BiRİNCİ BÖLÜm para paranin tanimi ve fonksiyonlari



Yüklə 115,86 Kb.
səhifə2/6
tarix20.09.2018
ölçüsü115,86 Kb.
#69355
növüYazı
1   2   3   4   5   6

Örnek :  USD/TRL 565.000 / 565.500

 

Bu kotasyonu açarsak, yine piyasa teamülleri gereği daha önceden belirlenen bir meblağ için sözgelimi 1 milyon USD için XYZ bankasının aynı gün 1 milyon USD’nı 580.000 TL alabileceğini, aynı miktarda USD’ı ise 580.500 TL’dan satabileceğini anlamak mümkündür.



 Tanımdan ve örneklerden de anlaşılacağı üzere kotasyon çift taraflı verilmektedir.

 

5 / 7 gibi verilen bir kotasyonda



 
Döviz kotasyonlarda bir para “baz döviz” olarak kabul edilmektedir.

 

Genelde ABD Doları baz döviz olarak kabul edilse de Euro’dan sonra, Euro cinsinden kotasyonlarda baz döviz EURO olmuştur. Ayrıca Usd’nin İngiliz Sterlini cinsinden çapraz kurunda baz döviz İngiliz Sterlinidir.



 

Buradan hareketle, eğer tüm para birimlerinin USD cinsinden karşılığı biliniyorsa diğer para birimlerinin de birbirleri cinsinden ifadesi kolaylaşmaktadır.

 

Örnek :

 

USD/JPY = 110,85/95



USD/TRL = 565,000 / 565,500

 

JPY/TRL = ?



 

Bağlı döviz (TRL) = 565,000 / 565,500

 

Baz döviz (JPY) = 110,85 / 110,95



 

BID RATE = 565,000 / 110,95 = 5092,38

ASK RATE = 565,500 / 110,85 = 5101,48

 

Örnek :

 

EURO/USD = 1,0110 / 1,0115



GBP / USD = 1,5860 / 1,5865

 

GBP / EURO = ?



 

Bağlı döviz (EURO) = 1,0110 / 1,0115

 

Baz döviz (GBP) = 1,5860 / 1,5865



 

BID RATE = 1,5860 / 1,0115 = 1,5679

ASK RATE = 1,5865 / 1,0110 = 1,5692

 

7.DÖVİZ ALIM SATIMINDA VALÖR VE ÖDEMELER



 

7.1 Nostro Hesaplar

 

Bankaların bir başka bankada yabancı para mevduatlarını tuttukları hesaplardır. Bankaların hesaplarına dövizler nostro hesapları vasıtasıyla girer ve çıkar. Genel bir uygulama olarak her bankanın tuttuğu nostro hesabı o yabancı paranın ait olduğu ülkedeki bankadadır.Türkiye’deki bir bankanın FRF (Fransız frangı ) nostrosu Fransa’daki bir bankadadır. Fransa’daki bu bankanın Fransız bankası olma koşulu yoktur sadece Fransa’da olması yeterlidir.



 

Değişik para cinslerinden mevcutların tutulduğu nostro hesaplar, cari hesap şeklinde çalıştığı için, bu hesapların “hesap tutma masrafı” ve “işlem başına masraf” şeklinde bir maliyeti bulunmakta, bu maliyet, ya hesapta faizsiz minimum bir bakiye bulundurulması veya her işlem için muhabir bankaya masraf ödenmesi şeklinde karşılanmaktadır.

 

7.2 Valör Uygulaması



 

Ülkeler arasındaki saat farklılıklarının yanısıra, her ülkedeki takas (clearing) sistemlerinin değişik özellikleri nedeniyle uluslararası ödemelerde valör çok önem kazanmaktadır. İlke olarak, uluslararası ödemeler işlemi takip eden ikinci iş günü valörüyle yapılmaktadır. Bu tip işlemler spot işlemler olarak adlandırılmaktadır.

 

Örnek olarak herhangi bir A bankası B bankasından 1 Mart 2000 tarihinde 1,1010 çapraz kurdan 1,101,000 USD karşılığında 1,000,000 EURO almıştır. Bu işlemin takası, 3 Mart 2000 tarihinde A bankasının, B bankasının muhabirine Usd’nı, B bankasınında A bankasının muhabirine Euro’yu geçmesiyle gerçekleşecektir.



 

Eğer işlemin takası 2 işgününden daha ileri bir vade olarak belirlenmişse, bu tip işlemlere forward işlemler denilmektedir.

 

Uluslararası ödemelerde, ödemenin yapılacağı dövizin ülkesindeki iş günleri baz alınacaktır. Örneğin, 1 Mart tarihinde 3 Mart valörlü olarak USD ödemesi yapabilmemiz için 3 Mart tarihinde Amerika’da resmi tatil olup olmadığını bilmemiz gerekecektir. Başka ülkelerde 3 Mart işgünü olsa bile eğer o gün Amerika’da tatil ise ödemenin Amerika’da ki bir iş günü yapılması gerekecektir.



 

Ülkemizde, TL karşılığı USD ya da USD borç alıp verme işlemlerinde valör aynı gün olarak uygulanmaktadır. Örneğin A bankası 1 Mart tarihinde 565,000 çapraz kur üzerinden B bankasından 1,000,000 USD almışsa, B bankası A bankasının Amerika’da ki muhabirine 1 Mart valörü ile 1 milyon USD geçmek durumundadır. Buna karşılık A bankası da B bankasının Merkez Bankası’nda ki hesaplarına USD karşılığı olan 565 milyar TL ödemek zorundadır.

 

Yukarıdaki açıklamalardan sonra işlemin yapıldığı, anlaşmanın sağlandığı tarihe işlem tarihi (transactiondate), teslimat tarihine veya işlemin gerçekleşeceği tarihe de valör tarihi (valuedate) adının verildiğini söyleyebiliriz.



 

7.3 Swift

 

( SocietyForWorldwideInterbank Financial Telecommunication )Uluslararası elektronik ödeme sistemidir. Bankalar yabancı para ödeme ve tahsilatlarını swift aracılığıyla gerçekleştiriler. Örnek verirsek ; Türkiye’de yerleşik ABC firması Avusturya’daki XYZ firmasından mal ithal etmekte ve ithalat bedeli olarak DEM 100.000.- ödemesi gerekmektedir. ABC firması Türkiye’deki bankasına giderek DEM 100.000.- transfer yaptırmak ister. Bu durumda Türkiye’deki banka Almanya’da DEM nostrosu olan bankaya swift ile ödeme talimatı verir. Bu talimat ile Almanya’daki banka DEM 100.000.-‘ıı Avusturya’daki XYZ firmasının bankasının Almanya’da bulunan nostro hesabına gönderir. Avusturya’daki banka da DEM 100.000.- nostrosuna girince bu meblağı müşterisinin hesabına alacak kaydeder ve ödeme yerine getirilmiş olur.



 

8. DÖVİZ ALIM SATIM PİYASALARI

 

Bu piyasalarda alım satıma konu olan meta dövizdir. Yani bir döviz cinsine karşılık başka bir döviz cinsinin alım-satımı sözkonusudur. Örneğin Dolar’a karşı TL ya da , İngilizSterlini’ne karşı Japon Yeni alınıp satılmaktadır.



 

Döviz piyasaları işlem hacmi bakımından dünyanın en geniş hacimli piyasalarıdır. Çünkü bu piyasalarda çoğunlukla diğer piyasalarda olduğu gibi alıcı ve satıcıların belirli bir binada ve belirli bir zamanda biraraya gelip alım-satım yapmaları zorunluluğu yoktur. (Buna rağmen döviz borsaları mevcuttur.) Döviz piyasası, bankaların ve işletmelerin bu işe ayrılmış bölümlerindeki elemanların ülke içinde veya ülke dışındaki başka bankaların ilgili bölümleriyle telefon, Reuters ekranları ve teleks aracığıyla bağlantı kurarak karşılıklı alış-veriş yaptıkları, ülkeler arasındaki saat farklılıkları nedeniyle de 24 saat açık olan bir piyasadır.

 

İşlem hacminin çok büyük bir kısmını spekülatif alım-satımlar oluşturmaktadır.



 

Aynı anda çok sayıda alıcı ve satıcının bulunması ve çok büyük bankaların makul ölçülerde alım-satım yapmak üzere piyasaya devamlı fiyat verebilmeleri nedeniyle döviz piyasaları derinliği olan piyasalardır.

 

Bankalarda, banka adına veya müşterilerin talimatı üzerine Döviz Alım-Satımı yapan elemanlara “DEALER” bu işlemlerin yapıldığı bölümlere de “DEALING ROOM” denir.



 

Hemen hemen tüm dünyada döviz pariteleri, faiz oranları,parasal haber ve yorumlar, DealingRoom’larda bulunan Reuters ekranlarından anında izlenebilmekte, yine özel bir Reuters ekranı ( Dealing ) aracılığıyla ülke içinde veya başka bir ülkedeki bir banka ile döviz alım-satımı ve diğer döviz işlemleri on-line sisteme benzer bir sistemle yapılmaktadır.

 

Dünyadaki belli başlı döviz piyasaları Londra, New York, Tokyo, Frankfurt, Zürih ve Singapur’dur. Saat farkları dikkate alındığında, Londra ve Avrupa piyasaları kapanırken New York açılmakta, New York kapanışında ise Tokyo piyasası açılmaktadır. Bu nedenle fonların dünyanın çevresinde 24 saat süreyle dolaşımı sağlanmaktadır.



 

Türkiye coğrafi konumu nedeniyle sabah erken saatlerde Uzakdoğu, saat 10,00-15,00 arasında Avrupa, saat 16,00 dan sonra New York piyasasında işlem yapabilme olanağına sahiptir.

 

8.1 Döviz Piyasası Katılımcıları



 

Bu piyasayı oluşturan başlıca katılımcılar şöyledir;



  • -          Bankalar

  • -          Hazine

  • -          Merkez Bankaları

  • -          İşletmeler

  • -          Aracılar

  • -          Bireyler

 

Ticari bankaların bu piyasada olma sebepleri ;



  • -          Müşterilerine en iyi hizmeti sunmak,

  • -          Kendi döviz pozisyonlarını hedefleri doğrultusunda tutmak ve yönetmek,

  • -          Çeşitli enstürmanlardan yararlanarak kar etmek,….olarak sıralanabilir.

Merkez Bankaları ;

  • -          Uyguladıkları para politikaları ile paralel döviz kuru politikasını oluşturmak,

  • -          Döviz rezervlerini yönetmek,

  • -          Yerel paranın değerini korumak,

gibi amaçlar doğrultusunda döviz piyasasında aktif işlemci olarak yer alırlar.

 Hazine ;



  • -          Bütçe açıklarının finansmanı amacıyla finansal varlık ihraç etmek,

  • -          Dış borç stokunu yönetmek ,…..Hazine’nin bu piyasada yer alma nedenleri olarak sıralanabilir.

 İşletmeler ise ;

  • -          Dış ticaret işlemlerinin finansmanını sağlamak ve döviz pozisyonlarını yönetmek,

  • -          Döviz risk ve maliyetlerinin minimize etmek,

  • -          Uluslararası yatırım,…gibi konular için döviz piyasalarını katılımcı olurlar. 

8.2 Döviz Piyasasının Fonksiyonları

 

8.3 Satınalma gücünün transferi



 

Döviz piyasaları, ulusal paraların herhangi bir yabancı ülke parasına dönüştürülmesine olanak sağlayarak yabancı mal ve hizmetlerin satın alınmasını mümkün kılar.

 

8.4 Finansman sağlama



 

Dış ticaret işlemlerinde genellikle, malların sevkedilmesi ile ithalatçıya ödenmesi arasında bir zaman farkı sözkonusudur. Bu süre içerisinde dış ticaretin finansmanı döviz piyasası, daha açık bir deyişle dış ticarete aracılık eden bankalar tarafından karşılanabilir.

 

8.5 Kur değişmesi riskine karşı korunma



 

Bu riskler vadeli döviz piyasalarında yapılacak alım satım işlemleri ile giderilebilir.

  

8.6 Döviz Pozisyonu ve Kur Riski



 

Uluslararası döviz kurları, 1973’lü yıllardan itibaren serbest dalgalanma sistemi içinde oluşmakta ve değişik faktörlerin etkisi altında çok hareketli ve büyük iniş-çıkışlar gösteren bir seyir izlemektedir. Öte yandan, Türkiye’de de 1980’li yıllardan itibaren döviz kurlarında günlük ayarlama yöntemi başlatılmış, günümüzde ise, serbest kur mekanizması ile kurların her an değiştirilebildiği bir sisteme geçilmiştir.

 

Uluslararası mal ve hizmet ticareti yapan işletmelerin yanısıra, dış ticaret işlemlerine aracılıkları nedeniyle bankalar ve diğer finansal işletmeler, alacak ve borçlarından ötürü yabancı paraların diğer yabancı paralar karşısında değer değişikline uğraması ihtimalinden doğan bir kur riski ile karşı karşıyadırlar.



 

Amerikalı bir ihracatçı bedeli 1 ay sonra ödenmek üzere Almanya’ya EURO 500,000,-‘luk bir mal sattığında, ihracat anlaşmasının yapıldığı gün EURO/USD paritesi 1,0110 iken 1 ayın sonunda paritenin 0,9700 olduğunu varsayarsak, ihracatçı anlaşma yaptığı gün EURO 500,000,- karşılığında 505,500.-USD elde etmeyi planlarken 1 ay sonra paritede meydana gelen değişmeyle birlikte 485,000,- USD elde edebilecek, yani 20,500,-USD zarar edecektir.

 

Örneğimizde, Amerikalı ihracatçı başka bir döviz işlemi yoksa 1 ay vadeli EURO alacağı nedeniyle + döviz pozisyonu taşımakta, Alman ithalatçı ise döviz pozisyonu taşımaktadır. Gerek + ve gerekse – döviz pozisyonu taşıyan bu kişiler aynı şekilde kur riskine maruz kalmaktadır.



 

Bankaların da , müşterileri ile yaptıkları işlemler ve kendi adlarına yaptıkları işlemler nedeniyle döviz borçları ya da döviz alacakları yani döviz pozisyonları bulunmaktadır.

 

Bir bankanın aktifindeki döviz kalemleri ile pasifindeki döviz kalemleri bir bütün olarak o bankanın döviz pozisyonunu verir.Bankanın aktifindeki döviz hesaplarını döviz mevcutları ve döviz alacakları, pasifteki döviz hesaplarını ise döviz taahütleri ve döviz borçları olarak sınıflandırmak mümkündür.



 

Bankalar üstlendikleri döviz taahütlerini ve döviz borçlarını karşılayabilecek yeterli döviz kaynağına sahip olmalıdır. Her nekadar aktifteki döviz mevcutları ve döviz alacaklarının, pasifte yeralan döviz taahütleri ve döviz borçları toplamını karşılaması gerekirse de denge isteyerek, bazen de elde olamadan aktif ya da pasif lehine bozulabilir.

 

Bu alternatiflere göre 3 çeşit döviz pozisyonu sözkonusudur;



  

8.7 Başabaş Pozisyon ( Square )

 

Aktif toplamının pasif toplamına eşit olması durumudur. Bunun gerçek yaşamda ortaya çıkması olağan değilse de bir an için böyle bir eşitliği varsayarsak bunun anlamı, döviz pozisyonunun tam dengede olmaması yani mevcut ve alacakların taahütleri birebir karşılaması demektir.



 

8.8. Uzun pozisyon ( Long / Overbougt )

 

Döviz mevcutları ve döviz alacakları toplamının döviz taahhütleri ve borçlarından büyük olması durumudur. Uzun pozisyonda banka ihtiyacından fazla döviz tutuyor demektir.



 

8.9 Kısa pozisyon ( Short / Oversold )

 

Bankanın döviz mevcutları ve alacakları toplamının döviz taahütleri ve döviz borçları toplamını karşılayamadığı durumdur.



  

Örnek :

 

Dönem = 1 yıl Spot USD = 565,000.-TL



Devalüasyon = 20% USD faizi = 7%

TL Faizi = 30%

 

 

A - )



 

AKTİF ( USD ) PASİF ( USD )

Kasa 100.000 DTH 600.000

TCMB 300.000 Alınan Döviz Kred. 400.000

Döviz Kredisi 600.000

---------- ----------

TOPLAM 1.000.000 1.000.000

 

Bankanın döviz vaziyeti sıfırdır. Banka başabaş pozisyon taşımaktadır. Kur değişimlerinden etkilenmeyecektir.



 

B - )

 

AKTİF ( USD ) PASİF ( USD )



 

Kasa 100.000 DTH 600.000

TCMB 300.000 Alınan Döviz Kred. 500.000

Döviz Kredisi 600.000

---------- ----------

TOPLAM 1.000.000 < 1.100.000

 

 Bankanın döviz pasif toplamı aktif toplamından USD 100.000.- fazladır. Banka sağladığı döviz kaynaklarının USD 100.000.- kısmını TL’na dönüştürmüştür.



 

USD 100.000 * 565.000 = 56.500.000.000.-TL yaratmış ve TL faizine yatırmıştır.

 

Yılsonunda 56.500.000.000.-TL * 30% = 16.950.000.000.-TL faiz getirisi elde etmiştir.



 

Yılsonu kuru = 565.000 * (1+ 20%) = 678.000.-

 

( USD 100.000 * 678.000 = 67.800.000.000.-TL ) + ( 100.000 * 7% = 7.000 USD )



 

kur artışı ve döviz faiz zararına uğramıştır.

 

Konsolide edersek



16.950.000.000.-TL faiz getirisi

- 11.300.000.000.- TL kur artış zararı

USD 7.000 * 678.000 = - 4.746.000.000.- TL döviz faiz zararı

---------------------------

TOPLAM 904.000.000.-TL kazanç sağlamıştır.

 

 



C - )

 

AKTİF ( USD ) PASİF ( USD )



Kasa 100.000 DTH 600.000

TCMB 300.000 Alınan Döviz Kred. 300.000

Döviz Kredisi 600.000

---------- ----------

TOPLAM 1.000.000 > 1.100.000

 

Banka ihtiyacı olduğundan USD 100.000.- daha fazla döviz sahibidir.



 

Yukarıdaki çözümü bu örnek için yaparsak ulaşacağımız sonuç banka böyle bir pozisyon taşımaktan dolayı 904.000.000.-TL zarar etmiştir.

 

9. DÖVİZ KURLARINI ETKİLEYEN BAŞLICA FAKTÖRLER

 

Döviz kurlarının ileride ne olacağına ilişkin çalışmalar, bilimsel bir takım verilere dayansalar bile nihayet bir “tahmin”çalışması niteliğindedirler. Çünkü döviz kuruları büyük ölçüde bazı temel ekonomik göstergelere göre oluşmakta ancak aynı zamanda pek çok doğal, politik, teknik ve psikolojik nedenle iniş-çıkışlar gösterebilmektedir. Dolayısıyla, döviz kurlarının nasıl hareket edeceğine ilişkin matematiksel kesin sonuçlar veren tahminler yapmak çoğu zaman mümkün olamamaktadır.



 

Döviz kurlarını etkileyen faktörlerle ilgili başlıca yaklaşımlar özet olarak aşağıda sıralanmştır.

 

9.1 Ödemeler Dengesi Yaklaşımı



 

Ödemeler dengesi döviz kurunu belirlemede büyük öneme sahiptir. Ödemeler dengesinin önemli bir kalemi olan dış ticaret dengesi olarak ifade edilen ve ülkenin sattığı ve aldığı mal tutarı arasındaki olumlu ya da olumsuz fark döviz uzmanlarınca büyük bir titizlikle incelenmektedir. Buna göre, dış ödemeler dengesi fazla veren ülkenin parası diğer ülke paralarına karşı değer kazanacak, böylece bu ülkenin malları diğer ülkelere daha pahalı geleceği için bir süre sonra ödemeler dengesindeki fazla eriyecek ve denge sağlanacaktır.

Yine ödemeler dengesinin önemli bir kalemi olan cari işlemler dengesinin açık vermesi, dış borçların artış göstermesine sermaye girişinde azalma eğilimi gibi gelişmelerin de ülke parasını olumsuz etkileyecektir.

 9.2 Satınalma Gücü Paritesi

 

1920’li yıllarda İsveçli ekonomist GustavCasse tarafından ortaya atılmıştır.Bir bütün olarak Satınalma Gücü Paritesi, “tüm ülkelerin enflasyon oranlarının aynı olduğu durumda çalışmayacak, fakat bir ülkedeki enflasyon oranının diğerine oranla yükselmesi halinde bu ülkenin milli parasının diğerine karşı enflasyon farkı oranında değer kaybedecektir” varsayımına dayanmaktadır.



 

9.3 Piyasa Beklentileri

 

9.3.1 Forward Döviz Kurları



 

Bir kısım ekonomistler, forward döviz kurlarının, iki döviz arasındaki faiz farkını yansıtması nedeniyle ileride kurların ne olacağına ilişkin en iyi tahmin olduğu görüşündedirler. Tabii ki bu görüş, başka faktörleri dikkate almadığı için yeterli olmamaktadır.

 

9.3.2 Teknik ve Psikolojik Faktörler

 

Ekonomik nedenler uzun dönemde döviz kurlarını belirli bir yöne doğru etkilerken, çok kısa dönemde bu temel göstergelere ters düşen dalgalanmalar sıkça görülmekte, bu iniş-çıkışlar daha çok teknik ve psikolojik faktörlere dayanmaktadır.



 

Örneğin, Mart ayına ait Amerikan Dış Ticaret Açığının bir önceki aya göre %3 azalması beklenirken, azalış %1 seviyesinde kalırsa, açığın azalması normalde Usd’nin değer kazanması yönünde etki yapması gerekirken piyasanın ilk tepkisi tam tersine Usd’nin kısa vadede değer kaybetmesi şeklinde olabilecektir.Çünkü pek çok spekülatör, beklenen ticaret açığı rakamına göre önceden USD satınalmış ise, açığın beklenenden az çıkması üzerine birden Usd’larını satmaya başlayabilirler, bu da kısa vadede Usd’nin değer kaybetmesine yol açar.

 

Piyasayı etkileyecek büyük alıcı ve satıcıların alım satımları da kısa vadede fiyatları etkilemektedir.



 

Çeşitli nedenlerle byük bir piyasa oyuncusu olan Merkez Bankaları’nın tek tek veya birlikte yaptıkları müdahaleler hatta müdahale söylentileri de piyasayı kısa vadede etkilemektedir. Aynı şekilde MB’lerin faiz oranları ile ilgili değişiklik yapmaları, para otoritelerinin bu konudaki beyanları ve dedikodular piyasada önemli dalgalanmalara yol açabilmektedir.

 

Ekonomik göstergeler ve beklentilerin yanında teknik analiz göstergelerinde döviz kurlarını etkileyebilmektedir. Bilindiği üzere teknik analiz, geçmiş dönemde meydana gelen fiyat hareketlerindeki seyrin gelecek dönemde de devam edeceği varsayımıyla oluşturulan bir analiz yöntemidir.



 

Ayrıca siyasi arenada ortaya çıkan gelişmeler de gelecek dönemde döviz kurlarının seyri açısından çok önemlidir.

 

10. TÜRKİYE’DE DÖVİZ PİYASALARI



 

Türkiye’de, döviz işlemleri ile ilgili olarak 1930 yılında yayınlanan 17 sayılı karar, 29 Aralık 1983 tarihinde 28 sayılı kararın yürürlüğe girmesi ile birlikte, yürürlülükten kaldırıldı. 28 sayılı karara göre MB’nin bütün dövizler için günlük kur yayınlamasından vaçgeçilmekte ve sadece USD için günlük kur belirleyip ilan etme kuralı getirilmekteydi. Ayrıca yurtiçinde yerleşiklerin belirli birtakım şartlara uymak kaydıyla yurtiçi ve yurtdışından döviz kredisi sağlama imkanı getirilmekteydi.

 

28 sayılı kararın ardından, 7 Temmuz 1984’de 30 sayılı karar çıkartıldı. Bu kararın en önemli maddesi, yurtiçinde yerleşiklerin ceplerinde döviz bulundurmalarının serbest bırakılması ve kaynaklarının sorulmamasıydı. Bu uygulama ile döviz tevdiat hesapları ve döviz üzerinden faiz verilmesi olanaklı hale geldi. Bunun dışında, bankaların vadeli döviz alım satımı serbest hale getirilmekte ve Türkiye’ye her yoldan döviz girişi serbest bırakılmaktaydı.



 

30 sayılı kararın yayımıyla başlayan liberalleşme, 32 sayılı karar ile bir adım daha ileri gitmiş ve dövizin alım-satımı ve yurtdışına transferi gibi konularda büyük ölçüde serbesti getirmiştir. Aynı zamanda TL’nin konvertibilitesi için gerekli yasal düzenlemeler de bu kararname ile yapılmış bulunmaktadır. (1990 yılında IMF ile yapılan anlaşmanın 8.maddesi gereğince Türk parasının konvertibilitesi sağlandı.)

 

Öte yandan aynı yıllarda MB, dahili piyasaların gelişimi için önemli adımlar atmaktaydı.



  • -          2 Nisan 1986 Bankalararası Para Piyasası ( Interbank )

  • -          4 Şubat 1987 Açık Piyasa İşlemleri uygulama alındı,

  • -          14 Eylül 1988 Bankalararası Döviz ve Efektif Piyasası,

  • -          Nisan 1989 Altın Piyasası,

 

Ayrıca 3 Ocak 1986 yılında İMKB bünyesinde Hisse Senedi alım-satım piyasasının hayata geçirilmesi ve devam eden yıllarda İMKB yardımıyla diğer organize piyasaların oluşturulması da Türkiye’deki Para , Döviz ve Sermaye Piyasalarının oluşmasına büyük katkıda bulunmuştur.

 

Tüm bu gelişmeler, Bankacılık teknolojisindeki bir takım araçların kullanılmaya başlanması ve döviz rezervlerinin yeterli düzeyde seyretmesinin de yardımıyla bir Türkiye’de bir döviz piyasasının ortaya çıkmasına olanak tanımıştır.



 

10.1 Döviz Pozisyonu İle İlgili Mevzuat

 

10.1.1 Kur Uygulaması



 

Ülkemizde kurların belirlenmesinde herhangi bir kısıtlama yoktur. Ticari ve gayrıticari işlemlere ilişkin olarak yapılan döviz ve efektif alım-satım işlemlerinde uygulanacak döviz kurları serbestçe belirlenir.

 

10.1.2 Zorunlu Döviz Devirleri



 

1998 yılı ortasına kadar Türkiye’de, Bankalar ve yetkili kurumlar ihracat ve görünmeyen işlemler kalemlerinden bir ay içinde alışını yapmış oldukları, yani TL vererek satın aldıkları döviz ve efektiflerin belirli bir kısmını (en son oran %14 olmak üzere), en geç takip eden ayın son iş gününe kadar Merkez Bankası’nın ilan ettiği kurlar üzerinden Merkez Bankası’na satmak zorundaydılar.

 

1998 yılının ikinci yarısında hızını arttıran Asya ve ardından gelen Rusya krizinin etkilerinden kurtulmak ve bankalara bir soluk aldırmak alınan kararlardan birisi de zorunlu döviz devirlerinin belirli bir süre ertelenmesiydi. Merkez Bankası 2 aylık dilimler halinde gelecek dönemde zorunlu döviz devri kabul etmeyeceğini açıklamaktaydı. Zorunlu döviz devri halen yürürlükte olmasına rağmen Merkez Bankası döviz devri kabul etmemeyi sürdürmektedir.



 

10.1.3 Likidite Oranı

 

Likidite riski yönetimine yönelik bu oran, bankaların yüklenmiş oldukları kısa vadeli yükümlülüklerini yerine getirebilmek için bulundurmaları gereken asgari likiditeyi belirlemek amacıyla haftalık olarak izlenmektedir. Likidite oranı, bankların döviz ve altın mevcutlarının , döviz ve altın taahütlerine bölünmesiyle bulunur ve bu oran %10’dan aşağı olamaz.



 

Döviz ve Altın Mevcutları

Likidite Oranı = ------------------------------------ > = %10

Döviz ve Altın Taahütleri

 

Merkez Bankası genelgesine göre döviz ve altın mevcutları aşağıdadır.



 

  • -          Yurtdışı muhabirleri nezdinde cari ve depo hesaplarında bulunan döviz mevcutları ile döviz cinsinden kıymetli evrak portföyleri,

  • -          32 sayılı Karar’la öngörülen standartlardaki işlenmiş ya da işlenmemiş altın mevcutları,

  • -          Yurtiçi muhabirleri nezdinde cari hesap, döviz tevdiat hesabı ya da depo hesaplarında bulunan döviz mevcutları ile altın depo hesaplarında bulunan altın mevcutları,

  • -          T.C.Merkez Bankası nezdindeki döviz ve altın mevcutları (döviz tevdiat ve altın depo munzam karşılıkları dışında) olarak belirlenmiştir,

  • -          Kasalarında bulunan efektif mevcutları,

  • -          Bankaların Merkez Bankası içinde kurulan Döviz ve Efektif Piyasalarında ve Bankalararası Para Piyasalarında işlem yapabilmek için Merkez Bankası’na teminat olarak verdikleri döviz depoları, uluslararası standarttaki altın, yabancı devlet ya da hazinelerce çıkarılan bono ve tahvil,

  • -          Hazine Müsteşarlığı’nca doğrudan ya da garantisi ile ya da ÖİB tarafından yurt içinde çıkarılmış ve çıkarılacak döviz veya değeri döviz karşılığı Türk Lirası olarak belirlenmiş menkul kıymetlerden bankaların döviz mevcut ve alacaklarının %15’ine kadar olanlar,

 

Döviz taahütleri ise aşağıdaki kalemleri içerir ;

 


  • -          Vadesine 3 ay kalan akreditif taahütleri,

  • -          Vadesine 3 ay kalan ve vadesi geldiğinde ödenmesi bankalarca taahüt edilen kabul poliçeleri,

  • -          Vadesine 3 ay kalan ihracatın gerçekleşmemesi halinde geri ödenmesine bankalarca garanti verilen prefinansman kredi taahütleri,

  • -          Bankaların yurtiçi ve yurtdışından doğrudan sağladıkları ve ödenmesini garanti ettikleri vadesine 3 ay kalan diğer krediler ile aldıkları döviz depoları,

  • -          Vadesiz döviz tevdiat hesapları ve döviz üzerinden açılan cari hesaplar,

  • -          Vadesiz altın depo hesapları,

  • -          Bankaların Merkez Bankası içinde kurulan Döviz Efektif Piyasalarında yaptıkları işlemlerden dolayı ödeme yükümlülüğü altına girdikleri vadesine 3 ay kalan döviz depoları, döviz kredileri ve diğer döviz taahütleri,

 

10.1.4 Kur Riski Oranı

 

Döviz mevcutları ile döviz alacaklarının toplamının döviz borçlarına bölünmesi suretiyle bulunacak bu oranın USD, DEM ve diğer dövizlerin USD karşılığı ve bunların tümünün toplamının USD karşılığı üzerinden hangi sınırlar içinde olacağı Merkez Bankası’nca belirlenmektedir.



 

Tüm döviz cinslerinin toplam USD karşılığı üzerinden yapılacak hesaplamada bir bankanın her hafta Cuma günü itibarıyla döviz mevcutları ve döviz alacakları toplamının, döviz taahütleri toplamına oranının en az %80, en çok %110 olması; herbir döviz cinsinden bu oranın en az %75 ve en çok %115 olması öngörülmekte, bu oranlara uymayan bankalar reeskont faiz oranının 2 katı tutarında haftalık ceza ödemek durumunda kalmaktadır. Bu sınırlamanın amacı bankaların döviz taahütlerine karşılık bulundurmaları gereken asgari ve azami döviz mevcudu tutarını belirlemek, böylece bankaların taahütlerine karşılık yeterli düzeyde döviz mevcudu tutmalarını sağlamak ve taahütlerine göre çok fazla döviz stoku tutmalarını da önlemektir.

 

Döviz Mevcutları + Döviz Alacakları



Kur Riski Oranı = ---------------------------------------

Döviz Borçları

 

Kur riski oranının payında yer alan kalemlerin likidite oranına göre farklılıkları aşağıdadır.



 

  • -          Yurtdışı muhabirleri nezdinde cari hesap ve depo hesaplarında bulunan döviz mevcutları ile altın depo hesaplarında bulunan altın mevcutları ve döviz üzerinden düzenlenmiş kıymetli evrak portföyleri,

  • -          Yurtiçi muhabirleri nezdinde cari hesap ve döviz tevdiat hesabı, veya depo hesaplarında bulunan döviz mevcutları ile altın depo hesaplarında bulunan altın mevcutları,

  • -          Kasalarında bulunan altın ve efektif mevcutları,

  • -          Döviz ve Efektif piyasalarında ve Bankalar arası Para Piyasasında işlem yapabilmek için Merkez Bankası’na teminat olarak tevdi edilen döviz depoları, efektif depoları,uluslararası standarttaki altın,yabancı devlet veya hazinelerce çıkarılan bono ve tahviller,

  • -          Hazine Müsteşarlığı’nca doğrudan ya da garantisi ile ya da ÖİB tarafından yurt içinde çıkarılmış ve çıkarılacak döviz veya değeri döviz karşılığı Türk Lirası olarak belirlenmiş menkul kıymetlerden bankaların döviz mevcut ve alacaklarının %15’ine kadar olanlar,

  • -          Merkez Bankası nezdindeki döviz ve altın mevcutları (döviz tevdiat ve altın depo munzam karşılıkları ile birlikte),

  • -          Yurtiçi ve yurtdışına açılan altın ve döviz kredileri toplamı,

  • -          Döviz ve Efektif Piyasalarında yaptıkları işlemden dolayı adlarına diğer bankalar ve özel finans kurumlarında tesis ettikleri döviz depoları ve verdikleri döviz kredileri,

  • -          Vadeli döviz alımları,

  • -          Bankaları kendi döviz pozisyonlarından yurtdışına transfer edilmek suretiyle edindikleri yurtdışı iştirakleri,

  • -          Satın alınan çekler,

 

Kur riski oranının paydasında ise aşağıdaki kalemler yer almaktadır.

 


  • -          Bankalar nezdinde açılmış bulunan döviz tevdiat ve altın depo hesapları toplamı (Bankalararası döviz tevdiat ve altın depo hesapları ile birlikte),

  • -          Yurtiçi ve yurtdışından ödemesi döviz olarak yapılmak üzere borçlu sıfatıyla sağlanan krediler,

  • -          Bankalarca yurtdışından depo hesabı olarak sağlanmış fonlar,

  • -          MB içindeki Döviz ve Efektif Piyasalarında yapılan işlemlerden dolayı ödeme yükümlülüğü altına girilen döviz depoları,döviz kredileri ve diğer döviz taahütleri,

  • -          Vadeli döviz satımları,

  • -          Ödenecek çekler,

  • -          Ödenecek havaleler,

 

10.1.5 Yabancı Para Genel Konsolide Pozisyon / Sermaye Tabanı

Bankaların döviz pozisyonu açısından uyması gereken diğer bir ölçüt de Yabancı Para Net Genel Pozisyonu / Sermaye Tabanı oranıdır. Bu rasyonun hesaplanmasındaki amaç , ana ortaklık niteliğine sahip bankaların konsolide döviz varlık ve yükümlülükleri arasındaki ilgi ve dengelerin kurulmasını ve bunların konsolide sermaye tabanları ile uyumlu bir seviyede döviz pozisyonu tutmalarını temin etmek üzere,döviz yönetimlerinde uygulayacakları “Yabancı Para Genel Konsolide Pozisyon / Sermaye Tabanı” esasları belirlemektir.

 

29.8.1998 tarih ve 23448 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Yabancı Para Net Genel Pozisyonu / Sermaye Tabanı” rasyosu olarak belirtilip detayları verilen rasyo, 21.12.1999 ve 23913 sayılı mükerrer sayılı Resmi Gazetede yukarıdaki biçimde revize edilmiştir. Yapılan bu değişiklikteki temel amaç ortaklık yapısı aynı olan tüm mali kuruluşların bilançolarını bir bütün olarak ele alıp bu temele göre bir risk ölçümü yapmaktır.



 

Bu rasyoyagöre ;

 

Yabancı Para Genel Konsolide Pozisyon : ( Konsolide Döviz Varlıkları – Konsolide Döviz Yükümlülükleri ) toplamının TL karşılıkları arasındaki farkı ifade eder.



 

Konsolide Döviz Varlıkları : Finansal kurumlar topluluğuna dahil tüm ortaklıkların konsolide edilmiş tüm yabancı para aktif hesaplarını, dövize endeksli varlıklarını, yabancı para repo alacakları ile vadeli döviz alım taahütlerini ifade eder.

 

Konsolide Döviz Yükümlülükleri : Finansal kurumlar topluluğuna dahil tüm ortaklıkların konsolide adilmiş tüm yabancı para pasif hesaplarını, dövize endeksli yükümlülüklerini, yabancı para repo borçları ile döviz satım taahütlerini ifade eder.



 

Sermaye Tabanı : ( 30 Haziran 1998 tarih ve 23388 sayılı mükerrer Resmi Gazete )

 

"Sermaye", ana sermaye ve katkı sermayeden meydana gelir.



 

10.1.5.1 Ana Sermaye:

"Ana Sermayeyi, ödenmiş sermaye, kanuni yedek akçeler, ihtiyari ve fevkalade yedek akçeler, muhtemel zararlar karşılığı ve bankaların üç aylık hesap özetlerinde yer alan vergi provizyonundan sonraki dönem karı ve geçmiş yıllar karı oluşturur. Ana sermayenin hesaplanmasında bankaların üç aylık hesap özetlerinde yer alan dönem zararı ile geçmiş yıllar zararı toplamı indirim kalemi olarak dikkate alınır.

 

10.1.5.2 Katkı Sermaye:



"Katkı Sermaye", genel kredi karşılığı, banka sabit kıymet yeniden değerleme fonu, iştirakler ve bağlı ortaklıklar ile sermayelerine katılan diğer ortaklıklar sabit kıymet yeniden değerleme karşılığı, alınan sermaye benzeri krediler, muhtemel riskler için ayrılan serbest karşılıklar ve menkul değerler değer artış fonundan oluşur.

 

Yabancı Para Genel Konsolide Pozisyon / Sermaye Tabanı = 20% (Haziran 2000 itibarıyla)




Yüklə 115,86 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə