Babadağ geçİŞİ ve zirvesi ( 21-23 Nisan 2007)



Yüklə 45,68 Kb.
Pdf görüntüsü
tarix23.01.2018
ölçüsü45,68 Kb.
#22391


 

1/9


BABADAĞ GEÇİŞİ VE ZİRVESİ ( 21-23 Nisan 2007) 

(Yazan: Hüseyin Sarı) 

 

 

Babadağ (2294 m) ve Karababa (2300 m) 



 

Denizli  şehir merkezinin güneyinden batısına doğru uzanan, Akdaş olarakda anılan Menteşe 

sıradağı üzerinde bulunan Babadağ, 2294 metre yüksekliği ile yörenin en görkemli, Honaz 

(2571 m) ve Karababa (2300 m) dağlarından sonra en yüksek dağıdır. 

 

Babadağ’ın eski adı Salbakos, ovadan bakıldığında görkemli görünüşünden dolayı M.Ö 3. 



yüzyılda bu bölgede yaşayan Leodikyalılar burasının kutsal bir dağ olduğuna, zirvesinde de 

Zeus’un oturduğuna inanırlarmış. 

 

Denizli YKM Spor kulubünün 23 Nisan 2007 tatilinde düzenlediği Babadağ geçişi etkinliğine 



Bursa grubu ile birlikte ben de Ankara’dan katılıyorum.  Etkinlikte rehberliğimizi Denizli 

YKM spor kulübü dağcılık sorumlusu Ahmet Turhan yapıyor. Yürüyüşe Ahmet bey ile birlikte 

Denizli dağcılık kulübünden Bahri Uç, Bursa’dan Songül Sonal, Meltem Çetin, Naci Beytekin 

ve Yaşar Öztürk katılıyor

.

 Yürüyüş, Denizli Çamlık mesire alanından başlayarak, Evrantepe, 



Karababa, Babadağ zirveleri üzerinden geçerek Babadağ ilçesinde sonlandırılacak. 

  

21 Nisan 2007 Cumartesi 

Sabah saat 06:30’da Denizli’ye ulaşıyorum.  Bu, Denizli’yi gündüz gözüyle ilk görüşüm.  

Bursa’dan katılacak dostlarımı otobüs terminalinde beklerken şehrin havasını soluyup, şehri 

algılamaya çalışıyorum. Bursa ekibiyle birlikte birçok yere gittik, işte yine bir etkinlik için 

birlikteyiz. Bu etkinliğe katılmayı, en son beraber olduğumuz Kazdağı  tırmanışında konuşup 

kararlaştırmıştık.  

 

Yoğun 23 Nisan tatili trafiğinden dolayı saat 08:00 gibi gelmesi gereken Bursa otobüsü ancak 



10:00 gibi gelebildi. Otogardan bizi YKM Denizli Dağcılık Spor Klübü adına Hüseyin Bey 

alıyor ve buluşma noktamız olan Çamlık mesireliğine doğru şehir merkezinin içinden geçirerek 

götürüyor. Solda Özay Gönlüm parkı gözümüze çarpıyor, caddeleri düzenli, modern ve temiz 

bir  şehir görünümünde Denizli. Bu etkinliğe evsahipliği yapacak olan Denizli YKM 

kulübünden Ahmet Turhan ile Bahri Uç burada bizleri bekliyor.  Ahmet bey bu etkinlikte 

rehberliğimizi de yapacak.  Bu etkinliğin daha kalabalık olacağını bekliyorduk ama sadece 

Denizli ve Bursa grubu var.  Toplam 7 kişiyiz.  Aslında bu türden uzun soluklu bir etkinlik için 

oldukça iyi bir sayı. 

 



 

2/9


Önceki etkinliklerden tanıdığımız Denizli grubu ile hasret giderdikten sonra sırt çantalarımızı, 

öğlen yemeği için mola vereceğimiz Çakır Oluk’a kadar araba ile gönderiyoruz, Çakır Oluk’a 

araç gidiyor.  Bu tempolu etkinliğe ısınmak için ilk etapta yüksüz yürümek fena fikir değil. 

 

 



(Sağdan Sola) Bahri Uç, Naci Beytekin, Meltem Çetin, Hüseyin Sarı, Ahmet Turhan (Rehberimiz), Songül Sonal, Yaşar Öztürk 

 

Saat 10:25’de Çamlık mesire alanından üç gün sürecek olan yürüyüşümüze başlıyoruz. Hava 



açık, yürüyüş için çok güzel bir gün. Yürüyüşe başladığımız bu mesire alanını yüksekliği 600 

m, bugün yaklaşık 22 km yürüyerek 1200 metreye kadar yükselip Evrantepe eteğinde kamp 

kuracağız. Denizli il merkezini seyreden ve gittikçe yükselen toprak taşıt yolu boyunca 

yürüyoruz.  Otobüsün gecikmesinden dolayı bugünkü programın yaklaşık 1.5 saat gerisindeyiz, 

rehberimiz Ahmet Bey karanlığa kalmamamız için mola yerlerinde dakik olmamız gerektiğini 

sürekli hatırlatıyor.  

 

 

 



 

Çamlık-Evran 

 

Yeşildere’ye giden, üzerinde yürüdüğümüz bu yol boyunca hiç taşıta rastlamadık henüz. 



Honaz’ın zirvesini daha iyi görecek şekilde kıvrılan yol ile birlikte biz de sürekli yükseliyoruz. 

Saat 13:15’de Yeşildere’ye giden yol ayrımından sağa dönerek yürüyüşe devam ediyoruz. 

Denizli il merkezi sağımızda kalıyor,  şehri ara ara yukardan seyrediyoruz. Bir ara kestirme 

olsun diye araç yolundan çıkarak antik taş yolu olan bir patikaya girerek orman içinden bir süre 

yürüyoruz. Bu patika yol daha sonra taşıt yolu ile tekrar birleşiyor. Saat 14:30’da yemek 

molası vereceğimiz 1200 metre yükseklikteki Çakır Oluk’a ulaşıyoruz.  Sırt çantalarımızı 

taşıyan aracımız burada bizi bekliyor.  Ahmet beyin eşinin hazırladığı güzel ıspanak 

böreklerini keyifle yedikten sonra hemen sırt çantalarımızı yüklenerek zaman kaybetmeden 




 

3/9


saat 15:25’de tekrardan yola koyuluyoruz.  Kamp kuracağımız noktada su olmadığı için bütün 

su kaplarımızı burdaki çeşmeden dolduruyoruz, çantalar bayağı ağırlaştı buna rağmen hızımızı 

kesmiyoruz. 

 

Bir süre daha toprak taşıt yolundan yürüdükten sonra yoldan ayrılarak diklemesine, eteğinde 



kamp kuracağımız Evrantepe zirvesine doğru kestirmeden çıkıyoruz.  Orman içinden, domuz 

sürülerinin eşindiği zeminden geçiyoruz.  

 

 

 



 

Yol boyu kır çiçekleri 

 

Ağaç sınırını aştıktan sonra Evrantepe’nin çıplak dokusunda yürüyüşümüzü sürdürüyoruz. Saat 



18:45’de Evrantepe eteğine, geceyi geçireceğimiz kamp alanına ulaşıyoruz.  Buranın 

yüksekliği 2000 m civarında. Çadır kurmak için ideal zemin olmasa da yakında kar olmasından 

dolayı burayı tercih ediyoruz. Yorgun olduğumuz için Evrantepe zirveye çıkmayı yarına 

bırakıyoruz. Akşam yemeğinde, ev yapımı  sıcak tarhana çorbası ve makarna yiyoruz. Yaşar 

beyin kendi ellerin ile yaptığı ekmek de hiç fena olmamış doğrusu. Gece hava açık ve ay var. 

Ovadaki yerleşim yerlerinin, Tavas ve Kızılcabölük’ün  ışıkları gözüküyor. En parlak ışık 

Kızılcabölük’den geliyor.  

 

 



 

Evrantepe eteğindeki kampımız 

 

Yarın, buradan ayrılmadan önce Evrantepe zirvesine çıkacağız.  Daha sonrasında da 



yolumuzun üzerindeki Karababa zirve yapıp geceyi geçirmek için Babadağ’ın eteğinde kamp 

kuracağız. Bugün toplam 22 km yol yürümüşüz. Hem otobüs yolculuğumuzun uykusuzluğu 

hem de bugünkü uzun yürüyüşün yorgunluğu ile erkenden, saat 21:45’de çadırlarımıza 

çekiliyoruz. 

 

22 Nisan 2007 Pazar 

Sabah erkenden, saat 06:15’de uyanmamıza rağmen çadırdan çıkışımız 07:00’yi buluyor.  

Hava kapalı ama görüş mesafesi iyi. Çadırları toplamadan 2100 m yükseklikteki Evrantepe 

zirveye çıkmak için Ahmet bey, Songül, Meltem ve ben saat 07:15’de yola koyuluyoruz. Zirve 

çok yakınımızda, 10 dakikalık bir tırmanışla saat 07:25’de zirveye ulaşıyoruz.  Burdan çok 

geniş bir alanı görmek mümkün; güneyde Tavas ovasını ve karlı Bozdağlar’ı (Akdağ), kuzeyde 




 

4/9


bugün çıkacağımız 2300 m yüksekliğindeki Karababa zirvesini, Eğer (2154 m) ve 

T(b)okluyatak zirvelerini görebiliyoruz. Zirvesinde bulunduğumuz Evrantepe’nin halk arasında 

bilinen ismi Canavartepe, aşağıdan bakıldığında canavar gibi göründüğünden bu isim verilmiş. 

Saat 07:37’de zirveden ayrılıyoruz ve 07:45’de kamp yerine ulaşıyoruz. Hep birlikte kahvaltı 

yaptıktan sonra kampı toplayarak saat 09:30’da yürüyüşe başlıyoruz.  Hava çok hafif ciseliyor 

ama fazla ıslatmadan hemen kesiliyor. 

 

 

 



Evrantepe-Karababa arası 

 

Saat 10:32’de Irgat yaylasına ulaşıyoruz. Arada yer yer, kısada olsa karlı parkurlardan 



geçiyoruz.  Yol boyu her yer rengarenk dağ çiçekleri ile bezenmiş.  Fotoğraf çekmek için 

sürekli geride kalıyorum, ekibin uyumu çok iyi benim dışımda yürüyüş temposunu düşüren 

yok.  

 

 



 

  

Kır çiçekleri 

 

Saat 12:02’de Karababa’nın eteğine ulaşıyoruz. Sırt çantalarımızı burada bırakıp saat 12:08’de 



zirve için yükseliyoruz.  Saat 12:14’de zirveye ulaşıyoruz. 2300 m rakımı ile Karababa bu dağ 

sırasının en yüksek noktası. Manzara muhteşem.  Hemen karşımızda tüm görkemi ile Babadağ. 

Üzerinde bulunduğumuz Karababa, Babadağ’dan 6 metre daha yüksek olmasına rağmen 

Babadağ gibi heybetli gözükmüyor.  Buradan Tavas ve Karacasu ovasını görmek mümkün. 

 

Karababa zirvesi (2300 m) 



 

5/9


 

Fotoğraf çektirip günboyu yürüdüğümüz ve öğleden sonra yürüyeceğimiz rotaya tepeden 

baktıktan sonra saat 12:36’da zirveden ayrılıyoruz. Sırt çantalarımızı alarak 50 m aşağıdaki 

çeşmeye giderek öğlen yemeği için mola veriyoruz.   

 

Sıcak çorba ve konserveden oluşan öğlen yemeğinden sonra bütün su kaplarımızı doldurarak 



saat 14:30’da geceyi geçireceğimiz Babadağ eteğindeki kamp alanına doğru yürümeye 

başlıyoruz.  Saat 17:51’de Babadağ’ın Aydın tarafından gelinen klasik zirvesi üzerindeki 

Babadağ düzündeki kamp alanına ulaşıyoruz, geceyi burada geçireceğiz.   

 

 



 

Karababa-Babadağ arasını yürürken 

 

Çadırlarımızı kuruyoruz, kamp yeri oldukça havalı hem manzarası hem de rüzgarı ile.  Akşam 



ateş yakmak için etrafdan kurumuş ardıç çalıları topluyoruz. 

 

Kampı kurduktan sonra akşam güneşinde fotoğraf çekmek için Babadağ zirvesine çıkıyorum. 



Saat 18:24’de yürüyüşe başlıyorum ve saat 18:42’de zirveye ulaşıyorum. Bugün zirvesine 

çıktığımız Karaba’nın günbatımı fotoğrafını çektikten sonra saat 18:51’de zirveden 

ayrılıyorum.  Saat 18:59’da kamp yerine ulaşıyorum.  

 

 



 

Babadağ (2294 m) zirve den Karababa’da gün batımı 

 

Ahmet ve Naci bey de yarınki rotamızı belirlemek için keşfe çıkmışlar, benden hemen sonra 



onlar da kamp yerine dönüyorlar.  Karlı zeminden dolayı zirveden klasik rotaya geçmek zor 

olacağından yarın çantalarımızı kamp yerinde bırakıp zirve yaptıktan sonra kamp yerinden 

ayrılacağız.   

 

Kamp alanından muhteşem gün batımını izliyoruz, burası rüzgarı dışında çok iyi bir kamp yeri, 



manzarası mükemmel.  Kampın hemen yakınında su ihtiyacımızı gidermek için kar da var. 


 

6/9


 

 

Babadağ eteğindeki kampta gün batımı 

 

Akşam ev yapımı tarhana çorbası, bulgur pilavı ve makarna yemeğimizi yedikten sonra kamp 



ateşi yakıyoruz.  Kuvvetli rüzgar ateş keyfinden mahrum bırakıyor bizi. Bu kamp yerinde su 

olmadığı için yemekleri karsuyu eriterek yapıyoruz, yanımızda taşıdığımız suyumuzu yarın 

kullanmak için saklıyoruz. Sıcak çaylarımızı içtikten sonra çadırlarımıza çekiliyoruz. Rüzgar 

sürekli esiyor. 

 

 

  



Babadağ düzlüğünde, Aydın tarafındaki klasik rota üzerindeki ikinci kamp yeri 

 

23 Nisan 2007 Pazartesi 

Gece boyunca esen şiddetli rüzgar birçoğumuzu uyutmadı, Naci ve Yaşar bey çadırın 

patlamasından endişe ederek sabahın erken vaktinde çadırlarını toplamışlar. Hava bulutsuz, 

masmavi bir gökyüzü var ama rüzgar olanca hızı ile devam ediyor.  Çadırları toplayıp 

çantalarımızı kamp yerinde bırakarak saat 07:14’de zirve için yola koyuluyoruz. Saat 07:38’de 

zirveye ulaşıyoruz. 

 

 



 

Babadağ zirveden Karababa 

 


 

7/9


Rüzgar zirvede daha da şiddetli, fazla oyalanmadan fotoğraf çekip saat 07:56’da hemen geri 

dönüyoruz ve 08:20’de kamp yerine ulaşıyoruz. 

 

 

Babadağ zirve (2294 m) 



 

Rüzgar, kamp yerinde de hala şiddetli esiyor, kahvaltıyı rüzgarsız bir yerde yapmayı 

planlayarak saat 08:31’de kamp yerinden ayrılıyoruz. Babadağ’ın eteğinden, dün akşam Ahmet 

ve Naci beyin belirlediği rotadan, yan geçerek aşağıya doğru diklemesine iniyoruz. 

 

Saat 09:25’da orman sınırının altına inerek rüzgar esmeyen güzel bir yerde, bir çam ağacının 



altında kahvaltı molası veriyoruz.  Ancak anlık rüzgarın olmayışı bizi yanıltıyor, kahvaltıya 

başlar başlamaz rüzgar yine olanca hızı ile esiyor, çok üşüyoruz. 

 

 

 



 

 

Kahvaltıdan sonra saat 10:24’de tekrar yola koyuluyoruz.  Babadağ ilçesine giden patika yolu 



takip ederek inişimizi sürdürüyoruz.  Rüzgar şiddetinden hiç bir şey kaybetmedi hala, özellikle 

boğazlara denk gelen sırtlarda çok şiddetli. Saat 11:25’de Gökbel yaylasına ulaşıyoruz.  Ekibin 

temposu çok iyi, programın 2 saat önüne geçtik.  Yaylada biraz soluklandıktan sonra saat 

11:40’da tekrardan yola koyuluyoruz. 

 

Yol boyu irili-ufaklı birçok şelalenin önünden geçerek saat 12:58’de Babadağ’ı tepeden gören 



yayla evinin olduğu mevkiye ulaşıyoruz. 

 

 




 

8/9


 

 

 



Babadağ 

 

Saat 15:04’de Babadağ ilçe merkezine ulaşıyoruz.  İlçe girişindeki anıtsal çınar ağacını 



fotoğraflıyoruz.  İlçe meydanına ulaşmak için uzunca bir süre asfalt yolda yürümek zorunda 

kalıyoruz, bu zeminde yürümek bütün etkinlikte yorulmadığımız kadar yoruyor bizi.  Dar 

sokaklardan geçerek ilçe meydanına ulaşıyoruz.  

 

Babadağ çok ilginç bir yerleşim yeri.  Dik bir yamaca kurulmuş olan ilçe toprak kayması 



yüzünden sürekli aşağıya doğru kayıyor.  Bu kaymayı evlerin gözle görülür eğikliğinden 

farketmek mümkün. İlçe meydanında yorgunluğumuzu atmak için kahvede oturup çay 

içiyoruz, çaylarımızı yudumlarken de kahvenin bitişiğindeki pideciye siparişlerimizi veriyoruz.  

Naci bey ise yorgunluğunu, iki gün boyunce uzayan sakalını kestirmek için berbere giderek 

çıkartıyor. Karışık ve tahinli pidelerimizi iştahla ve sonrasında çıkacak bulaşığı düşünmeden 

iştahla yerken Yaşar bey hızlı davranarak bütün hesabı ödüyor. Bu güzel etkinliği burada 

sonlandırıyoruz. Üç gün süren bu etkinlik boyunca yaklaşık 50 km yol yürümüşüz. 

 

 



 

Babadağ ilçesinde asırlık çınar, Babadağ ilçesi 

 

Saat 16:00’da Denizli-Babadağ arasında çalışan dolmuşlarla Denizli’ye dönüyoruz. 



 

Babadağ’dan İzmir yoluna kadar olan yol boyu her taraf, burda oluşan heyalanı önlemek için 

oluşturulmuş hatıra ormanları ile dolu. Dolmuşda ise Naci bey, Yaşar beyin lokantadaki hızlı 

davranışının intikamını alıyor. 

 

Saat 17:45’de Denizli otobüs terminaline ulaşıyoruz, 18:00 arabası ile Yaşar beyi Bursa’ya 



uğurluyoruz.  Ardından Ahmet bey de, bu güzel organizasyona katkısından ve rehberliğimizi 

yaptığından dolayı teşekkür ederek başka bir etkinlikte buluşmak üzere vedalaşıyoruz. Bahri, 




 

9/9


bizlere Denizli’yi ve Pamukkale Üniversitesi yerleşkesini gezdiriyor. Bahri ile de vedalaşarak 

Denizli caddelerinde dolaşıp  şehri yakından tanımaya çalışıyoruz. Bu etkinliğe, yoğun 

işlerinden dolayı katılamayan dağcı dostumuz Arif beyi ziyaret edip çayını içiyoruz. Arta kalan 

zamanımızda şehiri turlamayı sürdürüyoruz. Bursa gurubunu saat 22:00’de uğurluyorum ve bir 

süre daha şehirde dolaştıktan sonra ben de saat

 

00:30’da Denizli Seyahat ile Ankara’ya 



dönüyorum. 

 

 



Rota 

 

Teşekkür.. 

Bu güzel yürüyüşü organize eden Denizli YKM dağcılık klübüne, bu yürüyüşe bizleri davet 

eden ve yürüyüşü çok keyifli kılan Denizlili dağcı dostlarımız Ahmet Turhan ve Bahri Uç’a, 

nefis böreklerini ve tarhana çorbasını yediğimiz Ahmet beyin eşine çok teşekkür ederiz.  



 

 

Hüseyin Sarı 



Ankara, 30 Nisan 2007 

 

 

Yüklə 45,68 Kb.

Dostları ilə paylaş:




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə