Dünya klasikleri DİZİSİ: 76



Yüklə 278,33 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə14/15
tarix08.09.2018
ölçüsü278,33 Kb.
#67799
1   ...   7   8   9   10   11   12   13   14   15

veriyorum. Ancak, dine aykırı bir suç işlemiş olanları bir yana 

bırakıyorum; çünkü böyle suçlar hiçbir zaman bağışlanamaz; kimse de böyle 

bir suçtan kendini temizleyemez. Şimdi, söyleyeceklerimi iyi dinleyin: 

Tyrannosluk devrildikten sonra, Sicilya'da olan çatışmalar hep şundan 

ileri gelmektedir: kimileri  yönetim erkini yeniden ele almak, başkaları 

da tyrannosluğu tümüyle ortadan kaldırmak istiyorlar. Böyle durumlarda, 

çoğunluğun her zaman doğru bulduğu bir öğüt vardır: düşmanlarına elinden 

geldiğince kötülük; dostlarına da elinden geldiğince iyilik etmek. Ama, 

aynı kötülüklere insanın kendisi de uğramadan, başkalarına kötülük 

edilemez. Bunun açık tanıtlarını görmek için uzağa gitmeyin; Sicilya'da 

olup bitenlere bakın: bir yan saldırdı mı, öteki karşı koyuyor. Siz bunu 

başkalarına da öğretebilirsiniz, bu yolda yararlı dersler verebilirsiniz. 

Buna benzer örnekler hiç de az değil. Ama düşman, dost, herkese nasıl 

yararlı olmalı; bunlara, elden geldiğince az kötülük etmek için nasıl 

davranmalı; işte bunu görmek, görünce de gerçekleştirmek pek kolay 

değildir. Bu yolda bir öğüt vermek ve bunu anlatmaya çalışmak, daha çok 

tanrılara sunulan bir dileğe benzer. Haydi biz de bunu bir dilek olarak 

ele alalım; çünkü her şeye tanrılardan başlamak gerekir. Şimdi size 

vereceğim öğütlerle bu dileğimizin gerçekleşeceğini umalım. 

Savaş başlayalı beri, düşmanlarınız da, siz de, babalarınızın, son derece 

tehlikeli anlar geçirirken (bütün Sicilya, Kartacalılarca yakılıp 

yıkılma, barbarların boyunduruğu altına girme tehlikesini geçirirken) 

başlarına getirdikleri bir ailenin buyruğu altındasınız. Atalarınız o 

zaman, gençliğine ve savaştaki değerlerine bakarak Dionysios'u (ilk 

Dionysios) seçtiler ve yetilerine uygun olduğu için, savaşın yönetimini 

ona verdiler; yanına öğütçü olarak daha yaşlı olan Hipporinos'u kattılar 

ve Sicilya'yı kurtarmak için bunları salt tyrannos yaptılar. 

Kurtuluşlarını, bir tanrının iyicilliğine ve bir tanrıya mı, başa 

geçirdikleri adamların değerine mi, yoksa o zamanki yurttaşların da 

yardımıyla hem tanrıya, hem başlarına mı borçludurlar? Ne denirse densin 

gerçek şu ki, o çağın kuşağı böyle kurtulmuştur. O denli değer gösterip 

sizi kurtaran bu adamları, her zaman minnetle anmalısınız. Sonraları 

tyrannosluk, kendisine teslim edilen kenti yönetemediyse, bunun cezasını 

bir dereceye dek çekmiştir; daha da ceza görmesi gerekir. Ama şimdiki 

durumda suçlulara nasıl bir ceza verelim ki, gerektiği gibi doğru olsun? 

Siz onların yönetim erkinden, tehlikeye girmeden, çok çabalamadan 

sıyrılabilirseniz; onlar da erklerini kolaylıkla elde edebilirlerse, 

vereceğim öğütlerin hiçbir anlamı kalmaz. Şimdilik şunu iyice belleyin ve 

anımsayın ki, her iki yan da birçok kez, tam başarıyı elde etmek için 

yalnızca önemsiz bir şeyin eksik olduğunu ummuş ve sanmıştır ve bu 

önemsiz şey, her zaman sayısız, engin, sonu gelmeyen kötülüklere yol 

açmıştır. Eski bir kötülüğün sonu gibi görünen şey, yeni bir kötülüğün 

başlangıcı oluyor ve bu zincirleme olgu, tyrannosluğu da, demokrasiyi de 

yok etme tehlikesini gösteriyor. Bu acıklı, ama çok olası olan şey 

gerçekleşirse; bütün Sicilya'yı Fenikeliler ve Opikler (7) devleti 

egemenliği altına alırsa, Helen dilinin Sicilya'da izi bile kalmaz. Bu 

yıkımı önlemek için her Helen çalışıp çabalamalı, bir yol bulmalıdır. 

Size önereceğimden daha etkili, daha iyi bir yol bilen varsa, gelsin size 

söylesin; onu bütün Hellas'ın dostu saymak çok doğru olur. 

Benim, şimdiki durum karşısında bulduğum yolu, açık yüreklilikle, yansız 

ve doğru bir dille size anlatacağım. Ben gerçekte, her iki yan arasında, 

tyrannosluk edenlerle tyrannoslardan çekenler arasında bir tür 

yargıcıyım; her iki yana da, yalnızmış gibi eskiden verdiğim öğütleri 

yineliyorum. Bugün de düşünüyorum ki, tyrannoslar, tyrannos adından da, 

tyrannosluktan da sakınmalı; tyrannosluğu, ellerinden gelirse, krallığa 

çevirmelidirler. Bunun olanaklı olduğunu, o bilge ve erdemli Lykurgos, 

olaylarla göstermiştir. Lykurgos, Argos ve Messene'deki akrabalarının 

krallığı tyrannosluğa çevirerek, hem kendilerinin, hem kentlerinin 




yakılıp yıkılmasına neden olduklarını görünce, aynı yıkıma yurdunun ve 

ailesinin de uğramasından korkarak, bir umar düşündü: bir yaşlılar 

meclisi kurdu ve krallık erkini sınırlamakla birlikte onu koruyan 

"ephor"ları oluşturdu. Birçok kuşağın esenliğini işte böylece sağladı. 

Çünkü artık insanlar yasaların değil, yasalar insanların egemeni, 

buyuranı olmuştu. 

İşte bu mektubum, hepinize, bugün böyle davranmanızı salık veriyor. 

Tyrannosluğun peşinden koşanlar, ondan uzaklaşsınlar; doymak bilmez, 

akılsız insanların talihlilik sandıkları şeylerden hep kaçsınlar; 

tyrannosluğu krallığa çevirmeye, krallık yasalarını saymaya çalışsınlar: 

onurlu konumlara geçerlerse, bu, ancak insanların ve yasaların istemiyle 

olsun. Özgür yönetim biçimleri peşinde koşanlara, kötüdür diye kölelik 

boyunduruğundan kaçanlara da şu öğüdü veriyorum: dikkat etsinler, yersiz 

bir özgürlük elde etmek için doymak bilmez istekleri onları, atalarının 

tutulduğu hastalığa (özgürlüğe besledikleri aşırı sevgi yüzünden kargaşa 

içinde yaşamalarına neden olan o hastalığa) sürüklemesin. Dionysios'la 

Hipparinos devlet yönetimini ele almadan önce, Sicilyalılar mutlu 

yaşadıklarını sanıyorlardı; çünkü zevk ve sefa içinde yaşıyorlardı; aynı 

zamanda başlarına buyruktular; doğrulukla ve yasaya göre yönetse bile, 

hiçbir baş tanımayacaklarını, tümüyle özgür olduklarını göstermek için 

Dionysios'tan önce gelen on komutanı taşa tutmuşlardı; tyrannosluğun 

ortaya çıkmasına işte bu yol açtı. Kölelik de, özgürlük de ölçüyü aşarsa, 

çok kötüdür; ölçülü olurlarsa çok iyidirler. Tanrıya boyun eğmek, ölçülü 

davranmaktır; insana boyun eğmek ölçüsüzlüktür. Aklı başında kimselerin 

yasası Tanrı, akılsız kimselerin yasası zevk ve sefadır. 

Bu her zaman böyle olduğuna göre, verdiğim öğütleri bütün Syrakusalılara, 

benim ve Dion'un düşünceleri olarak bildirmelerini, Dion'un dostlarından 

rica ediyorum. Ben, Dion sağ olsaydı da konuşabilseydi, sizlere neler 

söylerdi, onları anlatacağım. Peki, diyeceksiniz, Dion, bugünkü işlerimiz 

konusunda ne gibi öğütler verirdi? Söyleyeyim: 

"Syrakusalılar, her şeyden önce, düşünce ve isteklerinizi kazanç ve 

zenginlik yoluna çevirmeyecek yasaları kabul edin. Göz önünde tutmanız 

gereken üç şey ruh, beden ve sonra zenginlik olduğuna göre, en çok ruhun 

erdemine, ikinci olarak bundan daha aşağı olan bedenin erdemine, üçüncü 

ve son olarak da ruh ve bedene hizmet etmesi gereken zenginliğe değer 

verin. Bir yasa bu düzeni gerçekleştirirse, onu yurdumuza mal etmekle çok 

iyi davranmış olursunuz; çünkü bunu sayanlar gerçekten mutlu olurlar. Ama 

zenginlere mutlu ve talihli demek, özünde uğursuz bir yargıdır; ona 

inanan kimseleri de akılsız eder. Yasa konusunda söylediklerimi 

gerçekleştirirseniz öğütlerimin ne kadar doğru olduğunu anlayacaksınız; 

çünkü her şeyde en iyi mihenk taşı, deneyimdir. 

"Böyle yasalarınız olunca, Sicilya tehlikede, kimse de ne iyice yenmiş, 

ne tümüyle yenilmiş olduğuna göre, katlanamayacağınız kölelikten 

kurtulmak isteyen sizlerle, yeniden tyrannosluğu elde etmek isteyen 

kimseler, bir uzlaşma yolu bulmalısınız; bu, doğru ve yararlı olacaktır. 

Bu sözünü ettiğim kimselerin ataları, Helenleri barbarların 

boyunduruğundan kurtarmakla büyük bir hizmet görmüşlerdir. Siz de, işte 

bu sayede bugün nasıl bir yönetim biçimi kuralım diye düşünebiliyorsunuz. 

Onlar başaramasalardı, ne bir şey düşünebilir, ne bir şey umabilirdiniz. 

Öyleyse, sizler, krallık yönetimi altında özgürlüğe kavuşun; onlar da, 

bütün yurttaşlara, krallara bile, eğrilik ederlerse, buyurucu yasalar 

koyarak, sorumlu bir krallık gücü elde etsinler. 

"Bu düzeni kurmayı başarmak için, tanrıların yardımıyla, açık yüreklilik 

ve doğrulukla krallarınızı seçmeye koyulun. Önce, babamla benim ettiğimiz 

hizmetlere karşılık, oğlumu seçin: babam eski zamanlarda, kenti 

barbarlardan kurtardı; ben de, son zamanlarda, iki kez tyrannoslardan 

kurtardım; bunu, hepiniz gördünüz. İkinci olarak size şimdi ettiği 

yardımlara ve huyunun doğruluğuna karşılık, babamın adını taşıyan 




Yüklə 278,33 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   7   8   9   10   11   12   13   14   15




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə