Amr b. MÜRre 4 Bibliyografya 4



Yüklə 1,66 Mb.
səhifə9/40
tarix15.10.2018
ölçüsü1,66 Mb.
#74166
1   ...   5   6   7   8   9   10   11   12   ...   40

AMRİYYE

Mu'tezile'nin kurucularından Amr b. Ubeyd'in görüşlerini benimseyenlere verilen ad (bk. AMR b. UBEYD).



AMUD

Bk. Sütun.



AMUDERYA

Orta Asya'nın en büyük iki nehrinden biri.

Amuderya, Pamir ve Hindikuş dağlarının birleştiği yerde, 4950 m yükseklikteki kaynağından Aksu 79 adı altında doğup batıya doğru ilerler ve kuzeyden, başlıca Pamir Vahan suyu, Kızılsu 80 Kâfirnihân ve Surhân, güneyden de Kökçesu kolla­rını alarak Kunduz-Belh hizasında ku­zeybatıya döner. Bu dönüşten sonra kıs­men çöller ve bozkırlar içinde, herhangi bir kol almadan kuzeybatı yönünde iler­ler, sonunda muhtelif kollara ayrılarak Aral gölüne dökülür. 2540 km uzunlu­ğundaki nehrin kıyılarında önemli yerle­şim merkezleri yer alır.

Amuderya'yı çeşitli milletlerin değişik isimlerle andıkları görülmektedir; mese­lâ Çinliler Wuhu, İranlılar Vehröz-Behröz. Araplar Ceyhun-Belh nehri, Türkler ise “ırmak” anlamında olan Ögüz 81 adını vermişler, Grek ve Latin yazarları da bu son ismi halk etimolojisi ile Oxus'a 82 çevirmişlerdir. Halen kulla­nılmakta olan Amuderya adı, nehrin kı­yılarındaki Âmül-Amûya şehrinin adından alınmıştır.

Sâsânî, Grek, Latin ve ilk devir İslâm kaynaklarında bulunan ve bazı efsane­lere de bağlandığı görülen, Amuderya'nın yatağının ve döküldüğü yerin değiş­miş veya değiştirilmiş olduğu, nehrin es­ki devirlerde Hazar denizine aktığı yo­lundaki kayıtlar, tarihçileri çok uzun sü­re meşgul etmiştir. Rus jeolog, paleontolog ve arkeologların XIX. yüzyıl sonla­rından başlayarak 1960 yıllarına kadar aralıklarla yaptıkları kazı ve araştırma­ların sonuçlanna göre, Amuderya'nın Yontma Taş Devri'nden önceki devirler­de Kızılsu koyundan Hazar denizine ak­tığı. İlk Taş Devri'nde muhtemelen Dül­dül Atlagan'daki Çağlayan Geçidinde taşarak kumluk sahada göllenip Aral gölüne yöneldiği. Geç Taş Devri'nde de benzer şartlar içinde suların, Bîrûni’nin Hız Tengiz 83 dediği, bugün ye­rinde Sarıkamış çukuru bulunan gölde toplanması sonucu, halen özboy 84 denilen kuru mecradan yine Ha­zar denizine aktığı tesbit edilmiştir. Da­ha sonraları Tunç Devri'ne doğru nehrin yeniden Aral gölüne döndüğü ve mec­rasının çeşitli kollara ayrıldığı anlaşıl­maktadır. Aynı durumun yakın çağlarda da tekrarlandığı ve XIIl-XV. yüzyıllarda nehrin Hazar denizine aktığı kabul edil­mektedir.

Milâttan önce 1000 yıllarından itiba­ren Amuderya vadisine Hint-Ârî ve Türk ırklarından gelen kavimler yerleşmiş ve burada çeşitli medeniyet merkezleri kur­muşlardır. Amuderya, genellikle kuze­yinde Türkler, güneyinde Hint-Âri kavim­ler kalmak üzere, aralarında sınır ola­rak kabul edilmiştir.

İslâmiyet Türkistan'a, Belh ilinden Amuderya'yı aşarak girmiştir. Bundan dolayı Araplar Amuderya'ya verdikleri Ceyhun adının yanı sıra “Belh nehri” adı­nı da kullanmışlar, Amuderya'nın kuze­yine de Mâverâünnehir demişlerdir. Böl­geye gelen ilk İslâm kuvvetlerinin ku­mandanı ashaptan Hakem b. Amr el-Gıfâri’nin (ö. 50-670) Amuderya'nın su­yunu içip şükür namazı kıldığı rivayet edilir. Emevî ordularının Türkler'le bu bölgedeki savaşları hicrî 1. yüzyılın so­nunda başlamış, fakat gerçekte İslâmi­yet Amuderya boyunca kendi kendine yayılmıştır. Hilâfet orduları Türkler'le anlaşarak 704 yılında Tirmiz karşıların­daki Amuderya adasını almışlar ve kısa sürede Amuderya boyunca eski Budist merkezlerini birer İslâm kültür merkezi haline getirmişlerdir. İslâmiyet'in halk arasında yayılmasında sûfîlerin büyük tesiri olmuş, özellikle Tohâristan'da te­şekkül eden ilk sûfî tarikatlarının men­supları bu hususta çok gayret göster­mişlerdir. Bunların en ünlüsü olan Şakîk-i Belhî (ö. 174-790), Amuderya'yı aşarak Karluk Türkleri'nin ülkesine git­miş, Budist rahiplerini dinî tartışmalar­da mağlûp ederek onlara İslâmiyet'i ka­bul ettirmiş ve bu suretle peşlerinden halkın da müslüman olmalarını sağla­mıştır.

Halen Amuderya vadisinin büyük kıs­mı Sovyetler Birliği'nin Tacikistan ve Öz­bekistan cumhuriyetleri ile Karakalpak muhtar bölgesinde, nehrin kaynağı ise Afganistan'da bulunmaktadır. 85



Bibliyografya


1- Taberî. Târih (de Goeje), II, 156.

2- İstahrî. Mesâlikü'l-memâlik (nşr. M. J. de Goeje), Leiden 1967, s. 296-305.

3- Dîvânü lugâti't-Türk, I, 59.

4- İbnül-Esîr. Üsdul-gâbe, II, 40;.

5- Zeki Velidî Togan. İbn Fadlan's Reisebericht, Leipzig 1939, s. 205.

6- Zeki Velidî Togan. “Birunî's Picture of the World”, Memoirs of the Archeotogical Survey of India, Llll, New Delhi 1940, s. 57.

7- Zeki Velidî Togan. “Amuderya”, İA, 1, 419-426.

8- A. Hermann. A Historical Atlas of China, Edinburg 1960.

9- Emel Esin. İs­lâmiyet'ten Önceki Türk Kültür Tarihi ve İsla­ma Giriş, istanbul 1978, s. 25-29.

10- B. Spuler. “Âmû Daryâ”, El (İng.), I, 454-457.

AMÛDÎYYE

XIII. yüzyılda yaşamış olan Ebû İsâ Saîd b. İsâ el-Amûdî'ye nisbet edilen bir tarikat.

Hadramutlu olduğu bilinen Ebû îsâ el-Amûdi’nin hayatı ve tarikatı hakkın­da kaynaklarda yeterli bilgi yoktur. Yal­nız Abdullah el-Ayderûs, es-Silsiletü'l-kuddûsiyye adlı eserinde Şeyh Amûdî'nin tasavvufa intisabı hakkında şu bilgiyi verir: Medyeniyye tarikatının ku­rucusu Ebû Medyen el-Mağribî (ö. 590-1194), halifesi Seyyid Muhammed el-Fakih'e, “Hadramut'a git oradaki dostla­rımıza hırka giydir, yolculuk sırasında vefat edebilirsin, ancak sana verdiğim bu görevi yapacak birini bul ve mutlaka oraya gönder” demiş. Hadramut'a git­mek üzere yola çıkan Muhammed Fakih Mekke'de hastalanmış, yanında bulunan talebesi Şeyh Abdullah es-Salih'e Hadramut'a gitmesini söylemiştir. Tarikatın kurucusu Ebû îsâ el-Amûdî de Hadramut'ta Şeyh Abdullah es-Sâlih'e inti­sap etmiştir. es-Silsiletü'1-kuddûsiyye'den naklen Tibyan'da bu olayı anla­tan Harîrîzâde Amûdiyye'nin Medyeniy­ye tarikatının bir kolu olduğunu, ancak silsilesini bulamadığını söyler. Zebîdî İse Şeyh Abdürrezzâk el-Merzûkl vasıtasıy­la Amûdiyye'ye intisabı olduğunu belirterek tarikatın Ebû îsâ el-Amûdî ve Ebû Medyen'e ulaşan silsilesini zikreder. 86

Bibliyografya



1- Harîrîzâde. Tibyân, II, vr. 302.

2- Zebîdî. ‘İkd, vr. 89.

3- Zebîdî. İthâfû'l-aşfiyâ, vr. 246.


Yüklə 1,66 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   5   6   7   8   9   10   11   12   ...   40




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə