Arap bahari sonrasi



Yüklə 314,08 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə6/10
tarix22.11.2017
ölçüsü314,08 Kb.
#11685
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10

17

s e t a v . o r g

ARAP BAHARI SONRASI KÖRFEZ GÜVENLİĞİ VE SAVUNMACI AKTİVİZM

fazladır ve Arap Baharı’nın başlangıcından itiba-

ren çok hızlı bir yükseliş seyri izlemektedir. Son 

yirmi yıl içerisinde toplamda 500 milyar dolar

38

 

gibi çok yüksek bir meblağda askeri harcama ya-



pan Suudi Arabistan’ın önümüzdeki yıl bu artış 

trendini daha da hızlandırarak 100 milyar dola-

rın üzerine çıkarması muhtemeldir. 

Körfez ülkeleri ABD yönetiminden güven-

lik endişelerinin bertaraf edilmesi noktasında 

bir savunma ve güvenlik garantisi talep etmek-

tedirler.

39

 Ancak ABD yönetimi halihazırda si-



lah satışı haricinde bu yönde bir adım atılmasını 

uygun görmediğini belirtmiş durumdadır. Daha 

doğru ifadeyle bu konuda Körfez ülkelerinin 

beklentilerini karşılayacak adımların atılmadığı-

nı söyleyebiliriz. Körfez ülkelerinin güvenlik ve 

istikrarının artırılmasına yönelik bölge strateji-

si; Obama yönetiminin eğitim ve silah temini, 

NATO’nun ise “İstanbul İşbirliği Girişimi” ile 

“NATO dışı müttefik ülke” statüsü vermesi gibi 

adımlarla devam etmektedir.



GÜVENSİZLİK 

DİNAMİKLERİ VE KÖRFEZ 

ÜLKELERİNİN TEPKİSİ 

Ulusal stratejinin dört temel ayağı olan ekono-

mik, askeri, siyasi ve psikolojik alanlarda

40

 Körfez 



ülkelerinin çok ciddi meydan okumalarla karşı 

karşıya olduğunu belirtmemiz gerekmektedir. 

Körfez ülkeleri Arap Baharı süreciyle başlayan 

ve devlet dışı aktörlerin Ortadoğu’da etkinliğini 

artırmasıyla devam eden siyasi; petrol fiyatları-

nın düşmesi ve savunma harcamalarının yüksel-

38. John Hudson, “Israel: Go Ahead and Give the Gulfies Guns”, 

Foreign Policy, 13 Mayıs 2015.

39. Bilal Y. Saab ve Barry Pavel, “A Fresh Start with the Gulf?”, 



Foreign Affairs, 12 Mayıs 2015.

Burada 227.000’i Suudi Arabistan’a ait olmak üzere KİK ülkele-

rinin toplamda 368.100 askeri personeli bulunduğunu belirtmek 

gerekir. Detaylı bilgi için bkz: Anthony H. Cordesman, “The Arab-

U.S. Strategic Partnership and the Changing Security Balance in 

the Gulf”, CSIS, (Ekim 2015), s. 15.

40.  David Jablonsky “Why is Strategy Diffucult?”, US Army War 

College Guide to Strategy, ed. Joseph R. Cerami ve James F. Holcomb, 

(2001), s. 143-156.

mesiyle ekonomik; Yemen, Suriye, DAİŞ ve İran 

tehdidi başta olmak üzere yakın coğrafyasında 

güvenlik tehditleriyle dolu olması bakımından 

askeri; nükleer anlaşma ile ABD güvenlik şem-

siyesinin kaybedilme korkusunun oluşturduğu 

travma sebebiyle de psikolojik bakımdan sar-

sılmış ve tam bir güvensizlik hissiyatına savrul-

muştur. Halihazırda oluşan güvensizlik hissiyatı 

ile bir yandan kendilerine yönelik tehditleri ve 

bu tehditlerin maliyetlerini en aza indirme çaba-

sında olan Körfez ülkeleri diğer yandan bölgesel 

müttefikliğin aleyhine olacak güvenlik angaj-

manlarına girmekten imtina etmemektedirler. 

Örneğin BAE, Körfez ülkelerinin güçlü desteği-

ni alan Sisi rejimiyle birlikte Suriye konusunda 

oldukça tepki toplayan Rusya’yla yakın bağlar 

kurma yoluna gidebilmektedir.

41

Bununla birlikte Körfez ülkelerinin güvenlik 



bağlamında yeni bir döneme girdiğine yönelik ol-

dukça geniş bir söylemle karşı karşıyayız. ABD’nin 

bölgedeki tercihleri ve bu tercihlerin Körfez gü-

venliği konusunda oluşturduğu tehdidin gide-

rilmesi için her bir Körfez ülkesinin kendi ulusal 

güvenliğini daha fazla ön plana çıkardığı ve savun-

ma harcamalarını artırdığını söylememiz gerekir. 

Bahreyn’in İngiltere; Katar’ın Türkiye ve Fransa; 

BAE ve Suudi Arabistan’ın ise İngiltere, Fransa 

ve nükleer konusunda da Güney Kore ile birlikte 

hareket etmesi bir çeşitlilik arayışının tezahürüdür. 

Körfez ülkelerinin güvenlik konusunda ABD’ye 

41. Caline Malek, “UAE and Russia Sign Deal for Enriched 

Uranium”, The National, 15 Ekim 2015. 

ABD’nin bölgedeki tercihlerinin oluşturduğu 

tehdidin giderilmesi konusunda her bir 

Körfez ülkesinin kendi ulusal güvenliğini 

daha fazla ön plana çıkardığı ve savunma 

harcamalarını artırdığı söylenebilir.



18

ANALİZ 


s e t a v . o r g

olan azami bağımlılığı son dönemde bir bunalım 

oluşturmuştur. Dolayısıyla Körfez ülkelerinin si-

lah temini konusunda bir çeşitlendirmeye gitmesi 

gayet doğaldır. Özellikle 2015 yılında Körfez ül-

kelerinin Fransa ile oldukça yakınlaştığına şahit 

olmaktayız.

42

 Mayıs ayında ABD-KİK arasında 



gerçekleştirilen Camp David Zirvesi öncesinde 

bir araya gelen Konseyin Fransa Başkanı Hollan-

de’ı zirveye davet etmesi ve yine Fransa ile yüksek 

meblağlı anlaşmaların imzalanması (iki adet nük-

leer reaktör ve havacılık alanını kapsayan –aske-

ri amaçlı da kullanılabilen 23 adet Airbus H145 

helikopterleri dahil–  12 milyar dolarlık anlaşma) 

bu yakınlığın yansıması olarak görülebilir.

43

 Öte 


yandan, Fransa’nın ABD’nin alternatifi olamaya-

cağını elbette Körfez ülkeleri de bilmektedir. An-

cak acil güvenlik ihtiyaçlarını karşılayabilecek silah 

alımı ve finansal kapasitelerinin Avrupa ülkelerine 

yönlendirilmesi de bir çıkış stratejisi olarak belir-

lenmiştir. AB ülkeleri ve jeopolitik boyut bağla-

mında diğer küresel aktörler ABD’nin Körfez’deki 

imkan ve kabiliyetleriyle rekabet edecek durumda 

değildir. Körfez ülkelerinin de bunun farkında ol-

dukları çok açıktır. Dolayısıyla bu çeşitlendirmeyi 

bir kopuş olarak değerlendirmemek gerekir. Bilakis 

ABD’nin Körfez ülkelerinin güvenliği noktasında 

oynadığı rol kendileri açısından son derece strate-

jik bir öneme sahiptir.

Bununla birlikte bölgesel güç boşluğunu ken-

di lehine doldurmak amacıyla Rusya’nın Körfez 

ülkelerinin yeni müttefiki olarak belirmesi ihtimali 

vardı. Hatta II. Veliaht Prens Muhammed bin Sel-

man’ın Haziran ayında Saint Petersburg’da Putin’le 

buluşması ve Suudi Arabistan ile Rusya arasında 

imzalanan yaklaşık 10 milyar dolarlık anlaşma bu 

amaca matuftu.

44

 Bu, hem Körfez bölgesindeki 



42. Julien Barnes-Dacey, “France: The Gulf Monarchies’ New Best 

Friend”, Middle East Eye, 27 Haziran 2015.

43. Bruce Riedel, “From Putin to Paris: Deputy Crown Prince 

Mohammed bin Salman Busy Solidifying Saudi Friendships”, The 

Brookings Institution, 24 Haziran 2015, http://www.brookings.

edu/blogs/markaz/posts/2015/06/24-paris-france-diplomacy-sau-

di-arabia-riedel.

44. Kathrin Hille, “Saudi Sovereign Fund to Invest $10b in Rus-

sia”, Financial Times, 6 Temmuz 2015.

güç denkleminde Rusya’nın desteğinin alınması 

hem de Washington yönetimine ciddi bir uyarı 

mesajı olması bakımından değerli bir adım olarak 

görülmüştü. Kaldı ki Putin, iktidarının ilk yılla-

rından itibaren ekonomi alanı başta olmak üzere 

Körfez ülkeleriyle ilişkileri güçlendirmek niyetinde 

olduğunu belli ediyordu. Putin’in 2007 yılındaki 

Katar, Suudi Arabistan ve BAE ziyaretleri bu ni-

yeti açıkça ortaya koymaktaydı.

45

 2015’in ikinci 



yarısında Suudi Arabistan veliahtları ile Kuveyt 

ve BAE emirlerinin Putin ile Rusya’da bir araya 

gelmeleri ve askeri konular dahil muhtevası geniş 

çeşitli anlaşmalar yapmaları aynı amacı haizdi. An-

cak özellikle Suriye meselesinde Suudi Arabistan 

ve Rusya’nın karşıt taraflarda yer alması Körfez 

ülkeleri içerisinde Rusya’ya yaklaşım konusunda 

farklılıkların ortaya çıkmasına neden olmuştur.

Bununla birlikte Körfez’de son dönemde 

biri Türkiye ile Katar diğeri ise Bahreyn ile İn-

giltere arasında imzalanan iki anlaşma Körfez gü-

venliğini önümüzdeki dönemde oldukça etkile-

yecektir. Bölgesel belirsizlikler altında Türkiye ile 

Katar siyasi alanda ulaştıkları iyi ilişkilerin ben-

zerini askeri alanda da yakalama çabasındadır. İki 

ülke arasında yapılan Yüksek Stratejik Komite ve 

Askeri İşbirliği anlaşması çerçevesince Türkiye 

Katar’da asker konuşlandırabilecek ve Katar da 

Türkiye’ye personel gönderebilecektir.

46

 Körfez 



ülkeleri tarafından geleneksel olarak İran tehdi-

dini dengeleyecek bir aktör olarak görülen Türki-

ye ile girilen bu angajman konjonktür sebebiyle 

makul bir girişim olarak kabul edilmiştir. Körfez 

ülkelerinin Doha’dan büyükelçiliklerini çektiği 

Mart 2014 döneminde böylesi bir adım atılmış 

olsaydı muhtemelen Körfez ülkelerinin tutumla-

rı ve tepkileri çok farklı olurdu. Dolayısıyla Katar 

ve Türkiye’nin zamanlama açısından doğru bir 

tercihte bulundukları söylenebilir. Türkiye’nin 

savunma alanında faaliyet gösteren firmalarından 

45. Mark N. Katz, “Convergent Hopes, Divergent Realities: Russia 

and the Gulf in a Time of Troubles”, Arab Gulf States Institute 

in Washington, 6 Kasım 2015, http://www.agsiw.org/convergent-

hopes-divergent-realities-russia-and-the-gulf-in-a-time-of-troubles.

46. “Türkiye ve Katar Arasında Askeri İşbirliği”, Sabah, 8 Haziran 2015.




Yüklə 314,08 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə