318 L. LİGETİ
icabeder. Burada hiçbir güçlük yoktur. Yalnız Moğolca kelimeyi bilmek
şarttır.
1
Moğol dili tarihinin bilinmemesi daha büyük yanlışlıklar doğurabilir.
Haenisch bu sahada Pelliot'nun tenkidlerinden birçok şeyler öğrenmiştir.
Haenisch, Moğolların Gizli Tarihi'ni neşretmeden önce, bu hususta birçok
yazılar yazmıştı. Pelliot'nun arada çıkan tenkidlerini daima göz önünde
tuttuğu halde, şu veya bu eski görüşünü değiştirirken kimin veya neyin
tesiri altında kaldığını açıkça kaydetmekten çekinmiştir. Bu "gelişme"
metin ile lûgatçenin neşri arasında bile devam etmiştir. Bunun neticesi
olarak, metindeki eski okuyuşlarını yok etmek imkânını bulamadığından,
lûgatçeye eski yanlış okuyuşları ile Pelliot'nun tesiri altında kabul ettiği
doğru okunuşları da almıştır. Bu gelişmeyi dikkatle takibetmiyen mongo-
listler, haklı olarak M G T ' n d e her iki şekle tesadüf edildiği düşüncesine
varabilirler.
2
Meselâ, 'yurt' otlak' mânasına gelen nuntug kelimesi bu bakımdan
dikkate lâyıktır. Çin işaretlerine göre, bu kelimeyi
nuntuq diye okumak
icabeder. Böyle olmakla beraber, Haenisch Moğol yazı dilinde bu kelimenin
nutuq diye yazıldığını görerek, bu kelimeyi
nutuq diye yazmış ve
nuntuq
şeklindeki Çin transkripsiyonunu yanlış sayarak zikretmemiştir. Pelliot
bu keyfî hareket tarzının yanlış olduğunu kolaylıkla ispat etmiş, Moğol
dili yadigârlarında ve arkaik Moğol dillerinde de nuntuq şekline tesadüf
olunduğunu ortaya koymuştur. Bunun üzerine Haenisch, sonradan çıkan
lûgatçesine nuntuh kelimesini almış, parantez içinde eski nutuk okuyuşunu
da kaydetmiş, sonra alfabe sırasına göre müştakları ile birlikte nutuk şeklini
de zikretmiş ve kısaca -n-'li şekle bakılmasını kaydetmiştir. Lâkin nutuk
şekline M G T ' n d e tesadüf edilmediği, bu şeklin yanlış olduğu ve silinmesi
icabettiği bu gizli kapaklı muameleden anlaşılmıyor.
3
Orta Moğolcaya ait Çin yazısiyle yazılmış tanıkların çıkardığı en
mühim problemleri bunlar teşkil etmez. Moğolca kelimeyi hakikaten
tanımadığımız veya Orta Moğolcaya ait şimdiye kadar bilinmiyen fonetik
meseleleriyle karşılaştığımız takdirde, bunların Moğolcaya mı, yoksa Çin
transkripsiyonuna mı ait bir hususiyet mi olduğu meselesini halletmemiz
icabeder.
Cürçi diline ait Çin yazısiyle yazılmış tanıklar arasında buna benzer
hâdiselere rastlanır.
Cürçi dilinin X I I — X I I I . asırlarda XV—XVI. asırlara nazaran
1
Haenisch, Wörterbuch 126. Visün örlüg'e ait metinler hakkında bk. L. Ligeti,
Rapport preliminaire, 25—26.
2
Haenisch'in MGT'ne ait eski araştırmaları : a) Untersuchungen über das
Yüan-ch'ao pi-shi, die Geheime Geschichte der Mongolen : ASAW XLI (Leipzig,
1931)) b) Die letzten Feldzüge Cinggis Han's und sein Tod nach der ostasiatischen
Uberlieferung: Asia Major IX (1933), 503—5u. Pelliot'nun tenkidleri için bk. T'oung
Pao XXX (1934), 157—167 ve T'oung Pao XXXII (1936), 355—359-
3
Haenisch, Wörterbuch 120, Pelliot : T'oung Pao XXXII (1936), 356—357.
ÇİN YAZISİYLE YAZILMIŞ BARBAR GLOSSALARI MESELESİ 319
daha eski bir durum arz etmesi dikkate şayan bir meseledir. Kin-şi'nin
Cürçi-Çin lûgatçesinde aşağıdaki kelimelere tesadüf edilir
1
(evvelâ
kelimenin Çin transkripsiyonunu, sonra bunun nasıl okunması icabettiğini,
nihayet kelimenin Mançu dilinde nasıl kullanıldığını zikrediyoruz) :
p'o-lu 'çekiç',
polu, Ma.
folxo ;
p'u-ç'a 'kuru üzüm',
pulca, Ma.
fulça ;
p'u-lu-hun 'çuval',
fulxun, Ma.
fulxo ;
p'u-yang-wen 'en küçük oğul',
puyangğun, Ma.
fiyangğo ;
p'u-la-tu 'göz hastalığı',
puladu, Ma.
fulata.
Bu kelimelere sonraki Cürçi lûgatçesinde (Ming devrinde) rastlan
madığını kaydedelim. Lâkin bu grupa ait kelimeler, Mançu dilinde olduğu
gibi, artık f- ile yazılmıştır. Meselâ (Grube'ye göre)
v. s.
2
Anlaşılıyor ki Mançu dilinde ve yeni Cürçi dilinde kelime başında f-
sesine tesadüf edilir. Halbuki, yukarda
h- sesinden bahsederken söylediğimiz
veçhile, Mançu diliyle akraba olan Goldcada ve eski Mançu-Tonguz
dillerinde, sonra ana Altaycada olduğu gibi, eski Cürçi dilinde de kelime
başında p- sesine tesadüf edilir.
Grube'nin tanıklarını zikrederken transkripsiyonunu kasten muhafaza
ettim. Geçen asrın sonlarına ait bir eser sahibini, filolojinin en iptidaî
icaplarına uymadığı ve Çin işaretlerinin transkripsiyonunu yaparken
Cürçice kelimelerin nasıl okunması icabettiğini kaydetmediği için muaheze
etmek insafsızlık olur. Bunu burada zikredişimden maksat, Çürçi diline
ait araştırmaların geriliğini ortaya koymaktır. Çünkü, acınarak söyliyelim,
geçen asrın sonundan beri bu mesele üzerinde hiç kimse çalışmamıştır.
Cürçi glossalarında da en büyük güçlükler Çin transkripsiyonundan
değil, substitutiodan çıkar. Bu güçlükleri halledebilmek için, Cürçice
kelimeyi veya Mançu dilinde yahut diğer benzer dillerde bununla alâkalı
kelimeleri bilmek lâzımdır. Bütün araştırıcılar bu kelimelerin meseleyi
kolaylaştıracağını bildikler için, araştırdıkları dilin en yakın akrabalarını
göz önünde tutarlar. Fakat bu gayret, her zaman müsbet neticeler vermez.
Bilhassa yabancı kelimeler, araştırıcıları büyük yanlışlıklara sevk edebilirler.
Haenisch'i de en çok X I I I . asırda Moğolcada kullanılan Türkçe kelimeler
şaşırtmıştır. (Bu kelimeler bugün Moğolcada kullanılmaz.) Grube, Cürçi
lûgatçesinde, kelimeye Mançu sahasında tesadüf edilmediği takdirde,
şaşırıp kalmıştır.
Bir iki misal verelim. 'su samuru' kelimesini izah ede
memiştir. Halbuki bu kelimeyi xali'u diye okuyarak, Moğolca qali'u(n),
qaliğun kelimesiyle birleştirmek kabildir. 'Koyun' mânasına gelen
huo-ni
(xoni) kelimesini Mançuca
xoni kelimesiyle doğru olarak birleştirmişse de,
1
Kin-şi'nin p-si hakkında bk. P. Pelliot : Journal Asiatique 1925. I, 262—263, not.
2
Grube, Sprache und Schrift 91—92.