114
Sınır Özel Sayısı, Yaz 2016
Yüzyılımızın önde gelen medya ku-
ramcısı ve düşünürü Jean Baudril-
lard oluşturduğu
kura-
mında burada değinilen gerçekleri
ele alır. Sahici bir iletişim, deneyim
ve uzlaşmanın önünde ki en büyük
engellerden olan
, bera-
berin de büyük bir yalnızlaşmayı ve
yabancılığı da getirmektedir. Şu an
medyada insanlık nasıl gösteriliyor-
sa o şekilde hem kendimizi hem de
ötekini benimsemekteyiz. Her kav-
ram
olarak medyadan aktığı
için hiç bir şey üzerine derinlemesine
düşünülmemekte, kahvaltı yaparken
rahatlıkla, cinayet, bombalama ve
terör eylemleri seyredilip bir eğlence
programına veya futbol maçına geçi-
lebilinmektedir. Bireyler ise her şeyin
farkında oldukları gibi modern dün-
yanın getirdiği rahatlıktan da çıka-
mamaktadırlar. Her şey görüntüden
ibarettir ve artık görüntülerin içe-
riklerinin de birbirlerinden bir farkı
kalmamaktadır. Sudan’da savaş sü-
rerken televizyonu kapattığın da sa-
vaş, birey için bitmektedir. Ama aynı
simülatif yaklaşım duyarsızlaştırmak
6 http://www.frmtr.com/film-tanitimlari-
ve-sinema-haberleri/950063-babel-2006-
detayli-pdt.html
yerine uyarıcı olarak da kullanılabil-
mektedir. Baudrillad, “
” kitabında bu konuya şu
şekilde yaklaşır:
Bu açıklamaya göre demek ki umut
ve olgunlaşma bir zorunluluk olarak
insanın özünde var. En kötü zaman-
larda bile insanlığın bilgeliği engelle-
nemez bir refleksi geliştirmeyi başa-
rabiliyor.
Aynı anda Meksika’da ise düğünden
dönen kaçak göçmen kadın yeğeniyle
beraber sınırda karşı karşıya kaldık-
ları büyük krizi atlatmaya çalışmak-
tadırlar. Kadının göçmen bürosu ile
yaşadığı süreç on beş yıllık emeğinin
bir anda boşa gitmesine yol açacaktır.
Aidiyet sorunun getirdiği bölünmüş-
lük ve çaresizlik çok canlı bir Mek-
sika sunumuyla anlatılıyor. Üç farklı
bölgeden dünyaya bakan yapım mut-
luluğun ve saadetin ne olduğu ko-
nusunda da soru işaretleri bırakıyor.
Yine “
”e kulak verir-
sek şöyle bir öneri getiriyor:
7
Jean Baudrillard,
, s:87.
koyarken de,
Anadolu Aydınlanma Vakfı
Düşünüyorum Bülteni
Sınır Özel Sayısı, Yaz 2016
115
: “DİNLE”,
:
Evren Gül,
: Eraydın
Erdoğan
Theodor Adorno ise aynı konuyu
Martin Heidegger’den yaptığı alıntı
ile şu şekilde açıklamakta:
Babel, sınırları haritaların ötesinde
8 http://www.frmtr.com/film-tanitimlari-
ve-sinema-haberleri/950063-babel-2006-
detayli-pdt.html
9 Theodor. W. Adorno-
1962-
1964.
okuyan bir film. İnsanın her yerde in-
san oluşunu ve aczini ama bu aczin
bizi birbirimize muhtaç ettiğini ve
yineleyerek insanlaştırdığı gerçeğini
aktarıyor. Bunu da oldukça gerçek-
çi bir şekilde yapıyor. Hatta filmin
─olumsuzladığı
-yanılsa-
malı ve yabancı dünya saf dışı edilir-
cesine- büyük bir bölümü, el kamera-
sıyla çekiliyor. Böylece insanı “ger-
çeklikte” bütün yönleriyle deneyim-
lemeye çalışıyor. Umut ve inanç dolu
bir yapım olan Babel, sınırların zor-
lanması, esnemesi, hem olumlu hem
olumsuz anlamda aşılması, ortadan
kalkması ve kesişmesini güçlü bir si-
nematografiyle anlatıyor. Hemen ele
gelmeyen, sözcüklerin ötesinde bir
dili anlattığı gibi bunu duymaya da
çağırıyor. “
”, hatta “
” dediği
burada gizli.
• https://4kutsalkitap.wordpress.
com/2012/11/21/tevrat-bolum-1-11-babil-ku-
lesi/
• http://sanattarihivearkeoloji.blogspot.com.
tr/2013/03/arkeoloji-arkeoloji-sanat-tari-
hi-babil-babil-kulesi-babilin-asma-bahceleri-.
html#random
• https://tr.wikipedia.org/wiki/Babil
• http://www.turkcebilgi.com/babil_kulesi
John Berger,
, Metis
yayınları, 2007.
• https://www.facebook.com/metinbobaroglu/
posts/10152835219595240
• http://www.frmtr.com/film-tanitimlari-ve-si-
nema-haberleri/950063-babel-2006-detay-
li-pdt.html
• Thedor. W. Adorno, Sahicilik Jargonu Alman
İdeolojisi Üzerine 1962- 1964.
•
Jean Baudrillard
, Çev: Oğuz Adanır, Doğu- Batı Yayınları
http://www.harabe.net/topic/16297-babil-ku-
lesi-efsanesi/
Anadolu Aydınlanma Vakfı
Düşünüyorum Bülteni