Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi (H. U. Journal of Education)
Özel Sayı (1), 27-38 [2013]
9. Sınıf Fizik Öğretim Programında Yer Alan Konuların Öğretiminde
Karşılaşılan Sorunlara ve Yeni Öğretim Programına Yönelik
Öğretmen Görüşleri
*
Teacher Opinions on the New Teaching Syllabus and the Issues
Encountered When Teaching the Subjects of the 9
th
Grade Physics
Syllabus
Celal Bayrak
**
, Sevim Bezen
***
ÖZ: Fizik öğretmenlerinin 9. sınıf fizik programında yer alan konularının öğretiminde karşılaştıkları
sorunlarını ve 2013-2014 öğretim yılında uygulanacak yeni öğretim programıyla ilgili görüşlerini tespit etmek
amacıyla yapılan bu çalışma, nitel araştırma yöntemleri kullanılarak yürütülmüştür. Araştırma, 2012-2013 öğretim yılı
bahar döneminde Ankara’nın Altındağ ilçesinde bulunan 8 Anadolu Lisesi’nde görevli 9. sınıf fizik derslerine giren 18
öğretmenin katılımıyla gerçekleştirilmiştir. Çalışmada araştırmacılar tarafından hazırlanan yarı yapılandırılmış
görüşme formu kullanılmıştır ve açık uçlu soruların yer aldığı öğretmen görüşme formu fizik eğitiminde uzman 3
kişinin görüşleri alınarak son halini almıştır. Öğretmenlerle yapılan görüşmeler sonucunda elde edilen veriler betimsel
analiz tekniği kullanılarak çözümlenmiştir. Araştırma sonucunda öğretmenler, mevcut 9. sınıf fizik öğretim
programında yer alan konuların öğretiminde en çok “Kuvvet ve Hareket” ünitesinin öğretiminde, öğrencilerin işlem
yeteneğindeki zayıflıklarından ve konular için zaman yetersizliğinden dolayı sorunlarla karşılaştıklarını
belirtmişlerdir. Öğretmenler, şu anki mevcut programın sarmal yapıda olmasının ve 9. sınıf ders kitaplarında konu
başlıklarının bulunmayışının öğrencileri konuları anlamlandırmaları açısından olumsuz etkilediğini ifade etmişlerdir.
Araştırmaya katılan fizik öğretmenleri, yeni fizik öğretim programının fizik dersinin öğrenimi açısından daha iyi
olacağını düşündüklerini ve uygulamaya geçilmeden önce de öğretmenlerin uzun süreli hizmet içi eğitimden
geçirilmesi gerektiğini belirtmişlerdir.
Anahtar sözcükler: Fizik öğretim programı, öğretmen görüşleri, fizik eğitimi.
ABSTRACT: This study was carried out by using qualitative research methods in order to determine the
issues physics teachers encounter when teaching the physics syllabus to 9
th
grades and to determine their opinions on
the new syllabus that will be carried out within the 2013-2014 academic year. The research was carried out with 18
teachers who teach physics to 9
th
grades at 8 different Anatolian high schools in Ankara's Altındağ district. In this
study, semi-structured interview from was carried out by researchers. In addition, the open-ended questions of
interview were answered by three physic experts and it takes final form. The data collected from the interviews carried
out with the teachers have been analyzed by using a descriptive analysis technique. According to the results of the
research, the teachers have stated that they have problems especially when teaching unit such as “Force and Motion”
that take place in the 9
th
grade physics because of teaching syllabus, students’ weaknesses on their mathematical
capability and not having enough time to teach the subjects. They have also stated that the present syllabus not being
volute and the 9th grade physics course books not having headlines for the subjects affect the students negatively in
relation to making sense of the subjects. The teachers have stated that they think the new physics teaching syllabus
will be much better and before the application process it would be best to have a long term in-service training.
Keywords: Teaching Physics Programme, teacher opinions, physics education.
*
Bu çalışma 9-11 Mayıs 2013 tarihleri arasında gerçekleşen ISNITE’2013
Öğretmen Eğitiminde Yeni Eğilimler
Uluslararası Sempozyumu’
nda sözlü bilidiri olarak sunulmuştur.
**
Prof. Dr., Hacettepe Üniversitesi, Eğitim Fakütesi, OFMA Eğitimi Bölümü, Fizik Eğitimi ABD, Ankara-Türkiye,
e-posta: cbayrak@hacettepe.edu.tr
***
Yüksek Lisans Öğr., Hacettepe Üniversitesi, Eğitim Fakütesi, OFMA Eğitimi Bölümü, Fizik Eğitimi ABD,
Ankara-Türkiye, e-posta: sevimbezen@hacettepe.edu.tr
Celal Bayrak, Sevim Bezen
28
1. GİRİŞ
Teknolojik gelişmelerin hızla ilerlediği, bilimsel bilginin ve öneminin gittikçe arttığı, fen
ve teknolojinin etkilerinin günlük yaşamımızın her yerinde görüldüğü bu teknoloji çağında, fen
eğitiminin ve fen öğretim programlarının çok önemli bir rol oynadığı görülmektedir (Aydoğdu
ve Kesercioğlu 2005). Öğretim programı, okul ya da okul dışında bireye kazandırılması
planlanan bir dersin öğretimi ile ilgili tüm etkinlikleri kapsayan yaşantılar düzeneğidir (Demirel
2007). Derslerin öğrenilmesi ve öğretilmesi sürecinde çok önemli bir yere sahip olan öğretim
programları (Doğan ve Marulcu 2010), öğrencilerin daha kolay anlayabilmesi için bilimin
öğrencilerin seviyesine uygun olacak şekilde basitleştirilmiş şeklini sunmaktadır (Karakuyu
2008).
Eğitim sistemimizin vazgeçilmezlerinden birisi de fen bilimleri eğitimidir. Fizik ve diğer
fen alanlarının öğretimi için hazırlanan öğretim programları bilim, teknoloji ve eğitim alanındaki
gelişmeleri takip edecek nitelikte olmalıdır ve periyodik olarak güncellenmelidir (Doğan ve
Marulcu 2010). Günümüzdeki fizik ve diğer fen alanlarının en önemli sorunlarının arasında,
belirlenen hedeflere ulaşılamaması gösterilmektedir (Mason 2003 aktaran, Doğan ve Marulcu
2010). Bu durum ülkemizde de çok farklı değildir. Türkiye’de de üniversiteye giriş ve liseye
giriş sınavlarının sonuçlarına baktığımızda fizik dersindeki başarı oranının oldukça düşük olduğu
görülmektedir (Ortas 2009 aktaran, Karal 2010). Bir ülkenin daha ileriye gitmesi için
hazırlanacak yeni fizik öğretim programlarının, geleceği tahmin edebilecek ve yarının koşullarını
geliştirebilecek insanı yetiştirilebilecek nitelikte olması gerekmektedir (Gömleksiz 2007).
Türkiye’de 2007 yılında Talim ve Terbiye Kurulu tarafından kabul edilen 9. Sınıf Fizik Öğretim
Programı 2008-2009 öğretim yılında uygulanmaya başlamıştır. Fizik öğretim programında köklü
bir değişim yapılmıştır ve yapılan bu köklü değişimin temel amacı, bilgi çağı olarak adlandırılan
içinde bulunduğumuz yüzyılda, çağın gereklerinden geri kalmayacak, dinamik, esnek bir
programın oluşturulmasıdır (Milli Eğitim Bakanlığı [MEB] 2008). Bütün fizik programlarında
olduğu gibi, 9. sınıf Fizik Öğretim Programının temel amaçlarının arasında da öğrencilere
problem çözme becerisi, bilişim ve iletişim becerilerini kazandırmak, öğrencileri bilimsel okur-
yazar haline getirmek genel olarak söylenebilecek başlıca amaçlar arasındadır (MEB 2008).
Bilimsel okur-yazarlık, fen bilimlerinin doğasını bilmek, bilgilerin nasıl elde edildiğini anlamak
ve gerçeklere bağlı olduğunu bilmek, fakat yeni bilgiler kanıtlandıkça da değişebileceğini
algılamak, temel kavram, teori ve hipotezleri bilmek, kişisel görüş ile bilimsel kanıt arasındaki
farkı algılayabilmek olarak tanımlanmaktadır (Yağbasan 2005). Çağımızın hızla değişen ve
gelişen dünyasında, öğrencilerin bilgileri anlamlandıramadan mekanik öğrenmeleri
beklenmemekte, aksine bilgiye ulaşmaları, ulaştıkları bilgileri karşılaştıkları sorunlar karşısında
kullanabilmeleri ve çözüm yöntemleri oluşturabilmeleri beklenmektedir.
Uygulanmakta olan Fizik Öğretim Programı ile ilgili yapılan çalışmalar sonucunda,
öğretmenlerin programı uygulamak için gerekli becerilere sahip olmadıkları (Ayvacı 2010),
öğretmenlerin gelenekçi bir anlayışa sahip olduğu, öğretmenlerin programa uygun öğretim
yapmadığı, öğretim programını sadece konu başlıklarına takip etmek amacıyla kullandıkları
(Kapucu 2010), öğretmenlerin programa ilişkin çoğunlukla olumlu görüşlerinin olduğu, ancak
etkinliklerin fazla sayıda olması nedeniyle, ders süresinin yeterli olmadığı belirtilmektedir
(Arslan, Ercan ve Tekbıyık 2012).
Fizik Öğretim Programı Talim ve Terbiye Kurulu tarafından 01.02.2013 tarihinde alınan
kararı ile yeniden yenilenmiştir ve 2013-2014 öğretim yılından itibaren 9. sınıflara uygulanmaya
başlanacaktır. Yeni fizik öğretim programının amaçları arasında; öğrencilerde merak oluşturarak
fizik bilimine yönelik ilgi uyandırmak ve onları keşfetmeye teşvik etmek, bilimsel sorgulamanın
doğasını anlamak, bilimsel süreç becerilerini kullanarak bilimsel bilgi üretmek ve problem
çözmek, bilimin doğası üzerine farkındalık kazanmak ve etik ve sosyal etkilerini düşünerek
fiziğin uygulamaları ile ilgili bilimsel dayanakları olan kararlar vermek bulunmaktadır (MEB
9. Sınıf Fizik Öğretim Programında Yer Alan Konuların Öğretiminde Karşılaşılan Sorunlara ve Yeni Öğretim
Programına Yönelik Öğretmen Görüşleri
29
2013). Yeni programın çağdaş yaklaşımları benimsediği söylenebilir. Mevcut programda olduğu
gibi yeni programda da öğrencinin merkezde olduğu yapılandırmacı bir anlayış
vurgulanmaktadır. Yenilenen fizik öğretim programının temel amaçlarının arasında bilimsel
okur-yazarlığın geliştirilmesi bulunmaktadır (MEB 2013).
Öğretim Programlarının etkili bir biçimde uygulanabilmesini sağlayan kişiler
öğretmenlerdir. Bir öğretim programının başarısı, öğretmenlerin programı benimsemesine ve
belirlenen amaç doğrultusunda uygulamalarına bağlıdır (Gömleksiz 2007). Öğretmenler hem
programı uygularlar hem de programı uygulayacak elverişli ortamı hazırlarlar. Bir programın
uygulanmasında karşılaşılan sorunları saptamak için öncelikle fikri alınması gereken kişiler
programın uygulayıcısı olan öğretmenlerdir. Bu nedenle uygulanan ya da uygulanacak
programlarda öğretmenlerin görüşleri, tavsiyeleri, eleştirileri ve önerileri dikkate alınmalıdır. Bu
yüzden yapılan bu çalışmada, ilk defa uygulanacak olan yeni fizik öğretim programı ve 9. sınıf
fizik öğretim programında yer alan konuların öğretiminde karşılaşılan sorunlar ile ilgili
öğretmen görüşleri araştırılmıştır. Yeni fizik öğretim programı daha uygulamaya geçmeden
öğretmen görüşlerinin belirtildiği ve 9. sınıf fizik öğretim programında yer alan konuların
öğretiminde karşılaşılan sorunlara yönelik görüşlerinin alındığı bu çalışmanın literatüre büyük
katkı sağlayacağı düşünülmektedir.
2. YÖNTEM
Nitel araştırma yöntemleri kullanarak yapılan araştırma, öğretmenlerin 9. sınıf fizik
öğretim programında yer alan konuların öğretiminde karşılaşılan sorunlara ve yeni öğretim
programına yönelik görüşlerini belirlemek amacıyla yapılmıştır.
2.1. Çalışma Grubu
2.1.1. Çalışma Grubunun Özellikleri
Araştırma, 2012-2013 öğretim yılı bahar döneminde 9. sınıf fizik derslerine girmekte olan
öğretmenlerin katılımıyla gerçekleştirilmiştir. Ankara’nın Altındağ İlçesinde bulunan 8 farklı
Anadolu lisesinde görev yapmakta olan toplam 18 öğretmenin katılımıyla gerçekleşen
araştırmada, çalışmanın yapılacağı okullar belirlenirken amaçlı örnekleme yöntemlerinden ölçüt
örnekleme kullanılmıştır. Ölçüt örnekleme yöntemi; araştırma için önemli kriterlere bağlı olarak
önceden belirlenen örneklemin, problemle ilgili olarak belirlenen niteliklere sahip kişiler,
olaylar, nesneler ya da durumlardan oluşturulmasıdır (Büyüzöztürk 2011). Ölçüt örnekleme
yönteminin kullanıldığı araştırmada, 9. sınıf öğretim programının uygulayıcısı olan öğretmenler
ölçüt olarak belirlenmiştir. Araştırmaya katılan tüm öğretmenler, araştırmanın yapıldığı zaman
dilimi içerisinde 9. sınıf fizik derslerinin öğretimini yapmaktadır.
2.2. Veri Toplama Aracı
Araştırmada veri toplama aracı olarak araştırmacılar tarafından oluşturulan yarı
yapılandırılmış görüşme formu kullanılmıştır. Yarı yapılandırılmış görüşme formunda on adet
açık uçlu soru bulunmaktadır. Görüşme formunun hazırlanması sürecinde, fizik eğitiminde
uzman üç kişinin görüşleri alınmıştır. Uzman görüşleri doğrultusunda görüşme formunda gerekli
düzeltmeler yapılarak, araştırmada öğretmenlerin 9. sınıf fizik öğretim programında yer alan
konuların öğretiminde karşılaşılan sorunlara ve yeni öğretim programına yönelik görüşlerini
ortaya çıkaracak şekilde tekrar düzeltilmiştir. Görüşme formundaki sorular oluşturulurken 9.
Celal Bayrak, Sevim Bezen
30
sınıf fizik ders programından ve 2013-2014 öğretim yılından itibaren uygulanacak yeni
programdan yararlanılmıştır.
2.3. Uygulamanın Yapılması
Fizik öğretmenleriyle yapılan yarı yapılandırılmış görüşmeler 20-25 dakika sürmüştür.
Görüşmeler ses kayıt cihazı ile kayda alınmıştır ve dosyalara aktarılmıştır. Görüşme, önceden
belirlenmiş amaç doğrultusunda hazırlanmış olan sorular kullanarak ve yanıtlama tarzına dayalı
karşılıklı ve etkileşimli bir iletişim süreci içerisinde gerçekleştirilmiştir (Yıldırım ve Şimşek
2011).
2.4. Verilerin Analizi
Öğretmenlerle yapılan görüşmeler sonucunda elde edilen veriler betimsel istatistik
yöntemi kullanılarak çözümlenmiştir. Yapılan betimsel istatistiğin ilk aşamasında, verilerin
analizinde kullanılmak üzere öğretmenlerin yanıtları araştırmacılar tarafından tek tek
okunmuştur ve her bir soruya yönelik kategori oluşturulmuştur. İkinci aşamada oluşturulan
kategoriler çerçevesinde her bir soru ile ilgili veri girişi yapılmıştır ve sorulardaki yanıtlar
benzerliklere göre kendi içinde ayrıca kategorize edilerek bulgular elde edilmiştir. Üçüncü
aşamada bulguların tanımlanması yapılmış olup, öğretmenler ile yapılmış görüşmelerden alınan
doğrudan alıntılar ile desteklenmiştir. Son aşamada ise, tanımlanan bulgular açıklanarak
yorumlanmıştır (Büyüköztürk ve diğerleri 2008).
3. BULGULAR
Araştırmada elde edilen bulgular sonucunda, öğretmenler mevcut programın sarmal
yapıda olmasının ve 9. sınıf ders kitaplarında konu başlıklarının bulunmayışının öğrencileri
konuları anlamlandırmaları açısından olumsuz etkilediğini ve yeni fizik öğretim programının
fizik dersinin öğrenimi açısından daha iyi olacağını ve uygulamaya geçilmeden önce de
öğretmenlerin uzun süreli hizmet içi eğitimden geçirilmesi gerektiğini düşündükleri tespit
edilmiştir. Öğretmenlerin
9. sınıf fizik öğretim programında yer alan konuların öğretiminde
karşılaşılan sorunlara ve yeni öğretim programına yönelik görüşlerini belirlemek için sorulan on
soru ve yanıtları aşağıda ayrıntılı şekilde verilmiştir:
Araştırmaya katılan fizik öğretmenlerine birinci soru olarak “9. sınıf fizik öğretim
programında yer alan konular arasından kavramsal olarak öğrencilerin öğrenmede en çok
zorluk çektikleri konu hangisidir? Açıklayınız.” sorusu yöneltilmiştir. Öğretmenlerin büyük bir
çoğunluğu “Kuvvet ve Hareket” ünitesinde bulunan hız, ivme ve eylemsizlik konularında
öğrencilerin öğrenmede zorluk çektiklerini belirtseler de (%50), “Elektrik ve Manyetizma”
ünitesinde direnç konusunda (%16,66) öğrencilerin öğrenmede zorluklar çektiklerini
düşünmektedirler. Ayrıca, öğretmenler 9. sınıf fizik öğretim programında yer alan konular
arasından öğrencilerin kavramsal olarak öğrenmede zorluk çekmelerinin nedenlerinin
öğrencilerin konuyu anlamlandıramadan mekanik öğrenmeye çalıştıklarından, matematiksel
işlem eksikliğinden ve konulara ayrılan zamanın yetersiz olmasından kaynaklı olduğunu ifade
etmişlerdir (Tablo 1).
9. Sınıf Fizik Öğretim Programında Yer Alan Konuların Öğretiminde Karşılaşılan Sorunlara ve Yeni Öğretim
Programına Yönelik Öğretmen Görüşleri
31
Tablo 1: Öğrencilerin öğrenmede zorluk çektikleri üniteler ve konular
Öğretmen Yanıtları
Öğretmen Sayısı
(f)
Öğretmen
Yüzdesi
%
Kuvvet ve Hareket
Hız, ivme ve eylemsizlik
9
50
Elektrik ve Manyetizma
Direnç
3
16,66
Dalgalar
2
11,11
Madde ve Özellikleri
Kütle, Hacim ve Özkütle
2
11,11
Enerji
Enerji Dönüşümleri
1
5,5
Fiziğin Doğası
Skaler ve Vektörel
Büyüklükler
1
5,5
İkinci soru olarak araştırmaya katılan fizik öğretmenlerine “9. sınıf fizik öğretim
programında yer alan konuların kavramsal olarak öğrenilmesinde önceki öğrenmelerinin etkisi
var mıdır? Açıklayınız.” sorulmuştur. Araştırmaya katılan öğretmenlerden 10 (%55,5)’u,
öğrencilerin önceki öğrenmelerinde matematiksel işlemlerdeki eksikliklerinden ve Fen ve
Teknoloji dersinden beklenilen bilgi kazanımındaki eksikliklerinden dolayı olumsuz
etkilendiklerini belirtirken, öğretmenlerin 8 (%45,5)’i önceki öğrenmelerin olumlu etkilediğini
belirtmişlerdir. Elde edilen bulguları desteklemek amacıyla yapılan görüşmelerde, öğretmenler
soruya aşağıdaki yanıtları vermişlerdir (Ö: Öğretmen, B: Bayan, E: Erkek, #: Öğretmen
numarasıdır):
Ö(B;3): “Öğrencilerin önceki öğrenimleri 9. sınıf öğretim programındaki konuların
öğretimine olumlu etki yaratıyor. Çünkü, öğrenciler önceki bilgilerini hatırladıklarında
konular daha zevkli ve anlaşılır geçiyor.”
Ö(E;9): “Öğrencinin önceki öğrenmeleri bizi olumsuz etkiliyor. Çünkü, öğrenciler
temelleri çok zayıf geliyorlar.”
Ö(B;18): “Önceki öğrenmeler konuyu anlamlandıramadan mekanik öğrenme olduğundan
dolayı bizi olumsuz etkiliyor.”
Araştırmaya katılan fizik öğretmenlerine “Sizce öğrencilerin fizik dersine yönelik
tutumlarının, kavramsal olarak öğrenilmesinde güçlük çekilen konular üzerinde etkisi var mıdır?
Açıklayınız.” üçüncü soru olarak sorulmuştur. Araştırmaya katılan öğretmenlerden 7(%38,88)’si,
öğrencilerin fizik dersine yönelik tutumlarının olumlu olduğunu; 11(%61,11)’i ise, öğrencilerin
fizik dersine “çok zor” şeklinde ön yargı ile olumsuz bir tutumla geldiklerini ve bunun
öğrenmelerini zorlaştırdığını ifade etmişlerdir.
“Öğretmenlerin, öğrencilerin kavramsal olarak öğrenmekte zorluk çektikleri konular
üzerinde etkileri var mıdır? Açıklayınız.” sorusu araştırmaya katılan öğretmenlere dördüncü
sırada yöneltilmiştir. Öğretmenlerin 8 (%44,5)’i öğrenci seviyesine uygun öğretim
yapılamamasının, 4 (%22,22)’ü öğretim programı dışına çıkıp fazla konu içeriğinin
anlatılmasının ve 3 (%16,66)’ü alan bilgisinin eksik olmasının öğrencilerin konuları kavramsal
olarak öğrenmesinde zorluk çekmesine sebep olduğunu belirtmişlerdir (Tablo 2).
Celal Bayrak, Sevim Bezen
32
Tablo 2: Öğrencilerin kavramsal olarak öğrenmekte zorluk çektikleri konular üzerinde
öğretmenlerin etkileri
Öğretmen Yanıtları
Öğretmen Sayısı
(f)
Öğretmen
Yüzdesi
%
Öğrenci seviyesine
uygun öğretim
yapılamaması
8
44,5
Öğretim programı dışına
çıkıp fazla konu
içeriğinin anlatılması
4
22,22
Alan bilgisinin eksik
olması
3
16,66
Öğrenci motivasyonunun
yeterli yapılamaması
2
11,11
Öğrencilere görsel
anlatım yapılamaması
1
5,5
Araştırmaya katılan fizik öğretmenlerine 5. soru olarak “Derslerinizde en çok
kullandığınız yöntem, teknik ve stratejiler nelerdir? Özellikle kavramsal olarak öğrenilmesi veya
öğretiminde zorluk çekilen konularda kullandığınız öğretim yöntem, teknik ve stratejiler
nelerdir? Açıklayınız.” soruları yöneltilmiştir. Fizik öğretmenleri derslerinde en çok
kullandıkları yöntem, teknik ve stratejileri belirtilirken; 18 (%100)’i anlatma yöntemini ve 7
(%38,88)’si soru-cevap tekniğini kullandıklarını ifade etmişlerdir (Tablo 3).
Tablo 3: Fizik öğretmenlerinin derslerinde en çok kullandıkları yöntem, teknik ve
stratejiler
Öğretmen Yanıtları
Öğretmen Sayısı
(f)
Öğretmen Yüzdesi
%
Anlatma Yöntemi
18
100
Soru-Cevap Tekniği
7
38,88
Gösterip Yaptırma
Yöntemi
5
27,77
Gösteri Tekniği
4
22,22
Araştırmaya katılan fizik öğretmenleri özellikle kavramsal olarak öğrenilmesi veya
öğretiminde zorluk çekilen konularda kullandıkları öğretim yöntem, teknik ve stratejilerden 5
(%27,77)’i problem çözme yöntemi, 5 (27,77)’i bireysel çalışma yöntemini kullandıklarını
belirtmişlerdir (Tablo 4).
9. Sınıf Fizik Öğretim Programında Yer Alan Konuların Öğretiminde Karşılaşılan Sorunlara ve Yeni Öğretim
Programına Yönelik Öğretmen Görüşleri
33
Tablo 4: Kavramsal olarak öğrenilmesi veya öğretiminde zorluk çekilen konularda
kullanılan öğretim yöntem, teknik ve stratejiler
Öğretmen Yanıtları
Öğretmen Sayısı
(f)
Öğretmen Yüzdesi
%
Problem Çözme
Yöntemi
5
27,77
Bireysel Çalışma
Yöntemi
5
27,77
Gösterip Yaptırma
Yöntemi
4
22,22
Gösteri Tekniği
3
16,66
Fizik öğretmenlerine altıncı soru olarak “Kavramsal olarak zorluk çekilen konuların
öğretimini, öğretim programına uygun olarak tamamlayabildiğinizi düşünüyor musunuz?
Açıklayınız.” sorusu sorulmuştur. Araştırmaya katılan öğretmenlerin tümü zaman
yetersizliğinden dolayı konuların öğretimini tamamlayamadıklarını belirtmişlerdir. Yapılan
görüşmelerde öğretmenler düşüncelerini aşağıdaki şekilde belirtmişlerdir:
Ö(B;4): “Zaman yeterli değil. Laboratuvarda çalışma bile yapamıyoruz.”
Ö(E;13): “Konuların anlatımını teorik olarak tamamlayabiliyorum ancak, pratikte
eksiklikler oluyor. Dolayısıyla zaman yetersizliğinden dolayı öğretim programına
uygun olacak şekilde konuları yetiştiremiyorum.”
Araştırmaya katılan öğretmenlerin yedinci soruda “Kavramsal olarak öğrenilmesinde
veya öğretiminde zorluk çekilen konuların başka disiplinlerle ilişkisi var mıdır? Açıklayınız.”
sorusuna yönelik görüşleri alınmıştır. Öğretmenlerin 6 (%33,33)’sı kimya ve Türkçe, 12
(%66,66)’si matematik ve geometri ile ilişkisi olduğunu düşündüklerini belirtmişlerdir. Ayrıca
öğretmenler, matematik, geometri, kimya ve Türkçe derslerinde başarılı olan öğrencilerin,
başarılarının fizik dersine olumlu etki ettiğini belirtirken, başarısız olanların ise olumsuz etki
ettiğini ifade etmişlerdir.
“Kavramsal olarak öğrenilmesinde veya öğretiminde zorluk çekilen konunun öğretimi
için neler yapıyorsunuz? Açıklayınız.” sorusu araştırmaya katılan öğretmenlere sekizinci sırada
yöneltilmiştir. Öğretmenlerin tümü meslektaşlarıyla fikir alışverişinde bulunduklarını ve bunun
yanı sıra 2(%11,11)’si de üniversitelerdeki öğretim üyeleriyle fikir alışverişinde bulunduklarını
ifade etmişlerdir.
Öğretmenlere dokuzuncu soru olarak “Sizce yeni programda, mevcut programdaki
kavramsal zorluk çekilen konulara yönelik sorunlar giderilmiş midir? Açıklayınız.” sorusu
yöneltilmiştir. Araştırmaya katılan öğretmenlerin 13 (%72,22)’ü mevcut programda çok fazla
konunun olması, öğretmenlerin konu olarak sınırlandırılmış olması, mevcut programın sarmal
yapıda olması ve programda konu başlıklarının olmaması gibi sorunların yeni programla birlikte
ortadan kalkacağını düşündüklerini belirtirken, 5 (%27,77)’ i yeni programla birlikte sorunların
artacağını düşündüklerini belirtmişlerdir. Öğretmenler bu görüşlerini aşağıdaki şekilde
açıklamışlardır:
Celal Bayrak, Sevim Bezen
34
Ö(B;1): “Yeni programda mevcut kullanılan fizik öğretim programından bir önceki
programa yani paket programa dönüş vardır. Ben yeni fizik öğretim programının daha
iyi olacağını düşünüyorum. Mevcut programda konular çok bölünmüştü.”
Ö(E;2): “Yeni 9. sınıf öğretim programının, sayısal ve diğer alanları seçecek bütün
öğrencilere hitap etmesi amacı ile çok kolaylaştırılmış olduğunu düşünüyorum.”
Ö(B;11): “Mevcut programda çok fazla konu olmasından dolayı yetiştiremiyordum ve
sarmal yapıda öğrencilerin öğrenmelerini zorlaştırıyordu. Yeni programın daha iyi
olabileceğini düşünüyorum.”
Ö(E;15): “Mevcut programda konu başlıklarının olmaması öğrenciler için dezavantajdı.
Öğrenciler hangi konuda olduklarını anlamakta ve konular arası bağlantı kurmakta çok
zorlanıyordu.”
Fizik öğretmenlerine son soru olarak “Sizce öğretmenler yenilenen program ile ilgili ne
gibi zorluklarla karşılaşılabilir? Açıklayınız.” yöneltilmiştir ve görüşleri alınmıştır.
Öğretmenlerin 10 (%55,55)’u programa adaptasyon sorunun yaşanabileceğini ifade ederken, 6
(%33,33)’ü beklenilen program olduğundan dolayı sorun yaşanmayacağını ifade etmişlerdir
(Tablo 5).
Tablo 5: Fizik öğretmenlerinin yenilenen program ile ilgili karşılaşabilecekleri zorluklar
Öğretmen
Yanıtları
Öğretmen Sayısı
(f)
Öğretmen Yüzdesi
%
Programa
adaptasyon
10
55,55
Beklenilen program
olduğundan dolayı
sorun
yaşanmayacaktır.
6
33,33
Süre sıkıntısı
2
11,11
4. TARTIŞMA ve SONUÇ
Fizik öğretmenlerinin 9. sınıf fizik öğretim programında yer alan konuların öğretiminde
karşılaşılan sorunlara ve yeni öğretim programına yönelik görüşlerinin belirlenmesi amacıyla
yapılan araştırmada, araştırmaya katılan öğretmenlerin 9. sınıf fizik öğretim programında yer
alan konuların öğretiminde öğrencilerin en çok “Kuvvet ve Hareket” ünitesinde hız, ivme ve
eylemsizlik konularında zorluk çektiklerini düşündükleri tespit edilmiştir. Bu zorluklarında
öğrencilerin konuyu anlamlandıramadan mekanik öğrenmeye çalıştıklarından, matematiksel
işlem eksikliğinden ve konulara ayrılan zamanın yetersiz olmasından kaynaklı olduğunu
sonucuna ulaşılmıştır. Karakuyu’nun (2008) çalışmasında araştırmanın bulgularına uyum
göstermekte olup, öğrencilerin matematiksel işlemleri yapamadıklarını ve bazen derslerde
öğretmenlerin fizik dersi yerine matematik konularını anlatmak zorunda kaldıklarını
belirtmektedir. Araştırmaya katılan öğretmenlerinde görüşleri doğrultusunda fizik ile matematik
öğretim programlarının birbirine uyumlu hale getirilmesi durumunda fizik derslerinde
matematiksel işlemlerden kaynaklı oluşabilecek zorlukların önüne geçilebileceğine
inanılmaktadır. Öğretmenlerin her ünitede zaman sıkıntısı yaşadıkları ve dönem sonuna
ünitelerin öğretimini yetiştiremedikleri belirlenmiştir. Bu sonucun Karakuyu (2008), Marulcu ve
9. Sınıf Fizik Öğretim Programında Yer Alan Konuların Öğretiminde Karşılaşılan Sorunlara ve Yeni Öğretim
Programına Yönelik Öğretmen Görüşleri
35
Doğan (2010), Acar ve Karacaoğlu’nun (2010) çalışmalarıyla da paralellik gösterdiği
görülmektedir. Ancak öğretmenlerin yeni fizik öğretim programında konuların
sadeleştirildiğinden dolayı, bu sorunun yeni fizik öğretim programında ortadan kalkacağını
düşündükleri belirlenmiştir.
Araştırmanın sonucunda öğretmenlerin büyük çoğunluğu, öğrencilerin önceki
öğrenmelerinde matematiksel işlemlerdeki ve Fen ve Teknoloji dersinden beklenilen bilgi
kazanımındaki eksikliklerinin 9. sınıf fizik öğretim programının öğreniminde öğrencileri
olumsuz etkilediğini düşündükleri tespit edilmiştir. Yapılan benzer çalışmalarda; Fen ve
Teknoloji dersi ile ilgili problemlerin yaşandığı, ders programının felsefesinin yeterince
anlaşılamadığı ve programın beklenilen düzeyde gerçekleşmediğini ortaya koymaktadır (Dindar
ve Yangın 2007).
Araştırmada elde edilen sonuçlardan bir diğeri ise, öğretmenlerin öğrencilerin zorluk
çektikleri konularda fizik dersine yönelik tutumlarının etkili olduğunu ve öğrencilerin seviyesine
uygun öğretim yapılmadığında öğrenmelerinin zorlaştığı düşüncelerinin belirlenmesidir.
Araştırmanın sonucu ile uyum içerisinde olan bir çalışma, öğrencilerin fizik dersine karşı
olumsuz tutumlarının öğrenmelerini zorlaştırdığını ve fizik eğitimcilerinin öğrencilerin
anlamakta zorluk çektikleri konuları bilmesi, bu konuların anlaşılmasına yönelik çalışmalarını
arttırması, konulara uygun öğretim yöntemlerini geliştirmesi ve uygulaması, fizik dersinin
öğrenciler tarafından korkulacak zor bir ders olarak nitelendirilmesini engelleyebileceğini
savunmaktadır (Yumuşak ve Aycan 2003).
Öğretmenlerin derslerinde en çok anlatma yöntemini ve zorluk çekilen konularda da
problem çözme yöntemini kullandıkları tespit edilmiştir. Bu sonuca benzer olarak Karakuyu
(2008) ve Kapucu’nun (2010) yaptığı çalışmalarda, öğretmenlerin büyük çoğunluğunun
öğrencileri derste aktif hale getirecek, onların katılımını daha çok sağlayacak farklı yöntem ve
teknikler hakkında yeterli bilgiye sahip olmadıklarını ve fizik öğretmenlerinin mevcut fizik
öğretim programını uygulama konusunda gelenekçi bir anlayışa sahip olduklarını belirtmişlerdir.
Yapıcı ve Leblebiciler (2007) tarafından yapılan bir araştırmada, yapılandırmacı öğrenme
yaklaşımına ilişkin hizmet içi eğitimlerin yetersiz olduğu saptanmıştır. Öğretmenlere yönelik
öğretim yöntem, strateji ve teknikler üzerine MEB ve Üniversitelerin işbirliği hizmet içi kurslar
düzenlebilir. Ancak, hizmet içi kurslarda sadece teorik bilgilere dayalı eğitim olmamalı, aynı
zamanda etkili uygulama örnekleri ile öğretmenlerin sınıflarında etkili ve amaca uygun biçimde
kullanmalarına yönelik uygulamalı bir eğitim sağlanmalıdır (Karadağ ve diğerleri 2008).
Öğretmenlerin fizik dersinin başka disiplinlerle bağlantı olduğunu ve matematik,
geometri, kimya ve Türkçe derslerinde başarılı olan öğrencilerin, başarılarının fizik dersine
olumlu etki ettiğini, başarısız olanların ise olumsuz etki ettiğini düşündükleri ortaya çıkmıştır.
Fizik, kimya, matematik ve Türkçe derslerinin birbirleri ile bağlantısının olduğunu belirtilen bu
çalışmada; disiplinlerarası öğretimin, hem disiplinlere ait bilgilerin öğrenilmesine hem de bu
bilgilerin yaşama dönük olarak bütünleştirilmesine önemli bir katkı sağlayacağını belirtmiştir
(Yıldırım 1996).
Araştırmaya katılan öğretmenlerin büyük çoğunluğunun zorluk çekilen konularda sadece
meslektaşları ile fikir alışverişinde bulundukları tespit edilmiştir. Bozak, Yıldırım ve Demirtaş’ın
(2011) yapmış oldukları ve araştırmayı destekler nitelikte olan çalışmalarında, öğretmenlerin
mesleki
yönden
geliştirilmesinde,
meslektaşlarının
deneyimlerinden
yararlanması,
meslektaşlarıyla fikir alışverişinde bulunması gerektiğini belirtmişlerdir. MEB ve Üniversitelerin
Fizik Eğitimi Anabilim Dalları arasında kurulacak işbirliğinin öğretmenlerin kendilerini
geliştirmesine olanak sağlayacağı düşünülmektedir.
Fizik öğretmenlerinin yeni öğretim programının daha sadeleştirildiği, bilgilerin kavram
düzeyine indirildiği, öğretmenlerin daha az sınırlandırıldığı ve sarmal yapının olmayışından
Celal Bayrak, Sevim Bezen
36
dolayı yeni programın daha iyi olacağını düşündükleri belirlenmiştir. Mevcut programla ilgili
yapılan çalışmalarda, mevcut fizik öğretim programının konu bakımından yoğun olması
nedeniyle, konunun işlenmesi için ayrılan sürenin yetersiz olması ve çalışmaların günlük
yaşamla bağdaştırılmasını zorlaştırmakta ve öğrencileri anlamlandıramadan mekanik öğrenmeye
yöneltebilmekte olduğu (Tunçer ve Eryılmaz 2002) ve programların uygulanmasında sorunların
devam ettiği, öğretmenlerin programları uygularken de sorunlar yaşadığı belirlenmiştir
(Karacaoğlu 2010). Özdemir ve diğerlerinin (2011) yaptığı çalışmanın sonucunda ise, 11. sınıf
fizik öğretim programında ders saati artırılarak elektrik ve manyetizma konularına yer verilmesi
ve 12. sınıf konularının arasında dalgalar, atom kuramlarının yer alması gerektiği yönünde
önerileri bulunmaktaydı ve yeni fizik öğretim programında da 11. sınıfta elektrik ve manyetizma
konusunun, 12. sınıfta ise dalga mekaniği ve atom fiziğine giriş ve radyoaktivite konularının
olduğu görülmektedir.
Yenilenen program ile ilgili öğretmenler programa adaptasyon sorunu çekilebileceğini
düşündüklerini belirtirken, öğretmenlerin bazılarının da beklenilen program olduğundan dolayı
programın uygulanmasında sorun yaşanmayacağını düşündükleri ortaya çıkmıştır. Yeni öğretim
programının uygulanmasına yönelik öğretmenlere verilecek eğitimlerin büyük katkı sağlayacağı
düşünülmektedir.
5. KAYNAKLAR
Arslan, A., Ercan, O. ve Tekbıyık, A. (2012). F z k ders yen öğret m programına l şk n öğretmen görüşler n n çeş tl
değişkenler açısından değerlendirilmesi. X. Ulusal Fen Bilimleri ve Matematik Eğitimi Kongresi, Niğde.
Aycan, Ş. ve Yumuşak, A. (2003). Lise fizik müfredatındaki konuların anlaşılma düzeyleri üzerine bir araştırma. Milli
Eğitim Dergisi, 159, 20.09.2011 tarihinde http://yayim.meb.gov.tr/dergiler/159/aycan-yumusak.htm adresinden
alınmıştır.
Aydoğdu, M. ve Kesercioğlu, T. (2005). İlköğretimde fen ve teknoloji öğretimi. Ankara: Anı Yayıncılık.
Ayvacı, H. Ş. (2010). Fizik öğretmenlerinin bağlam temelli yaklaşım hakkındak görüşler . D cle n vers tes ya
Gökalp Eğ t m Fakültes Derg s , 15, 42-51.
Bozak, A., Yıldırım, C. M. ve Demirtaş, H. (2011). Öğretmenlerin mesleki gelişimi için alternatif bir yöntem:
Meslektaş gözlemi. İnönü niversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 12(2), 65-84.
Büyüköztürk, Ş., Çakmak, E. K., Akgün, Ö. E., Karadeniz, Ş. ve Demirel, F. (2008). Bilimsel Araştırma Yöntemleri.
Ankara: Pegem Yayıncılık.
Büyüköztürk, Ş., Kılıç Çakmak, E., Akgün, Ö. E., Karadeniz, Ş. ve Demirel, F. (2011). Bilimsel araştırma yöntemleri
(8.baskı). Bilmenin yolları, bilimsel yöntem, araştırmaların sınıflandırılması, araştırma etiği, problem tanımlama,
örnekleme yöntemleri, veri toplama teknikleri, nicel ve nitel araştırma desenleri, APA raporlaştırma Türkiye.
Ankara: Pegem Yayıncılık.
Demirel, Ö. (2007). Eğitimde Program Geliştirme. Ankara: Pegem A Yayıncılık.
Gömleksiz, M. N. (2007). Yeni ilköğretim programına ilişkin öğretmen görüşlerinin çeşitli değişkenler açısından
değerlendirilmesi. Eurasian Journal of Educational Research, 27, 69-82.
Kapucu, S. (2010). F z k öğret m programının uygulanmasında yaşanan sorunlar ve çözüm öner ler . Bülbül, M. Ş.
(Ed.), Türk ye'de f z k eğ t m alanındak tecrübeler, sorunlar, çözümler ve öner ler, Çevr m ç Çalıştay.
Karacaoğlu, C. Ö. ve Acar, E. (2010). Yenilenen programların uygulanmasında öğretmenlerin karşılaştığı sorunlar.
Yüzüncü Yıl niversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi. 8, 1, 45-58.
Karadağ, E., Deniz, S., Korkmaz, T. ve Deniz, G. (2008). Yapılandırmacı öğrenme yaklaşımı: Sınıf öğretmenleri
görüşleri kapsamında bir araştırma. Uludağ niversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 21(2), 388-402.
Karakuyu, Y. (2008). Fizik öğretmenlerinin fizik eğitiminde karşılaştığı sorunlar: afyonkarahisar örneği. Mustafa
Kemal niversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 5, 10.
9. Sınıf Fizik Öğretim Programında Yer Alan Konuların Öğretiminde Karşılaşılan Sorunlara ve Yeni Öğretim
Programına Yönelik Öğretmen Görüşleri
37
Karal, A. (2010). Yeni 9. sınıf fizik dersi müfredat programının fizik öğretmenleri tarafından değerlendirilmesi
(Mersin ili örneği). Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi. Gazi Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Ankara.
Marulcu, İ. ve Doğan, M. (2010). Ortaöğretim fizik ders kitaplarına ve müfredatlarına afyonkarahisar’daki öğretmen
ve öğrencilerin bakışı. Erc yes n vers tes Sosyal B l mler Enst tüsü Derg s , 9( ), 193-209.
Milli Eğitim Bakanlığı. (2008). Ortaöğretim 9. Sınıf Fizik Dersi Öğretim Programı. Ankara: Talim ve Terbiye Kurulu
Başkanlığı.
Milli Eğitim Bakanlığı. (2013). Ortaöğretim Fizik Dersi Öğretim Programı. Ankara: Talim ve Terbiye Kurulu
Başkanlığı.
Özdemir, E., Benli, A., Dörtlemez, D., Yalçın, Y., Tanel, R., Kaya, S. ve diğ. (2011). 2005 Ortaöğretim fizik programı
düzenlemeler n n öğretmen adayları ve öğretmen görüşler yle değerlend r lmes . Buca Eğ t m Fakültes Derg s ,
29, 68-89.
Tunçer, Y. ve Eryılmaz, A. (2002). Yoğun fizik müfredat programının lise öğrencilerinin fizik başarısına etkisini
inceleme. V. Ulusal Fen Bilimleri ve Matematik Eğitimi Kongresi Tam Metin Kitabı, Ankara.
Yangın, S. ve Dindar, H. (2007). İlköğretim fen ve teknoloji programındaki değişimin öğretmenlere yansımaları.
Hacettepe n vers tes Eğ t m Fakültes Derg s , , 240-252.
Yapıcı, M. ve Leblebiciler, N. H. (2007). Öğretmenler n yen lköğret m programına l şk n görüşler . İlköğretim
Online.: 6 (3), 480–490.
Yıldırım, A. (1996). Disiplinlerarası öğretim kavramı ve programlar açısından doğurduğu sonuçlar. Hacettepe
niversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi 1 , 89-94.
Yıldırım, A. ve Şimşek, H. (2011). Sosyal bilimlerde nitel araştırma yöntemleri. Ankara: Seçkin yayıncılık.
Extended Abstract
It has been stated that science education and science programs are crucial in the age of technology
where technological advances are rapid, scientific knowledge has become significant and the effects of
science and technology are seen everywhere (Aydoğdu and Kesercioğlu, 2005). Educational programs are
a set of experiences in regard to the teaching and learning activities used in a course (Demirel, 2007).
These programs that are very crucial in the process of learning and teaching (Doğan ve Marulcu, 2010)
provides simplified and level-appropriate concept of science to students, facilitating learning of content
(Karakuyu, 2008).
Teachers are those who deliver these programs. The success of educational programs are
crucially dependent on the teachers’ adaptation the programs and delivery in accordance with the stated
aims of the programs (Gömleksiz, 2007). Teachers both deliver the programs and provide the most desired
environment for the use of programs. Therefore, teachers’ views about the programs are significant in
identifying the potential problems experienced in delivering the programs. Thus, the aim of this study is to
reveal the views of ninth grade physics teachers about the new physics program and current program in
order to uncover the problems and to avoid the same problems in the use of new program.
The participants of the study are ninth grade teachers who delivered the physics course in the
2012-2013 school year. The number of participants is eighteen. They were working at different Anatolian
high schools in the Altındağ province of Ankara. The study employs quantitative research techniques. The
data of the study were collected through the use of semi-structured interview form developed by the
authors. The form included ten open-ended items. The form was developed based on the new and current
physics programs and reviewed by three field specialists. The interviews lasted nearly for 20-25 minutes.
The responses of the participants were recorded and transcribed. The data collected were analyzed using
descriptive statistical techniques.
The findings of the study indicated that teachers suggested that the most difficult unit for children
is “power and movement” in which speed and inactivity topics are discussed and studied. They thought
that the reasons for this difficulty for students are various: students try to learn these topics without any
attempt to make sense of the topics; they lack of experience in mathematical operations and there is no
enough class hour. They suggested that the programs of physics and mathematics should be in parallel in
order to avoid such problems experienced by students. They reported that such differences are the result of
Celal Bayrak, Sevim Bezen
38
students’ lack of necessary knowledge about math operations that were taught in the courses of math and
science and technology. The other finding of the study shows that the differences experienced by students
are closely related to their attitude towards the physics course. they also stated that when the course is not
delivered in accordance with the level of students they experience difficulty. Previous research also
indicated that student attitudes are significant for student achievement and that if teachers know which
topics are challenging for students they may employ appropriate teaching methods, positively influencing
the student attitudes (Yumuşak and Aycan, 2003).
It is found that the teachers interviewed mostly employ lecturing while delivering the course and
use problem-solving technique when students experience any difficulty in learning the material. This
finding may suggest that the majority of the participants are not informed about other teaching methods
and techniques that enable students to actively involved in the course and that the participants have a
traditionalist approach while delivering the current physics program (Karakuyu, 2008; Kapucu, 2010).
They also reported that the physics course is closely related to other disciplines. In a similar vein, they
argued that those students who are successful in the courses of math, geometry, chemistry and Turkish
language have higher levels of achievement in the physics course. Regarding solution to avoid student
difficulty in physics they are found to have views of their colleagues. For professional development of
teachers exchange of views about teaching among collegues and of experiences is very significant (Bozak,
Yıldırım and Demirtaş, 2011). They reported that new physics program is much more simplified in terms
of topics and contents, knowledge is reduced to concepts, teacher is less limited and new program has no
spiral structure, being much more advantageous. On the other hand, some of that stated that they may
experience difficulty in delivering the program at the initial phase, while the others do not share this view.
They also thought that in-service training activities will help them to adopt the new program much more
easily.
Kaynakça Bilgisi / Citation Information:
Bayrak C. ve Bezen, S. (2013). 9. Sınıf fizik öğretim programında yer alan konuların öğretiminde karşılaşılan
sorunlara ve yeni öğretim programına yönelik öğretmen görüşleri. Hacettepe niversitesi Eğitim Fakültesi
Dergisi [Hacettepe University Journal of Education], Özel sayı (1), 27-38.
Bayrak C., & Bezen, S. (2013). Teacher opinions on the new teaching syllabus and the issues encountered when
teaching the subjects of the 9
th
grade physics syllabus [in Turkish]. Hacettepe niversitesi Eğitim Fakültesi
Dergisi [Hacettepe University Journal of Education], Special issue (1), 27-38.
Dostları ilə paylaş: |