Akdenġz bölgesġ



Yüklə 222,82 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə3/8
tarix05.02.2018
ölçüsü222,82 Kb.
#24734
1   2   3   4   5   6   7   8

 

Akdeniz  bölgesinin  sulamalı  tarım  yapılan  yörelerinde  yılda  üç  ayrı  çeĢit  ürün 



alınabilmekte ve polikültür Ģeklinde bir tarımsal faaliyet sürdürülmektedir. 

 

Coğrafi Bölgelerdeki Tarım Alanlarının 

Bölge Yüzölçümleri Ġçindeki Oranlarına Göre SıralanıĢı 

 

Toplam 

tarım alanı (Ha) 

Bölgenin yüzölçümü içinde 

tarım alanı  % 

1.

 

G. D. ANADOLU  

3834109 

64 

2.

 

ORTA ANADOLU  

8782460 

54 

3.

 

MARMARA   

2403275 

39 

4.

 

EGE   BÖLGESĠ  

3106178 

38 

5.

 

AKDENĠZ BÖLGESĠ  

3303842 

32 

6.

 

KARADENĠZ  

3246658 

24 

7.

 

D. ANADOLU  

2895323 

18 

TÜRKĠYE TOPLAMI 

27571845 

36 

 

 



Akdeniz  bölgesinin  ikinci  özelliği,  araya  giren  veya  denize  kavuĢan  ovalara  ve 

basamaklı  düzlüklere  rağmen,  dağlık,  engebeli  ve  yüksek  bir  bölge  olmasıdır.  Bu 

dağlık  sahada  topoğrafya  Ege bölgesinden  farklı  olarak kıyıya  dik  veya  verev  değil, 

paraleldir. Bu kısımlarda Toroslar denize çoğu yerlerde dik bir duvar gibi inerler. O 

nedenle,  Ege’nin  hayli  içerilere  kadar  sokulan  düzlüklerine  burada  rastlanmaz. 

Akdeniz  bölgesi,  platolarla  dağların  iç  içe  geçtiği  Ġçbatı  Anadolu  bölümü;  bir  havza 

durumundaki  Orta  Anadolu;  platolar  sahası  durumundaki  Doğu  ve  Güneydoğu 

Anadolu bölgelerinden ayrı bir görünüme sahiptir.  

Akdeniz’e  ait  bu  özellikler  Akdeniz-Ege  bölgesi  sınırının  ötesinde,  yani  Ege 

bölgesinde  kaybolur.  Akdeniz’in  yaz  sıcaklıkları  bu  çizgiyi  geçer  geçmez  azalır. 

Antalya  körfezinin  batı  yakasında  gördüğümüz  güneybatı-kuzeydoğu  doğrultulu 

topoğrafyanın  yerini  Ege  bölgesinin  MenteĢe  yöresinde  güneydoğu-kuzeybatı 

doğrultulu  dağ  sıraları  alır.  Tabanları  insanların  tahribatı  yüzünden  step  bitkilerinin 

istilasına uğradığı, bir kısma dıĢa akıĢtan mahrum olan irili ufaklı göllerin yer aldığı 



Göller  Yöresi’nde  zaman  zaman  Orta  Anadolu-Akdeniz  iklimleri  mücadele  etmekle 

birlikte; bu yörede genelde Akdeniz havası kendini hissettirmektedir. 

Akdeniz-Orta  Anadolu  bölgesi  sınırının  her  iki  tarafında bitki  örtüsü,  yerleĢme 

ve  tarımsal  faaliyetler  taban  tabana  zıttır.  Akdeniz  bölgesi,  Torosların  yükselti  ve 

devamlılığını  kaybettiği,  buna  karĢılık  plato  ve  havzaların  baĢladığı  Akdeniz-Doğu 

Anadolu  bölge  sınırı  (Binboğa-Berit-Engizek Dağları)  ötesinde  yerini  Doğu  Anadolu 

bölgesine  bırakır.  Doğu  Anadolu’nun  step  görünüĢlü  bu  köĢesinde  yüzlek  akan 

Ceyhan  ve  Seyhan  ırmakları  Akdeniz  bölgesinde  ormanlarla  kaplı  Toroslara 

eriĢtiklerinde derin boğazlar kazarlar. 

Bölgenin Güneydoğu Anadolu bölgesiyle olan sınırı, daha önce belirttiğimiz gibi, 

I.  Türk  Coğrafya  Kongresince  Gaziantep  Platosunun  batı  kenarından  geçirilmesine 

rağmen, bazı coğrafyacılar iklim ve bitki örtüsü özelliklerini bahane ederek, sonradan 

bu  sınırı  doğuya  kaydırmıĢlardır.  Merhum  Prof.Dr.Cevat  RüĢtü  Gürsoy,  bu  sınırın 

doğuda  Fırat’a  kadar  uzatılmasını  önermiĢtir.  Akdeniz  bölgesinin  Fırat’a  kadar 

uzatılmasının gerekçesi ise zeytinliklerin buralara kadar uzanmasıdır. ġunu göz ardı 

etmemek  gerekir  ki,  Gaziantep  platosunda  görülen  Akdeniz  bitkileri  ve  zeytinlikler 

platoya  gömülmüĢ  çukur  düzlüklerde  yer  almaktadır.  Son  yıllardaki  teĢviklerin 

sonucu  olarak  zeytinlikler  ġanlıurfa  platosunda  da  alan  kazanmaya  baĢlamıĢtır.  Bu 




 

10 


takdirde,  Akdeniz  bölgesi  sınırı,  Fırat’ın  batı  kıyısında  kalmayarak  ġanlıurfa 

platosunun  sonuna  kadar  geniĢletilmiĢ  olacak  ve  Güneydoğu  Anadolu  bölgesi 

ortadan kalkacaktır. Burada asıl dikkat edilecek husus, genel manzara olarak Akdeniz 

bölgesinin  dağlık,  Güneydoğu  bölgesinin  platoluk  bir  özelliğe  sahip  olmasıdır. 

Akdeniz  iklimi  Güneydoğu  Anadolu’da  bozulmaya  yüz  tutar  ve  yılın  en  yağıĢlı 

mevsimi  Akdeniz  bölgesinde  kıĢ  iken,  Güneydoğu  Anadolu’da  ilkbahardır.  Bu 

özellikleri  de  hesaba  katarak  en  doğru  sınırın,  daha  önce  belirttiğimiz  Ģekliyle 

Antakya-KahramanmaraĢ  grabenini  doğudan  kuĢatan  Gaziantep  Platosunun 

batısındaki  dağ  sıraları  üzerinden  geçirilmiĢ  sınır  olduğudur.  Faik  Sabri  Duran’ın 

Büyük Atlas’ında bu sınırın güney kesimi yanlıĢ geçirilmiĢ olup, Kilis ve yakın çevresi 

zeytin  yetiĢtirilen  alanlar  olması  gerekçesiyle  Akdeniz  bölgesine  katılmıĢtır. 

Sakçagözü  doğusundan  itibaren  sınırın  güneydoğuya  değil,  güneybatıya  doğru 

kaydırılarak Hassa doğusunda Türiye-Suriye sınırıyla birleĢtirilmesi gerekir. 

 

 



 

Akdeniz bölgesi büyük ölçüde Toros Dağları ile iĢgal edilmiĢ durumdadır. Batı 

ve Orta Torosların tamamına yakınını, Güney doğu Torosların ise batı kesimi bu bölge 

içerisinde kalmaktadır.  

Batı Toroslar, Antalya Körfezini batıdan ve doğudan kuĢatan dağlardır. Antalya 

Körfezi’nin  batısında  güneybatı-kuzeydoğu  doğrultusunda  birbirine  paralel  bir 

Ģekilde uzanan bu dağlar Akdeniz’e doğru bir çıkıntı oluĢturarak Teke Yarımadasını 

meydana  getirirler.  Aynı  doğrultudaki  depresyonlarla  birbirinden  ayrılan  bu  dağ 

sıraları  bir  elin  parmakları  gibi  kuzeydeki  Göller  Yöresine  sokularak  Eğirdir  Gölü-

Aksu  Çayı  çizgisinin  doğusunda  virgasyona  uğrayarak  doğrultu  değiĢtirirler. 

Antalya  Körfezi’nin  doğusunda  kuzeybatı-güneydoğu  doğrultusunu  kazanan  Batı 

Toroslar,  TaĢeli  Yarımadasının  batı  kesiminde  Orta  Toroslar  ile  kaynaĢmaktadırlar. 



Yüklə 222,82 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə