8
hikayeleri Puranalar’ın ana konusunu oluşturmaktadır. Bilhassa Vişnu Purana’nın,
Vişnu’nun avataralarını anlatan mitolojik hikayelerden ibaret olduğu görülmektedir.
İnsanın tanrıya yükselmesinden ziyade, tanrının insana inmesi olarak
tanımlanan avatara doktrini hakkında pek çok yorum mevcuttur. Bilhassa avataraların
geliş amaçları sorgulanmıştır. Bhaskarananda’ya göre tanrının geliş amacı onun
merhametiyle ilgilidir; onun bedenlenmesinin uyandırmak ve özgür bırakmak gibi iki
nedeni vardır. Tanrı kendini insanlar arasına sokmak istemekte, böylece kutsal
mükemmelliğini yansıtmak suretiyle oluşturduğu doğru örnek sayesinde onlara nasıl
mükemmel olunacağını göstermektedir
6
.
Genel kanaate göre ise bir avataranın başlıca amacı, kötünün yıktığı dürüstlüğü
onarmak ve iyinin korunmasıdır. Ancak bundan başka amaçlarının olduğu da ifade
edilmektedir. Mesela biri bir bilgi dalını öğretmek için gelebilirken, diğeri kötülüğe son
vermek, bir diğeri ise, Mesih gibi, altın çağda yeni bir çağ açmak için gelebilmektedir
7
.
Yani bütün avataralar kurtuluşu gerçekleştirmek için gelmeyebilir. Önceleri bozulan
düzeni sağlamlaştırmak, iyiyi hakim kılarak kötüyü yok etmek amacı taşıyan avatara
inancının değişerek her bir tanrının kendi inananlarına yardım etmek ve onları kötülere
karşı korumak haline geldiği ifade edilmektedir
8
.
Öte yandan, avataraların geliş sırasının dünyadaki ilk yaşam formlarına paralel
olduğu şeklindeki bir yorumun da bilimin verilerine dayanılarak yapıldığı iddia
edilmektedir. Nitekim ilk avatara kabul edilen balık avatarasının, bilimin ilk canlı
türlerinin suyla ilgili varlıklar olduğu iddiasıyla örtüştüğü dile getirilmektedir. Benzer
şekilde sırasıyla hem suda hem karada yaşayan kaplumbağa avatarası, sonrasında
karada yaşayan canlılar ve insanların ilk ataları da kabul edilen yarı insan yarı hayvan
kombinasyonu olarak tanımlanan canlı avataraları ve nihayetinde de tam bir insan
formundaki avataralar ortaya çıkmaktadır. Dolayısıyla canlıların evrimi ile avataraların
evrimi arasında bir paralellik olduğu ifade edilmektedir
9
.
6
Bhaskarananda, Swami, The Essentials of Hinduism, Viveka Press Edition, Canada 2002,
s. 77-78; Sheth, a.g.m., s. 99
7
Sheth, a.g.m., s. 99
8
Yitik, a.g.md., s. 746
9
Bhaskarananda, a.g.e., s. 75
9
Bazılarına göre de avataralar, önceleri aslında tanrısal bir nitelik taşımazken
zamanla tanrılaştırılmışlardır. Buna göre bir avataranın tanrılaştırılması üç şekilde
gerçekleşmektedir: (1) Vişnulaştırma: Başlangıçta Vişnu’nun bir avatarası kabul
edilmeyen bazı görünümler daha sonra “vişnulaştırılmıştır”. Mesela ilk metinlerde bahis
konusu olan balığın tanrısal hiçbir niteliği yoktur; ancak sonraki metinlerde Prajapati ile
birleşerek Vişnu’nun avatarası haline geldiği iddia edilmektedir. (2) Tanrılaştırma:
Önceleri sadece insan olarak bahsedilen bir kahramanın sonradan tanrılaştırılmasıdır.
Mesela Ramayana’nın ilk bölümlerinde (2. ve 6. kitaplar) Rama sadece bir kahraman
olarak tanıtılırken, sonraki kısımlarda tanrılaştırılmaktadır. (3) Karma Kişilik: Çocuk
tanrı, ergen aşık, yetişkin kahraman olarak görülen Krişna’nın, aslında üç farklı Krişna
olduğu ve sonradan tek bir kişilikte birleştirildiği düşünülmektedir
10
.
Geleneksel Hint düşüncesinde avatara kavramı daha çok tanrı Vişnu ile
ilgilidir. Düzenin devamı ve korunması için bazen birkaç şeytanla savaşmak ve
yeryüzünü ciddi bir tehlikeden korumak için bedenlenen Vişnu’nun avataraları daha çok
bir din, bir mezhep ya da kabile ilahları olarak yeryüzüne gelmişlerdir. Belirli aralıklarla
yeryüzüne inen Vişnu’nun avataralarının sayısı hakkında pek çok değişik rivayet
bulunmakla birlikte, genel kanaat on avatara üzerinde yoğunlaşmaktadır. Bu on avatara
sırasıyla: balık, kaplumbağa, yaban domuzu, aslan adam, cüce, baltalı Rama, Rama,
Krişna, Buddha ve Kalkin’dir
11
. Ancak bazılarınca, zaten kendisi olağanüstü bir varlık
olduğu için Krişna avatara olarak kabul edilmemektedir. Bahagavata Puranalar’ın bu
sayıyı yirmi ikiye kadar çıkardığı ve Vaishnava Mezhebi’nin ise sadece on iki avatara
kabul ettiği belirtilmektedir. Buna göre on biri bugüne kadar gerçekleşmiş, on ikincisi
ise Kali Yuga çağında gerçekleşecektir
12
. Genel kanaat ise bugüne kadar dokuz
avataranın geldiğine, onuncu ve sonuncu avataranın ise Kali Yuga çağının sonlarında
geleceği ve bozulan düzeni yıkıp yeniden kuracağı şeklindedir.
Hinduizm’in geleceğin avatarası kabul ettiği Kalkin’in Hıristiyanlık ve
Yahudilik’teki Mesih inancıyla paralel olduğu ifade edilmektedir. Hatta bu benzerlik
nedeniyle bazı çağdaş yazarlar Kalkin’in beyaz atlı bir prens suretinde bedenleneceğine
10
Sheth, a.g.m., s. 99; Ürdüç, a.g.md., s. 240-246
11
Jacobi, a.g.md., s. 193; Parrinder, a.g.e., s. 20; Sheth, a.g.m., s. 100
12
Yitik, a.g.md., s. 746; Hein, a.g.md., s. 82
10
dair rivayetlerin varlığına işaret etmektedirler
13
. Krişna ve bazen de Rama ve
Narahimsa (insan-aslan) Vişnu’nun tüm güçlerini gösterdiği avataralar olarak
tanımlanırken diğerleri kısmi avataralar olarak nitelendirilmektedir
14
.
Geliş nedenlerinden biri de insanları karma döngüsünden kurtarmak olan
avataraların doğumu karma sonucu gerçekleşmemektedir. Üstelik geliş amaçlarından
biri de inananlarını karma döngüsünden kurtarmaktır. Mevcut bilgilere göre Vişnucular,
avataraların bedenlerinin cennet varlıklarının şekli olan “saf öz”den oluştuklarına
inanmakta, Bengal Vişnucuları da tanrının dünyaya inişlerinin değişmeksizin sadece
dünyevi bedende gerçekleştiğini farz etmektedir. Advaita okullarının ise, avataraların
düşsel görünümler olduklarına inandıkları ifade edilmektedir
15
.
Hint mitolojisinde hemen hemen her canlıya tanrısallık atfedilmektedir. Ateş,
hava, su, toprak, ağaçlar, taşlar, nehirler, şehirler vb. Mesela Ganj nehri kutsaldır.
Çünkü yaratılış esnasında yok edici tanrı Şiva’nın kainatı yok etmemesi için onu çeşitli
kollara bölerek yeryüzüne akıttığına inanılmaktadır. Yine farklı Hindu mezheplerinin
kurucuları ve azizlerinin de bu inanç dahilinde değerlendirilmesi söz konusudur. Mesela
Nimbarka Sudarsana’nın, Cakra’nın avatarası ya da Krişna’nın diski olduğu, onun
müridi Nivasa’nın Krişna’ya ait deniz kabuğunun avatarası olduğu, Caitanya ve
Radha’nın Krişna’nın avatarası olduğu yönünde çeşitli iddialar dikkat çekmektedir
16
.
Tanrısal olan her şeyin bir görüntüsü olsa da, hiçbir tanrının ya da cennetten
düşüşün dünyadaki görünümü kabul edilmemektedir. Avatara kavramı daha çok
Vişnu’nun bedenlenmesiyle ilgili olsa da diğer pek çok tanrının da avatarasının
varlığından bahsedilmektedir. Mesela Varuna’nın bir ok suretinde göründüğünden,
Rama ve Krişna’nın eşlerinin dünya tanrıçalarının avataraları olduğundan
bahsedilmektedir
17
.
Avataralar üzerindeki bir diğer tartışma da bedenlenmenin bütünüyle mi yoksa
kısmen mi gerçekleştiği yönündedir. Vişnu’nun bedeninin ya da onun donanımının
13
Yitik, a.g.md., s. 746
14
Sheth, a.g.m., s.100; Renou, Louis, Hinduizm, İletişim Yayınları, çev. Maide Selen, İstanbul 1993, s.
39 ; Ürdüç, a.g.md., s. 240-246
15
Hein, a.g.md., s. 82
16
Sheth, a.g.m., 101
17
Parrinder, a.g.e., s. 20
Dostları ilə paylaş: |