A Ğ U S T O S 2 0 1 5 • 9
8 • R U H v e M A D D E
yapmadan böylece olduğu gibi kabul
etmek de zorunlulukların en büyüğü
ve esenlik yolunun tek doğrultusudur.
*
*
*
Ruhların tekâmüllerine yönelik
olarak aslî ilkeden gelen icaplar,
evrenimizin üst sınırından içeri (bu
ifadeler semboliktir) girerek evrende
tesir şeklinde ortaya çıkarlar ve evrenin
bilemediğimiz üst sınırlarında, ileride
yine söz edilecek olan üniteden
süzülerek madde bileşimlerinin
sonsuz gelişim ve yetenek olanaklarına
göre onları ve kendilerini çeşitli
biçimlenmelere, biçimsizleşmelere ve
dönüşümlere uğrata uğrata üstten
itibaren aşağılara doğru yayılarak,
dağılarak inerler ve varacakları
noktalara ulaşarak orada
ruhların ihtiyaçlarına göre
ortaya çıkıp ruh-cevher
arasındaki dolaylı
alışveriş işlevlerini
sonuçlandırırlar.
Hangi varlıktan,
hangi
kademeden
geçerse
geçsin,
her tesir
kesinlikle bir icabı taşımaktadır.
Bu icap da tesirlerin eriştikleri
kademedeki maddelerin ya da
varlıkların tabi oldukları ruhların
tekâmül ihtiyaçlarını içerir. Öyleyse
evrenin hiçbir zerresi bu tesirlerden
özgür değildir.
Tekrar ediyoruz: Niteliğini, sebep
ve sonuçlarını madde evrenimizin
kesin ve doğal olanaksızlığı yüzünden
asla takdir edemeyeceğimiz ve
bilemeyeceğimiz ruhların ihtiyaçları ve
bu ihtiyaçların evrenimize
düşen bir payı olarak
kabul ettiğimiz
tekâmülleri, yüksek
ilkelerin icapları
gereğince evrendeki
uygulamalarla
sağlanır. Bu amacın
yerine getirilmesi için, aslî
ilkeden gelen icaplar evrenin
üst kademesini işgal eden ünite’ye
yayılırlar. Ve orada bu tesirler bir
birlik oluştururlar. Böylece, ünite
ile birleşmiş olan bu icaplar, tesirler
hâlinde ünite’den süzülüp her varlığın
ihtiyacına uygun olarak evren içindeki
topluluklara, fertlere, maddelere ve
varlıklara, en küçük zerrelere kadar
bütün madde parçalarına dağılırlar
ve onlarda çeşitli dönüşümler,
biçimsizleşmeler ve biçimlenmeler
meydana getirirler. İşte bu tesirler
mekanizmasıyla evrenin yürüyüşü ve
akışı sağlanır. Varlıkların ruhlarla,
birbirleriyle ve maddelerle olan
ilişkileri kurulur ve böylece
evrendeki gelişim belli hedefine
doğru yürür gider. r
İlâhî Nizam ve Kâinat’ın günümüz
Türkçesine uyarlanmış baskısından
alınmıştır.
BİLYAY VAKFI
KONFERANSLARI
CANLI YAYINDA!
UZUN YILLARDAN BERİ VAKFIMIZDA GERÇEKLEŞTİRİLMEKTE OLAN
SALI KONFERANSLARININ
İNTERNET ÜZERİNDEN CANLI OLARAK İZLEYEBİLİRSİNİZ.
1950'LERDEN BU YANA SPİRİTÜEL BİLGİYİ YAYMAYI VAZİFE EDİNEN
BİLYAY VAKFI VE MTİA DERNEĞİ,
GÜNÜMÜZ TEKNOLOJİLERİNİ KULLANARAK
VAZİFESİNE DEVAM ETMEKTEDİR.
KONFERANSLARIMIZI ARTIK DÜNYANIN HER YERİNDEN
http://new.livestream.com/bilyay
BAĞLANTISINI KULLANARAK,
HER SALI TÜRKİYE SAATİYLE 19.30'DA CANLI OLARAK İZLEYEBİLİR,
DİLERSENİZ KAÇIRMIŞ OLDUĞUNUZ KONFERANSLARI DA AYNI
ADRESTEN TAKİP EDEBİLİRSİNİZ.
YAYINLARIMIZ KESİNTİSİZ VE REKLAMSIZDIR.
İYİ SEYİRLER!
NOT: YAYINLARIMIZLA İLGİLİ İSTEK, ÖNERİ VE ELEŞTİRİLERİNİZİ
BEKLİYORUZ.
D U Y U R U
Metapsişik
Tetkikler
ve İlmi
Araştırmalar
Derneği
İnsanlığı
Birleştiren
Bilgiyi Yayma
Vakfı
A Ğ U S T O S 2 0 1 5 • 1 1
geçerliyken, Mu kolonisi bir süre sonra
yozlaştı ve çok tanrılı inanca geçti.
Anlantis kolonisi ise, Hermes (Toth)
tarafından kurulmuştu ve Osiris Dini’ni
uyguluyordu.
Peki, dünya kültür ve uygarlıklarını,
özellikle bizim de bir yönüyle içinde
bulunduğumuz batı uygarlığını
derinden etkileyen bir öğretiyi
kendinden sonra gelen dinleri, mistik
akımları etkilediği kadar, bilim ve
felsefeyi de derinden etkileyen kişi
olan Hermes kimdir? Hermes’in
hangi çağda yaşamış olduğu kesin bir
şekilde bilinmemektedir. Hatta böyle
bir kişin gerçekte yaşamış olması bile
kuşkuludur. Bazı kaynaklara göre
MÖ 3000 yıllarında, bazılarına göre
de daha yakın bir tarihte yaşamış
olduğu öne sürülmektedir. Bazı
kaynaklara göre ise sadece mitolojik bir
kahramandır. Bir de Hermes’in aslında
tek bir kişi olmayıp, eski Mısır tarihi
boyunca Hermetizmin önderliğini
etmiş birçok kişinin ortak ismi olarak
kullanıldığı düşünülmüştür. Hermes,
kadim astrolojinin yani işin aslı olan
ezoterik astrolojinin de yeryüzüne
inmesine neden olan kişi kabul edildiği
için astrolojinin de babası sayılır.
Hermetik öğreti üç temel üzerine
inşa edilmekteydi ve yedi ana prensibi
vardı:
- Birincisi kavramsal olup akla hitap
etmekteydi, ikincisi simgesel olup
sezgiye, üçüncüsü mistik olup iç görüye
ve iç deneyime hitap etmekteydi.
- Kavram, sezgi ve iç deneyim
yoluyla kişi değiştirilip, yeniden
doğuma ve yeniden yapılanmaya
dönüştürülüyordu. Böylece herkesin
bilmediği sırlara vakıf bir ermişler
topluluğu oluşturulmuştu.
İlkeleri :
1-Akli Prensip: Yaradanın metafiziksel
bir kavram olduğu ve evrenin onun
büyük isteği ile yaratılmış olduğu ve
de insanın ancak akıl yoluyla onu
anlayabilecek düzeye gelebileceğini
izah eder.
1 0 • R U H v e M A D D E
İ
LK insanlık düşüncesinin nerede ve nasıl
oluştuğu ya da kökleri çok derin olan
insanlık tarihine bir başlangıç bulma
istekleri gibi ilginç sorunlar öteden beri insanlığı
ilgilendiren başlıca konulardan oluşmuştur.
Her ne kadar kesin bir başlangıç tarihi bulmak
olanaksız ise de, geçmişi araştırdığımızda ana
fikirleri oluşturan efsanesel köklerin bazı eski
dinlerle ilişki içinde olduğunu görürüz.
İnsanların, önceleri uyguladıkları tapınma
şekilleri, ilk inançları oluşturmuştur. Mitolojiler,
işte bu sihir ve büyü karışımı dinsel uygulamalar
sonucu ortaya çıkmıştır. Mitolojiler, doğal olayları
anlatabilmek için bazı açıklamalar yapmak
gereğini duymuşlar, böylece efsaneler doğmuş
ve ister istemez bilimin adeta bir tür başlangıcı
sayılabilecek bazı sentezlere doğru gidilmiştir.
Dinler ise, mitolojileri kendi öğretilerini
simgeleştirmek için kullanmışlardır.
Bir evrensel bilim/din öğretisi olarak
Hermetizmin, tüm bilim, uygarlık sanatları
ve ruhsal disiplinlerinin kökeni olduğuna
inanılırdı. Hermetizm veya Hermesciliğin, evren
yasalarını, insanın evrendeki yerini ve uygarlığın
temel ilkelerini insanlara ilk tebliğ eden öğreti
olduğunu, bilimin dayandığı temel esasları; yazı,
matematik, geometri, müzik ve astronomiği
içerdiği ve mistik bir sentez altında kozmik,
beşeri ve doğa sırlarını açıklayan ve insanoğlunun
ruhsal gelişmesini sağlayan formülleri açıkladığı
söylenir.
Hermetizm kavramı, Eski Mısır
inancındaki tanrılardan biri olan
“Thoth”un Yunanca’daki karşılığı olan “Hermes”
kelimesinden gelir. Bir başka deyişle Hermetizm,
Eski Mısır felsefesinin Eski Yunan’daki
karşılığıdır.
Günümüz bilim dünyasının, nasıl olup da
ortaya çıktığını açıklayamadığı Mısır uygarlığı,
hem MU, hem de Atlantis İmparatorluklarının
bu topraklar üzerinde kurdukları iki ayrı
koloninin tufandan sonra, zaman içerisinde
birleşmeleri ile meydana geldi. Her iki kolonide
de başlangıçta tek tanrılı din ve ezoterik öğreti
Hermes ve
Hermetizm
Nesrin Gökpınar
1. Bölüm