Ders notlari


REFİK HALİT KARAY(1888-1965)



Yüklə 391,03 Kb.
səhifə14/24
tarix17.11.2018
ölçüsü391,03 Kb.
#80394
1   ...   10   11   12   13   14   15   16   17   ...   24

8. REFİK HALİT KARAY(1888-1965): Fecriati’den Millî Edebiyat’a geçmiştir.

*Türkiye Türkçesinin edebiyat dili hâline gelmesinde büyük etkisi olmuştur.

*Kalem dergisinde KİRPİ takma adıyla mizahi yazılar yazmıştır.

*İttihat ve Terakkiciler zamanında Sinop’a sürgün edilmiş, MEMLEKET HİKÂYELERİ’ni burada yazmıştır.

*Aydede dergisinde Millî Mücadele aleyhinde yazılar yazmış, bundan dolayı Beyrut ve Halep’te 15 yıl sürgün kalmıştır. GURBET HİKÂYELERİ’ni de buralarda yazmıştır.

*Türk öykücülüğünü tam anlamıyla Anadolu’ya yöneltmiş, edebiyatımıza yeni ufuklar açmıştır. Romanları: İSTANBUL’UN İÇ YÜZÜ, ÇETE, YEZİDİN KIZI, SÜRGÜN, NİLGÜN, BUGÜNÜN SARAYLISI, DÖRT YAPRAKLI YONCA, KADINLAR TEKKESİ, SONUNCU KADEH,



ANAHTAR, DİŞİ ÖRÜMCEK, YER ALTINDA DÜNYA VAR, BİR AVUÇ SAÇMA, BİR İÇİM SU, GUGUKLU SAAT

Hikâyeleri: MEMLEKET HİKÂYELERİ, GURBET HİKÂYELERİ

Oyunları: KANİJE MÜDAFAASI, DELİ

Mizah: KİRPİNİN DEDİKLERİ

Anı: BİR ÖMÜR BOYUNCA, SAKIN ALDANMA

Günce: İLK ADIM, ÜÇ NESİL ÜÇ HAYAT

9. MEHMET FUAT KÖPRÜLÜ(1890-1966): Fecriati’den Millî Edebiyat’a geçmiştir. Edebiyat tarihi alanındaki araştırmalarıyla tanınır.

*Şiirlerini heceyle yazmış ve millî konuları işlemiştir.

*Divan ve halk şairleriyle ilgili inceleme ve tanıtma yazıları yazmıştır.

*Türkçü bir tarih ve bilim görüşüyle edebiyatımızı destanlar devrinden günümüze dek bir bütün olarak incelemiştir.

*Belgelere dayanarak birçok sanatçıyı bilim dünyasına tanıtmıştır.

Araştırmaları: TÜRK EDEBİYATINDA İLK MUTASAVVIFLAR, TÜRK SAZ ŞAİRLERİ, TÜRK EDEBİYATI TARİHİ (2 cilt)
10. HAMDULLAH SUPHİ TANRIÖVER(1885-1966):

*Fecriati’den Millî Edebiyat’a geçmiştir.

*Türk milliyetçiliğinin yayılmasında önemli rolü vardır. Büyük bir hatiptir.

*Hitabetlerini DAĞ YOLU adlı iki ciltlik kitapta toplamıştır.

*Gazetelerde yazdığı diğer millî yazıları GÜNEBAKAN’da toplamıştır.

11. RIZA TEVFİK BÖLÜKBAŞI(1869-1949):

*Gelibolu’da oturduğu için edebî hareketlerden pek etkilenmemiştir.

*İstanbul’a geldikten sonra da saz ve tekke şairlerinin etkisi onda devam etmiştir.

*Halk dilini ve heceyi savunmuştur.

*Şiirlerinde daha çok aşk, tabiat, nostalji, çocukluk anıları gibi konular vardır.

*Çok ansiklopedik bilgiye sahip olduğu için FEYLESOF lakabını almıştır.



Şiir: SERAB-I ÖMRÜM

12. HALİDE NUSRET ZORLUTUNA(1901-1984):

*İlk şiirlerini mütareke yıllarında yayımlamıştır. “GİT BAHAR” şiiriyle adını duyurmuştur.

*Heceyle ve sade dille şiirler yazmıştır.

*Kadın ruhunun duyarlığını dile getirmiştir.



Şiirleri: GECEDEN TAŞAN DERTLER, YAYLA TÜRKÜSÜ, ELLERİM BOMBOŞ

MİLLÎ EDEBİYAT DÖNEMİNDEKİ BAĞIMSIZ SANATÇILAR:

1.MEHMET AKİF ERSOY(1873-1936):

*Dinî, millî, lirik, epik özellik taşıyan şiirleriyle edebiyatımızda yerini almıştır.

*1908’den sonra Sıratımüstakim ve Sebilürreşad adlı dinî dergilerde şiirler, din ve edebiyatla ilgili makaleler yayımlamıştır.

*Türkçülüğe ve Millî Edebiyat’a karşı çıkmıştır. İslam birliğini savunmuştur.

*Tüm şiirlerini aruzla yazmıştır, aruzu konuşma diline başarıyla uygulamıştır. Bunda da Muallim Naci’den etkilenmiştir.

*Nazmı nesre yaklaştırmıştır.

*Realist bir şairdir. Manzum öykülerinde natüralisttir.

*Şiirlerinin çoğu manzum öykü şeklindedir. (Seyfi Baba, Mahalle Kahvesi, Küfe, Hasta…)

*Toplum için sanat anlayışındadır. Sosyal sorunlara çok yer verir.

*İstiklal Marşı’mızın şairidir.

*Özlediği gençliği Asımda simgeleştirmiştir.

*Şiirlerini yedi bölümden oluşan SAFAHAT’ta toplamıştır.(Safahat, Süleymaniye Kürsüsünde, Hakkın Sesleri, Fatih Kürsüsünde, Hatıralar, Asım, Gölgeler)


2.YAHYA KEMAL BEYATLI (1884-1958):

*Modern şiirin yolunu açanların başında gelir.

*Şiire Batılı anlayışla ilk çekidüzen veren odur.

*Öz Şiir anlayışındadır.

*Divan nazım şekillerini kullanmıştır.

*Türk aruzuna son ve en mükemmel şekli vermiştir.

*Selanik’te yaşadığı yıllarda “Esrar” takma adıyla, daha sonra bazı dergilerde Âgâh Kemal mahlasıyla şiirler yazmıştır.

*Şiirin nesre yaklaştırılmasına karşı çıkmıştır.

*Şiirlerinde hep aruzu kullanmıştır.(Heceyle yazdığı tek şiir OK)

*Şiirde biçim mükemmelliği aramış, sözcükleri bir kuyumcu titizliğiyle seçmiştir.( parnasizmin etkisi)

*Dili, şiirin en büyük sorunu olarak görmüş; “Kelimeler namusumdur.” diyecek kadar da dili önemsemiştir.

*Osmanlı uygarlığına ve kültürüne bağlı kalmış; tarih, vatan, millet ve İstanbul sevgisini hep bu açıdan ele almıştır. (Osmanlıcılık akımının etkisinde)

*Bir ara Nev-Yunanilik (Neo-Klasisizm) etkisinde kalmıştır.

*Şiirlerinde toplum sorunlarına pek yer vermemiştir.

*Aşk, sonsuzluk özlemi, ölüm, Osmanlı tarihi, kahramanlık, İstanbul sevgisi gibi konuları işlemiştir.

*İstanbul Türkçesini başarıyla kullanmıştır.



Şiir: KENDİ GÖKKUBBEMİZ, ESKİ ŞİİRİN RÜZGÂRIYLA, RUBAİLER (Hayyam Rubailerini Türkçe Söyleyiş), BİTMEMİŞ ŞİİRLER

Makale: AZİZ İSTANBUL

Makale-Sohbet: EĞİL DAĞLAR

Anı: ÇOCUKLUĞUM, GENÇLİĞİM, SİYASİ VE EDEBÎ HATIRALARIM

CUMHURİYET DÖNEMİ TÜRK EDEBİYATI

*Millî Edebiyat’tan kesin çizgilerle ayırmak mümkün değildir. 1923’te Cumhuriyet’in ilanından sonra ortaya çıkar ve günümüze kadar gelir.

*Yeni dil-eski dil tartışmaları son bulmuş, TDK kurularak dilde geri dönülmez bir yenileşme yoluna girilmiştir.

*Halk sanatı ve folklor ön plana çıkarılmış, Karacaoğlan ve Yunus tarzı örnek alınmıştır.

*Anadolu’nun her yerinde sanatçı yetişmiştir.

*Başlangıçta romantizmin etkisinde olan şiirimiz, sonra realist çizgiye ulaşmıştır.



I. ÖZ (SAF) ŞİİR ANLAYIŞI

Türk edebiyatında “Saf Şiir” (Öz Şiir) eğilimi Recaizade’yle ilk örneklerini vermiş, Ahmet Haşim’in “Şiir Hakkında Bazı Mülahazalar” adlı makalesiyle (Türk edebiyatında ilk poetika örneği kabul edilir) ilkeleşmiş, Yahya Kemal’le devam etmiştir.

*Bu şairler için önemli olan iyi ve güzel şiir yazmaktır, biçim önemlidir. (saf şiir)

*Sadece okuyucuda estetik haz uyandıran şiir yazılmalıdır. Lirizm önemlidir.

*Sanat sanat içindir. Şiir, soylu bir sanattır.

*Kendilerine özgü bir imge düzeni (düşsel bir âlem) oluşturmuşlardır.

*İmge ve çağrışım önemlidir. Bu imgeler, dilin mantığına uygun ve dilin anlam alanını genişletecek yapıdadır.

*Sembolizmin etkisindeler.

*Şiirsel söylemin zirvesine ulaşmak için dile çok önem vermişlerdir. Dilde sadeleşme görülür.

*Şiirde ideoloji, din, ahlak, hürriyet vb. kavramlar anlatılmaz. (Bilgi verme, düşünce savunma gibi düzyazıya özgü niteliklerden uzak durmuşlar.)

*Ölüm, aşk, tabiat sevgisi, yaşama arzusu ile düşsel (hayalî) ve bireysel yaklaşımlarla evrensel insan tecrübesini anlatmışlar.

*Şiirde biçim endişesi duyan bu şairlerde dize ve dil baş tacıdır. Disiplinli çalışarak mükemmele varan saf şiir yazma endişesi kendini hissettirir.

*Gizemsellik, simgecilik, bireysellik, ruh, ölüm, masal, rüya, mit temalarının yoğunca işlendiği bu şiirler zekâ ve bilincin disipliniyle bütünleştirilerek yazılmıştır.

*Bu şairler şiirde anlama fazla önem vermezler. Anlaşılmak için değil; duyulmak, hissedilmek için şiir yazarlar.

*Bu şairler gruplaşma eğiliminin dışında kalıp bireysel olarak şiir yazmışlardır. 

*Şiirde musikiye önem vermiş, insanın estetik duyarlılığına seslenmişler.

*Ahengi ölçü, uyak, redif ve aliterasyon gibi unsurlarla oluşturmuş, mükemmeliyetçi olmaya çalışmışlar.

ÖZ ŞİİR ANLAYIŞINI SÜRDÜREN ŞAİRLER VE EDEBÎ TOPLULUKLAR



1. NECİP FAZIL KISAKÜREK (1905-1983): Felsefik söyleyişe, metafizik ve soyut konulara önem vermiştir. Şiiri duygu ve düşüncenin tam bir uyumu şeklinde görmüştür.

*Fransız sembolistlerden ve halk şiirinden yararlanarak heceyle kendine has, başarılı şiirler yazmıştır.

*Şiirleri ve tiyatrolarıyla ün kazanmış usta bir yazardır.

*İlk dönem şiirlerinden sonra mistik konuları, madde ve ruh ilişkisini, insanın evrendeki yerini konu edinen şiirler yazmıştır.

*Önceleri dinî havadan uzak, sonraları İslami şiirler yazmıştır.

*“Kaldırımlar” şiiriyle geniş bir kesim tarafından tanınmış ve sevilmiştir.

* Şiirlerinde ölüm teması sıkça yer alır.

*Şiirlerini ÇİLE başlığı altında bir kitapta toplamış ve bu kitapta şiir anlayışını düzyazı olarak anlatmıştır.

*BÜYÜK DOĞUve AĞAÇ dergilerini çıkarmıştır.

Şiir: ÇİLE, KALDIRIMLAR, ÖRÜMCEK AĞI, BEN VE ÖTESİ, SONSUZLUK KERVANI

Tiyatroları: TOHUM, BİR ADAM YARATMAK, KÜNYE, SABIR TAŞI, AHŞAP KONAK, REİS BEY, PARA, SİYAH PELERİNLİ ADAM, NÂM-I DİĞER PARMAKSIZ SALİH, YUNUS EMRE, ABDÜLHAMİT HAN

Öykü: RUH BURKUNTULARINDAN HİKÂYELER, HİKÂYELERİM

Roman: AYNADAKİ YALAN, KAFAKÂĞIDI

Anı: CİNNET MUSTATİLİ, BÜYÜK KAPI, HAC, BABIÂLİ, YILANLI KUYUDAN

Din- Tasavvuf: ÇÖLE İNEN NUR, HALKADAN PIRILTILAR, ALTIN HALKA, ALTIN ZİNCİR, O Kİ O YÜZDEN VARIZ

2. AHMET HAMDİ TANPINAR (1901-1962): Şiirlerinde zaman, mekân, sonsuzluk, rüya” kavramları yoğunluktadır. Bilinçaltına önem verir.

*Yahya Kemal’den etkilenmiştir. Şiirlerinde sembolist bir çizgidedir. Romanda başarılıdır, Doğu’yla Batı’yı kaynaştırmıştır.



Romanları: HUZUR, MAHUR BESTE, SAATLERİ AYARLAMA ENSTİTÜSÜ, SAHNENİN DIŞINDAKİLER, AYNADAKİ KADIN, KARŞI KARŞIYA…

Öyküleri: ABDULLAH EFENDİNİN RÜYALARI, YAZ YAĞMURU...

Şiir: ŞİİRLER (BURSA’DA ZAMAN) Deneme: BEŞ ŞEHİR, YAŞADIĞIM GİBİ

Makale: EDEBİYAT ÜZERİNE MAKALELER

Edebiyat: 19. ASIR TÜRK EDEBİYATI

3. AHMET MUHİP DIRANAS (1903-1980):Bireysel ve estetik şiir anlayışına sahip sembolist bir şairdir. Fransız sembolizmiyle Türk şiir geleneğini başarıyla kaynaştırmıştır.

*Hece ölçüsüyle şiirler yazmış ancak klasik duraklara pek dikkat etmemiştir.

*Aşk, insanın iç dünyası gibi bireysel duyguları işlemiştir.

*FAHRİYE ABLA şiiri ünlüdür.



Şiirleri: ŞİİRLER, KIRIK SAZ Destansı Şiirler: AĞRI, OLVİDO, DAĞLARA

Oyun: O BÖYLE İSTEMEZDİ, GÖLGELER

4. CAHİT SITKI TARANCI (1910-1956):Fransız sembolistlerin etkisinde kalmıştır. Şiirlerinde ölüm korkusuna çok yer verir. Ölçüye ve uyağa önem vermiş ancak sonraları Garip şiir akımının etkisiyle serbest şiire yönelir.(Desem ki, Memleket İsterim şiirleri gibi). Baudelaire ve Verlaine’in etkisinden hiç kurtulamaz. Kendine has bir şiir anlayışıyla hiçbir akıma bağlanmaz. Şiirlerinde hem yaşam sevinci hem karamsarlık vardır.

Klasik duraklara pek önem vermemiştir.

Şiir: OTUZ BEŞ YAŞ, DÜŞTEN GÜZEL, ÖMRÜMDE SÜKÛT, SONRASI

Mektup: ZİYA’YA MEKTUPLAR (Şiir hakkındaki görüşlerini Ziya Osman Saba'ya bu mektuplarda anlatmıştır.)

Öykü: GÜN EKSİLMESİN PENCEREMDEN (Ölümünden sonra derlendi)

5. ASAF HALET ÇELEBİ (1907-1958): Hiçbir akıma girmeyen kendine has bir şairdir. Gençlik yıllarında divan edebiyatından etkilendi. Gazeller ve rubailer yazdı. 1937′den sonra serbest ölçü kullanmaya ve Batı şiirinin tekniklerine yönelmeye başladı.

Şiirlerinde dinlerden, ideolojilerden, toplumsal olaylardan çok Anadolu-İran-Hindistan çizgisi üzerinde uzanan bir yaşamın görünümlerini sesler aracılığıyla dile getirdi.

ŞiirHE, LAMELİF, OM MANİ PADME HUM

YEDİ MEŞALECİLER:1928’de Millî Edebiyat’a tepki olarak çıkmış, şiirlerini Yedi Meşale adlı dergide yayımlamışlardır. Bu sanatçılardan altısı şair, biri hikâyecidir.

*Beş Hececilerin savunduğu sanat anlayışı ve görüşlere karşı, içtenliği ve öz şiiri savunan yedi genç sanatçının oluşturduğu topluluktur.

*Fransız sembolistlerden etkilenmişlerdir.

*Bu akımın ilkeleri “Daima canlılık, içtenlik ve yenilik”tir. Görüşleri:

*Geleneksel temalar yerine yeni temalar işlenmelidir.

*Sanat sanat içindir. Batılı ilkelerle sanat yapılmalıdır.

*Şiirde hece ölçüsü kullanılmalıdır.

*Edebiyatta taklitten kaçınılmalıdır.

*Şiirde konu zenginliği sağlamak için hayalden yararlanılmalıdır.

*Şiirler çarpıcı imge ve benzetmelerle süslenmeli, ustalıkla yapılmış birer tablo gibi olmalıdır.

*Yedi Meşaleciler bir bakıma Fecriaticilere benzer. Beş Hececilere tepki olarak ortaya çıkmış ama güçlü bir topluluk oluşturamamışlardır.

CeZVeSi YaMuK

1.Cevdet Kudret Solok 2.Ziya Osman Saba 3.Vasfi Mahir Kocatürk

4.Sabri Esat Siyavuşgil 5.Yaşar Nabi Nayır 6.Muammer Lutfi Bahşi

7.Kenan Hulusi Koray

1. CEVDET KUDRET SOLOK (1907-1992): İlk şiirlerinde bireysel duygularını ve karamsar iç dünyasını dile getirmiş, sonraları ise ölçüsüz fakat uyaklı şiirler yazmıştır.

*Daha çok edebiyatla ilgili araştırma ve incelemeleriyle tanınır.

*Eserlerinde kendi yaşamından izler görülür.

Şiir: BİRİNCİ PERDE Roman: SINIF ARKADAŞLARI, HAVADA BULUT YOK…

Öykü: SOKAK Oyun: TERSİNE AKAN NEHİR, OYUN İÇİNDE OYUN

İnceleme: ÖRNEKLERİYLE EDEBİYAT BİLGİLERİ

Antoloji: TÜRK HİKÂYE VE ROMANLARI

2. ZİYA OSMAN SABA(1910-1957): Yedi Meşalecilerin şiire en bağlı şairi olmuştur. Yaşam boyu topluluğun anlayışını sürdürmüştür.

*Çoğunu hece ölçüsü ile yazdığı şiirlerinde Batı nazım biçimlerini kullanmış, sonraları serbest şiirler yazmış ancak içerikte 19. yy. edebiyat anlayışına bağlı kalmıştır.

*Şiirlerinde çocukluk anıları, ev ve aile sevgisi, yoksullara karşı duyarlılık, küçük mutlulukların sevinci, Tanrı’ya ve yazgıya boyun eğiş, ölüm ve ötesi gibi konuları işlemiştir.

*Son dönemlerinde serbest şiirler yazmış, bunlarda duru bir dille hüzünlerini anlatmıştır.

*Öykülerinde ise çoğunlukla anılarını anlatmıştır.

Şiir: SEBİL VE GÜVERCİNLER, GEÇEN ZAMAN, NEFES ALMAK
Hikâye: MESUT İNSANLAR FOTOĞRAFHANESİ, DEĞİŞEN İSTANBUL

3. VASFİ MAHİR KOCATÜRK(1907-1961):Halk şiirinin biçimsel özelliklerinden yararlanarak heceyle ulusal, epik, lirik şiirler yazmış bir şairdir.

Manzum oyunlar da denemiştir ancak bir sanatçı olmaktan çok, edebiyatla ilgili kitap ve araştırmalarıyla tanınır.



Şiir: TUNÇ SESLERİ, GEÇMİŞ GECELER, BİZİM TÜRKÜLER, ERGENEKON, HAYAT ŞARKILARI, DAĞLARIN DERDİ

Manzum Oyunları: ON İNKILAP, YAMAN, SANATKÂR

Araştırma-İnceleme Eserleri: EN GÜZEL TÜRK MANİLERİ, LA FONTAİNE HİKÂYELERİ, FRANSIZ EDEBİYATI, ŞÂHESERLER ANTOLOJİSİ, YENİ TÜRK EDEBİYATI, DİVAN ŞİİRİ ANTOLOJİSİ, OSMANLI PADİŞAHLARI, METİNLERLE TÜRK EDEBİYATI, TEKKE ŞİİRİ ANTOLOJİSİ, METİNLERLE EDEBİYAT, NAMIK KEMAL, ŞİİR DEFTERİ, HİKÂYE DEFTERİ, NAMIK KEMAL'İN ŞİİRLERİ, ZİYA PAŞA'NIN ŞİİRLERİ, SAZ ŞİİRİ ANTOLOJİSİ, TÜRK NESRİ ANTOLOJİSİ, MEŞHUR BEYİTLER, TÜRK EDEBİYAT TARİHİ, TÜRK EDEBİYATI ANTOLOJİSİ

Çevirileri: LA FONTAİNE’DEN HİKÂYELER, ŞARKILAR KİTABI (HEİNRİCH HEİNE), ELEM ÇİÇEKLERİ (BAUDELAİRE)

4. SABRİ ESAT SİYAVUŞGİL(1907-1968):

*Dışavurumcu bir ressam tutumuyla yeni ve canlı şiirler yazmıştır.

*Fransız şairlerden çeviriler yaptı. Edmond Rostand’ın oyunu CYRANO DE BERGERACın Türkçe çevirisiyle büyük ün yapmıştır.

*Psikoloji, eğitim, folklor ve edebiyatla ilgili yazıları birçok dergi ve gazetede yer almıştır. Ayrıca Sait Faik Abasıyanık’tan öyküleri ve Ömer Seyfettin’in şiirlerini Fransızcaya çevirmiştir.



Şiir: ODALAR VE SOFALAR

İnceleme: İSTANBUL’DA KARAGÖZ VE KARAGÖZ’DE İSTANBUL, PSİKOLOJİ VE TERBİYE BAHİSLERİ
Çeviri: CYRANO DE BERGERAC, RUY BLAS (V. HUGO)…
5. YAŞAR NABİ NAYIR (1908-1981):Şair, yazar ve yayıncıdır.

*Varlık dergisini çıkaran ve Varlık Yayınevi’ni kuran edebiyatçıdır.

*Yedi Meşale Topluluğu’nun kurucularındandır.

*Şiir, öykü, roman, oyun, deneme türünde birçok eseri ve çevirisi vardır. Ancak Türk edebiyatına yaptığı en büyük katkı, 15 Temmuz 1933’ten itibaren 48 yıl boyunca hiç aksatmadan yayımladığı Varlık dergisidir. Bu dergi, Türk edebiyatına birçok yeni yazar kazandırmıştır.



Şiir: YEDİ MEŞALE (ORTAK KİTAP, 1928), KAHRAMANLAR, ONAR MISRA…

Roman: BİR KADIN SÖYLÜYOR, ÂDEM İLE HAVVA

Öykü: BU DA BİR HİKÂYEDİR, SEVİ ÇIKMAZI

Oyun: METE, İNKILAP ÇOCUKLARI, BEŞ DEVİR, KÖYÜN NAMUSU

İnceleme-Deneme: BALKANLAR VE TÜRKLÜK, EDEBİYATIMIZIN BUGÜNKÜ MESELELERİ, NEREYE GİDİYORUZ, ATATÜRKÇÜLÜK NEDİR, EDEBİYAT DÜNYAMIZ, ÇAĞIMIZA TERS DÜŞENLER…

Biyografi: AHMET HAŞİM, ÖMER SEYFETTİN, TEVFİK FİKRET, HOMEROS, MOLİERE

6. MUAMMER LUTFİ BAHŞİ(1903-1947):

*Yedi Meşalecilerin varlık gösteremeyen şairlerindendir.

*Topluluğun dağılmasından sonra bütünüyle edebiyattan kopmuştur. 

*Aruz ölçüsü ve serbest ölçüyle yazdığı şiirlerde önemli bir başarı gösterememiştir.

*Şiirlerini ve yazdıklarını kitaplaştırmamıştır.

7. KENAN HULUSİ KORAY(1906-1943):

*Topluluğun tek hikâye yazarıdır. İlk öyküleri Servetifünun’da yayımlanmıştır.

*Osmanoflar romanı ve kısa hikâyelerinin birçoğu gazete sayfalarında kaybolup gitmiştir.

*Gazeteciliğinin de etkisiyle küçük hikâye tarzını benimsemiştir.

*Cumhuriyet döneminde korku türünde örnekler veren ilk hikâyecidir.

Hikâyeleri: BİR YUDUM SU, BAHAR HİKÂYELERİ, BİR OTELDE YEDİ KİŞİ, HİKÂYELER

Romanları: SON ÖPÜŞ, OSMANOFLAR, BÜYÜK ÖYKÜ
II. SERBEST NAZIM VE TOPLUMCU ŞİİR(1920-1960 ARASI)

SERBEST NAZIM: Ölçü ve kafiyeye bağlı bulunmayan, dizelerindeki hece sayısı değişik olan şiirlerdir. Ölçü ve kafiye şiire ahenk verir. Serbest nazımlarda ise bu ahenk aliterasyon ve asonanslarla sağlanır. Serbest şiire geçiş üç aşamada olmuştur:

I. Ölçülü ve uyaklı serbest müstezat biçimi (Servetifünuncular ve Ahmet Haşim)

II. Ölçüsüz ama uyağı tam atmayan serbest şiir (1925-1940)

III. Ölçüsüz ve uyaksız serbest şiir (1940 sonrası- Orhan Veli…)

TOPLUMCU ŞİİR: Halkı ve halkın sorunlarını anlatan şiir türüdür. Nazım Hikmet ve Rıfat Ilgaz’ın şiirleri buna örnektir. Yirminci yüzyılın başlarında, neredeyse tüm dünyada eş zamanlı olarak gelişen siyasal ve toplumsal hareketlere bağlı olarak yeni bir edebiyat akımı doğar.

Toplumsal gerçekçilik ya da sosyalist gerçekçilik adı verilen bu akım; şiirden, edebiyatın ve sanatın her alanına kadar geniş bir yelpazede etkisini gösterir. Emekçilerin sorunlarını, emek-sermaye çelişkisini ve yaşamsal kaygıları konu alan bu akım, “toplum için sanat” görüşünü temsil eder.

SERBEST NAZIM VE TOPLUMCU ŞİİRİN ÖZELLİKLERİ: Pragmatik, yani çıkarcı şiirdir.

Şiir tezlidir, savunulan bir görüş vardır ve bu görüş kendini şiirde belli eder.

Şair, toplumun bir parçası olduğu için şiirlerini toplumsal bir kaygı ile yazmalıdır.

Dilin harekete geçiren gücünden, söylev üslubundan yararlanılmıştır.

Geniş kitleleri harekete geçirmek için yazılmıştır.

Biçimden çok içeriğe önem vermişler, bu sebeple de ölçüsüz, kafiyesiz şiirler yazmışlardır.

Gelecekçilik (Fütürizm) akımından etkilenmişlerdir.

Gelecekçilik (Fütürizm): 20. yüzyılın başlarında İtalya’da ortaya çıkan bu akımın sanatçıları, şiirde temel ögelerin cesaret, isyan ve cüret olduğunu savunmuşlardır. Eserlerde trenin, uçağın, teknolojinin sesini duyurmaya çalışmışlar. Edebiyatın durgun değil hareketli, barışçıl değil kavgacı olmasını istemişlerdir. Savaşı övmüşler ve geçmişi kötülemişlerdir. Türk edebiyatında Nazım Hikmet, ünlü Rus şairi gelecekçi Mayakovski’den etkilenmiştir.

SERBEST NAZIM VE TOPLUMCU ŞİİRİN ÖNEMLİ TEMSİLCİLERİ

1. NAZIM HİKMET RAN(1902-1963): Türkiye’de serbest şiirin ilk uygulayıcısı ve çağdaş Türkiye şiirinin çok önemli bir ismidir.

*İlk şiirlerini heceyle yazmış, diğer hececilerden farklı bir içerik oluşturmuştur.

*Moskova’dayken fütürizm etkisiyle serbest şiire yönelmiştir.

*Yasaklı olduğu dönemlerde Orhan Selim takma adını kullanmıştır.



Şiirleri: 835 SATIR, SESİNİ KAYBEDEN ŞEHİR, BENERCİ KENDİNİ NİÇİN ÖLDÜRDÜ, GECE GELEN TELGRAF, TARANTA BABU'YA MEKTUPLAR, PORTRELER, SİMAVNA KADISI OĞLU ŞEYH BEDREDDİN DESTANI, SAAT 21-22 ŞİİRLERİ, KUVAYIMİLLİYE DESTANI, MEMLEKETİMDEN İNSAN MANZARALARI, DÖRT HAPİSHANEDEN, RUBAİLER, KURTULUŞ SAVAŞI DESTANI…

Romanları: KAN KONUŞMAZ, YEŞİL ELMALAR, YAŞAMAK GÜZEL ŞEY BE KARDEŞİM…

Öyküleri: HİKÂYELER, ÇEVİRİ HİKÂYELER

Tiyatroları: KAFATASI, YUSUF İLE MENOFİS

Masal: SEVDALI BULUT

Mektup:  KEMAL TAHİR’E MAHPUSHANEDEN MEKTUPLAR

2. RIFAT ILGAZ (1911-1993): Toplumcu gerçekçi anlayışın öncü şairlerindendir. “HABABAM SINIFI” yazarı olarak ün kazanmıştır.

*Ona “Edebiyatın Koca Çınarı”, “Koca Çınar” da denir.

Şiirleri: YARENLİK, YAŞADIKÇA, ÜSKÜDAR’DA SABAH OLDU, KULAĞIM KİRİŞTE, BÜTÜN ŞİİRLERİ…

Öyküleri: HABABAM SINIFI BASKINDA (…UYANIYOR, SINIFTA KALDI), RADARIN ANAHTARI, DON KİŞOT İSTANBUL’DA, GEÇMİŞE MAZİ, GARİBİN HOROZU, ALTIN EKİCİSİ…

Romanları: KARARTMA GECELERİ, HABABAM SINIFI, HABABAM SINIFI İCRAATIN İÇİNDE…

Oyunları: KARADENİZ’İN KIYICIĞINDA, HABABAM SINIFI (Tüm Oyunları)

Anıları: YOKUŞ YUKARI, “KIRK YIL ÖNCE KIRK YIL SONRA”…

3. CEYHUN ATIF KANSU (1919-1978):Önceleri halk şiirinden etkilenen şair, 1940’lı yıllarda toplumcu gerçekçi şiire katılarak serbest şiirler yazmaya başlamıştır.

Şiirleri dışında makale, hikâye, deneme türlerinde de yazan sanatçı, Dünyanın Bütün ÇiçekleriKızamuk Ağıdı adlı şiirleriyle sevilmiştir.

Öksüz, bakımsız, kimsesiz çocukların şairidir.



Şiirleri: BİR ÇOCUK BAHÇESİNDE, ÇOCUKLUK GEMİSİ, YANIK HAVA, SAKARYA MEYDAN SAVAŞI, BUĞDAY…

Makale-Deneme: ATATÜRKÇÜ OLMAK, ATATÜRK VE KURTULUŞ SAVAŞI, DEVRİMCİNİN TAKVİMİ, CUMHURİYET AĞACI, SEVGİ ELMASI…

4. ENVER GÖKÇE (1920-1981): Türk şiirinde 1940 kuşağı ya da “Acılı Kuşak” olarak anılan toplumcu şairlerin önde gelen temsilcileri arasında yer aldı.

Şiirleri: DOST DOST İLLE KAVGA, PANZERLER ÜSTÜMÜZE KALKAR, ŞİİRLER, EĞİN TÜRKÜLERİ, BAŞLANGIÇ, FAKÜLTENİN ÖNÜ, MERİ KEKLİĞİM…

Yüklə 391,03 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   10   11   12   13   14   15   16   17   ...   24




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə