9
Akdeniz bölgesinin sulamalı tarım yapılan yörelerinde yılda üç ayrı çeĢit ürün
alınabilmekte ve polikültür Ģeklinde bir tarımsal faaliyet sürdürülmektedir.
Coğrafi Bölgelerdeki Tarım Alanlarının
Bölge Yüzölçümleri Ġçindeki Oranlarına Göre SıralanıĢı
Toplam
tarım alanı (Ha)
Bölgenin yüzölçümü içinde
tarım alanı %
1.
G. D. ANADOLU
3834109
64
2.
ORTA ANADOLU
8782460
54
3.
MARMARA
2403275
39
4.
EGE BÖLGESĠ
3106178
38
5.
AKDENĠZ BÖLGESĠ
3303842
32
6.
KARADENĠZ
3246658
24
7.
D. ANADOLU
2895323
18
TÜRKĠYE TOPLAMI
27571845
36
Akdeniz bölgesinin ikinci özelliği, araya giren veya denize kavuĢan ovalara ve
basamaklı düzlüklere rağmen, dağlık, engebeli ve yüksek bir bölge olmasıdır. Bu
dağlık sahada topoğrafya Ege bölgesinden farklı olarak kıyıya dik veya verev değil,
paraleldir. Bu kısımlarda Toroslar denize çoğu yerlerde dik bir duvar gibi inerler. O
nedenle, Ege’nin hayli içerilere kadar sokulan düzlüklerine burada rastlanmaz.
Akdeniz bölgesi, platolarla dağların iç içe geçtiği Ġçbatı Anadolu bölümü; bir havza
durumundaki Orta Anadolu; platolar sahası durumundaki Doğu ve Güneydoğu
Anadolu bölgelerinden ayrı bir görünüme sahiptir.
Akdeniz’e ait bu özellikler Akdeniz-Ege bölgesi sınırının ötesinde, yani Ege
bölgesinde kaybolur. Akdeniz’in yaz sıcaklıkları bu çizgiyi geçer geçmez azalır.
Antalya körfezinin batı yakasında gördüğümüz güneybatı-kuzeydoğu doğrultulu
topoğrafyanın yerini Ege bölgesinin MenteĢe yöresinde güneydoğu-kuzeybatı
doğrultulu dağ sıraları alır. Tabanları insanların tahribatı yüzünden step bitkilerinin
istilasına uğradığı, bir kısma dıĢa akıĢtan mahrum olan irili ufaklı göllerin yer aldığı
Göller Yöresi’nde zaman zaman Orta Anadolu-Akdeniz iklimleri mücadele etmekle
birlikte; bu yörede genelde Akdeniz havası kendini hissettirmektedir.
Akdeniz-Orta Anadolu bölgesi sınırının her iki tarafında bitki örtüsü, yerleĢme
ve tarımsal faaliyetler taban tabana zıttır. Akdeniz bölgesi, Torosların yükselti ve
devamlılığını kaybettiği, buna karĢılık plato ve havzaların baĢladığı Akdeniz-Doğu
Anadolu bölge sınırı (Binboğa-Berit-Engizek Dağları) ötesinde yerini Doğu Anadolu
bölgesine bırakır. Doğu Anadolu’nun step görünüĢlü bu köĢesinde yüzlek akan
Ceyhan ve Seyhan ırmakları Akdeniz bölgesinde ormanlarla kaplı Toroslara
eriĢtiklerinde derin boğazlar kazarlar.
Bölgenin Güneydoğu Anadolu bölgesiyle olan sınırı, daha önce belirttiğimiz gibi,
I. Türk Coğrafya Kongresince Gaziantep Platosunun batı kenarından geçirilmesine
rağmen, bazı coğrafyacılar iklim ve bitki örtüsü özelliklerini bahane ederek, sonradan
bu sınırı doğuya kaydırmıĢlardır. Merhum Prof.Dr.Cevat RüĢtü Gürsoy, bu sınırın
doğuda Fırat’a kadar uzatılmasını önermiĢtir. Akdeniz bölgesinin Fırat’a kadar
uzatılmasının gerekçesi ise zeytinliklerin buralara kadar uzanmasıdır. ġunu göz ardı
etmemek gerekir ki, Gaziantep platosunda görülen Akdeniz bitkileri ve zeytinlikler
platoya gömülmüĢ çukur düzlüklerde yer almaktadır. Son yıllardaki teĢviklerin
sonucu olarak zeytinlikler ġanlıurfa platosunda da alan kazanmaya baĢlamıĢtır. Bu
10
takdirde, Akdeniz bölgesi sınırı, Fırat’ın batı kıyısında kalmayarak ġanlıurfa
platosunun sonuna kadar geniĢletilmiĢ olacak ve Güneydoğu Anadolu bölgesi
ortadan kalkacaktır. Burada asıl dikkat edilecek husus, genel manzara olarak Akdeniz
bölgesinin dağlık, Güneydoğu bölgesinin platoluk bir özelliğe sahip olmasıdır.
Akdeniz iklimi Güneydoğu Anadolu’da bozulmaya yüz tutar ve yılın en yağıĢlı
mevsimi Akdeniz bölgesinde kıĢ iken, Güneydoğu Anadolu’da ilkbahardır. Bu
özellikleri de hesaba katarak en doğru sınırın, daha önce belirttiğimiz Ģekliyle
Antakya-KahramanmaraĢ grabenini doğudan kuĢatan Gaziantep Platosunun
batısındaki dağ sıraları üzerinden geçirilmiĢ sınır olduğudur. Faik Sabri Duran’ın
Büyük Atlas’ında bu sınırın güney kesimi yanlıĢ geçirilmiĢ olup, Kilis ve yakın çevresi
zeytin yetiĢtirilen alanlar olması gerekçesiyle Akdeniz bölgesine katılmıĢtır.
Sakçagözü doğusundan itibaren sınırın güneydoğuya değil, güneybatıya doğru
kaydırılarak Hassa doğusunda Türiye-Suriye sınırıyla birleĢtirilmesi gerekir.
Akdeniz bölgesi büyük ölçüde Toros Dağları ile iĢgal edilmiĢ durumdadır. Batı
ve Orta Torosların tamamına yakınını, Güney doğu Torosların ise batı kesimi bu bölge
içerisinde kalmaktadır.
Batı Toroslar, Antalya Körfezini batıdan ve doğudan kuĢatan dağlardır. Antalya
Körfezi’nin batısında güneybatı-kuzeydoğu doğrultusunda birbirine paralel bir
Ģekilde uzanan bu dağlar Akdeniz’e doğru bir çıkıntı oluĢturarak Teke Yarımadasını
meydana getirirler. Aynı doğrultudaki depresyonlarla birbirinden ayrılan bu dağ
sıraları bir elin parmakları gibi kuzeydeki Göller Yöresine sokularak Eğirdir Gölü-
Aksu Çayı çizgisinin doğusunda virgasyona uğrayarak doğrultu değiĢtirirler.
Antalya Körfezi’nin doğusunda kuzeybatı-güneydoğu doğrultusunu kazanan Batı
Toroslar, TaĢeli Yarımadasının batı kesiminde Orta Toroslar ile kaynaĢmaktadırlar.