132
Sınır Özel Sayısı, Yaz 2016
B
elli bir ağırlığı, hacmi, rengi
olan ve öznenin dışında ka-
lan her cansız varlığa nesne
denir. Aristoteles (M.Ö. 384 – M.Ö.
322) nesnelerin 10 tane “
kategorya”
adını verdiği özellikle tanımlanabile-
ceğini ileri sürmüştür. Bu özellikler
şunlardır:
görelik,
-
zisyon
.
Bu 10 tane kategoriden hangileri
sınırlı, hangileri sınırsızdır? Nicelik
sayısal bir değer olduğundan sınır-
lıdır. Nitelik renk, koku gibi tanımlı
özellikler içerdiğinden sınırlıdır. Gö-
relik özelliği bağımsız olmayıp bir di-
ğer şeye göre tanım içerdiğinden, bu
kategorya da sınırlıdır. Keza mekân,
zaman, durum ve pozisyon da sınırlı
özellikleri tanımlamaya yararlar. Bir
nesnenin edilgi olabilmesi için belli
bir sınırı olması gerektiğinden, sınır-
sız olma özelliği içeren sadece iki ka-
tegori kalıyor. Bunlar: Cevher ve etki
kategorileridir.
: Varlığını devam ettirmek
için kendinden başka bir varolana ih-
tiyacı olmayan, kendi özü ile varlığı-
nı sürdüren şey olarak tanımlanabilir.
Bu tanımda “şey” anlam olarak nesne
olsa da, bir olgu (
) özelliğini
taşır. Olgu, bir konuyu başlatan, ge-
liştiren, sonuca ulaştıran olayların sı-
ralanmasından oluşan durumdur. Şu
halde
veya töz, canlı cansız
tüm var olanların başlamasına, geliş-
mesine ve sonuca ulaşmasına neden
olan esas kaynaktır.
in başlangıcından veya sonun-
dan söz edilemez, zira töz bütünsel-
lik içeren bir olgudur.
azalıp
çoğalamaz, parçalara ayrılamaz ve
karşıtı da yoktur. Şu halde
sınırsızdır ve bu yüzden tanımsızdır.
e modern bilim “enerji” diyor.
Enerji yok edilemez, yoktan da var
edilemez. Enerji daima sabit kalır ama
sınırsız olduğundan şekil değiştirir.
Mekanik enerji ısı enerjisine, kinetik
enerji potansiyel enerjiye dönüşebilir
fakat toplam enerjide azalma veya
artma olmaz. Fizik bilimi enerji tür-
lerinden söz etse de enerjinin özün-
den söz etmez, edemez.
(töz)
de enerji gibi ne yoktan var olabilir
ne de yok olup kaybolabilir.
in
sınırlarından söz etmek mümkün de-
ğildir. Ancak enerji gibi, cevherin en
önemli özelliği etkin olmasıdır.
: Bir tesir veya bir kuvvet olarak
beliren olguya etki diyoruz. Etkinin
fiziksel olması da gerekli değildir. Bir
kişiye söylenen bir söz çok güçlü bir
etki yaratabilir. Demek ki etki, birta-
kım sonuçlar, tepkiler, olaylar ya da
görüngüler ortaya çıkarabilmektedir.
Gerek doğa olaylarının gerekse insa-
nın etki yaratma kapasitesi (yeteneği)
vardır. Şu halde etkinin de sınırı yok-
tur. Fizik biliminde etkiye
veya
denir ve her iki kavramın
da matematik tanımları yapılır. An-
cak
kavramında nesneler arası
etkileşimi aşan
veya
bir
özellik bulunduğundan, “etkinin sını-
rı yoktur” denebilir.
İnsan etki edebilen ve etki altında
kalan tinsel bir varlıktır. İnsan
etki altında kalıyorsa bir sınırı var
demektir. Zira ancak sınırı olan bir
nesneye veya canlıya dıştan etki
edilebilir. Sınırı olmayan veya sınırı
tanımlanamayan bir varlığı etkilemek
mümkün değildir. İnsandaki sınırlar
zihinsel ve tinseldirler. Bu sınırlar
insanların düşünce ufkunu daraltır
ve gerçekleri görmesini engeller.
Toplumdaki gelenekler, görenekler,
örfler ve detler insanlarda gözle gö-
rülmeyen zihinsel sınırlar oluşturur-
lar. Toplum kurallarıyla sınırlanmış
ve bir bakıma şartlanıp uyuşmuş bir
beyin, düşünüp sorgulama yetisini
büyük çapta kaybeder. Böyle bir bey-
ne sahip insan etki-tepki yasasına uy-
Sınırlarımızı Oluşturan
Mantığımızdır
Shutterstock.com
Anadolu Aydınlanma Vakfı
Düşünüyorum Bülteni