E. EVRENSEL AHLAKİ İLKELER VAR MIDIR?
98
Hazırlanalım
A
görsel ve ifadeleri
şağıdaki
inceleyerek soruları cevaplayınız.
Konfüçyüs
I Kant
Ayn zamanda genel bir yasa olmas n isteyebilece in bir maksime (kurala) göre
hareket et.”
R
W Emerson
Evrense
ekilde davran
ve eylemlerde bulunan birisi ahl kl d r.”
: “Sana yapılmasını istemediğini sen de başkasına yapma.”
.
: “
ı
ı ı
ğ
.
.
: “
l ş
ış
ı ı
J.P. Sartre
: “İnsan ne isterse o olur.”
a
SORULAR
’un yukarıdaki sözü hakkında ne düşünüyorsunuz? İfade ediniz.
Sartre’ın, “İnsan ne isterse o olur.”sözü üzerine düşününüz. Sizce insan ne isterse o olabilir mi?
Renk, dil, din, ırk ayrımı olmadan herkesin kabul edebileceği ahlak yasaları olabilir mi?
l
l
l
Konfüçyüs
Ahlak yasası, bireyin nasıl davranacağını belirleyen kurallar sistemidir. Kişi bu yasalar ile yaptığı veya
yapacağı davranışlarına meşru bir zemin kazandırır. Vicdanımızın davranışlarımızı yargılaması bu yasalar ile oluşur.
Bu noktada şöyle bir sorun ile karşı karşıya kalırız: Acaba bu ahlak yasaları, herkesin davranışlarını belirleyecek
güçte, evrensel bir nitelik taşır mı? Yoksa evrensellikten uzak, bireysel bir nitelikte midir? Burada söz konusu olan
evrensellik, kişiden kişiye, zamandan zamana ve durumdan duruma değişmeme özelliğini ifade eder. Kapsayıcılık
alanı, yeri, zamanı ve kişiyi dışarıda bırakmaz.
Uygulayalım-1
Aşağıdaki metni okuyarak doğru-yanlış tablosunda verilen açıklamaların karşısına doğru ise “D”,
yanlış ise “Y” harfini yazınız.
Evrensel Ahlak Yasası Var mıdır?
Evrensel Ahlak Yasası nın Varlığını Reddedenler
’
Evrensel Ahlak Yasası nın Varlığını Kabul Edenler
’
HEDONİZM Aristippos,
Epiküros
EGOİZM (Bencilci Ahlak)
ANARŞİZM Proudhon,
Stirrner, Bakunin
NİETZSCHE
J. P. SARTRE
Yasayı Subjektif
Temelde Açıklayanlar
Yasayı Objektif
Temelde Açıklayanlar
Sokrates
Platon
Farabi
B.
Spinoza
I.Kant
UTİLİTARİZM FAYDACI
AHLAK) J. Bentham, J. S. Mill
ENTÜİSYONİZM
(SEZGİCİ AHLAK) H. Bergson
(
1. Evrensel Ahlak Yasasının Varlığını Reddedenler
Hazcılık (Hedonizm):
Egoizm (Bencilci Ahlak):
Anarşizm
Evrensel ahlak yasasını reddedenler, insanların davranışlarında temel alabilecekleri ortak bir ilkenin
olamayacağını iddia ederler. Temele alınan ilkelerin geneli yansıtamayacak, bireysel, sübjektif bir yapıda olduğu
görüşündedirler.
Bu görüşü savunan akım ve filozoflar şunlardır: hazcılık, egoizm, anarşizm, F. Nietzsche ve J. P. Sartre.
Hoşa giden bir şeyin yarattığı, uyandırdığı duyguya haz adı verilir.
Bu görüşe göre
ahlaki eylem ile kişinin gerçekleştirmek istediği amaç hazdır. Haz ise mutluluktur. Bir eylem, haz getiren veya
hazzı amaçlayan bir eylem ise doğru eylemdir. İnsan, doğası gereği acıdan kaçınıp, hazza yönelen varlıktır. Bu
sebeple davranışlarının amacı haz olmalıdır. Burada temele konulan ilke hazdır ve
bu haz bireysel olarak ortaya
çıkar. Kişiden kişiye farklılık arz eder, bundan dolayı sadece o kişinin eylemleri için geçerlidir ve evrensel bir
nitelik taşımaktan uzaktır. Bu görüşün en önemli temsilcisi Epiküros ve Aristippos’tur.
Egoizmin en önemli temsilcisi olan Hobbes'a göre
insan eylemlerinin biricik
ve temel amacı hayatın korunması ve sürdürülebilmesidir. Kişinin eylemleri ne olursa olsun, ona iyi veya kötü
diyen, kişinin kendisidir. Bu
tam bir ahlaki sübjektivizmdir, yani ahlaki değerlerin iyi, kötü bağlamında kişiden
bağımsız olamayacağı görüşüdür. Herkes doğa tarafından eşit yaratılmıştır. Bu eşitlikte herkesin kendi hazzını,
iyi olanını araması gayet doğal bir durumdur. Kişi daima yararına olanı yapar, bu yaptığı başkalarına
zarar verse
dahi bu durum değişmez. Buna göre, bir kişinin, bir başkasına yaklaşması, aslında kendi iyiliği içindir.
: Bu görüşe göre insan özü itibarı ile iyidir, bu durumun devamı için insanın
özgürlüğü en
önemli şarttır. Bu özgürlüğün engellenişi bir baskı hâli ortaya çıkarır ki bu insanın doğasını bozar. Bu yüzden her
türlü baskıdan kurtulmak gerekir. Kişinin uymak zorunda olduğu düşünülen her türlü yasa insanın yaratıcılığını;
hareket alanını daraltır, yok eder. Bu yüzden her türlü kuralı, yasayı reddetmek gerekir. Bu görüşün en önemli
temsilcileri: Proudhon, Stirrner, Bakunin'dir.
99