128
ANADOLU ÜNİVERSİTESİ
*
Marmara Üniversitesi, Güzel Sanatlar Enstitüsü, Resim Anasanat Dalı, İstanbul / TÜRKİYE
gunesoktay@gmail.com
** Marmara Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi, Resim Bölümü, İstanbul / TÜRKİYE,
zrsahinoglu@yahoo.com
YAZININ RESİMDE OKUNMAZ KULLANIMI
Güneş OKTAY
* Prof. Z. Rüçhan ŞAHİNOĞLU ALTINEL**
ÖZET
Bu makalede yazının görsel sanatlardaki temsili üzerinde durularak yazının okun-
mazlığının incelenen yapıtlar içerisinde ne şekilde ele alındığı tartışılacaktır. Yazının plas-
tik sanatlardaki varlığının sanat tarihi içerisinde çeşitlilik gösterdiği görülür. Dil, anlam
ve içerik ile olan ilişkisini yitirdiğinde yazı yapıtlarda kendi plastiğiyle beraber yapıtı oluş-
turan elemanlardan biri olarak kendisine yer bulur.
Yazının yapıt içerisinde okunmaz olarak kullanılması ile beraber ortaya çıkan yazı-
nın kendi plastiğinin yapıt içerisindeki konumu ve temsili üzerinden gerçekleştirilen bu
incelemede yazının yapıt içerisinde günümüze kadar geçirdiği değişimler birkaç sanatçı
üzerinden detaylandırılarak farklı kullanım yöntemleri üzerinden örneklenmiştir.
Anahtar Kelimeler: Yazı, Resim, Okunaksız, Temsil, Dil
129
SANAT & TASARIM DERGİSİ
THE USE OF ILLEGIBLE WRITING IN PAINTING
Güneş OKTAY* Prof. Z. Rüçhan ŞAHİNOĞLU ALTINEL**
*
Marmara University, Institute of Fine Arts, Painting, İstanbul / TURKEY,
gunesoktay@gmail.com
**Marmara University, Faculty of Fine Arts, Painting Department, İstanbul / TURKEY,
zrsahinoglu@yahoo.com
ABSTRACT
This article is going to discuss the approach of how the writing’s illegibility takes place
in a work by putting the emphasis on writing’s representation in visual arts. Writing’s
presence in plastic arts manifests itself in various ways in art history. When writing loses
its relation with language, meaning and content, it finds its place as an element forming
up the work with its own plastic.
This
research, based on the position of the writing’s own plastic manifesting itself with
the illegible use of itself in a work and its’ representation, details the alteration of the
writing’s place in a work throughout time over a number of artists and different methodic
uses.
Keywords: Writing, Painting, Illegible,
Representation, Language
130
ANADOLU ÜNİVERSİTESİ
GİRİŞ
Düşüncenin temsili olan dilin temsili yazıdır. Sesi ya da fikri görselleştirerek somut bir nesne
haline getirip yüzeye döker. Dili görsel iletişim haline getirir. Yazının ortaya çıkması kalıcılığa
etki ettiği gibi konuşma dili ve düşüncelerin de yayılmasını sağlamıştır. Yazı yazmak kültürel
bir davranıştır. Sonradan öğrenilerek şekillenir. Yazınsal dili iletişim aracı olarak görmenin yanı
sıra plastik sanatlardaki temsilinin çeşitliliğinden de bahsetmek gerekir. Yazının anlamla olan
ilişkisi üzerinden kurgulanan işler dışında, yazının doğrudan kendi plastiğinin de sanatsal üre-
timin bir parçası olabildiği görülür. Yazının içinde barındırdığı anlam,
kavram ve fikir sanat
üretiminde önemli bir rol edinirken bazen yazının okunmazlığı da içerisinde belli bir eleştiri ya
da farklı alanlara, düşüncelere yapılan göndermeler barındırabilir.
Dilin Temsili olan Kelimeler ve Yorum
Kelimelere yüklenen düşünceyi temsil etme görevi dili güçlü kılar, düşünceyi somutlaştıra-
rak onun görünür hale gelmesini sağlar. Dilin varlığı olmadan düşünce doğrudan kendisini de
temsil edebilir. Dilin temsil etme gücünü Michel Foucault şöyle açıklar:
Dili oluşturmak veya ona dıştan hayat vermek üzere, esas ve ilkel
bir işaret etme eylemi değil
de, yalnızca temsilin göbeğinde, onun kendi kendini temsil etmekten ötürü sahip olduğu şu
güç, yani düşüncenin bakışları altında kendi kendine kısım kısım eklenerek, kendi kendini çö-
zümleme ve kendini, onu sürdüren bir ikame içinde kendinin temsilcisi haline getiren bir güç
bulunmaktadır (FOUCAULT, 2001: 127).
Kelimelerin dili ya da düşüncelerin kendisini temsil etmediği bir açıklıkta oluşan saydamlık,
yorumu ortaya çıkarır. Kelimeler nasıl ki düşünce ve dilin temsiliyse, okunmaz olarak yazı-
lan yazı ve kelimelerin anlamsızlığının var olduğu bir yapıda yazının, içinde barındırdığı yol
gösterici tavrından bağımsızlaştığından bahsedilebilir. Çünkü yazının dilin görsel betimlemesi
düşüncesinden
hareketle Foucault, aslında şeyler ve kelimeler arasındaki bağ ile kelimelerin do-
ğayı daha görünür kıldığından söz ederek doğanın (şeylerin) adlandırılmasının ona görünürlük
kattığını, doğanın dil ve kelimeler ile olan bağının koparılmasının ise onu sessiz ve görünmez
bırakacağını belirtir (FOUCAULT, 2001: 236). Bu sebeple yazı, işaretler ve temsilden uzakla-
şırsa şeyler ile olan bağını kaybeder. Bağını kaybederek temsiliyetten uzaklaşan yazı ise yorum
açığa çıkarır. Çünkü dilin temsilinden uzaklaşması ile ayrı bir temsiliyet düşüncesi ortaya çıkar.
Roland Barthes’ın yaratma ile ilgili düşünceleri, yaratmanın evrenin
kopya edilmek için değil,
“anlaşılır kılınması için gerçekçi bir yapımı”(BARTHES, 1987: 59) olduğu yönündedir. Aynı
şekilde sanatı tanımlayanın “insanın nesneyi yeniden kurarken eklediği şey” (BARTHES, 1987:
60) yargısı ile de yazının plastik sanatlardaki temsili arasında bir bağ kurulabilir. Öyleyse nes-
nenin yeniden düzenlenmesi ile yazının dil ile olan bağının koparılarak tekrar plastik sanatlara
dahil edilmesinin yorumu ortaya çıkartacağından söz edilebilir. Çünkü yazı okunmaz olarak
plastik sanatlara dahil edildiğinde, yazının dil ile olan bağı kaybolarak plastiği ön plana çıkar.