Borusan Holding A.Ş

---

 

 

 

 

Beril Esendal 

Borusan Holding A.Ş. 

Finans Direktörü 

 

 

YATIRIMCI İLİŞKİLERİ VE KURUMSAL İTİBAR 

Şirketin  geçmişteki  davranışlarının  toplum  gözünde  sahip  olduğu  konumu  ifade  eden  kurumsal  itibar,  prestij, 

imaj  veya  şerefiye  temelde  şirketin  ekonomik  performansı  ve  sosyal  sorumluluklarını  yerine  getirmedeki 

performansına  göre  değerlendirilir.  Kurumsal  itibar  kavramı  şirketin  yönetim  kapasitesi,  finansal  durumu, 

stratejisi, sosyal sorumluluklardaki rolü, uzun vadeli yatırımlarının değeri, rekabet etme kabiliyeti, çalışanlarının 

kalitesi,  nitelikli  çalışma  gücünü  çekme  becerisi  gibi  konularda  toplum  tarafından  nasıl değerlendirildiğinin  de 

göstergesidir.  Kurumsal  itibarı  bir  şirketin  sürdürülebilirliğinin  hem  kaynağı  hem  de  sonucu  olarak 

yorumlayabiliriz. 

Biz  yatırımcı  ilişkileri  ekiplerinin  kurumsal  itibarın  oluşturulması  ve  yönetilmesi  sırasında  yaptığımız  aslında 

paydaş beklentilerinin yönetilmesidir.  

Hepimizin  bildiği  gibi  itibarı  kuvvetli  şirketlerin  rekabet  sürecinde  rakiplerine  karşı  daha  avantajlı  olmaları 

kaçınılmazdır.  Bu  tip  şirketler  rakiplerine  nazaran  daha  pahalı  ürün  satabilmekte,  sermaye  piyasalarına  daha 

kolay erişebilmekte ve nitelikli iş gücünü kuruma daha kolayca çekebilmektedirler. 

Kurumsal  itibarın  işletmenin  finansal  performansı  üzerinde  de  önemli  etkileri  vardır.  İtibarın  yüksek  olması 

yatırımcıların  emsal  bir  şirkete  kıyasla  daha  fazla  riske  katlanabilmesine,  bu  şirketlerin  sermaye  piyasalarında 

daha  kolay  işlem  yapıp,  halka  arz  süreçlerinde  daha  yüksek  fiyat  teklifleri  almasına  destek  olurken  olası 

rakiplerin pazara girişinde caydırıcı bir faktör de olabilir. 

Aslında  paydaşlar  ve  şirket  arasında  her  zaman  bir  bilgi  asimetrisi  bulunur.  Bu  asimetri  beraberinde  bazı 

belirsizlik  ve  riskleri  getirir.  Kurumsal  itibarın  kuvvetli  olması  bu  asimetride  paydaşın  şirkete  daha  fazla 

güvenmesini ve risk primlerini daha düşük fiyatlanmasını sağlar. Yapılan araştırmalarda yüksek ve düşük itibarlı 

şirketlerin itibar düzeylerinin arasındaki farklılığın Görünürlük (marka tanınırlığı), Farklılık, Dürüstlük, Şeffaflık ve 

Tutarlılık kavramlarından kaynaklandığı saptanmıştır. 

Şirketlerin  kurumsal  itibarlarını  korumaları  ve  yükseltmeleri  için  yapabileceği  en  önemli  faaliyet  paydaşların 

beklentilerini  şekillendirebilmesi  için  gerekli  iletişimi  yatırımcı  ilişkileri  ekibi  ile  gerçekleştirmektir.  Beklentileri 

en  iyi  şekilde  karşılamak  bizler  için  çok  kritik  bir  roldür.  Bizlerin  hedef  kitlesi  şirketin  hissedarlarının  yanı  sıra 

şirkete  yatırım  yapma  ihtimali  olan  tüm  yatırımcılardır.  Temel  hedefimiz  aslında  şirketin  hisse  değerinin 

piyasada  tam  ve  doğru  şekilde  fiyatlanmasını  sağlamaktır.  Bu  da  şirketin  mevcut  ve  potansiyel  değerinin 

yansıtılması  anlamına  gelmektedir.  Bu  performansa  ulaşmak  ve  korumak  doğru  bilginin  doğru  zamanda 

sermaye  piyasası  oyuncularına  ulaştırılması  ile  mümkündür.  Şirketin  amaç  ve  hedefleri  konusunda  seçici  bir 

şekilde iletişimi yürütürken bir yandan da hissesinin kârlı bir yatırım olduğu ve daha yüksek büyüme ve kârlılık 

sergileyebileceği algısını yatırımcıya taşımamız önemlidir. 

Hissedarların  da  temel  beklentileri  katkıda  bulundukları,  yatırım  yaptıkları  sermayenin  karşılığında  kâr  payı 

alabilmek  ve  şirketin  kendileri  ile  olan  ilişkilerinde  mümkün  olduğunca  şeffaf  olmasıdır.  Yatırımcılarımızla 

şirketlerimizin  faaliyetlerini,  finansal  koşullarını,  performansını,  taşıdığı  riskleri  ve  risk  yönetimini  nasıl 

yaptığımızı doğru değerlendirmeye imkân verecek şekilde, güvenilir ve zamanında paylaşmalıyız.  Paylaştığımız 

bilgileri anlaşılabilir, yorumlanabilir, ölçülebilir ve kolayca erişilebilir şekilde sunarız. 

---

Şeffaflığın  elde  edilmesi  için  gerekli  olan  temel  bileşende  etkin  ve  etkileyici  iletişimdir.  Pek  çok  şirkette 

yatırımcılara şirket faaliyetlerini daha iyi aktarabilmek için farklı raporlar hazırlanmaktadır. Bu raporların ortak 

amacı  şirketin  paydaşları  ile  iletişime  açık  olduğunun  yansıtılmasıdır.  Bu  raporları  şirket  tarafından  bilgi 

aktarmak  için  hazırlanmış  tek  yönlü  iletişim  aracı  olarak  yorumlamaktansa  şirketin  performansını  gelecekte 

arttırılması  için  yeni  aksiyonlar  geliştirilmesinde  paydaşları  da  katılıma  davet  eden  iletişim  araçları  olarak 

yorumlamak  gerekir.  Yatırımcı  ilişkileri  ekibi  tüm  bu  konularda  en  etkin  rolü  oynaması  gereken  fonksiyondur. 

Yatırımcı ilişikleri bu perspektifle şirket hissesinin değerini şekillendiren, fayda ve kazançları ortaya çıkartıp bu 

konularda pozitif algı yaratarak bu algıyı yöneten çok kritik bir roldür.