vi
KISALTMALAR
AMK
: Aile Mahkemeleri Kanunu
BGB
: Alman Medeni Kanunu
BK
: Borçlar Kanunu(mülga)
Bkz.
: Bakınız
C.
: Cilt
CEFL
: Avrupa Birliği Aile Hukuku Komisyonu
çev.
: Çeviren
dn.
: Dipnot
E.
: Esas
EMK
: Eski Medeni Kanun
f.
: fıkra
HD
: Hukuk Dairesi
HGK
: Hukuk Genel Kurulu
HMK
: Hukuk Muhakemeleri Kanunu
HUAK
: Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu
K.
: Karar
Md.
: Madde
S.
: Sayı
s.
: sayfa
TBK
: Türk Borçlar Kanunu
TMK
: Türk Medeni Kanunu
Vd.
: ve devamı
Y
: Yargıtay
YKD
: Yargıtay Kararları Dergisi
ZGB
: İsviçre Medeni Kanunu
ZPO
: Alman Usul Kanunu
1
GİRİŞ
Ailenin, toplumun en küçük birimi ve temeli olması, bütün dünyada kabul
gören bir değer yargısıdır. Ailenin taşıdığı bu önem dikkate alınarak, “evlenme
hakkı” ve “ailenin korunması” gibi kavramlar uluslararası metinlerde yerini almış,
ulusal mevzuatlar da bu yönde düzenlenmiştir. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi
1
Md. 16’e göre: “Yetişkin her erkeğin ve kadının, ırk, yurttaşlık veya din
bakımlarından herhangi bir kısıtlamaya uğramaksızın evlenme ve aile kurmaya hakkı
vardır. Evlenme sözleşmesi, ancak evleneceklerin özgür ve tam iradeleriyle yapılır.
Aile, toplumun, doğal ve temel unsurudur, toplum ve devlet tarafından korunur”.
Benzer şekilde, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi
2
Md. 12’ye göre: “Evlenme çağına
gelen erkek ve kadın, bu hakkın kullanılmasını düzenleyen ulusal yasalar uyarınca
evlenmek ve aile kurmak hakkına sahiptir”. Türk hukukunda da aile, anayasal olarak
koruma altına alınmıştır. Anayasanın 03.10.2001 tarih ve 4709 sayılı kanunla değişik
“Ailenin Korunması” kenar başlıklı 41/1. maddesine göre; “Aile Türk toplumunun
temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır. Devlet ailenin huzur ve refahı ile özellikle
ananın ve çocukların korunması ve aile planlamasının öğretimi ile uygulanmasını
sağlamak için gerekli tedbirleri alır, teşkilatı kurar.”
Aile Hukuku öğretisinde belirli bir aile tanımlaması yapılmamış olup
birbirinden farklı olarak ortaya çıkan aile tanımlamalarına yer verilmiştir. Medeni
Kanunumuz da bu değişik tanımlamaları kullanmıştır. Buna göre dar anlamda aile;
yalnızca karı kocadan oluşan birliği ifade eder. Evlilik birliği şeklinde isimlendirilen
bu dar anlamda aileyi Medeni Kanun Aile Hukuku Kitabı’nın hemen başındaki
Birinci Kısımda “Evlilik Hukuku” başlığı altında oldukça ayrıntılı hükme
bağlamıştır.
3
Geniş anlamda aile; eşlerin yanında, çocukların da beraberinde
oluşturduğu birlikteliktir. Medeni Kanun bu anlamdaki aileyi de İkinci Kısımda
1
06.05.1949 tarihinde kabul edilmiş ve 27.05.1949 tarihli Resmi Gazetede yayınlanmıştır.
2
10.03.1954 tarihinde kabul edilmiş ve 19.03.1954 tarihli Resmi Gazetede yayınlanmıştır.
3
Akıntürk, Turgut/Karaman, Derya: Türk Medeni Hukuku Yeni Medeni Kanuna Uyarlanmış Aile
Hukuku, C. 2, 12. Bası, İstanbul 2010, s. 6.
2
düzenlemiştir. Bu anlamdaki aileye “velayet ailesi” de denilebilir.
4
En geniş anlamda
aile ise; kan veya sıhri hısım sıfatıyla veya işçi, aşçı vs. de olduğu gibi sözleşme
sebebiyle birlikte yaşayan kimselerin oluşturduğu birliği ifade eder.
5
TMK Md.
367’de Ev Birliğine ilişkin ayrımda Kanunkoyucu en geniş anlamda aileden
bahseder.
6
Kanun koyucu tarafından toplumun temeli olarak kabul edilen aile, kural
olarak, hukuksal bir işlem olan evlenme akdi ile kurulmaktadır (TMK Md. 125 vd.).
Evlenme akdinin kurulmasıyla eşler, evlenmeden önceki hukuksal statülerinden farklı
yeni bir hukuksal statüye kavuşmaktadırlar. Bu yeni hukuksal statü, eşlere yeni bazı
haklar tanırken, aynı zamanda, bir takım yeni yükümlülükleri de beraberinde
getirmektedir. Günlük yaşamda ve hukuk düzeninde arzu edilen asıl amaç, yapılan
her evliliğin eşlerin hayatları boyunca devam etmesidir. Ancak, yapılan evliliklerin
bazılarının çeşitli sebeplerden dolayı, hayat boyu devam etmediği de bir gerçektir.
Nitekim bu gerçeklikten hareket eden kanun koyucu, evlilik sözleşmesinin eşlere
yüklediği yükümlülüklerin her zaman eşler tarafından yerine getirilmesini aramamış
ve dolayısıyla gerekli olan boşanma kurumunu Türk Medeni Kanunu’nda kabul
ederek, bu konuyu ayrıntılı bir biçimde düzenlemiştir (MK. m.161- 166).
Çalışmamız bu girişten sonra dört ana bölüm ve bir sonuçtan oluşmaktadır.
Birinci bölümde, boşanma kavramını, boşanma konusundaki sistemleri, bu
sistemlerin dayanağını oluşturan temel ilkeleri, devamında bu ilkelerin Türk
Hukuku’na yansımalarını Türk Hukuku’ndaki özel boşanma sebeplerini de açıklamak
suretiyle inceleyeceğiz. Anılan ilkelerin İsviçre ve Alman Medeni Kanunlarına
yansımasını, bu anlamda mevcut İsviçre ve Alman Medeni Kanunlarındaki
boşanmaya ilişkin hükümleri ayrıntılarıyla anlatacağız.
4
Akıntürk/Karaman, s. 6.
5
Feyzioğlu Feyzi Necmeddin: Aile Hukuku Dersleri, İstanbul 1971, s. 4, 5.
6
TMK Md. 367: “Aile hâlinde yaşayan birden çok kimsenin oluşturduğu topluluğun kanuna,
sözleşmeye veya örfe göre belirlenen bir ev başkanı varsa, evi yönetme yetkisi ona ait olur. Evi
yönetme yetkisi, kan veya kayın hısımlığı, işçilik, çıraklık veya benzeri sebeplerle ya da koruma
ve gözetme ilişkisi içinde ev halkı olarak bir arada yaşayanların hepsini kapsar.”
Dostları ilə paylaş: |