Arap bahari sonrasi



Yüklə 314,08 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə9/10
tarix22.11.2017
ölçüsü314,08 Kb.
#11685
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10

23

s e t a v . o r g

ARAP BAHARI SONRASI KÖRFEZ GÜVENLİĞİ VE SAVUNMACI AKTİVİZM

kerlik uygulamasını başlatmıştı. Kuveyt ise 2017 

yılında zorunlu askerlik uygulamasına geçeceğini 

açıklamıştır.

60

Petrol fiyatlarında yaşanan düşüşe rağmen 



Körfez ülkeleri istikrarsızlık sarmalı ortasında böl-

gede güvenlik ihtiyaçlarını öncelemek mecburiye-

tinde kalmıştır. Makroekonomik hedeflerini yük-

sek petrol fiyatları üzerinden hesaplayan ülkeler 

bütçe planlarını revize etmekle birlikte güvenlik 

ihtiyaçlarına binaen artan savunma harcamalarının 

ekonomileri üzerinde oluşturduğu olumsuz etkileri 

yüklenmişlerdir. Elbette Yemen, DAİŞ, Suriye ve 

geleneksel İran tehdidi savunma harcamalarını et-

kileyen en önemli faktörler olmuştur. 

Suudi Arabistan 2014 yılında 6,4 milyar dolar 

ile silah ithal eden ülkeler sıralamasında 5,57 mil-

yar dolar harcayan Hindistan’ın önüne geçerek ilk 

sıraya yükselmiştir. Silahlanmaya ciddi rakamlar 

harcayan bir diğer Körfez ülkesi BAE ise bir önce-

ki yıla göre bir basamak düşerek dördüncü sıraya 

gerilemiştir. 2014 yılında Suudi Arabistan ve Bir-

leşik Arap Emirlikleri silah ithalatına yaklaşık ola-

rak 8,6 milyar dolar harcamıştır. Bu rakam Avrupa 

ülkelerinin toplam harcamalarından bile fazladır.

61

 

Arap Baharı sürecinden itibaren Körfez ülkelerinin 



devasa silah alım anlaşmaları yaparak konvansiyo-

nel gücünü artırma çabasında olduğunu belirtmek 

gerekmektedir. Sadece Suudi Arabistan 2010-2014 

yılları arasında ABD’li firmalardan 90 milyar dola-

rın (F-15 savaş uçakları, Patriot füzeleri, zırhlı araç-

lar ve küçük bombalar) üzerinde silah alımında bu-

lunmuştur.

62

 İlaveten Suudi Arabistan bu dönem 



içerisinde İngiltere’den 45 savaş uçağı, İspanya’dan 

4 yakıt ikmal uçağı, Fransa’dan 6 ikmal uçağı ve 

Kanada’dan 600’ün üzerinde zırhlı araç almıştır.

63

Bununla birlikte son dönemde mevcut olan 



ancak İran nükleer anlaşmasıyla zirve noktasına 

60. “Saudi Cleric Calls for Military Conscription”, Al-Araby al-Ja-

deed, 11 Nisan 2015.

61. “Saudi Arabia Becomes World’s Biggest Arms Importer”, The 



Guardian, 9 Mart 2015. 

62. Anthony H. Cordesman, “The Arab-U.S. Strategic Partners-

hip and the Changing Security Balance in the Gulf”, CSIS, (Ekim 

2015), s. 15, 35.

63. “Suudi Arabistan Savaşa Hazırlanıyor”, A Haber, 26 Haziran 2015.

ulaşan Körfez ülkelerinin ABD politikalarına olan 

tepkisi aynı zamanda silahlanma konusunda da çe-

şitlilik arayışına yönelmesine sebep olmuştur. Bu 

nedenle Katar, Fransa’dan 7,1 milyar dolar değe-

rinde 24 adet Rafale savaş uçağı almıştır. Anlaş-

ma uyarınca Fransa 36 Katarlı pilot ve 100 teknik 

personeline de eğitim verecektir.

64

 Suudi Arabistan 



yine Fransa’dan Lübnan’a teslim edilmek üzere 3 

milyar dolarlık silah alımında bulunmuştur. İla-

veten Kuveyt, 28 adet Eurofighter Typhoon savaş 

uçağı için (Eurofighter konsorsiyumu İtalya, İn-

giltere, Almanya ve İspanya’dan müteşekkildir) 8 

milyar avroluk ve Fransa ile 24 adet Caracal heli-

kopter ile birlikte silah, askeri araç ve mühimmat 

içeren yaklaşık 2,5 milyar avroluk alım gerçekleş-

tirmiştir.

65

 Bu bağlamda Suudi Arabistan ile Tür-



kiye’nin ASELSAN ve TAQNIA DST şirketleri 

vasıtasıyla savunma alanında işbirliğine gitmesi de 

kayda değer bir gelişmedir.

66

 



67

Yıl içerisinde her ne kadar Suudi Arabistan 

ile ABD arasında nükleer anlaşma dolayısıyla 

ciddi krizler yaşandığı müşahede edilse de silah 

ticareti hususunda bu gerilimle tezat teşkil eden 

64. John Irish ve Cyril Altmeyer, “France and Qatar Seal $7 billion 

Rafale Fighter Jet Deal”, Reuters, 30 Nisan 2015.

65. “Kuwait, France Agree Helicopter Deal: Paris”, France 24, 21 

Kasım 2015.

66. “ASELSAN, Suudi Arabistan’da Şirket Kuruyor”, NTV, 23 

Kasım 2015.

67. Defense Security Cooperation Agency, http://www.dsca.mil/

major-arms-sales.

TABLO 3. NÜKLEER MÜZAKERELER SONRASI 

KÖRFEZ ÜLKELERİNE YÖNELİK SİLAH SATIŞ RAKAMLARI 

Kaynak:  Defense Security Cooperation Agency Major Arms Sales sitesin-

den derlenmiştir. 

67

ABD



20,835 milyar $

Suudi Arabistan

845 milyon $

BAE


115 milyon $

Kuveyt


150 milyon $

Bahreyn



24

ANALİZ 


s e t a v . o r g

bir tablonun ortaya çıktığını görmekteyiz. Tablo 

3’ten anlaşılacağı üzere 2015 yılında diğer Kör-

fez ülkeleriyle mukayese edilemeyecek düzeyde 

ABD’den silah alımı gerçekleştiren Suudi Arabis-

tan’ın, İran karşısında somut güvenlik taahhütle-

ri beklentisini bu şekilde karşıladığını söyleyebili-

riz. ABD’nin onayladığı silah satış anlaşmalarına 

baktığımızda Suudi Arabistan’ın 20,835 milyar 

dolar, Birleşik Arap Emirlikleri’nin 845 milyon 

dolar, Kuveyt’in 115 milyon dolar ve Bahreyn’in 

150 milyon dolar değerinde silah aldığını gör-

mekteyiz. Özelde Yemen’de Husilere yönelik ope-

rasyon ve genelde ise DAİŞ ve İran tehditleri göz 

önünde bulundurulduğunda bu tehditler karşı-

sında güvenlik endişesi sarmalına kapılan Riyad 

yönetiminin bu yıl beklentilerin çok üstünde bir 

savunma harcaması yapacağını öngörebiliriz. 

Yukarıda belirtildiği gibi silahlanmada teda-

rikçi çeşitlendirmesine gidilse de ABD ile stratejik 

ilişkilerin koparılmamasına dikkat edilmektedir. 

İran nükleer anlaşması sonrasında Suudi Arabis-

tan, Lockheed Martin (ABD) tarafından üretilen 

11,25 milyar dolar değerinde dört Littoral kıyı 

muharebe gemisi, 5,4 milyar dolar değerinde 600 

Patriot-PAC3 hava savunma füzesi almıştır. Bu-

nunla birlikte 1,29 milyar dolar değerinde akıl-

lı bomba olarak nitelenen lazer güdümlü 5200 

Paveway II’nin GBU-10 ve GBU-12 türleri ve 

1.100 adet daha uzun menzilli Paveway III GBU-

24 modeliyle birlikte yaklaşık 19.000 bomba 

almıştır.

68

 Ayrıca Mayıs ayında 1,9 milyar dolar 



değerinde 10 adet Sikorsky MH-60R Seahawk 

helikopter alımında bulunmuştur.

69

Bu açıdan bakıldığında 2015 yılı Suudi Ara-



bistan ile ABD siyasi ilişkileri açısından çok zor 

bir süreç iken, silah ticareti ve ekonomik ilişkiler 

bakımından ise oldukça olumlu bir döneme işa-

ret etmektedir. 2015 yılında Körfez ülkelerinin 

toplamda yaptıkları silah ithalatı ve savunma 

harcamaları muhtemelen benzeri görülmemiş 

68. Andrea Shalal, “U.S. Approves $1.29 Billion Sale of Smart 

Bombs to Saudi Arabia”, Reuters, 16 Kasım 2015.

69. Jeremy Binnie, “US Approves MH-60R Maritime Attack Heli-

copter Sale to Saudi Arabia”, IHS Jane’s 360, 20 Mayıs 2015.

bir seviyeyi yakalayacaktır. Ancak burada dikkat 

edilmesi geren husus, KİK üyesi ülkelerin bu si-

lah alımlarını koordineli ve stratejik bir güvenlik 

politikasına istinaden gerçekleştirmemiş olmala-

rıdır. Her ülke kendi ikili ilişkileri ve tekil güven-

lik planlarına göre hareket ettiğinden toplamda 

büyük bir meblağ harcamaktadırlar. Tabii olarak 

bu koordinasyonsuzluktan misliyle kazanç sağ-

layan taraf ise silah tedarikçileridir. Ayrıca ABD 

ile Körfez ülkeleri arasındaki silah alım müzake-

relerinde bölgesel güç dengesinin korunmasına 

dikkat eden Washington yönetiminin özellikle 

İsrail aleyhine olabilecek bir durumdan kaçındı-

ğını belirtmemiz gerekir. 



C. DAİŞ Tehdidi

DAİŞ, Sünni monarşi yönetimlere sahip Körfez 

ülkeleri için siyasi ve askeri bir tehdit olmakla 

birlikte aynı zamanda ve daha da önemli ölçüde 

ideolojik bir tehdittir. DAİŞ, biat kavramı üze-

rinden Körfez ülkelerindeki monarşilerin siyasi 

meşruiyetlerinin geçersiz olduğunu, dolayısıyla 

Müslümanların otoriteye karşı ayaklanmaları 

gerektiğini iddia etmektedir. DAİŞ lideri Ebu 

Bekir Bağdadi, yayımlanan konuşmalarında sık 

sık Suudi Arabistan ve diğer Körfez ülkelerini 

Batı’nın işbirlikçisi olarak nitelemekte ve çeşitli 

tanımlamalar yaparak destekçilerine açık bir şe-

kilde hedef göstermektedir.

70

 Dolayısıyla Körfez 



ülkeleri DAİŞ saflarında savaşan vatandaşlarının 

ülkelerine geri dönmeleri ve sansasyonel eylem-

lerde bulunmaları korkusunu yaşamaktadırlar. 

Körfez ülkeleri –Umman hariç olmak üze-

re–

71

 DAİŞ ile mücadelede en başından itibaren 



desteklerini sundular.

72

 Hava harekatlarına katı-



lım ile gerçekleşen bu destek, hem Yemen mü-

70. Raya Jalabi “ISIS Releases Audio Message Purportedly from 

Abu Bakr al-Baghdadi”, The Guardian, 14 Mayıs 2015.

71. Umman KİK ülkeleri içerisinde İran ile en yakın ilişkilere sahip 

ülkedir. Bölgesel ve küresel gerilimlerle ilgili daha ziyade arabulucu 

bir rol üstlenmektedir. ABD ve İran arasındaki nükleer görüşmelerin 

Umman’da yapılmış olması bu role bir örnek olarak gösterilebilir.

72. Frederic Wehrey,“Gulf Participation in the Anti–Islamic State 

Coalition: Limitations and Costs”, The Carnegie Endowment, 23 

Eylül 2014, http://carnegieendowment.org/syriaincrisis/?fa=56710. 




Yüklə 314,08 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə