Bağışıklık sistemi sevdiklerinize sağlık ve güzellik armağan edin Yeni yılda



Yüklə 10,74 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə3/18
tarix19.07.2018
ölçüsü10,74 Mb.
#56816
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   18


10

- Aralık-Ocak 2015

R

us asıllı bir mikrobiyolog, yirminci yüzyı-



lın başında yaptığı araştırmalarla bağır-

saklarda yaşayan yararlı mikroorga-

nizmalar olduğunu, hatta bunların 

bağırsakları “işgal etti-

ğini” ileri sürdü. Bakteri bilimini ayrı bir di-

siplin olarak kabul ettiren bu bilim insanı, 

İlya İlyiç Meçnikov, yoğurdun içindeki bak-

terilerin sindirim sistemine iyi geldiğini or-

taya koydu. 

Kapak


Probiyotikler 

 ve Prebiyotikler


Latince “yaşam/hayat için” 

anlamına gelen probiyotik, 

doğal beslenmeden giderek 

uzaklaşılan günümüzde 

organlarımızın sağlıklı 

çalışmasını sağlayan “yararlı 

bakterilere” verilen bir isim.

Bakterinin iyisi etkisinden belli olur

Aynı zamanda gerontoloji (yaşlanmanın vücut 

üstündeki etkilerini araştıran bilim dalı) çalış-

maları da yapan Meçnikov’un bu araştırması as-

lında canlı yaşamında bakterilerin önemini bir 

kez daha gözler önüne seriyordu. Çok sayıda ya-

rarlı bakteri içeren sindirim sisteminin bağışık-

lık sistemi üstündeki etkisini de… 

Bağırsaktaki bakteriler, vücuda giren kar-

bonhidratların sindirilemeyen kısımlarını fer-

mente eder; bunları yağ asidine, organik aside 

ve gaza dönüştürür. Bu yağ asitleri hem bedene 

gerekli enerjiyi verir hem de bağırsakların su 

emme kapasitesini artırır. Bağırsaktaki zarar-

lı bakterileri azaltıp yararlı bakterilerin çoğal-

masına yardımcı olur. Yararlı bakteriler K vita-

mini, B vitamini üretir, kalsiyum, magnezyum 

ve demir emilimine yardımcı olur. Vücutta üre-

tilen vitamin, mineral, asit ve gaz günlük yaşa-

mımızda hiç farkında olmadığımız mükemmel 

sistemin aksamadan çalışmasını sağlar. Öyle-

sine okuyunca yalnızca sindirim sistemiyle kı-

sıtlı bir işlevmiş gibi görünen bu işleyiş, aslın-

da dolaşım sisteminden bağışıklık sistemine 

kadar vücudun tüm dinamiklerinin temel gü-

cüdür. Ne kadar etkileyici bir döngü değil mi? 



“Bağırsak florası” deyip geçmeyin

Henüz ana rahmindeyken etrafımıza çekilen 

ömürlük koruma kalkanının ilk aşaması, do-

ğum anında tamamlanır. Normal doğum sıra-

sında bebeğin vajinal kanalda anne florasıyla 

karşılaşması, ileride oluşacak sağlıklı mikro-

biyotanın temelini oluşturur. Bu mikrobiyota 

ne kadar güçlüyse, hastalıklara karşı direnç de 

o kadar yüksek olur. Özetle, “Bağırsaktaki bir-

kaç bakteri işte,” diye düşünmeyip onları des-

tekleyen, güçlendiren bir yaşam tarzını ve bes-

lenme düzenini benimsemek gerekir. Düzenli 

okurlarımızın da dikkatini çekmiştir; bir süre-

dir probiyotik, prebiyotik konularına ağırlık ve-

riyoruz. Amacımız, bu konuda merak edilen tüm 

soruların yanıtlarını vermek, okurlarımızın vü-

cutlarının işleyişini biraz daha anlamasını sağ-

lamak ve sağlıklarına katkıda bulunmak. Bu sayı-

mızda da probiyotiklerle ilgili önemli başlıkları 

öne çıkardık. İlgiyle okuyacağınızı umuyoruz.




12

- Aralık-Ocak 2015

Kapak

Gebelikte



ve yaşamımızdaki yeri

probiyotik

Milattan önce 3.000-4.000’li yıllarda 

insanlar tesadüfen buldukları bazı gıda 

ve içeceklerin yararlı etkilerini görmüş, 

bunları tedavide ve sağlıklı yaşamak 

için kullanmışlardır. Yoğurt, bira, şa-

rap, peynir, kefir, turşu bunlardan ba-

zılarıdır. Yüzyıllar boyunca insanlar 

içeriğini bilmeden bu besinleri tüket-

miş ve faydasını görmüşlerdir. Bu be-

sinlerin probiyotik özellikleri ancak 

son yüzyılda ortaya çıkarılmaya baş-

lanmıştır. Probiyotik, kelime kökeni 

itibarıyla Latince olup hayat için an-

lamına gelir. Probiyotik ürün kişinin 

sağlığı üzerinde olumlu etki yapan, tok-

sik olmayan, hastalık yapmayan canlı 

mikroorganizmalardır.



İnsan vücudu ve probiyotikler

Yetişkin bir insanın  sindirim siste-

minde, kalın bağırsaklarda  500-1.000 

kadar değişik türde zararlı olmayan 

bakteri bulunur. Bunların sayısı vü-

cudumuzdaki  toplam hücre sayısının 

yaklaşık 10 katıdır ve ağırlığı 1.5 kilo 

kadardır. Doğumdan önce bebekle-

rin bağırsakları ve vücudunun steril 

olduğu, doğumla birlikte ilk günler-

den itibaren flora oluşmaya başladığı 

kabul edilir. Son zamanlarda bazı araş-

tırmalarda  fetusun az da olsa annesin-

den geçen bazı probiyotiklerle karşılaş-

tığı söylenmektedir.  

Her insanın mikrobiyotası  kendi-

ne özeldir. Aynı ortamda yaşayan ki-

şilerin (eşler, kardeşler, ev arkadaşları) 

flora kolonilerinin bir süre sonra ben-

zerlik gösterdiği yapılan araştırmalar-

da tespit edilmiştir.  

Son yıllarda yapılan araştırmalar-

da  vücut  mikrobiyota  dengesindeki  

bozulmaların bazı bağırsak hastalık-

larının, enfeksiyonların, immun sis-

tem hastalıklarının, bazı dermatolojik  

hastalıkların ortaya çıkmasına sebep 

olduğu gösterilmiştir.  



Gebelik ve bağırsak florası

Gebelik süresince görülen flora deği-

şiklikleri vajinal enfeksiyona ve idrar 

yolu enfeksiyonuna zemin hazırlar. An-

nenin bakteriyel enfeksiyonları, bilin-

diği gibi,  prematüre doğum sebebidir. 

Ayrıca  yeni doğanda  enfeksiyonu ve 

bazı hastalıkları  tetikler. Bunu önle-

mek için anne adayı gebelik süresince 

iyi takip edilir, iyi beslenmesi ve vita-

min mineral desteği  sağlanır. Son za-

manlarda anne adayının beslenme-

sine ekleyeceği probiyotik gıdaların 

(yoğurt, kefir gibi) ve ayrıca bu amaç-

la üretilmiş probiyotik tabletlerin  hem 

anne hem de bebek sağlığı için yararlı 

olduğu düşünülmektedir.

Hayata sağlıklı başlamak kadar yaşadığımız süre içinde kendi 

sağlığımızı ve çocuklarımızı korumak da çok önemli.

Probiyotik, kelime 

kökeni itibariyle 

Latince’dir ve 

“hayat için” 

anlamına 

gelir.

Dr. Neptün Fazilet Erdener

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı



Yüklə 10,74 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   18




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə