevler düştüğünü savunmuştur.
Türkiye’de ise sosyal belediyecilik kavramı akademik camiadaüzerinde ittifak edilen bir kavram değildir. Literatürde her ne kadar “sosyalbelediyecilik” olarak kullanılsa da, aslında diğer yerel yönetim rininsosyal alana dönük faaliyetleri de sosyal belediyecilik kavramının kapsamınagirmektedir. Türkiye'de belediyelerin özellikle dezavantajlı" olaraknitelendirilen kesimlerinsorunları vesosyal adaleti güçlendirmeyi defleyenfaaliyetleri çoğunlukla “sosyal belediyecilik” kavramı çatısı altında incelenmektedir.12
Sosyal belediyecilik, sosyal devletin vatandaşlarına sunmakla görevliolduğu sosyal politika ve faaliyetlere belediyelerin de dahil olup yerel düzeydebirtakım sosyal yardım ve hizmetleri yapmasını öngören bir anlayıştır13
Belediyelerin yereldeki gücü haline gelen sosyal belediyecilik, hizmetzenginliği, halka söz hakkı tanıyarak demokratik gelişmenin sağlanması ve vatandaş memnuniyetini sağlamaya yönelik faaliyetler olaraktanımlanmaktadır.14 Sosyal belediyecilik “sosyal devletin yerel düzeydeki bir izdüşümüolarak, sunduğu sosyal nitelikli mal ve hizmetlerle daha iyi bir yaşamstandardı yaratmayı hedefleyen ve onların bütçesine sosyal adalet sağlayıcıbiçimde katkı yapan belediyeciliktir.
Küreselleşme ve neo-liberalizm ile birlikte merkezi ve yerel yönetimlerin sosyal refahı sağlamak ve sürdürmek için yaptıkları faaliyetler çeşitlenmiş ve farklı boyutlar kazanmıştır. Yerel yönetimlerin sorumluluk alanının genişlediği ve belediyelerin öneminin arttığı bu dönemde Türkiye’de de yerel yönetimlerin sorumlulukları hem nicel hem de nitel açıdan çeşitlilik kazanmıştır. Özellikle İstanbul ve Ankara gibi büyükşehirlerin neredeyse nüfusunun yarısının asgari yaşam standartlarının altında olduğu düşünüldüğünde, sosyal refahı sağlamak için yardımcı olan sosyal belediyecilik kavramının Türkiye için çok stratejik ve önemli bir konu olduğu görülmektedir (Deniz, 2012:24). Türkiye’de sosyal belediyecilik olarak isimlendirilen faaliyetler 1970’li yıllarda başlamış ve 1990 yıllarda belediyelerin sosyal görevleri daha önemli hale gelmiştir. 2000’li yıllarda ise bu idari ve toplumsal dönüşüm yasal düzenlemelere yansımıştır. Yerel yönetimlerin yoksulluğun çözümüne yönelik politikaları belediyelerin 5393 ve 5216 sayılı kanunlalar değişen birçok niteliği gibi değişmiş ve çeşitlenmiştir. Yerel yönetimler 1930 tarihli 1580 sayılı yasanın hükümlerine göre sosyal hizmet ve sosyal yardım uygulamalarını yaparken tedirgindi. Çünkü bu yasada net bir şekilde bu konuda yapılması gerekenler belirtilmemişti. Yeni yasalarda ise sosyal belediyecilik kapsamında belediyelerin yapması gereken görev ve sorumluluklar açıkça belirtilmiştir. Bu durum sosyal belediyecilik uygulamalarının giderek daha geniş bir alana yayılmasına sebep olmaktadır (Kesgin, 2012:135). 1976 tarihinde 2022 sayılı yasa ile 65 yaşını doldurmuş, kimsesiz ve yardıma muhtaç olan vatandaşlara aylık bağlanması öngörülmüş ve sosyal yardım alanında ilk büyük adım atılmıştır. Aynı yasayla sakatlara da aylık bağlanması sağlanmıştır. Bu alanda ikinci büyük adım 1986 tarihinde çıkarılan “Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Teşvik Kanunu” dur. Bu yasanın amacı ihtiyaç sahibi kimselere yardım etmek, sosyal adaleti ve adil bir gelir dağılımını sağlamak, sosyal yardımlaşma ve dayanışmayı teşvik etmektir. Bu yasa ile söz konusu vatandaşlara yardım yapılması için Başbakanlığa bağlı ve T.C. Merkez Bankası bünyesinde “Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu” kurulmuştur. Yasanın yürütülmesi için bir yönetmelik çıkarılmış ve bu yönetmelikle il, ilçe yönetimleri Fonun işletilmesinden yetkili kılınmıştır (Koray ve Topçuoğlu, 1987:204). Sosyal belediyecilik alanında yapılan hizmetler dönemden döneme ve ülkeden ülkeye farklılıklar göstermektedir. Ancak özetle Türkiye’de yapılan sosyal belediyecilik faaliyetleri şu başlıklar altında toplanabilir; çocuklara ve ailelere yönelik sosyal belediyecilik uygulamaları, gençlere yönelik sosyal belediyecilik uygulamaları, engellilere yönelik sosyal belediyecilik uygulamaları, yaşlılara yönelik sosyal belediyecilik uygulamaları, kültür hizmetleri, kişilerin kendilerini geliştirmelerini sağlama ve konut üretimi. Türkiye’de sosyal belediyecilik uygulamalarında yaşanan önemli sorunlar vardır. Sosyal politikanın önemini kavrayamayan yöneticilerin olumsuz tutumu, yeterli veri olmaması, belediyelerin planlama ve projeksiyon eksikliği, belediyelerle merkezi yönetim arasında ya da belediyelerin kendi aralarında yaşadığı koordinasyonsuzluk ve çok başlılık, maddi kaynak yetersizliği, nitelikli personel yetersizliği, hizmet alanlarının net bir şekilde belli olmamasından kaynaklı yaşanan standart belirsizliği, yapılan yardımların istismarı, planlar belediye başkanlarının görev yaptığı süre ile sınırlı kaldığı için kurumsallaşamama ve sürdürülememe, anayasal güvenceden kaynaklanan birer ekonomik ve sosyal hak olduğu göz ardı edilerek siyasi rant elde etmek için bunun bir lütuf olarak gösterilmesinden kaynaklı algılama sorunları temel sorunlar olarak sayılabilir.
Mesela bunu İzmir Büyük Şühir Belediiyelerinden açıkca görmek olur ve bunuda belirtmek istiyorum ki İzmir Büyükşehir Belediyesi, Kent Koleji Meslek Edindirme Eğitimleri, Anaokulları, Öğrenim Birimleri (Bilgisayar, drama, düşünce oyunları, el sanatları, resim, müzik, halk oyunları, spor gibi çeşitli kurs ve eğitim programları, uzman kadro tarafından ücretsiz verilmektedir. Öğrenim birimlerinden öncelikle 7 16 yaş grubundaki çocuklar yararlanmaktadır.) ve Çocuk ve Gençlik Merkezleri ile eğitim faaliyetlerini yürütmektedir. Ayrıca Kültür ve Sanat Mekanları ile Spor Tesisleri ve Alanları bulunmaktadır.
Özel Kent Eğitim Kurumları Türkiye’deki ilk kampüsünü İzmir’de açmıştır. Kent Koleji ortak marka ismini kullanan okulların kurucu şirketinin çalışma alanı eğitim olup, İzmir’deki eğitim camiasında Kent Koleji adıyla 10. yılına girmeye hazırlanmaktadır. Kurucu kurumun yönetim kurulu Başkanı Hızır MURTEZAOĞLU (eğitimci), yönetim kurulu üyeleri eski bakanlar Dr. Yılmaz KARAKOYUNLU, Prof. Dr. Suat ÇAĞLAYAN ve Anadolu Üni. E. Rektörü Prof. Dr. Yılmaz BÜYÜKERŞEN, TPE’den tescilli özel bir eğitim markası olan “Kent Koleji” markasını yaratıp yöneterek MEB onaylı programların en başarılı şekilde uygulanması için gerekli modeli ortaya koymuş ve denetlemektedirler.
Özel Kent Eğitim Kurumları, kuruluşundan bu yana yenilikçi eğitim uygulamaları, tecrübeli öğretmen kadrosu ve her yıl güncellenen programlarıyla kısa sürede İzmir’deki en iyi özel okullar arasında, eğitim camiasında yerini almış franchaise (isim hakkı) vermeden büyüyen bir zincir İzmir okuludur. İlk açılan kampüsü olan Güzelbahçe Kent Koleji’ni takiben Gaziemir, Karşıyaka-Çiğli, Alsancak, Narlıdere’de açtığı özel okullarla İzmir’in öne çıkan saygın eğitim markalarından birisi olmuştur. Kent Koleji’nin kurumsal dinamikleri, kökleri ve iradesi eğitim adına önemli çalışmalara imza atmış, yönetiminde bulunan duayen isimlerden gelmektedir.
Kent Kolejlerinde k12 düzeyinde (anaokulu-ilkokul-ortaokul-Anadolu lisesi) eğitim verilmekte, "Öğrenciye Özel Okul" konseptiyle bireysel öğrenci takibi ve ihtiyaçlarına göre akademik, sportif ve sanatsal takviye programlarıyla 21. yy becerileri doğrultusunda öğrencilerimiz çok yönlü olarak geleceğe hazırlanmaktadır.
Kurumsal Hedefler:Büyüme çalışmaları kapsamında İzmir'de, Ege Bölgesinde ve büyük şehirlerde yeni okul kampüsü açılışları için çalışmalar sürdürmektedir. Kurucu tüzel kişilik olarak planlanan Kent Eğitim Kurumları Vakfı KENTVAK'ın açacağı İzmir Kent Üniversitesi de gerçekleşecek hedefler arasındadır.
Böyleki, Özel İzmir Kent Koleji okul armasını bireyin hayat boyu gurur ve onurla taşıma felsefesidir. Bu arma Kent Koleji’nin misyonunda bulunan bütün hedeflerini Özünde taşır. Özel Kent Koleji’nin amacı, bireylerin ahlaki, fiziksel ve zihinsel gelişimlerini desteklemektir. Bireyler destek ve saygı gördükleri bir toplumda başarılı olurlar. Uyguladığı eğitim programları sayesinde Öğrenciler Kent Koleji`nde edindikleri bilgi ve akademik becerilerinden yararlanarak soru sorup cevap aramayı, araştırmayı, keşfetmeyi ve üretmeyi Öğrenirler. Bu sayede bulurlar, keşfederler ve icat ederler. İKK'nin en büyük felsefesi, bu topraklarda daha önce yetişmiş ve insanlığın ışığı olmuş Aristoları, İbn-i Sinaları, Mimar Sinanları, Mevlanaları ve Atatürkleri yetiştirmektir. Bu felsefe çatısı altında toplanan İKK ailesi; eğitimcileri, Öğrencileri ve velileri ülkemizin muasır medeni ve uygar ülkeler nezdinde lider ülke olmasında büyük rol oynayacaklardır.(kaynak: https://www.kentkoleji.com.tr/)



Yüklə 13,01 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   19   20   21   22   23   24   25   26   ...   71




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə