A'dan Z'ye Felsefe



Yüklə 1,64 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə57/77
tarix20.01.2022
ölçüsü1,64 Mb.
#83020
1   ...   53   54   55   56   57   58   59   60   ...   77
A\'dan Z\'ye Felsefe - Alexander Moseley ( PDFDrive )

ÖZGÜR İRADE
Seçim yapmakta, düşüncelerimizi ve arzularımızı harekete
geçirmekte, dolayısıyla eylemimizin amacını belirlemekte
özgür müyüz? Dar anlamda harekete geçme bakımından
özgür olmayabilirsiniz (örneğin bir sandalyeye
bağlanmışsınızdır), ama zihninizin içinde, ne düşündüğünüzü,
ne tür niyetleriniz, düşleriniz ve hedefleriniz olduğunu
belirleyecek bütün geçmiş koşullardan özgür müsünüz?
Özgür irade tartışmasının kışkırttığı sorular
bunlardır. Zihin kendi amaçlarını isteme bakımından özgür
müdür, yoksa başka yapılar ve dış etkilere tabi veya onlara
bağımlı mıdır?
Determinizm bir zorlu sorun diker karşımıza: Her olay veya
eylemin bir nedeni vardır. Yani irade yukarıda kastedilen


anlamda özgür olamaz, çünkü düşünülen, düşlenen, arzu
edilen, korkulan vesaire her şeyin nedeni daha önceki bazı
olaylardır (genellikle fiziksel olaylar olarak düşünülse de bu
zorunlu değildir). Bunu kabul etmek mümkün görünüyor, ama
liberterler (politik alanda görülenler değil) determinizmin
ezelden beri (ya da bir daire halinde) devam etmekte olan
sonsuz bir olaylar reg-resyonunu gerektirdiğini ve bu akışı
başlatmış olabilecek herhangi bir ilk muharrik veya
başlatıcının vazedilmesinin ya bir çelişki ya da keyfi bir iddia
oluşturacağını (bütün olaylar Tanrıyla ve/veya Büyük Patlama
ile başladı türünden) söyleyerek itiraz ederler. Öyleyse niçin
determinizmi bir kenara atıp duyarlı bireyin iradesinde daha
makul bir etki yaratan bir neden anlayışına dönmüyoruz? Yani
niçin zihnin özgürlüğünü tanıyan, determinizm dışı bir
yaklaşıma olanak tanımıyoruz ya da determinizme zihin dışı
fiziksel alanda olanak vermekle birlikte, zihinsel alanda
determinizm dışı bir yaklaşıma sahip bir bağdaştırma teorisini
seçmiyoruz?
Determinizm konusuna benzer biçimde, kavram seçimi de
tartışmayı çarpık hale getirebilir. Bu, kimilerinin sorunu
semantik olduğu, dolayısıyla da felsefi olmadığı gerekçesiyle
önemsememesine yol açmıştır. Wittgenstein konunun
cadıların ve simyacıların alanına girdiğini, yani felsefi
paradigmanın bir parçası olmaması gerektiğini düşünüyordu.
İnsan düşüncesini binlerce yıldır meşgul eden bir mesele söz
konusu olduğunda, bu biraz aceleci bir yaklaşım gibi
görünüyor. Eğer geriye doğru gidip bir eylemi bir bireye
bağlarsak ve kafamızı daha da zorlayarak düşünürsek, çoğu
zaman bireyin iradesine toslarız. O zaman Sa-rah’nın
arkadaşına hediye almasının nedeninin onun Sarah olmasına,


kendi kendini belirleyen biri olmasına, dolayısıyla
zora dayalı, tarihsel veya doğaüstü etkilerden özgür olmasına
bağlı olduğunu haklı olarak iddia edebiliriz. Bu anlamda
Sarah özgür bir öznedir ve nihai nedenler bulma konusunda
her çaba onun duyarlı, kendi kendini belirleyen bir varlık
olarak doğasını yadsımak olur. Sarah’nın kendi kendini
belirlediğini kendi kendini belirlediğine dayandırmak,
iradenin özgürlüğünün aksiyomatik olarak alınması
gerektiğini düşündürür bize. Bunun ise, Sa-rah’nın neden
böyle davranmayı seçtiğini bilmek isteyenler için çok çekici
olmadığı söylenebilir. Liberterler aksiyomun yeterli olduğu
itirazını yaparlar. Teoloji evrenin ilk muharriki
olarak Tann’nın önceliğini ileri sürerken, liberterler de bireyin
kendi hareketlerinin ilk muharriki olarak tanınmasını talep
ederler.
Bir irade oluşturma özgürlüğü, Sartre gibi kimilerine göre, bir
fizikçinin bir şeyleri keşfettiği tarzda bulunamaz. Bireyin
bilinci tam da bir hiçlik olduğu için Özgürdür; dolayısıyla,
benliğin kendisi için kendi üzerinde eylemesinin dışında beli
denemezdi. Benlik belirli bir şekilde hareket etmek için
belirlenmiş olduğuna inanarak harekete geçiyorsa, Sartre
eğlenceli bir tarzda acımasız davranır: Hareketlerinin
belirlenmiş olduğuna inanan insanlar alçaktır. Bunun çok
yerinde olduğuna hiç kuşku yok, ama ne demektir bu?
İnsanlıklarını ve bilinçlerini ve böylece iradelerinin
özgürlüğünü inkâr ediyorlar demektir.
Peki ama bir sonraki adımımı seçme konusunda o kadar da
özgür müyüm? İnsanların bilinçli biçimde özgür olduklarını
kabul edersek, bu, seçimin determinizmden ayırt edilebileceği


anlamına gelmez. Bir sonraki aşamada seçtiğim şey,
gerçekten de seçim, değerler, araçlar ve amaçlar konusunda
kafamda var olan fikirler tarafından belirlenir. Zihnimden
akıp giden birçok olasılıktan birini seçen irademdir sadece.
Ayrıca, bu olasılıklardan bazıları ya genetik olarak devralınan
(oldukça kuşkulu bir tavır) ya da bilinç altından önceden
edinilmiş yapılar tarafından belirlenmiş olabilir. Freud’un
psikanalitik yaklaşımı, insan iradesinin büyük bölümünün
bilinçli saiklere değil bilinçaltı saiklere tabi olduğunu izah
ederek iradenin tamamı için büyük bir meydan okuma
oluşturmuştur.
Ne var ki, kararlar konusunda iç sorumluluğun yerini
değiştirmek liberter argümanı çürütmez. Yalnızca Sarah’nın
neden bir hediye almayı seçtiği konusunda bir dizi farklı
psikolojik faktörün göz önüne alınmasını olanaklı kılar.
Sarah’nın hediyeyi almış olması felsefi bakımdan ilginç
olmaya devam eder.

Yüklə 1,64 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   53   54   55   56   57   58   59   60   ...   77




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə