54
geliştirmişleridir. Üyelerini, yeni norm ve kimliklerin empoze edildiği toplumsal bir
örgütlenme sürecine tabi tutarlar. Kendilerine göre ahlaki normları vardır. Otoriter ve
karizmatik bir lidere sahiptirler. Milenyum üzerine vurgu yaparlar. Harekete yeni
üyeler bulmak için misyonerci bir yaklaşım içerisindedirler.
Bunun yanı sıra, çoğu Batı dillerinden yapılan tercüme kitaplar ve TV dizileri
aracılığıyla da karma, avantara, samsara, nirvana, yoga ve dairesel zaman gibi Hint
düşüncesine ait kavram ve anlayışların son yıllarda arayış içinde olan Türk halkı ve
özellikle gençler arasında gizliden açıktan yayıldığı dikkat çekicidir. Özde Hint ve
Uzakdoğu kökenli olan ancak, bize Batı’dan intikal eden bu hareketler, daha ziyade
düzenledikleri kurslar, seminerler, toplantılar, çeşitli yayınlar ve internet
sayfalarındaki ilan ve reklamlarla tanınmakta ve taraftar toplamaktadır.
Sosyolojinin, antropolojinin ve dinler tarihinin verilerine göre insanlık daima
manevi bir arayış içinde olmuştur. 1950’li yıllardan itibaren dünya ölçeğinde görülen
hızlı sosyal değişmeler, çalkantılar, sekülerleşme vb. etmenler bireylerin duygu,
düşünce, inanış ve değerlerinde; toplumların ise sosyo-kültürel ve siyasal yapılarında
değişmelere yol açmıştır. Bunun sonucunda insanlar manevi arayışlarını karşılamak
için yeni arayışlara girmişlerdir. Böyle bir arayış içerisine giren insanları kendilerine
çekmek, onları memnun etmek ve bağlılıklarını devam ettirmek için, Yeni Dini
Hareketler ve bazı hazcı gruplar bir takım organizasyonlar kurarak küresel bir olgu
haline gelmeye çalışmaktadırlar.
Söz konusu dini grupların uzlaşma (konsensüs), dinlerin birleştirilmesi, dinler
arası diyalog, dünya barışı, hoşgörü, pazar ekonomisi, demokrasi, çoğulculuk,
55
küreselleşme ve çevre vb. kavramları sıkça kullanmaya gayret ettikleri
görülmektedir.
60
Yeni Dini Hareketler ve hazcı gruplar kendi amaçları için gizemli araçlar
sunmaktadırlar. Öğretilerini çoğunlukla metafizik bir dille takdim etmelerine rağmen
benimsedikleri yöntemleri dini terminoloji ile ifade etmeyi pek fazla tercih etmezler.
Çünkü onların amaçları büyük oranda seküler ve hazcı (hedonist) karakterlidir.
Kendi dininden memnun olmayan bir takım insanlar, özellikle de yeterli dini
eğitim almamış gençler, yeni din arayışları içerisine girmeyi tercih etmektedirler. Bu
arayışların en dikkat çekici olanları, doğu mistisizmi ile batı okkultizminin
birleşmesinden ortaya çıkan gruplardır.
Günümüzdeki Yeni Dini Hareketler ve hazcı gruplar çoğunlukla Hıristiyan
Batı’da ortaya çıkmaktadır ve bunlarda bireycilik ön plandadır. Bunlar hem insanın
kendi benliğine hem de topluma zarar vermektedir. Öncelikle özgürlüğe vurgu
yaptığı için, bireyi kendi başına bir amaç, herşeyin onun etrafında biçimlendiği en
yüksek değer olarak aşılayan bireycilik, bireyle toplum arasındaki bağları
koparmakta, öz bilinci zedelemekte, kişiyi toplumsal değer ve normlara karşı isyana
teşvik etmektedir.
1950’li yıllardan sonra ortaya çıkan söz konusu dini hareketlerin çoğunun
hedef kitlesi 15-25 yaş arası gençler olduğu için bunlar, Gençlik Dinleri veya
Gençlik Tarikatları şeklinde de isimlendirilmektedir. Ağırlıklı olarak lise ve
üniversite çağındaki gençlere yönelik faaliyetler yürüten bu kitle, 1990’lı yıllardan
itibaren gençlere yönelik faaliyetlerine hız vermiş durumdadır. New Age (Yeni Çağ),
Satanizm, Scientoloji ve Moonculuk ve Uzakdoğu menşeli olan Hera Krishna,
60
Adem Efe, “Küreselleşme Yeni Dini Hareketler ve İnternet”,
http://idc.sdu.edu.tr/tammetinler/dinkultur/dinkultur28.pdf
, ss. 3-7, (17.10.2011).
56
Ananda Marga, Transandantal Meditasyon, Divine Light Mission, Brahma Kumaris
ve Osho Hareketi bunlardandır.
61
Gerek Uzakdoğu’da ve gerekse Batı’da ve son
zamanlarda da ülkemizde kendini çokça hissettiren bu Yeni Dini Hareketler, çoğu
kez kendilerini geleneksel dinlerden ayırdıkları için kökenlerindeki ana dinlerin bir
mezhebi veya tarikatı olarak anılmak istemezler. Bazıları çok farklı dini sistemlerden
aldıkları ödünç inançları birleştirerek oluşturdukları karma kutsal metinlerine
güvenerek ayrı bir din olduklarını insanları kurtuluşa ulaştıracaklarını iddia ederler.
Kendilerini yeni bir sistem ve din olarak takdim etmelerinin geri planında ise büyük
dünyevi, siyasi ve ekonomik beklentiler yatmaktadır. Bunların, özellikle içinde
yaşadığımız modern çağda, tahsilli insanlardan oluşan gönüllü sömürgelere sahip
oldukları bilinmektedir.
62
Yirminci yüzyılın sonlarından itibaren belirgin şekilde çoğalan ve oldukça
planlı ve aktif şekilde devam eden hedonist karakterli Yeni Dini Hareketler ve hazcı
gruplar hakkında gerekli uyarıcı ve eğitici tedbirlerin alınması gerekmektedir.
VI- GENÇLERİN EĞİTİMİ
Toplumumuzun bugün geçirmekte olduğu hızlı sosyal değişim, sahip
olduğumuz değerlerde yıpranmayı beraberinde getirmekte, ahlaki değerler
bozulmakta, geçmişte büyük tepkilerle karşılanabilecek çoğu durumlar, artık normal
kabul edilmektedir. İnsanları bir arada tutan dini ve milli bağlar zayıflamakta
özellikle yeni nesiller büyük bir ahlaki çöküntüyle karşı karşıya kalmaktadır. Yeni
nesiller bizi biz yapan değer ölçülerinden uzak tutulursa, bir milletin öz değerleriyle
61
Özkan, ss. 67-252.
62
Özkan, ss. 10-40.
Dostları ilə paylaş: |