Bu yüzyılı batılılar ‘bilimsel devrim’ yüzyılları olarak adlandırmaktadır. Ancak bu deyim daha çok 17. yy için geçerlidir



Yüklə 446 b.
səhifə14/18
tarix13.12.2017
ölçüsü446 b.
#15308
1   ...   10   11   12   13   14   15   16   17   18

Newton renkler konusunda deneyler yapmaya başlamıştı. O zamanlar genel kabul gören fikre göre; renkler, ışık ve karanlığın (farklı düzeylerdeki) karışımı olarak kabul ediliyordu. Bu renk teorisinin savunucusu Hooke, kendi mantığınca bir renk skalası öneriyordu. Buna göre; parlak kırmızı, saf beyaz ışığın karanlıkta en az karışmış haliydi. Işığın karanlıktan tamamen soyutlandığı siyah renkten bir önceki adım ise lacivert olarak tanımlanmıştı.

  • Newton bunun doğru olmadığını çabuk fark etti. Üstüne siyah mürekkeple yazı yazılmış beyaz bir kağıda, bu renklerin göz tarafından 'karışmış' olarak algılanacağı kadar uzaktan bakıldığındaki kağıt herhangi bir renkte değil fakat sadece gri olarak görünüyordu.



  • Renk konusunda prizmayla deney yapan diğer insanlar, bu renklerin bu şekilde prizma tarafından 'etkilendiğini' düşünüyor ve beyaz ışığın 'ayrıştırılmasıyla' bu renklerin oluştuğunu akıllarına getirmiyorlardı.

    • Renk konusunda prizmayla deney yapan diğer insanlar, bu renklerin bu şekilde prizma tarafından 'etkilendiğini' düşünüyor ve beyaz ışığın 'ayrıştırılmasıyla' bu renklerin oluştuğunu akıllarına getirmiyorlardı.

    • Newton şöyle bir deney düzenledi: Prizmadan geçen güneş ışınlarını, sadece yeşil renkli ışığı geçiren bir filtreden geçirdi. Filtrenin arkasına ise ikinci bir prizma yerleştirdi. Buna göre; eğer bu renkleri beyaz ışığa prizmanın kendisi 'ekliyorsa', filtreden süzülen saf yeşil ışığı da 'yeşilden başka' bir renge dönüştürecek şekilde ikinci bir prizmanın bazı renkler eklenmesi gerekiyordu. Oysa filtreden süzülen saf yeşil ışık ikinci bir prizmaya düşürüldüğünde gene 'saf yeşil ışık' olarak kalmıştı. Demek ki prizma, üstüne gelen ışığa kendiliğinden bir renk eklenmiyordu.



    Aksine, birinci prizmayla beyaz ışıktan türetilen renkleri uygun şekilde yerleştirilmiş bir diğer prizmayla tekrar birleştirilerek gene beyaz ışık elde edilebiliyordu. Bu işlemden sonra oluşan beyaz ışık olağanüstü bir parlaklıktaydı.Newton günlüklerindeki kendi oluşturduğu bu ikinci ve daha parlak beyaz ışığı, yaptığı her deneyde tekrar tekrar hayranlıkla izlediğini yazmıştır. Gökkuşağının sırrını dünyada ilk defa çözen kişi de Newton oldu.

    • Aksine, birinci prizmayla beyaz ışıktan türetilen renkleri uygun şekilde yerleştirilmiş bir diğer prizmayla tekrar birleştirilerek gene beyaz ışık elde edilebiliyordu. Bu işlemden sonra oluşan beyaz ışık olağanüstü bir parlaklıktaydı.Newton günlüklerindeki kendi oluşturduğu bu ikinci ve daha parlak beyaz ışığı, yaptığı her deneyde tekrar tekrar hayranlıkla izlediğini yazmıştır. Gökkuşağının sırrını dünyada ilk defa çözen kişi de Newton oldu.



    Ne var ki, çağının akademik çevrelerine çok mesafeliydi. Onlarla aynı sosyal çevrelere girmiyor, üniversitedeki meslektaşlarıyla beraber öğle yemeği bile yemiyordu. Işık ve optik deneylerinin sonuçlarını açıkladığında, Robert Hooke tarafından 'başkalarının akademik çalışmalarını kendine mal etmekle' ve Jesuit'ler tarafındansa düpedüz sahtekarlık ve yalancılıkla suçlandı. Bu ithamlar karşısında çok derin bir öfke ve üzüntüye kapılan Newton, optik ve ışıkla ilgili çalışmalarını noktaladı ve bir daha bu konularda hiç kimse ile yazışmadı.

    • Ne var ki, çağının akademik çevrelerine çok mesafeliydi. Onlarla aynı sosyal çevrelere girmiyor, üniversitedeki meslektaşlarıyla beraber öğle yemeği bile yemiyordu. Işık ve optik deneylerinin sonuçlarını açıkladığında, Robert Hooke tarafından 'başkalarının akademik çalışmalarını kendine mal etmekle' ve Jesuit'ler tarafındansa düpedüz sahtekarlık ve yalancılıkla suçlandı. Bu ithamlar karşısında çok derin bir öfke ve üzüntüye kapılan Newton, optik ve ışıkla ilgili çalışmalarını noktaladı ve bir daha bu konularda hiç kimse ile yazışmadı.



    Newton’un ışık hakkındaki görüşlerini özetleyelim;

    • Newton’un ışık hakkındaki görüşlerini özetleyelim;

    • Doğada gerçekte beyaz ışık ve içinde de renkler bulunmaktadır.

    • Prizma renkleri üretmemekte, sadece ayrıştırmaktadır.

    • Bu nedenle ayrışmış renk tekrar ayrışmamaktadır.

    • Işık, ışıklı nesnelerden çıkan ince parçacıklarından oluşan bir akıştır.

    • Işık parçacıklarını tamamen olağan mekanik ilkelere bağlıdır.

    • Işık ışınları bütünüyle doğrusal çizgilerde yayılırlar.



    Işık parçacıkları katı nesnelerle karşılaştıklarında, bükülmelere uğrarlar.

    • Işık parçacıkları katı nesnelerle karşılaştıklarında, bükülmelere uğrarlar.

    • Güneş ışığı ya da beyaz ışık bütün renklerin birleşimidir.

    • Renkler ışığın doğasında bulunmaktadır,prizmanın oluşturduğu bir şey değildir.



    Isaac Newton'ın, ufak bir delikten gelen ışığın, önce bir mercekten sonra ışığı renklere ayıran iki prizmadan geçişini gösteren çizimi

    • Isaac Newton'ın, ufak bir delikten gelen ışığın, önce bir mercekten sonra ışığı renklere ayıran iki prizmadan geçişini gösteren çizimi





    Rönesans ile keşifler coğrafya alanında gelişme sağladı.1500’lü senelerde coğrafya demek uzak yerlerin, kıyıların betimlemesi demekti. Bu dönemlerde önemli eserler yazılmıştır. Özellikle İngilizler sömürgeciliğe önem veriyordular.

    • Rönesans ile keşifler coğrafya alanında gelişme sağladı.1500’lü senelerde coğrafya demek uzak yerlerin, kıyıların betimlemesi demekti. Bu dönemlerde önemli eserler yazılmıştır. Özellikle İngilizler sömürgeciliğe önem veriyordular.


    • Yüklə 446 b.

      Dostları ilə paylaş:
    1   ...   10   11   12   13   14   15   16   17   18




    Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
    rəhbərliyinə müraciət

        Ana səhifə