Devlet kýtaplari üÇÜNCÜ baski



Yüklə 19,1 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə43/72
tarix25.07.2018
ölçüsü19,1 Mb.
#58569
1   ...   39   40   41   42   43   44   45   46   ...   72

Nihayet iyi kurulmuş bir felsefe sisteminin, iyi yazılmış bir şiir veya iyi düzenlenmiş bir roman gibi bizde
estetik bir haz uyandırdığı söylenebilir.
Sanat ile felsefe arasındaki en önemli fark, felsefenin düşünceye hitap eden evrensel bir bilgi olma iddiasına
karşılık sanatın duygu veya duyarlılığımıza hitap eden bir faaliyet alanı olmasıdır. Verdiği eserler bakımından
ile
da birbirinden ayırmak gerekir. Zanaat, faydaya dayalı ürünler ortaya koymaktır. Sanatta ise faydadan
ziyade sanat kaygısı egemendir; belli menfaat ve maddi bir gelir sağlamak amacıyla yapılan ürünler genelde zanaat
ürünleridir.
Bir sanat eserinin estetik değer kazanabilmesi için, hiçbir çıkar düşünmeden o objeden haz duyan ve onu
takdir eden estetik süjelerin bulunması gerekir. Güzel bir tablodan etkilenmeyen, çok güzel bir konseri ya da tiyatro
oyununu alkışlamayan, güzel bir şiire tepki vermeyen kişiler karşısında sanat eserinin bir değeri yoktur. Bazı
estetikçiler, esas estetik olayın insanların ruhunda meydana gelen özel duygular olduğunu iddia ederler.
sanat
zanaatı
121


1. Aşağıdaki metinleri inceleyerek noktalı yerlere verilen kavramlardan uygun başlığı bulup
yazınız.
2. Yazdığınız başlıklarla aşağıdaki görseli ilişkilendirip görselin altındaki noktalı yere yazınız..
Uygulayalım-3
Estetik haz: Estetik bir öznenin; estetik bir
tavırla, estetik bir nesneye yaklaşması
sonucunda duyduğu estetik heyecan veya
duygu.
Estetik Yargı: Özne (süje),  sanat eseri (nesne)
hakkında onun güzel veya hoş olduğu yönünde
bir yargıda bulunmak.
..........................: İnsanın duygularını okşayan
güzellik. Zevk veren, beğenilen.
...........................: Sanatla ilgilenen, sanattan
anlayan kişi.
........................: Sanatta konu olan nesne, varlık.
Güzellik : Varlığın onu algılayan kişi tarafından
hoş, iyi olarak değerlendirilmesidir.
..................... :Büyük, ulu, ulvi. Hayranlık
uyandıran, ulaşılması zor olan şey.
....................................:  Sanatçının bir şeyi
benzetme yoluyla eserine aktarması.
................................ : Sanatçının oluşturduğu,
yaratıcılık ve ustalık sonucu ortaya çıkan
üstün eser.
3. Sanat Felsefesinin Temel Kavramları
122
Estetik tavır: Sanatla uğraşan, ondan anlayan
kişinin sanat eserine karşı gösterdiği tavır veya
tepki.
Kavramlar: Hoş, Suje, Obje, Yüce, Taklit, Sanat Eseri
Nurcihan K
Camc o
ılıç,
ı ğlu Konağı Yorumu - Seramik


B. SANATI AÇIKLAYAN FELSEFİ GÖRÜŞLER
123
A
görselleri ve filozof görü
şağıdaki
şlerini inceleyerek soruları cevaplayınız.
SORULAR
Aristoteles
sözüyle Halil Paşa’nın eseri arasında ilişki kurunuz.
Yukardaki sanat eserlerinin farklı ve benzer yönlerini tartışınız.
B. Croce’un sözüyle Picasso’nun eseri arasında nasıl bir ilişki kurarsınız? İfade ediniz.
F. Schiller’in yukarıdaki sözünü Rene Magritte’in eseriyle ilişkilendiriniz.
Mimesis sözcüğünün anlamını biliyor musunuz?
Sizce sanat nedir?
l
l
l
l
l
l
’in
Hazırlanalım
Aristoteles: Sanatçı doğayı taklit eder.
B. Croce   : Sanatçı hayal gücünü ve
yaratıcı yanını kullanarak
mükemmel olanı kendisi
yaratır.
F. Schiller : İnsan oynadığı sürece
insandır.






Halil Paşa
Picasso
Rene Magritte


Benedetto Croce (Benedetto Kroçe,
)'
Bu yaklaşıma göre sanatçı hiçbir zaman
d o ğ a y ı t a k l i t e t m e z , ç ü n k ü d o ğ a d a
mükemmellik yoktur. Mükemmellik gerçekte
var olmayan, fakat ideal olan bir şeydir.
Sanatın amacı, ideal ve mükemmel olandır.
Mükemmelliği, sanatı, hayal gücünü, yaratıcı
yanını kullanarak kendisi yaratır.
Bu yaklaşımın önemli bir temsilcisi
1866-
1952 dir. Croce'a göre, sanatçının doğada
olmayan, ideal ve mükemmel bir şeyi yaratma
süreci onun doğadan birtakım izlenimler
almasıyla başlar. Sanatçı, doğadan aldığı izlenimleri bir senteze tabi tutar ve bir ifadeye ulaşır. İfade,
sanatçının hayal gücünde meydana gelen ama bir kez olup biten estetik bir yaşantıdır. Bu nedenle sanat
eserleri özgündür. Bir daha aynısını yapmak mümkün olmaz.
124
Felsefede sanatı tanımlamanın birinci
yolu, sanatı bir tür taklit (öykünme) olarak
değerlendirmektir. Bu yaklaşım, taklit
a n l a m ı n a g e l e n Yu n a n c a
sözcüğünden türetilmiştir. Buna göre sanatçı
gerçeklikte var olan bir şeyi eserinde taklit
eder. Bu yaklaşımın temsilcileri
ve
tir.
Platon'a göre evren, gerçekler ve
gölgeler evreni olarak ikiye ayrılır. İçinde
yaşadığımız gölgeler evreni gerçek dünyanın
bir yansıması, bir kopyasıdır. O her şeyin
aslının
dünyasında bulunduğunu, bu
dünyadakilerin, ideaların taklitleri olduğunu
ileri sürer. Sanatçı ideaların kopyasını taklit
ederek eserini oluşturur. Böylece sanat da
güzel ideasının bir taklidi olmaktadır. Sanat
Platon'da aslında taklidin taklididir. Aristoteles'e göre de, sanatçı doğayı taklit eder. Ama olanları sadece
oldukları gibi değil, olmaları gerektiği gibi yansıtabilmelidir. O na göre, bu yanıyla sanat, ahlaki bir amaç da
taşımalıdır. Çünkü insanlar sanat eserleri karşısında yoğun duygular yaşayarak ruhlarını arındırırlar.
m i m e s i s
Platon
Aristoteles'
idealar
Sanata, felsefe gözüyle baktığımız zaman temel sorumuz şudur: “Sanat eseri nasıl oluşuyor?” Felsefe
tarihinde bu soruya birbirinden farklı cevaplar verilmiştir. Şimdi bunları inceleyelim:
1. Aşağıdaki metinlerde anlatılan yaklaşımlara uygun görseller bulunuz ve sınıf panosunda
sergileyiniz.
2. Metinlerden yola çıkarak kontrol tablosunu doldurunuz.
Uygulayalım
İshak Paşa Sarayı, Doğubeyazıt
Hoca Ali Rıza, Peyzaj
1. Taklit Olarak Sanat
2. Yaratma Olarak Sanat


Yüklə 19,1 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   39   40   41   42   43   44   45   46   ...   72




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə