black box model kara kutu modeli
black diamond. kara elmas.maden kömürü
black earth humus
black ice gizli buz, siyah buz
black lead grafit
black lignite kahverengi linyit
black point bkz. black spot
black powder taş ocağı işlerinde kullanılan barut
black rubber finish siyah lastik cilası
black seal bitümlü örtme tabakası
black sheet iron siyah sac
black smoke siyah duman (kömürün yanmasından ya da herhangi bir başka fosil yakıtın
yanmasındanoluşan duman)
black spot kara nokta (karayolunda, trafik kazalarının sıklıkla olduğu nokta)
black steel siyah çelik
black tide kara dalga
black topping asfaltlama
black work kara demir işi. makinadan geçirilmemiş, parlatılmamış kaba iş
blackbody equivalent temperature eşdeğer siyah cisim sıcaklığı
blacking mili döküm kalıplarının siyaha boyanması için hazırlanan grafit ve karbonlu
malzemenin öğütülmesinde kullanılan kapalı bir silindirin içersinde serbestçe dönen ağır
yuvarlanan uzuvlardan oluşan değirmen
blacking up kararma (bir sathi kaplamada trafiğin etkisiyle siyah bir sathın ortaya çıkması)
blackness test siyahlık testi
blackout karartma
blackout lamp karartılmış araç lambası
blacksmith demirci, nalbant
blacksmith anvil demirci örsü
blacksmith bellows demirci körüğü
blacksmith furnace demirci ocağı
blacksmith hammer demirci çekici
blacksmith tongs demirci kıskacı
bladder balon
blade kanat, pervane
blade ağız
blade bıçak, kanatçık (turbo)
blade bıçak, bıçak ağzı, kesici yüz, cam sileceğinin bıçağı, kanat, yelkovan, pervane kanadı,
palet,çark kanadı
blade pervane kanadı
blade (a) kesicinin kesme kenarı, (b) türbin veya fan kanadı. (c) pervanenin radyal kanadı, (d)
bıçaklı anahtarın hareketli kısım
blade angle kesme kenar açısı, kanat açısı
blade back pervane dış yüzü
blade bowl bıçak çanağı
blade damper. helikopter rotorunun sallanmasını önleyen cihaz
blade face pervane iç yüzü
blade lift bıçak lift
blade lift bıçak kaldırma
blade load kanat yükü
blade penetration bıçağın malzemeye girişi
blade pitch kanat adımı
blade profile kanat profili
blade radius kanat yarıçapı
blade sideshift bıçak yana kaydırmalı
blade snow plough sabit bıçaklı kar küreyicisi
blade stabilizer bıçak dengeleyici
blade tip pervane kanadı ucu
blade, one way bkz. one way blade
blade, plow bkz. plow blade
blade, reversible bkz. reversible blade
blaine air permeability apparatus blaine hava geçirgenliği cihazı
blank boş, boşluk
blank işlenmemiş parça, astarlı mukkawa, yüzü kaplamalı mukawa, boşluk, boş kağıt,
açma,temizleme, taslak
blank character, space character boşluk karakteri
blank endorsement açık ciro
blank flange kör flanş
blank, free, empty, null boş
blank, space boşluk
blanket şilte, örtü, battaniye
blanket of graded gravel geçirimli ta‐baka, geçirimli örtü, filtre tabakası
blanket type thermal insulation şilte tipinde ısı izolasyonu
blanket, drainage bkz. drainage blanket
blanket, grout bkz. grout blanket
blanket, impervious bkz. impervious blanket
blanketing (sinyal) ezme, örtme
blanking silme, tıkama
blanking boşaltma
blanking ince metal plakada kesme veya delikdelme işlemi
blanking level karartma düzeyi
blanks formlar
blast patlatma, püskürtmek (bujileri temizlemek için özel aleti ile zımpara kumu püskürtmek)
blast yakmak
blast ani rüzgar, şiddetli rüzgar
blast coil cebri hava akımlı serpantin
blast cooler cebri hava akımlı hava soğutucu
blast cooler üflemeli soğutucu
blast cooling (see air blast cooling) üflemeli soğutma
blast freezer cebri hava akımlı dondurma tesisatı
blast freezing üflemeli dondurma
blast furnace yüksek fırın
blast furnace eritme ocağı
blast furnace gas yüksek fırın gazı
blast furnace slag yüksek fırın cürufu
blast gate damper üfleme çıkış kapağı
blast heater üflemeli ısıtıcı
blast heater cebri hava akımlı ısıtıcı
blast hole lağım deliği, patlatma deliği
blast slag, foamed bkz. foamed blast slag
blasting patlatma (dinamitle veya başka bir patlayıcı madde ile kaya patlatma)
blasting cap dinamit kapsülü, kapsül kutusu,patlatma fünyesi
blasting, wet sand bkz. wet sand blasting
blast‐pipe egzoz borusu, üfürme borusu, hava borusu, rüzgar borusu
blaze etüt işlerinde arazide etütçüye veya araştırmacıya yol göstermek için geçici olarakkonan
işaret
blaze parlak alev
blaze alev parlaması, alevlendirmek
bleaching ağarma, beyazlaşma
bleb büyük kabarcık
bleed sızmak
bleed sızdırmak
bleed 1. kanamak 2. boşaltmak, akıtmak, dizel motorlarının yakıt sisteminin havasını almak, fren
hatlarından hidrolik sıvısını boşaltmak
bleed choke bkz. choke
bleed off (vb) boşaltmak, yük atma
bleed pipe tahliye (boşaltma) borusu
bleed port tahliye deliği
bleed valve tahliye vanası
bleed. (a) yardımcı bir servisi çalıştırmak için aksiyal kompresörden basınçlı hava almak
(b) hidrolik bir sistemden sıkışan havayı boşaltmak için sıvı almak
bleeder boşaltma musluğu
bleeder pipe boşaltma borusu, tahliye borusu
bleeder plug akıtma tapası
bleeder plug hava alma tapası
bleeder resistor kaçak direnci
bleeder type condenser boşaltmalı kondenser
bleeder valf akıtma vanası, hava pörjör vanası, boşaltma valfi
bleeder well 1. filtreli kuyu; 2. boşalt‐ma kuyusu
bleeding 1. havasını alma 2. terleme, asfaltın kusması (bağlayıcının sıcak havalarda bitümlü
kaplamadan dışarı çıkması)
bleeding istim çekme, boşaltma, çekme, sızma,akmak. kompresörden hava boşaltarak (a)
türbojet veya türboprop motorunun aşırı beslenmesini önlemek (b) yardımcı bir cihaza hava
beslemek (c) emişborusu dirseklerinde oluşan hareketsiz sınır tabakaların atılabilmesi
bleeding air hava alma
bleeding plug boşaltma tapası, boşaltma tıkacı
bleeding steering system dönüş tertibatının hidrolik sıvısını boşaltmak
bleeding, air bkz. air bleeding
blend birleştirmek, karıştırmak, harmanlamak
blender karıştırıcı
blending harmanlama,
Dostları ilə paylaş: |