53
Din sosyolojisinde bu hareketler için yeni din ya da yeni dinler, sekt, kült,
yıkıcı kültler, gençlik tarikatları, gençlik dinleri, psiko-organizasyonlar ve newage
şeklinde nitelendirmeler yapılmaktadır. Ülkemizde de son zamanlarda görülmeye
başlayan bu hareketler için milenyum hareketleri, kıyamet tarikatları, milleryan
hareketler, kült grupları, dinimsi düşünce ve gruplar gibi çeşitli kavramlar
kullanılmaktadır. Bu hareketler daha çok kiliseyi ve onun akıldışı bazı yorumlarını
ve çağdaş toplum modelini reddeden fakat bunun karşısında içlerindeki inanç
boşluğunu dolduracak modern dini öğreti ve pratikler arayan modern insanlar
tarafından oluşturulmaktadır. Söz konusu hareketler daha ziyade gençlerin ilgisini
çektiği için bunlara “Gençlik Dinleri/Tarikatları” adı da verilmektedir.
Yeni Dini Hareketlerin oluşum sebepleri üzerine farklı yorumların yapıldığını
görmekteyiz. Yeni Dini hareketler genellikle bilimin ve
siyasetin çözemediği pek çok
problemin bulunduğu, bu arada aile kurumunun çökmeye yüz tuttuğu Batı
toplumunda aradığı huzur ve refahı bulamayan, insana ve topluma dair materyalist
görüşlerin kimliksizleştirdiği tatminsiz ve huzursuz insanlar için kaçış yolu veya
teselli kaynağı olarak görülmektedir.
Söz konusu oluşumların başlıca sebepleri; sekülerleşme, subjektivizm, dine
karşı kayıtsızlık (indiffrentizm), aşınmışlık (konsumizm), bireycilik, hazcılık, hızlı
değişim ve küreselleşmedir.
Yeni Dini Hareketlerin kendilerine özgü bir takım özellikleri vardır. Bu
hareketlerin büyük bir kısmının öğretileri batıl inanışlara dayanır. Din ve otoritelere
karşıdırlar. Kurtuluşçudurlar, ancak kurtuluşun sadece kendi reçetelerine uyan az
sayıda insan için geçerli olacağını savunurlar. Bunun için bireysel terapi, grup
terapisi, meditasyon, zihin geliştirme ve potansiyeli geliştirme gibi farklı yöntemler