Ebedi dönüş mitosu


YARATILIŞ’IN PERİYODİKLİĞİ



Yüklə 3,73 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə18/51
tarix15.01.2023
ölçüsü3,73 Mb.
#98631
1   ...   14   15   16   17   18   19   20   21   ...   51
0963-Ebedi Donush Mitosu-Mircea Eliade-chev-Umit Altugh-1976-187s

YARATILIŞ’IN PERİYODİKLİĞİ
Dünyanın Yaratılışı her yıl tekrarlanm aktadır. Yara- 
tılış'a sebep olan Allah’dır ve onu tekrarlar* (Kur’an, X, 4). 
Kozmogonik eylemin ebediyen tekrarlanışı her Yeni Yıl'ı bir 
çağın başlangıcına dönüştürerek ölülerin hayata dönmesini ve 
müminlerin dirilişe inançlarının sürmesini sağlamaktadır. 
Yeni Yıl törenleriyle ölüler kültü arasındaki ilişkiye biraz­
dan döneceğiz. Bu noktada, ölülerin Yeni Yıl mevsiminde (No­
el ile Epifani arasındaki oniki gün içinde) ailelerine döne­
ceklerine (ve çoğu kez "yaşayan ölüler" olarak döneceklerine) 
dair, hemen hemen her yerde varolan inancın dünyanın yoke- 
dildiği ve yeniden yaratıldığı bu mitsel anda zamanın ilga 
edilmesinin mümkün olduğu umuduna işaret ettiğini belirte­
lim. Artık ölüler geri gelebilir, zira yaşayan larla ö lü ler ara­
s ın d a k i
tüm en g eller kalkm ıştır (ilk kaos yeniden 
güncelleştirilmiyor mu?) ve geri geleceklerdir, çünkü bu para­
doksal kertede zaman askıya alınacak, dolayısıyla onlar da 
yeniden yaşayanlarla çağdaş olabileceklerdir. Dahası, yeni 
bir Yaratılış hazırlanmakta olduğundan kalıcı ve somut bir 
hayata dönmeyi umabilirler.
* Kur'an, Yunus Suresi, 4. ayet: "Hepimizin dönüşü Onadır." (ç. n.)
70


îşte bu nedenle, bedenin dirilişi inancının yaygın olduğu 
yerlerde bu dirilişin yılın başlangıcnıda, yani yeni bir çağın 
açılışında gerçekleşeceğine inanılır. Lehmann ve Pedersen, 
Sami halklarda böyle olduğunu göstermişlerdir, Wensick15 ise 
Hıristiyan gelenekte bu inanışın varlığına dair çok sayıda 
kanıt toplamıştır. Örneğin: "Kadir-i Mutlak (Epifani'de) be­
denleri ve ruhları uyandırır."16 Darmesteter tarafından ak­
tarılan bir Pehlevi metninde şöyle denmektedir: "Fravardin 
ayında, Xurdath gününde Tanrı Hürmüz dirilişi ve "ikinci be­
deni" başlatacak ve dünya ifritler, ilaçlar, vb. karşısında 
çaresizlikten kurtulacak. Ve her yerde bolluk olacak, yiyece­
ğe ihtiyaç kalmayacak; dünya saf olacak, insan [kötülüğün] 
husumet[in]den kurtulacak ve ilelebet ölümsüz olacak."17 Gaz- 
wini ise Newroz'da Tanrı’nın ölülerini dirilttiğini söylemekte 
ve "onlara ruhlarını geri verdi, ve göğe emir verip yağmur 
yağdırdı, böylece insanlar o gün toprağı sulama adetini 
başlattılar."18 demektedir. Sudan Yaratılış (aquatik kozmo­
goni, tarihsel yaşamı periyodik olarak yeniden doğuran tu­
fan, yağmur), doğum ve diriliş düşünceleri arasındaki çok 
yakın bağlantı Talmud'daki şu deyişle de onaylanmaktadır: 
"Tanrı'nın üç anahtarı vardır, yağmur anahtarı, doğum anah­
tarı ve ölüleri ayağa kaldıran anahtar."19
Yeni Yıl bayramında Yaratılış’m simgesel tekrarlanışı 
Irak ve İran'da yaşayan Mandaelar arasında günümüze dek 
sürmüştür. Bugün bile İran Tatarları yılın başında toprak dolu 
bir kaba tohum dikerler; bunu Yaratılış'ı anmak için yap­
tıklarını söylemektedirler. İlkyaz dönümünde (Mart ayının 
bir çok medeniyette yılın başlangıcını belirtiğini hatırla­
yalım) toprağa tohum atma adeti çok geniş bir alanda 
görülm ek-tedir ve daima tarım sal törenlerle bağlantılı 
olmuştur.20 Ama, bitkilerin yeşermesi draması doğa ve insanın 
periyodik yeniden doğuşu simgeciliğine de girmektedir. 
Tarım, periyodik yeniden doğuş simgeciliğinin uygulandığı bir 
çok düzlemden yalnızca biridir. ,Ve bu simgeciliğin "tarımsal 
versiyonu" popüler ve emperyal karakteri sayesinde aşırı bir
71


yaygınlık kazanabilmişse de bu versiyon periyodik yeniden 
doğuşun karmaşık simgeciliğinin ilke ve amacı olarak görü­
lemez. Bu sim geciliğin temeli ay gizem ciliğindedir; do­
layısıyla, etnografik bakış açısından bunu tarım-öncesi top- 
lumlarda bile görebiliyoruz. İlk ve esas olan yenidendoğuş 
düşüncesi, yani Yaratılış'ın tekerrürüdür.
Öyleyse, İran -tatarlarının adeti, onun önkoşulu olan ve onu 
açıklayan İran kozmo-eskatolojik sistemi içine oturtulmalı­
dır. Nevvroz, İran Yeni Yılı hem Ahuramazda bayramı (ilk 
ayın "Hürmüz" günü kutlanırdı) hem de dünyanın ve insanın 
Yaratılışı’nın gerçekleştiği gündür.21 "Yaratılışın yenilenme» 
si" Nevvroz günü olmuştur.22 Dimasqi23 tarafından aktarılan 
geleneğe göre kral şöyle demekteydi: "îşte yeni* yılın yeni ayı­
nın yeni günü; harcanmış zaman yenilenmelidir." İnsanın bütün 
bir yıllık yazgısı da bu gün belirlenir.24 Nevvroz gecesi sayısız 
ateş ve ışık görülür25 ve gelecek yıl yağmurun bolluğunu sağ­
lama bağlamak için suyla arındırma ve toprağı sulama tören­
leri yapılır.26 Dahası, "Büyük Nevvroz" zamanı herkesin bir 
kaba yedi çeşit tohum dikmesi adet olmuştur, "bunların büyü­
mesinden o yılın hasadına ilişkin sonuçlar çıkarılır."27 Bu 
adet Babil Yeni Yılı'ndaki "yazgıların belirlenmesi" adetine, 
Mandea ve Yezidilerin Yeni Yıl törenlerinde günümüze dek 
süren bir adete benzerlik göstermektedir.28 Yeni Yıl’ın koz­
mogonik eylemi tekrarlamasından ötürü de Noel ve Epifani 
arasındaki oniki gün hala yılın oniki ayının ön-biçimlenişi 
olarak görülmektedir. Avrupalı köylülerin evrensel olarak 
uyguladıkları, bu oniki günün meteorolojik işaretlerine göre 
her bir ayın hava durumunu ve yağış miktarını belirleme ge­
leneğinin de kaynağı budur.29 Her aya düşen yağış miktarının 
Tapınaklar Bayramı’nda belirlendiğini hatırlamamız yeter­
li. Veda çağı Hintlileri de kış ortasının oniki gününü yılın bir 
imgesi ve benzeri olarak görürler (Rg-Veda, IV, 33, 7).
Ancak, belli yer ve dönemlerde, özellikle Darius takvi­
minde Iranlılar bir başka Yeni Yıl Günü daha belirlemiş-ler- 
dir: yaz ortasına denk gelen Mihragan, Mithra bayramı. Al-
72


Biruni'nin. dediğine göre İran teolojisi "Mihragan'ı diriliş ve 
dünyanın sonunun bir işareti olarak görür, çünkü Mihragan’da 
büyüme tamamlanır, daha fazla büyüme imkanı kalmaz ve 
hayvanlar artık cinsel birleşmede bulunmazlar. Aynı şekilde, 
Newroz'u da dünyanın başlangıcının işareti olarak görürler
çünkü Nevvroz’da bunların tersi olmaktadır."30 Geçmiş yılın 
sonu ve yeni yılın başlangıcı, el-Biruni'nin naklettiği gele­
nekte tüm kozmik düzlemlerde biyolojik kaynakların tüke­
nişi, dünyanın kesin sonu olarak yorumlanmaktadır. ("Dün­
yanın sonu", yani belirli bir tarihsel devrenin sonu her zaman 
bir tufanla olmaz, ateş, sıcak, vb. nedeniyle de olabilir. Yaz 
mevsimini ve yakıcı sıcağı kaosa dönüş olarak görün görkemli 
bir mahşer görüşü îşaya'da bulunabilir (34:4, 9-11). Benzer im­
geler için bkz. Bahm an-Yaşt, n , 41; ve Lactantius, Divinae In- 

Yüklə 3,73 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   14   15   16   17   18   19   20   21   ...   51




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə