Attila’nın Liderlik Özelliklerinin Avrupa Hun Devleti Üzerideki Etkileri



Yüklə 16,38 Kb.
tarix15.03.2018
ölçüsü16,38 Kb.
#31747
növüYazı

Attila’nın Liderlik Özelliklerinin Avrupa Hun Devleti Üzerideki Etkileri

Attila 395 yılında doğmuş, Avrupa Hun İmparatorluğu’na altın çağını yaşatan büyük bir hükümdardır. Bu yazıda onun liderlik özelliklerinin Avrupa Hun Devleti üzerindeki etkisini tartışacağım. İlk önce Avrupa Hun Devleti’nin kurulduğu coğrafyayı ele alacak, daha sonra ise Kavimler Göçü ve Avrupa Hun Devleti’nin kısa tarihine değineceğim. Yazımın sonunda ise Attila’nın hayatını ve liderlik özelliklerini anlatarak yazımı bitireceğim.

Avrupa Hun Devleti’nin temellerini atan hükümdar Balamir döneminde her ne kadar ülke Ural ve İdil nehirlerinin çevresinde kurulmuş olsa da, günümüz tarihçileri bu devleti incelerken; başkent olan Macaristan topraklarını büyük Avrupa Hun Devleti’nin kurulduğu yer olarak baz almaktadır. Macaristan’da bulunan aynı zamanda Panonya adı verilen bu bölge( Tuna Havzası ve Karpatlar Bölgesi) coğrafi konum itibariyle sürekli istila altında kalmıştır. Keltlerin ve Dakların istila ettiği Panonya daha sonra Roma hâkimiyetine girmiş ve bu hâkimiyet 4. Yüzyıla kadar devam etmiştir. Daha sonra bu bölgenin kontrolü Attila’ya geçmiştir.

Kavimler Göçü öncesinde Avrupa Roma İmparatorluğu’nun hâkimiyeti altındaydı. Bu hâkimiyet bir zamanlar Agustus, Sezar veya Nero dönemindeki kadar güçlü değildi. Devlet çökmek üzereydi. İleriki yıllarda Batı ve Doğu olarak ayrılacak Roma İmparatorluğu’nun iki tarafı birbirine düşmandı. O kadar büyük bir imparatorluğu fethetmiş olan Roma lejyonundan eser kalmamıştı. Roma hiçbir şey üretemediğinden fakir kalmıştı. Bundan dolayı orduları güçsüz düşmüş ve komutanlar, askerleri üzerindeki komutasını kaybetmişlerdi. Roma çevredeki barbar kavimleri tarafından korunuyordu ve bu kavimler Roma’dan Koruma Vergisi alıyordu. Daha sonra Hunlar geldi ve farkında olmadan Kavimler Göçü’nü başlattılar. Doğudan gelen sonuncu kavim olan Hunlar Romalılarla savaşmakla kalmıyor, yeri geldiğinde siyasetten de faydalanıyorlardı.

Balamir 374’de Volga Hunlarını kurdu. Bu Hunlar Orta Avrupa’ya yayılınca Batı Hunları ismini aldı. Doğu’dan göç eden Hunlar 4. Yüzyılda Aral Gölü ile Hazar Denizi arasında yer alan Alan ülkesini ele geçirdiler. Bu tarihlerde Karadeniz’in kuzeyinde İran, Germen ve Slav kökenli topluluklar yaşamaktaydı. Balamir önderliğinde Hunlar Doğu ve Batı Gotlarını yenerek Tuna Nehri’ne kadar ilerlediler. Hun Devleti’nin bu askeri gücü birçok kavimleri harekete geçirmiş oldu. Bir biri ardına göç eden kavimler, Kavimler Göçü adlı tarihi olaya sebep oldu. Eski Çağı kapatıp Orta Çağı açan bu olay Avrupa’nın bugün ki etnik yapısını ortaya çıkardı. Batıya göç eden Kavimler Roma İmparatorluğu ile çarpışarak onların askeri ve siyasi düzenini bozdu. Bunun sonucunda ise Roma İmparatorluğu Doğu ve Batı olmak üzere ikiye ayrıldı. Avrupa’nın siyasi coğrafyasında meydana gelen bu önemli değişikliklerden sonra, toprak sistemine dayalı derebeylik (feodalite) adı verilen siyasi düzen ortaya çıktı.

Hunları Avrupa’ya getiren Balamir’den sonra, tahta Muncuk Han geçti. Hunlar namağlup bir şekilde Don yakınlarına kadar geldiler. Hunlar daha sonra Tuna’yı geçerek Trakya’ya kadar ilerlediler. Muncuk döneminde Hunlar Avrupa’ya siyasi birliğini kabul ettirdi. Hunlar arasındaki siyasi birliği tam olarak sağlayamayan Muncuk Han’dan sonra Balamir’in torunu olan Uldız Han tahta geçti. Uldız döneminde Gotlar itaat altına alındı. Attila’nın daha sonra verimli bir şekilde kullanacağı dış politikanın temellerini Uldız attı. Bu politikaya göre Doğu Roma sürekli baskı altında tutulacak, Batı Roma’yla ise iyi geçinilmeye devam edilecekti. Roma ittifakı Gotları birçok kez mağlup eden Hun Devleti’nin başına 5. Yüzyılda Rua Han geçmiştir. İlk başta bütün Hunlara egemen olamayan Rua daha sonra kardeşlerinin ölümüyle bütün devleti kontrol altına aldı. Batı ve Doğu Roma imparatorlukları üzerinde etkili bir siyaset yürüten Rua, daha sonra Roma tarafından kışkırtılan isyanlarla mücadele etmek zorunda kaldı. Hiddetlenen Rua’yı yatıştırmak için elçiler gönderen Roma, onun öldüğünü ve yerine yiyenleri Attila ve Bleda’nın geçtiğini öğrendiler.

Ruga Han’ın öldüğü 434 yılında Avrupa Hun Devleti’nin sınırları Doğu’da Volga, Batı’da Ren Nehrine kadar uzanmaktaydı. Daha sonra devletin başkenti Macar ovasına kaydırıldı. Balkanlarda bulunan kardeşi Attila ile ülkeyi merkezden yöneten Bleda devlet işlerini çevirecek güçte değildi. Bu dönemde Attila giderek Doğu Roma üzerindeki baskıları artırdı, ve 434 yılında Margus Antlaşması ile Doğu Roma’yı vergiye bağladı. 447 yılında ise barışı bozan Doğu Roma İmparatoru II. Theodosiw, Attila tarafından yenildi ve Doğu Roma İmparatorluğu Anatolius Barışı’nı imzalamak zorunda kaldı. Bu antlaşmaya göre Bizans’ın verdiği vergi ağır bir şekilde arttı. Çıktığı seferlerde Doğu Roma’ya ağır darbeler vuran Attila 445’de abisi Bleda’yı öldürterek devleti tek bir şekilde yönetmeye başladı. 451’de Galya Seferi’ne çıkan Attila, Fransa’nın doğu topraklarını aldı, ve onun karşısına çıkan tüm şehirler teslim oldu. Aynı yıl Birleşik Avrupa ordusuyla şiddetli bir savaş yaşadı. Katalon Savaşı şeklinde de bilinen bu savaş, Attila ile Roma başkomutanı Aetius arasındaydı. Her iki taraf da ağır kayıplar vermesine rağmen Attila geri çekildi ve ertesi yıl Aetius’un bile durduramayacağı bir güçte Roma’nın üstüne yürüdü. 452 yılında Alp Dağlarını aşarak Roma’nın üstüne yürüyen Attila’nın karşısına bir ordu bile çıkamadı. Daha sonra Papa III. Leo Attila’nın karargahına gitti ve ona ricada bulunarak Roma’yı yıkılmaktan kurtardı. Attila yüklü bir vergi karşılığında Roma’dan çekildi. Macaristan’a geri döndüğünde düğününden sonra ki sabah yatağında kanlı bir şekilde bulundu. Öldüğünde ülkesi Rusya’dan Fransa’ya kadar genişlemişti.

Attila’nın liderlik özelliklerinden bahsetmeden önce, liderlik kavramına kısaca değinmek istiyorum. Tanım olarak bir lider “Kendisini dıştan kuşatan her türlü doğal ve edinilmiş unsura karşı, onları kontrol altına alıp, hürriyetini kazanmış tamamen hür irade ile seçtiği, ideal edindiği bir yaratıcı hamlenin sorumluluğunu merkezine yerleştirdiği ahlaki bir hareket, bir başkaldırıyı yaşayan kişidir.”(Brion, 2011, s. 9) Başka bir deyişle, “Lider sıradan bir kimse değildir.” (Brion, 2011, s. 9) Bu tanımlardan yola çıkılarak bir lider; özgür irade, hamle ideali ve sorumluluk ahlakı olan birisidir denilebilir.

Yukarıdaki özelliklere bakarak Attila’nın liderlik özelliklerine değinmek istiyorum. Attila özgür irade sahibi bir liderdir. Hayatı boyunca gerçekleştirdiği onca askeri başarıyı, herhangi bir kimsenin iradesi altında gerçekleştirmemiştir. Önceleri kardeşi Bleda’nın alt seviyesinde olmasına rağmen, onu yenmeyi bilmiş ve kendi iradesini devletin üzerinde hakim kılmıştır. Attila hamle idealine sahip bir adamdır, Katalon Savaşı’nda doğru zamanda geri çekilmeyi bilmiş ve çok kısa bir sürede gücünün zirvesine ulaşmayı bilmiştir. Attila sorumluluk sahibi biridir. Vatandaşlarından sorumlu olduğunu, Doğu Roma taradından esir edilmiş Hunları geri alarak bizlere göstermiştir. Tanımda geçen özelliklerin dışında Attila, belki de en önemlisi, alçakgönüllüdür. Misafirleri gümüş tabaktan yer, altın kadehten içerken; o, tahta tabak ve bardak kullanırdı. Elbisesi gayet sade, atı, koşum takımları, silahları sıradandı. Bir yönden de liderliğinin sırrı alçakgönüllülüğünde gizliydi. O gerçek bir hakandı.

Attila, benim görüşümde ise; bütün Hunları bir insan iradesinde birleştirmiş, tek yumruk yapmış. Onun azmi ve iradesinde bir düzen kurulmuştu. Onun sayesinde Hunlar dünyanın dört bir yanında ok atıp, at koşturmuştu. Yazımı Attila ile ilgili son bir alıntı yaparak bitirmek istiyorum.”Attila Avrupa milletlerinin hafızasında ölümsüzlüğe ulaşmış ve efsanelerde yer almış bir hükümdardır. Avrupa’yı yıllarca titreten Attila’nın korkusu, yüreklerde iz bırakmışrtır.(…) Ondan korkan ve ülkesinin kaybedenler ile onunla birlikte aynı orduda savaşanların efsaneleri bol miktardadır. Bu efsanelerde Attila bir kahraman ve “Tanrının Kırbacı”(3) idi.

Kaynakça

Dinç, H. (2002) , Attila . İstanbul: Kastaş.

Deliorman, A. (2010) , Osmanlılardan Önce Türkler . İstanbul :Bayrak.

Brion, M. (2012) , Attila Han’ın Liderlik Sırları . İstanbul : Kum Saat.

Çimen, A. (2009) , Tarihi Değiştiren Askerler . İstanbul : Timaş.

Weir, W. (2009) , Dünyayı Değiştiren 50 Savaş . İstanbul : Etkileşim.



Bayrak, O. (2002) , Türk İmparatorlukları Tarihi . İstanbul : Bilge Karınca.


Yüklə 16,38 Kb.

Dostları ilə paylaş:




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə