Aşkın Gözyaşları I -şems Tebrizi



Yüklə 0,68 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə6/50
tarix15.10.2018
ölçüsü0,68 Mb.
#74403
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   50

gösteririm; ama diğerlerine karşı, çok kibirli ve gururlu davranırım. Mevlâna’ya ilk nasihatim,
derin iç anlayışın açığa çıkması için dışarıya karşı sağır olmasını istemek olmuştur.
Görünen  dünyanın  cazibesine  kendimi  kaptırmadım.  Elâlem  ne  der,  ne  düşünür  diye
korkanın  yerinde  durması  mümkün  mü?  Şekilcilikten  nefret  ederim.  Dış  görünüşe  bağlı
kalanların  düşüncelerine  ve  inançlarına  muhalif  tavır  sergilemek  benim  soylu  karakterimdir.
Böylece  onların  beklenti  ve  umutlarını  boşa  çıkartır,  hayallerini  toz  duman  ederim.
Müslüman coğrafyanın önemli merkezlerinin hepsini müşahede ettim. Bu beldelerdeki gönül
erenlerinden  birçoğunun  sohbetine  dâhil  oldum.  Mevlâna  gibi  beni  mest  eden  karşıma
çıkmadı, çıkamadı.
“Benim bir âdetim vardı. Yanıma gelenlere sorarım:
‘Efendi!  Konuşacak  mısın,  yoksa  dinleyecek  misin?’  ‘Konuşacağım’  derse,  üç  gün  üç
gece  arka  arkaya  dinleyebilirim.  Eğer  ki  o  kaçsın  da  ben  kurtulayım.  Eğer,  ’Ben
dinleyeceğim ’ derse, ben de ‘O hâlde birbirimizle uyuşuruz’ derim. Ben söze başlarım, o da
lâf arasında konuşur.”
Allah’ın  bana  bahşettiği  ilham  ile  muhatabımın  vereceği  tepkiyi  önceden  sezebilme  ve
onun  kişilik  ve  karakterini  çözebilme  zenginliğine  sahibim.  Şöhreti  afet  olarak  kabul
ettiğimden  dolayı  bazen  bir  tüccar  edası  ve  kıyafetiyle  kendimi  perdelerim.  El  etek
öptürmekten  iğrenirim.  “Konuşma  ve  Allah’a  yakın  olmada  Musa’nın,  sıyrılıp  bir  köşeye
çekilmede ise İsa’nın (a.s) meşrebine sahiptim. Daima müşahedeye girer ve zamanımı uzlet
ile geçirmeyi severim. Şaşkın insanlar benden keramet beklerlerdi, bunu sezerdim oysa ben,
kendini  öne  çıkarmak  amacı  ile  şöhret  uğruna  kerametleri  inkâr  edenim. Aşk  için  keramete
amenna;  ama  milleti  memnun  edeyim  diye  keramet  göstermeye  çalışıp  halkı  oyalamak
şaklabanlıktır.
Kimi  zaman  nefsinizi  sarsar  ruhum.  Kimi  zaman  bir  aynayım,  size  bütün  eksiklerinizi,
kusurlarınızı,  çirkinliklerinizi  haykıran.  Bazı  nakilcilerin  beni  basit  bir  batıni  dervişi  olarak
görmeleri  beni  hafife  almak  anlamına  gelir.  Beni  küçümseyenlere  sormak  isterim:  Benim
eserim Mevlâna’m ortada. Ya sizinkiler nerede?
“Bir  kâğıt  düşün  ki  bir  yüzü  sana,  öteki  yüzü  de  sevgiliye  dönüktür.  Yahut  her  yüzü  bir
başkasına  çevrilmiştir.  Kâğıdın  sana  dönük  olan  yüzünü  okuyabilirsin  ama  asıl  dosta  ve
sevgili tarafına dönük olan yüzünü okumak gerekir.”
Kitapları  terk  edeli  seneler  oldu.  Çocukluğumda  ciltler  dolusu  kitap  okudum.  Okuduğum
hafızama  yerleşirdi.  Allah  bana  lütf  edip  bu  yeteneği  vermişti.  Başkasının  bir  ayda
öğrendiğini ben bir gecede öğreniyordum. Tefsir, hadis, fıkıh, dinler tarihi, İslam tarihi, akaid
ve  tasavvufa  dair  ne  varsa  keşfettim.  Kelamı  sevmezdim;  kömürcünün  imanını  kelâmcının
imanına yeğlerdim. İran ve Hint edebiyatı ile Arap belâgatini gençliğimde bitirmiştim. Hocalar
kendi  el  yazması  kitaplarında  ne  yazdıklarından  habersizken  ben  onlara  onların  sözünü
hatırlatırdım.  Yürüyen  kütüphane  gibiydim.  Anladım  ki  aradığım  kitaplarda  yoktu.  Bunu


Mevlâna’ya da hatırlattım:
—  Aşk  kitapta  olsa  ne  olurdu.  Aşkı  kitaplardan  öğrenemezsin,  satırlara  sığmayacak
kadar  bal  kahrıdır  o,  gel  anlatayım  sana  aşkı.  Önce  yak  kitapları.  Aşkı  âşıklarda  arama.
Aşk, aşığın aynası değildir, bu nedenle körler çarşısında ayna satılmaz. Aşk kelime değil ki
deftere kaydedesin, aşk paragrafları talan eder. Aşkın kitaba sığınmayışı bundandır. Kitap
yorum  işidir,  aşk  yorumlarda  yormaz  yolunu.  Aşkın  kendisi  başlı  başına  ucu  bucağı
gözükmeyen  yoldur.  Yola  girenin  geri  dönüş  hakkı  yoktur.  Yolun  çukurundan,  çamurundan
şikâyet  etme.  Aşk  çamuru  nurlaştırandır.  Unutma!  Sen  ruh  denen  nurun  ile  çamur  denen
bedenle buluşmasından doğdun...
Yahudilerle bile dua etme huyuna sahibim ve “Allah onları hidayete erdirsin” derim. Bana
küfredenlere  bile  dua  ederim  ve  derim  ki,  “Allah  onlara  küfür  etmekten  daha  değerli  işler
versin!” Böylece onlar Allah’ı ansınlar ve mâna âlemine yönelsinler.
Kendime dedim ki, “Beni bu şekilde yaratan Allah ile doğrudan doğruya konuşmadıkça ve
sorduğum  sorulara  cevap  almadıkça  benim  yemek  veya  uyku  ile  ne  işim  var?  Bu  âlemde
körü  körüne  yemek  yiyip  içmek  için  mi  geldim?  O’na  neden  geldiğimi  ve  nereye  gideceğimi
sormalıyım;  ancak  ondan  sonra  yemek  yiyip  uyuyabilirim.  Ayrıca  kurtuluşum  ve  sonum
hakkında  da  bilgi  almalıyım  ki  burada  rahat  ve  dertsiz  bir  hayat  sürebilmeliyim.
Çocukluğumdan  beri  amacım  bu  idi  ve  hep  buna  yöneldim.  Hani  bir  annenin  güzel  ve  tatlı
çocuğu  elini  yaktığı  zaman  annesi  hemen  harekete  geçer,  türlü  çareler  arar  ya,  Allah  da
kokusuyla (sevgisiyle) bana öyle yardım etti.
Ben  küfür  eden  kişiyi  beğenirim;  fakat  beni  öveni  pek  tutmam.  Zira  övgüden  dönülürse
daha kötü olur. Münafık, kâfirden daha kötüdür, Kur’an’da dendiği gibi:
“İkiyüzlü insan cehennemin en alt katındadır.”
Ben  nefsimi  öyle  terbiye  ettim  ki,  önüme  sayısız  helva  çeşitleri  ile  kebaplar  koysalar  ve
ben  gerçekten  acıkmış  olsam  bile,  başkalarının  can  attığı  o  nimetlere  dönüp  bakmam.
Vaktinde  ona  (nefsime)  vereceğim  arpa  ekmeği,  vakitsiz  vereceğim  kebaplardan  daha
üstündür.
Bilindiği  üzere,  cansız  bir  varlık  bile  yedi  aydan  fazla  bana  dayanamaz.  Beni  medresede
dinleyenler  deliye  döner;  ama  neden  akıllıları  deli  edeyim  ki?  O  zaman  onlarla  sohbet
edemem.  Ne  var  ki,  ben  sofi  olmam  veya  olamam.  Bu  dergâh  temiz  insanların  yeridir.
Burada  yemek  pişirme  ve  alışverişe  gitme  derdi  yok.  Cansız  nesnelerle  bile  ayrılma  ve
birleşme duygusu vardır (atomlar gibi). Kur’an’da şu âyet buna işarettir, “Hiçbir şey yoktur ki
hamd  ile  O’nu  tespih  etmesin...  Fakat  siz  bunu  anlayamazsınız.  Şüphesiz  O  acıyan  ve
affedendir.”


Yüklə 0,68 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   50




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə