17
Yayladağı kasabasında Türkiye-Suriye sınır kapısı
Yayladağı-Akdeniz-Maki topluluğu
19
Bu yöredeki 7379 nüfuslu
Altınözü kasabası,
Kel Dağı eteklerinde yer
almaktadır. Çevresindeki arazi tarıma çok elveriĢli olup, baĢta
zeytincilik
olmak
üzere,
tütün
,
buğday
,
arpa
, biber ve çeĢitli sebze meyveler yetiĢtirilir.
Hatay ilinde
zeytin tarımının en yoğun olduğu ilçedir. Ġlçede, sulamada kullanılan yapay bir gölet
olan
Yarseli Barajı
vardır. Bunun yanında Türkiye ve Suriye ortaklığı ile Asi Nehri
üzerinde yapımı devam eden Dostluk Barajının tamamlanması ile kıĢ aylarındaki
taĢkınların önlenmesi ve 10 bin hektar alanın sulanması sağlanabilecek. 1970 Yılına
kadar aktif olarak faaliyet gösteren Altınözü-Karbeyaz (Yiğityolu) Sınır kapısı,
Türkiye ile Suriye arasında yaĢanan bir takım gerginliklerden dolayı kapı kapatılmıĢ
olup açılması için Ģimdilik herhangi bir giriĢimde bulunulmamaktadır.
Altınözü kasabası (Kel Dağ eteğinde kurulmuĢtur)
HARBĠYE
Asi oluğundaki Antakya’nın 7 km güneyinde bir plato düzlüğü üzerinde yer
alan Harbiye, mitolojik bir yerleĢmedir. Antik çağın ünlü Daphne kenti Ģimdiki
Harbiye’dir. Efsaneye göre Zeus'un oğlu ıĢık tanrısı Apollon, ırmak kenarında
gördüğü genç ve güzel bir kız olan Daphne'ye aĢık olur ve onunla konuĢmak ister.
Daphne'yi kovalar. Daphne kurtulamayacağını anlar. "Ey toprak ana beni ört, beni
sakla, beni koru" diye yalvarır. Daphne ağaca dönüĢür. Apollon ĢaĢırır. Bu olaydan
sonra Ģiir ve silah zaferi, defne ağacının dalıyla mükafatlandırılır ve Daphne'nin
gözyaĢlarının Harbiye'deki Ģelaleleri meydana getirdiğine inanılır.
Seleucus döneminde, çağlayanlarıyla tanınan ve bir sayfiye yeri olan Daphne,
çok sayıda köĢkleri, tapınakları ve eğlence yerleri ile ünlüydü. Stadyumunda
düzenlenen olimpiyatların ihtiĢamı dillere destandı. Ancak Ģiddetli depremler bu
Ģehri yerle bir etmiĢ, günümüze gözle görülür herhangi bir eser kalmamıĢtır.
Harbiye, belediyesi olan 25000 nüfuslu geliĢmiĢ turistik bir yerleĢmedir.
YumuĢak iklim sayesinde her türlü sebze ve meyve yetiĢmektedir. Sebze tarımı
20
genellikle ihtiyaca yönelik yapılmakta iken, meyvecilik (erik, nar ve hurma baĢta
olmak üzere) ticari bir artı değer sağlamaktadır. Harbiye beldesi ve çevresindeki
yerleĢim yerlerinde zeytincilik ve zeytinyağı üretimi de önemli bir tarımsal uğraĢtır.
Defne bitkisi tarih boyunca bölge ile özdeĢleĢmiĢ olup, hali hazırda hane ihtiyacı için
ve daha çok ticaret amacıyla defne sabunu ve defne yağı imalatı devam etmektedir.
YeĢil alanlarının fazla olması ve Ģelalelerinin güzelliği ile ünlenmiĢ olan Harbiye,
konumu itibari ile
Ortadoğu
’yu
Türkiye
’ye bağlayan yol üstünde bulunduğundan bu
ülkelerden gelen turistlerin hem uğrak yeri, aynı zamanda konaklama ve eğlence
yeridir. Oteller (ikisi iĢletme belgeli olmak üzere toplam 5 adet otel bulunmaktadır) ve
çok sayıda pansiyon yanında, halkın bir kısmı evlerinin bir kısmını yaz mevsiminde
turistlere kiraya vermektedir. Turistler, genellikle Arap ülkelerinden gelmektedir.
Harbiye, mutfak kültürü açısından Türkiye'de çok önemli bir yere sahiptir.
Birçok lokantayı bünyesinde barındıran belde, gerek mezeleriyle gerek kebaplarıyla
ün salmıĢtır.
22
2.ANTAKYA ġEHRĠ - ASĠ OLUĞU VE ASĠ DELTASI
Hatay ilimizin il merkezliğini yapan Antakya ġehri (213296), Amik Ovası’nın
güneybatı köĢesinde, ova tabanından biraz yüksekte, Asi Irmağı’nın Amanos Dağları
ile Ziyaret (KaĢ) Dağı arasında açtığı dar ve derin boğazın giriĢinde yer almaktadır.
ġehrin en eski ve en geniĢ bölümü, Asi Irmağının batı tarafında ünlü St.Pier Kilisesinin
yer aldığı Habib-i Neccar Dağı’nın etekleriyle Asi Irmağı arasındaki sahada yer
almaktadır. Asi Irmağının doğu yakasında ise Antakya’nın yeni kesimi
bulunmaktadır. ġehrin eski ve yeni kısımları Asi Irmağı üzerindeki Romalılar
zamanında yapılmıĢ olan bir köprü ile birbirine bağlanmaktadır. Asi Irmağının batı
yakasındaki Eski Antakya’nın temelleri Mısır’daki Ġskenderiye Ģehrinin planına uygun
olarak M.Ö. 3. asırda Asi Irmağının batısında atılmıĢtır. Ġpek Yolu’nun Akdeniz’e
kavuĢtuğu önemli bir noktada yer alan Ģehir, bu yolla yürütülen ticaret sayesinde
hızla kalabalıklaĢtığından dolayı büyümüĢ ve eskiden yapılmıĢ surlara eklemeler
yapılarak Ģehir bütünüyle koruma altına alınmıĢtır.
Antik Çağ’da Antakya (Antiokheia), Ġtalya’daki Roma ve Mısır’daki
Ġskenderiye’den sonra Dünya’nın 3. büyük Ģehri durumundaydı. Antakya, Suriye ve
Irak’ı kuzeyden kuĢatan “Verimli Hilal” içindeki konumu; bir taraftan Doğu
Anadolu’ya giden, bir taraftan da Toroslar’ı ve Amanosları aĢarak Suriye ve Lübnan’a
giden yolların kavĢağında oluĢu nedeniyle, geçmiĢte olduğu gibi günümüzde de
önemini sürdürmüĢtür. Roma döneminde Antakya’nın Akdeniz’le olan bağlantısını
Asi Irmağı’nın denize döküldüğü Samandağ yakınındaki Seleukeia limanı
sağlamaktaydı. Ġskenderun limanının iĢlerlik kazanmasıyla bu limanın iĢlevi sona