Açik ekonomi modeli: is-lm-bp(FE) modeli 1 Dr. Süleyman bolat


Sınırlı Sermaye Hareketliliğinde ve Esnek Döviz Kurunda Maliye Politikası



Yüklə 0,71 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə8/8
tarix20.09.2018
ölçüsü0,71 Mb.
#69614
1   2   3   4   5   6   7   8

Sınırlı Sermaye Hareketliliğinde ve Esnek Döviz Kurunda Maliye Politikası

BP Eğrisi Eğimi > LM Eğrisi Eğimi Durumu

52

Dr. Süleyman BOLAT




Sınırlı Sermaye Hareketliliğinde ve Esnek Döviz Kurunda Maliye Politikası

BP Eğrisi Eğimi > LM Eğrisi Eğimi Durumu

 Esnek kur sisteminde, sınırlı sermaye hareketliliği durumunda maliye politikasının etkisi, BP eğrisi



eğiminin daha yüksek olduğu, diğer bir deyişle sermaye hareketlerinin faize duyarlılığının düşük

olduğu durumda incelenmektedir.

 Başlangıçta, iç ve dış denge E

0

noktasında sağlanmışken, genişletici maliye politikası ile IS

1

eğrisi

sağ yukarı kaymakta ve IS

2

olmaktadır.

 Yeni iç denge E



1

noktası olmakta ve bu iç denge durumunda dış açık meydana gelmektedir. E

1

noktası BP eğrisi altında olup, daha yüksek Y düzeyine ve daha yüksek faiz oranına karşılık

gelmektedir.

 Artan millî gelir düzeyi, ithalatı arttırmakta, BP eğrisinin faize duyarlılığı düşük olduğu için artan

faiz oranına rağmen, ülkeye büyük bir sermaye girişi gerçekleşmemekte; ithalattaki artış sermaye

girişinden fazla olmaktadır. Dış açığın nedeni bu durumdur.

 Dış açık durumunda, artan döviz talebinin etkisiyle esnek kur sisteminde döviz kuru artar, ulusal



para değeri düşer; böylece ihracat artar, ithalat azalır. Net ihracat artışı ile IS

2

eğrisi tekrar sağ

yukarı kayar ve IS

3

olur. IS eğrisi önce maliye politikasının etkisiyle, sonra da ihracat artışı etkisi ile

olmak üzere iki kez sağa kaymaktadır. Böylece E



2

noktasında hem iç hem de dış denge sağlanmış

olur. Dış dengenin sağlandığını göstermek için BP eğrisinin de E

2

noktasına gelmek üzere sağ aşağıya



kayması gerekmektedir.

 Sonuç olarak, tam sermaye hareketliliği durumunda hiç etkili olmayan maliye politikasının sınırlı

sermaye hareketliliği durumunda etkili olduğu, millî gelir düzeyini değiştirebildiği görülmektedir.

53

Dr. Süleyman BOLAT




Tam Sermaye Hareketsizliğinde ve Sabit Döviz Kurunda Para Politikası

54

Dr. Süleyman BOLAT




Tam Sermaye Hareketsizliğinde Sabit Döviz Kurunda Para Politikası

Sabit döviz kuru sisteminde para politikasında başlangıçta iç ve dış dengenin E



0

noktasında sağlandığı görülmektedir..

 Genişletici para politikasının etkisiyle LM

1

eğrisi sağ aşağı kaymakta ve LM

2

olmaktadır.

Yeni iç denge E



1

olduğu zaman dış ticaret açığı oluşmaktadır.

 E1 daha yüksek millî gelir düzeyini göstermekte, bu da daha fazla ithalat yapılması ve

dış ticaret açığı oluşması anlamına gelmektedir.

 Sabit döviz kuru sisteminde oluşan dış ticaret açığı nedeniyle döviz talebi artınca



merkez bankası piyasaya döviz sürerek bu talep artışını karşılamakta, ulusal para arzının

kısılmasına yol açmaktadır.

 Bu nedenle LM

1

eğrisi sol yukarı kayarak LM



2

olmaktadır. Böylece E

2

noktasında iç ve dış



denge sağlanmakta, ancak sonuç olarak millî gelirde hiçbir değişme olmadığı

görülmektedir.

55

Dr. Süleyman BOLAT




Tam Sermaye Hareketsizliğinde ve Sabit Döviz Kurunda Maliye Politikası

56

Dr. Süleyman BOLAT




Tam Sermaye Hareketsizliğinde Sabit Döviz Kurunda Maliye Politikası

 Tam sermaye hareketsizliği geçerli iken, izlenen maliye politikasının etkileri

görülmektedir.

 Başlangıçta E

0

noktasında iç ve dış denge sağlanmış durumda iken genişletici maliye



politikası ile IS eğrisi sağ yukarı kayar ve IS

2

olur.



 Yeni iç denge noktasında (E

1

dış ticaret açığı söz konusudur. Çünkü daha yüksek Y



düzeyine gelinmiş ve ithalat artmıştır.

 Dış ticaret açığı, döviz talebinin artığını ifade eder. Bu durumda merkez bankası sabit

kuru korumak amacıyla piyasaya döviz satışı yapar ve ulusal para arzının kısılmasına

(para arzının azalmasına) yol açar.

 Böylece LM eğrisi sol yukarı kayar, nihai denge olan E2 noktasına gelinir. İzlenen



politikanın ekonomi üzerinde hiçbir etkisi olmadığı görülmektedir.

57

Dr. Süleyman BOLAT




Tam Sermaye Hareketsizliğinde ve Esnek Döviz Kurunda Para Politikası

58

Dr. Süleyman BOLAT




Tam Sermaye Hareketsizliğinde Esnek Döviz Kurunda Para Politikası

 Başlangıçta iç ve dış denge E



0

noktasında sağlanmışken, genişletici para politikasının

etkisi ile LM

1

eğrisi sağ yukarı kayıp LM

2

olmakta ve yeni iç denge olan E



1

noktasına

gelinmektedir.

 BP eğrisinin sağında yer alan E

1

noktası, daha yüksek millî gelir düzeyine karşılık geldiği

için ithalatın arttığını ve bu nedenle dış ticaret açığı oluştuğunu göstermektedir.

 Esnek kur sisteminde, dış ticaret açığı nedeniyle döviz talebi artınca döviz kuru artar,

ulusal paranın değeri düşer. Böylece ihracat artar, ithalat azalır. Net ihracat artışı ile IS

1

eğrisi sağa kayar ve IS



2

olur.


 Böylece dış dengesizlik kendiliğinden giderilmiş ve ödemeler dengesi sağlanmış olur.

Ödemeler dengesindeki iyileşmeyi göstermek amacıyla BP eğrisinin de sağa çekilmesi

gerekir.

 Sonuç olarak, E2 denge noktasında yeni denge kurulur ve millî gelir artar. Görüldüğü

gibi tam sermaye hareketsizliği durumunda para politikası etkin olmaktadır.

59

Dr. Süleyman BOLAT




Tam Sermaye Hareketsizliğinde ve Esnek Döviz Kurunda Maliye Politikası

60

Dr. Süleyman BOLAT




Tam Sermaye Hareketsizliğinde Esnek Döviz Kurunda Maliye Politikası

 Esnek kur sisteminde maliye politikasının yer aldığı (B) Paneli’nde başlangıçta E



0

noktasında iç ve dış denge sağlanmıştır.

 Genişletici maliye politikası ile IS eğrisi sağ yukarı kayar (IS

0

’dan IS


1

’e) ve yeni denge E



1

olur. E


1

dış açık durumudur. Çünkü millî gelir artmış ve ithalat artışı ile dış ticaret

artmıştır.

 Dış açık durumu, döviz talebinin arttığını ifade etmektedir.

 Esnek kur sisteminde, döviz talebi artınca döviz kuru artarulusal paranın değeri

düşer. Bu durumda rekabet gücü artışı nedeniyle ihracat artar ve ithalat azalır.

 Bu nedenle IS



2

eğrisi tekrar sağa kayar ve IS

3

olur. Nihai denge E2 noktasında sağlanır.

 Ödemeler dengesinde oluşan iyileşmeyi göstermek amacıyla BP eğrisi de BP’ olarak

sağa kayar.

 Görüldüğü gibi millî gelir önemli ölçüde artmıştır. Tam sermaye hareketsizliği

durumunda esnek kur sisteminde maliye politikası önemli ölçüde etkili olmuştur.

61

Dr. Süleyman BOLAT




Politika Açmazları: İç ve Dış Denge

62

Dr. Süleyman BOLAT




Politika Açmazları İç ve Dış Denge

 Ülkeler bazen bir dengesizliği çözmek amacıyla izledikleri ekonomi politikasının başka



bir soruna yol açması sorunu ile karşılaşırlar.

 Genellikle iç ve dış denge amaçları arasında bir çelişki olabilmektedir.

 Şekilde BP eğrisi dış dengeyi, Y doğrusu ise iç dengeyi göstermektedir. Tam sermaye

hareketliliğine göre BP eğrisinin üzerindeki her noktada dış fazla ve altındaki her



noktada dış açık vardır.

 Yf ise, tam istihdam hasıla düzeyini göstermekte olup eğrinin solunda eksik istihdam



(işgücü arzı fazlası)sağında ise aşırı istihdam (işgücü talebi fazlası), diğer bir deyişle

enflasyon yer almaktadır.

 İç ve dış dengenin eş anlı olarak sağlandığı tek nokta E

0

noktasıdır. Panelde yer alan

dört kadranda iç ve dış dengesizlikler yer almaktadır.

63

Dr. Süleyman BOLAT




Politika Açmazları İç ve Dış Denge

 Örneğin, E

1

noktasında dış açık ve işsizlik sorunu bulunmaktadır.



 Genişletici maliye politikasının izlenmesi durumunda işsizlik sorunu çözülebilir ancak dış

açıklar daha da artar. Bu durumda sermaye akımlarının faize duyarlı olması bu açmazı

çözebilir.

 Ülke faiz oranını yükseltici bir politika izleyerek örneğin; daraltıcı para politikası -



ülkeye sermaye girişini arttırabilir ve dış açık sorununu da çözebilir.

 Buradan çıkarılan sonuç; iç ve dış dengenin aynı anda sağlanabilmesi için para ve



maliye politikasının birlikte kullanılması gereğidir.

64

Dr. Süleyman BOLAT




Politika Açmazları İç ve Dış Denge

 Genel olarak bir ekonomide iç denge sorunları için maliye politikasıdış denge



sorunları için para politikası izlenmesinin daha etkin sonuçlar vereceği ileri sürülmektedir.

 Bu yaklaşım, Robert Mundell tarafından ileri sürüldüğü için Mundell’in Tahsisler Kuralı

adını alır. Böylece dış denge sorunu ile merkez bankası ilgilenirken, iç denge sorunu ile

hükümetler kendi görev alanları çerçevesinde ilgilenirler. Buna göre aşağıda ekonomik

sorunlar ve çözüm önerileri yer almaktadır:

65

Dr. Süleyman BOLAT




İmkansız Üçlü Hipotezi

66

Dr. Süleyman BOLAT




İmkansız Üçlü Hipotezi

 İmkânsız üçlü (impossible trinity) hipotezi ilk kez 1999 yılında J. Frankel tarafından

geliştirilmiş bir görüştür.

 Bu hipoteze göre bir ekonomide; tam sermaye hareketliliğibağımsız para politikası ve



sabit döviz kuru politikası bir arada yürütülemez

 Eğer bir ekonomide sermaye hareketleri serbestse ve sabit döviz kuru rejimi

uygulanıyorsa, o zaman bağımsız para politikası uygulamak mümkün değildir. Bu durumda

para politikası sermaye hareketleri ve döviz kurundaki eğilimlere göre biçimlenecektir.

 Eğer bir ekonomide sermaye hareketleri denetim altında ise, sabit döviz kuru rejimi

uygulanabileceği gibi bağımsız para politikası da uygulanabilir.

67

Dr. Süleyman BOLAT




İmkansız Üçlü Hipotezi: Ülke Uygulamaları

 ABDsermaye hareketlerinin serbestliği ve para politikasının bağımsızlığını seçtiği için

döviz kuru rejimini dalgalı kur rejimi olarak belirlemiştir. Bu durumda elinizdeki Dolarları

başka bir ülke parasıyla değiştirmek istediğinizde kur, önceden Fed tarafından belirlenmiş

bir kur değil, o anda piyasada belirlenen kur olacaktır.

 Euro bölgesi ülkeleri, sermaye hareketlerinin serbestliği ve sabit döviz kuru rejimini

(kendi paraları kaldırıp Euro’yu kabul etmişlerdir) seçmiş oldukları için kendi başlarına

bağımsız bir para politikası izleme şansları yoktur. Onlar adına para politikasını Avrupa

Merkez Bankası belirlemekte, onlar da bu politikaya uymak zorunda kalmaktadırlar.

 Çin, bir anlamda sabit döviz kuru rejimi uygulamakta ve para politikasını bağımsız

olarak belirlemektedir. Bunun karşılığı olarak da sermaye hareketlerinde denetim

uygulamaktadır. Çin Merkez Bankası, Çin’de yerleşik kişiler için döviz alım ve satımlarında

yıllık bir limit uygulaması yapmaktadır.

68

Dr. Süleyman BOLAT




İmkansız Üçlü Hipotezi: Ülke Uygulamaları

Yakın zamana kadar sermaye hareketlerinin serbestliği, dalgalı döviz kuru rejimi ve



serbest faiz politikasını uygulayan Japonya Yen’in uzunca bir süredir değer kazanmasıyla

rekabet gücünde düşüşler yaşamaya başladı.

Yeni hükümet, Japonya’da değerli Yen’in değerini düşürmek ve eski rekabet gücünü

yeniden kazanmak için sistemin özünü değiştirmeden dolaylı yollardan müdahaleye

başladı. Kur savaşları denilen olguyu ateşleyen Japonya’nın bu yaklaşımı oldu.

69

Dr. Süleyman BOLAT




İmkansız Üçlü Hipotezi: Türkiye Uygulaması

 Türkiye, uzun yıllar sermaye hareketlerini denetim altında tutmuş, buna eşlik edecek

biçimde sabit döviz kuru ve bağımsız para politikası izlemiştir.

 1980’li yıllardan başlayarak sermaye hareketlerini serbest bırakırken dalgalı döviz kuru



rejimi ve bağımsız para politikası uygulamasına geçmiştir.

 Türkiye’nin bugünkü uygulaması sermaye hareketlerinin serbestliğine, dalgalı döviz



kuruna ve bağımsız para politikasına dayalı modeldir.

 Para politikasının temel dayanaklarından birisi olan faizler, piyasada oluşmakla birlikte

TCMB’nin kendi faizlerini belirleyerek, zorunlu karşılık oranlarını ya da içeriğini

değiştirerek yönlendirmesiyle biçimlenmektedir. Bu yönlendirme yeteneği, para



politikasının bağımsızlığının göstergesidir.

70

Dr. Süleyman BOLAT




İmkansız Üçlü Hipotezi: Türkiye Uygulaması

 Bugün itibariyle Türkiye’de görünüşte üçü de var: Yani döviz kuru piyasada belirleniyor

(dalgalı kur rejimi), TCMB para politikasında araç bağımsızlığına sahip (yani açık piyasa

işlemleri, faiz politikası ve zorunlu karşılıkları enflasyonu düşürmek için kullanmakta

serbest) ve sermaye hareketleri serbest (yani yabancı kaynaklar istediği gibi gelip

gidebiliyor.)

 Görünüş böyle olmakla birlikte gerçekte dalgalı kura sürekli müdahale söz konusu.

TCMB, fiyat istikrarı veya finansal istikrar gerekçesini ileri sürerek sıklıkla döviz alım satımı

yapıyor ve döviz kurlarını denetlemeye uğraşıyor.

 Buna karşılık sermaye hareketleri serbest durumda bulunuyor.

 Bağımsız para politikası konusunda araç bağımsızlığı açık piyasa işlemleri ve zorunlu

karşılıklar için söz konusu olsa da TCMB’nin faiz politikasını serbestçe kullanamadığı

yönünde yaygın bir kanaat mevcut.

 Bu açıdan bakarsak “Türkiye’de para politikası bağımsızlığı, sınırlı bir bağımsızlık



çerçevesine sahiptir” diyebiliyoruz.

71

Dr. Süleyman BOLAT




Sermaye Hareketleri ve Kur Rejimleri

Sermaye hareketleri deyimiyle kastedilen şey ekonomik sistemin yabancı paralar

karşısındaki durumudur. Sermaye hareketlerinin serbestliği deyimi bir ülkenin, ülkeye

gelen yabancı paralara veya ülkeden dışarı çıkan paralara herhangi bir kısıtlama

uygulamaması anlamına gelir. Sermaye hareketlerine denetim getirilmesi ise iki şekilde

olur: (1) Yabancı paraların giriş ve çıkışı denetim altında tutulur ya da kısıtlanır. (2) Yabancı

paranın (özellikle kısa vadeyle gelen sıcak paranın) çıkışında vergi alınır (Tobin vergisi.)

Bunlardan ikincisi giriş çıkışa engel koymak anlamına gelmediği sadece vergilemek

anlamına geldiği için sermaye hareketlerinin kısıtlanması anlamına alınmamaktadır.

Türkiye’de sermaye hareketleri, 1990 yılı Nisan ayında TL’nin konvertibl olduğunun ilan

edilmesinden beri serbesttir.



Döviz kuru rejimi temel olarak üç biçimde belirlenebilir: (1) Eğer döviz kuru merkez

bankası ya da bir kamu otoritesi tarafından yeni bir karara kadar değişmemek üzere

belirleniyorsa buna sabit kur rejimi deniyor. (2) Eğer döviz kuru piyasa koşullarına göre

piyasada belirleniyorsa buna da tam dalgalı kur rejimi deniyor. (3) Eğer döviz kuru piyasa

koşullarına göre piyasada belirlenmekle birlikte zaman zaman merkez bankası tarafından

müdahale edilerek biçimlendiriliyorsa buna da müdahaleli esnek döviz kuru rejimi

deniyor. Ki bugün dünyada en yaygın uygulama budur. Türkiye’de de bu rejim

uygulanmaktadır.

72

Dr. Süleyman BOLAT




Para politikasının bağımsızlığı

 Merkez bankasının bağımsızlığıyla yakın bir kavram olsa da temelde farklıdır.

 Para politikasının bağımsızlığı, faiz, zorunlu karşılıklar, APİ gibi para politikası araçlarının

sistemin öteki belirleyicilerinden (sermaye hareketleri ve döviz kuru rejimi) ayrı, tek

başına kullanılıp kullanılamayacağıyla ilgilidir.

 Eğer öteki belirleyicilerden ayrı, tek başına kullanılamıyorsa bağımsız bir para

politikasından söz etmek mümkün olmaz.

 Türkiye’de TCMB’nin faiz konusunda araç bağımsızlığına sahip olup olmadığı

tartışmalıdır.

73

Dr. Süleyman BOLAT



Yüklə 0,71 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə