Edebiyat nedir? Sorusunun cevabını doğru olarak vermek zorundayız. Edebiyat nedir? Sorusunun cevabını doğru olarak vermek zorundayız



Yüklə 474,5 Kb.
tarix03.08.2018
ölçüsü474,5 Kb.
#60741



Edebiyat nedir? Sorusunun cevabını doğru olarak vermek zorundayız.

  • Edebiyat nedir? Sorusunun cevabını doğru olarak vermek zorundayız.

  • Edebiyat Arapça “edeb” kökünden gelmektedir… “Edeb”in anlamı ise; davet, zerâfet ve ahlâk’tır…



Bu gün günlük hayatımızda bile çok sık kullandığımız, “edebiyat” kelimesi, bizim Edebiyat tarihimizde ilk olarak ne zamandan itibaren kullanılmaya başlanmıştır?...

  • Bu gün günlük hayatımızda bile çok sık kullandığımız, “edebiyat” kelimesi, bizim Edebiyat tarihimizde ilk olarak ne zamandan itibaren kullanılmaya başlanmıştır?...

  • Acaba biliyor muyuz?...



Osmanlı döneminde, “güzel yazı yazma” anlamında “ilmü’l – edeb” tabiri kullanılırdı.

  • Osmanlı döneminde, “güzel yazı yazma” anlamında “ilmü’l – edeb” tabiri kullanılırdı.

  • Yani bugünkü anlamda “edebiyat” kelimesi henüz o döneminde kullanılmıyordu.





  • Edeb yâ hû…



Eskiden medreselerin, okulların giriş kapılarının üzerine bu yazı vardı…

  • Eskiden medreselerin, okulların giriş kapılarının üzerine bu yazı vardı…

  • Yani öğrencilerin ilk öğrenmesi gereken bilgi bu idi…

  • Yunus Emre'nin hocası Tapduk'un dergahının giriş kapısında da bu yazı asılıydı…



Edebiyat kelimesi, bizde ilk defa Tanzimat döneminde kullanılmaya başlamıştır.

  • Edebiyat kelimesi, bizde ilk defa Tanzimat döneminde kullanılmaya başlamıştır.

  • O dönemde yeni türetilen, bediiyyat, hikemiyyat, türkiyyat,vb. kelimelerdendir. Edebiyat kelimesi Arapça edeb kökünden türetilmiş olmasına rağmen Arapça’da böyle bir kelime yoktur. Tamamen bize ait bir kelimedir.



Batı dillerindeki “literatür” kelimesine karşılık olarak türetilmiştir. Bu anlamıyla da bugün edebiyat yaygın olarak kullanılmaktadır.

  • Batı dillerindeki “literatür” kelimesine karşılık olarak türetilmiştir. Bu anlamıyla da bugün edebiyat yaygın olarak kullanılmaktadır.



Dile ait ilimler,

  • Dile ait ilimler,

  • Güzel yazma sanatı ve onun öğretimi,

  • Edebî yazılar,

  • Bir konu ile ilgili yayınlar,

  • Gereksiz yere sözü uzatmak, süslü sözler söylemek,

  • gibi anlamlarda kullanılmaktadır.



edebiyat   Ar. edebiyyat  is. (edebiya:tı) 1. Olay, düşünce, duygu ve hayallerin dil aracılığıyla sözlü veya yazılı olarak biçimlendirilmesi sanatı, yazın (II): “Edebiyat hocasıyken talebeme bu nesir sanatından bir defa bahsetmiştim.” -F. R. Atay. 2. Bir bilim kolunun türlü konuları üzerine yazılmış yazı ve eserlerin hepsi, literatür: Hekimlik edebiyatı. 3. mec. İçten olmayan, gereksiz, boş sözler.

  • edebiyat   Ar. edebiyyat  is. (edebiya:tı) 1. Olay, düşünce, duygu ve hayallerin dil aracılığıyla sözlü veya yazılı olarak biçimlendirilmesi sanatı, yazın (II): “Edebiyat hocasıyken talebeme bu nesir sanatından bir defa bahsetmiştim.” -F. R. Atay. 2. Bir bilim kolunun türlü konuları üzerine yazılmış yazı ve eserlerin hepsi, literatür: Hekimlik edebiyatı. 3. mec. İçten olmayan, gereksiz, boş sözler.



 Güncel Türkçe Sözlük  edebiyat    Fr. Littérature  1. Sanatça, yani insanda estetik duyguyu heyecana getirecek değerde meydana getirilmiş şiir, sahne eseri, hikâye, roman, söylev gibi nazım veya nesir halindeki eserlerin hepsi. 2. Bu eserlerin yer aldığı sanat kolu. 3. Bu sanatı ve bu eserleri inceleyen bilim. 4. Bu bilimi konu olarak ele alan kitap…

  •  Güncel Türkçe Sözlük  edebiyat    Fr. Littérature  1. Sanatça, yani insanda estetik duyguyu heyecana getirecek değerde meydana getirilmiş şiir, sahne eseri, hikâye, roman, söylev gibi nazım veya nesir halindeki eserlerin hepsi. 2. Bu eserlerin yer aldığı sanat kolu. 3. Bu sanatı ve bu eserleri inceleyen bilim. 4. Bu bilimi konu olarak ele alan kitap…

  • şeklinde tarif edilmiştir…



“Malzemesi dil, kaynağı yaşantılar ve hayâl gücü olan bir yaratıcılıktır. Başka bir deyişle edebiyat; duygu, düşünce ve hayâlleri, olayları, eşyaları, soyut ve somut değerleri anlatmak üzere kelimelerle meydana getirilen bir sanat dalıdır…”

  • “Malzemesi dil, kaynağı yaşantılar ve hayâl gücü olan bir yaratıcılıktır. Başka bir deyişle edebiyat; duygu, düşünce ve hayâlleri, olayları, eşyaları, soyut ve somut değerleri anlatmak üzere kelimelerle meydana getirilen bir sanat dalıdır…”

  • şeklinde bir tanım yapabiliriz…



Arıca edebiyat; güzel sanatların bir kolu olmakla beraber, edebî eserleri inceleyen bir bilim dalının da adıdır…

  • Arıca edebiyat; güzel sanatların bir kolu olmakla beraber, edebî eserleri inceleyen bir bilim dalının da adıdır…

  • Şimdi de karşımıza “edebî eser” veya “edebî metin” kavramı çıkmaktadır…



Edebî eser dendiği zaman, edebiyat sanatının bünyesinde mutlaka bir sanatçı tarafından oluşturulan ve malzemesi dil olan, insanda bir güzellik (estetik) duygusu uyandıran ve her şeyiyle orijinal (özgün) olan, sözlü veya yazılı sanat eseri, anlaşılmalıdır.

  • Edebî eser dendiği zaman, edebiyat sanatının bünyesinde mutlaka bir sanatçı tarafından oluşturulan ve malzemesi dil olan, insanda bir güzellik (estetik) duygusu uyandıran ve her şeyiyle orijinal (özgün) olan, sözlü veya yazılı sanat eseri, anlaşılmalıdır.



Orhan OKAY hocanın ifadesi ile; “Edebî eserin diğer sanat ürünlerinden en önemli farkı, [sadece] duyularla değil zihinsel bir çabayla algılanabilir bir yapıya sahip olmasıdır…”

  • Orhan OKAY hocanın ifadesi ile; “Edebî eserin diğer sanat ürünlerinden en önemli farkı, [sadece] duyularla değil zihinsel bir çabayla algılanabilir bir yapıya sahip olmasıdır…”

  • ( Okay, Sanat ve Edebiyat Yazıları, 1990 )



Edebî eser; sadece kendine özgü dili olan, bir başka dile çevrilemeyen, hatta kendi yazıldığı dile bile çevrilemeyen eserdir…

  • Edebî eser; sadece kendine özgü dili olan, bir başka dile çevrilemeyen, hatta kendi yazıldığı dile bile çevrilemeyen eserdir…

  • Edebî eser; vermek istediklerini açıkça anlatmayan, sezdiren, üstü kapalı ama güzel söylemeyi esas kabul eden eserdir…



Edebî eser; günlük konuşma dilinin kelimelerini kullanır malzeme olarak, ancak o kelimelerden yeni bir dil “Üst Dil” meydana getirir… Onlara yeni anlamlar kazandırır…

  • Edebî eser; günlük konuşma dilinin kelimelerini kullanır malzeme olarak, ancak o kelimelerden yeni bir dil “Üst Dil” meydana getirir… Onlara yeni anlamlar kazandırır…

  • Edebî eserin dili ve ifade tarzı orijinaldir…



Ağlarım hatıra geldikçe gülüştüklerimiz…,

  • Ağlarım hatıra geldikçe gülüştüklerimiz…,

  • Ağlasam, sesimi duyar mısınız mısralarımda?

  • Dökülen mey, kırılan şîşe-i rindân olsun…

  • Sular mı yandı? Neden tunca benziyor mermer…

  • Bu gün hastaneyi su yolu ettim…

  • Bir içim su…



Edebiyatın modern bilimler arasında bir dal olarak kabul görmesi çok yenidir…

  • Edebiyatın modern bilimler arasında bir dal olarak kabul görmesi çok yenidir…

  • Başlıkta da ifade edildiği gibi, geçmişte edebiyat bilimi yerine “Fenn-i belâgat” veya “Fenn-i şiir” gibi terimlerin kullanıldığını görüyoruz.



Belâgat ise; “sözün düzgün, kusursuz, yerinde ve adamına göre söylenmesini öğreten ilim” olarak tanımlanmaktadır.

  • Belâgat ise; “sözün düzgün, kusursuz, yerinde ve adamına göre söylenmesini öğreten ilim” olarak tanımlanmaktadır.

  • Bu tanım genellikle manzum eserleri kapsadığından, tanımın bu günkü “edebiyat bilimi” kavramı ile örtüşmediğini görüyoruz.



Edebî metinleri, sanatın öznel yapısını reddetmeden, kişisellikten kurtarıp belli bir metoda bağlayarak incelemektir…

  • Edebî metinleri, sanatın öznel yapısını reddetmeden, kişisellikten kurtarıp belli bir metoda bağlayarak incelemektir…









  • Edebiyat tarihi,

  • Edebiyat sosyolojisi,

  • Edebiyat kuramları,

  • Karşılaştırmalı edebiyat,

  • Edebî eleştiri, ve

  • Edebiyat eğitimi,

  • gibi bilim kolları vardır.



Edebiyat Tarihi: Bir milletin edebiyatının yüzyıllar boyunca gösterdiği gelişme ve olgunlaşmayı bir bütün olarak inceleyen, edebî oluş ve akımları ele alıp onların siyasî, sosyal ve fikrî şartlarla ilgisini belirleyip onların estetik değerlerini tespit edip açıklayan,

  • Edebiyat Tarihi: Bir milletin edebiyatının yüzyıllar boyunca gösterdiği gelişme ve olgunlaşmayı bir bütün olarak inceleyen, edebî oluş ve akımları ele alıp onların siyasî, sosyal ve fikrî şartlarla ilgisini belirleyip onların estetik değerlerini tespit edip açıklayan,

  • Bir bilimdir…



1. Kronolojik yöntem: Meseleyi kaynağından alarak tarihî gelişimini inceleyen bakış açısı…

  • 1. Kronolojik yöntem: Meseleyi kaynağından alarak tarihî gelişimini inceleyen bakış açısı…

  • 2. Estetik yöntem: Eserlerin edebî sanatları ve ortaya koydukları değerler üzerinde duran bakış açısı…



3. Psikolojik yöntem: Eseri meydana getiren sanatkârın ruh durumunu göz önünde tutan anlayış…

  • 3. Psikolojik yöntem: Eseri meydana getiren sanatkârın ruh durumunu göz önünde tutan anlayış…

  • 4. Sosyolojik yöntem: Sanat eserinin içinde üretildiği sosyal çevreyi esas alan bakış açısı…



Dünya ve Avrupa Edebiyat Tarihi gibi çok geniş coğrafya alanlarını içine alan nadir örneklerin yanı sıra;

  • Dünya ve Avrupa Edebiyat Tarihi gibi çok geniş coğrafya alanlarını içine alan nadir örneklerin yanı sıra;

  • 1.Milletlerin (Türk Edebiyatı, İngiliz Edeb., Fars Edb. Tarihi vb.),

  • 2. Belirli devirlerin (XIX.Asır Türk Edebiyatı Tarihi)

  • 3. Edebî Akımların ( Türk Teceddüt Edebiyatı Tarihi )



4. Türlerin (Türk Tiyatro Edebiyatı)

  • 4. Türlerin (Türk Tiyatro Edebiyatı)

  • edebiyat tarihleri yazılmıştır…

  • Modern Edebiyat Tarihçiliğinin başlangıcı sayılan eser 18.yy da Fransa’da görülmüştür:



Eseri: Edebî Eserler Üzerine Düşünceler (1736 – 1740) 12 cilt.

  • Eseri: Edebî Eserler Üzerine Düşünceler (1736 – 1740) 12 cilt.

  • Diğer Avrupa ülkelerinde de bu tarihten sonra edebiyat Tarihi kabul edeceğimiz eserler yazılmaya başlar…



Osmanlılar’da biyografiye veya antolojiye benzeyen eserler "Şuara Tezkireleri"dir.

  • Osmanlılar’da biyografiye veya antolojiye benzeyen eserler "Şuara Tezkireleri"dir.

  • İlk Türkçe Tezkîre bilindiği gibi Ali Şîr Nevâî’nin Mecâlisü’n-nefâis’idir. Anadolu sahasında yazılan İlk Türkçe Tezkîre ise 16.yy’da Sehî Bey’in eseri Heşt Bihişt’tir.



  • Ayrıca, Terâcim-i Ahvâl gibi, Mecmua ve Güldesteler gibi daha sonraları Edebiyat tarihlerine kaynaklık edecek eserler de vardır…



Edebiyat tarihi diyebileceğimiz eserler Tanzimattan sonra görülür…

  • Edebiyat tarihi diyebileceğimiz eserler Tanzimattan sonra görülür…

  • Ziya Paşa’nın manzum “Mukaddime-i Harâbat” (1874) ının bir bölümü Osmanlı şairlerini Kudema, Evâsıt ve Evâhir gibi tasniflerle anlatır. Bu açıdan eser, eski tezkirelerden farklıdır…



Osmanlıda ‘Edebiyat Tarihi’ adını taşıyan ilk eser, Abdülhalim Memduh’un eseridir ve 1888 yılında yazılmıştır…

  • Osmanlıda ‘Edebiyat Tarihi’ adını taşıyan ilk eser, Abdülhalim Memduh’un eseridir ve 1888 yılında yazılmıştır…

  • Diğerleri:

  • Faik Reşad, Tarih-i Edebiyat-ı Osmaniye 1912

  • Ali Ekrem, Tarih-i Edebiyat-ı Osmaniye 1912

  • Şahabettin Süleyman, Tarih-i Edebiyat-ı Osmaniye

  • 1912



Köprülüzade M. Fuad, Türk Tarih-i Edebiyat Dersleri, 1914

  • Köprülüzade M. Fuad, Türk Tarih-i Edebiyat Dersleri, 1914

  • Köprülüzade M.Fuad-Şahabettin Süleyman, Yeni Osmanlı Tarih-i Edebiyatı, 1914

  • İbrahim Necmi, Tarih-i Edebiyat Dersleri, 1922

  • İsmail Hikmet, Türk Edebiyatı Tarihi, 1925

  • İsmail Habib, Türk Teceddüd Edebiyatı Tarihi,1924

  • Agâh Sırrı, Edebiyat Tarihi Dersleri, 1932

  • Sadettin Nüzhet, Mustafa Nihat Özön, Nihal Atsız, Nihat Sami Banarlı, Vasfi Mahir Kocatürk, Kenan Akyüz, Ahmet Hamdi Tanpınar, Ahmet Kabaklı vb yazarların da eserlerini saymak mümkündür…



Edebiyat Sosyolojisi, toplumla edebiyat arasındaki ilişkileri inceler…

  • Edebiyat Sosyolojisi, toplumla edebiyat arasındaki ilişkileri inceler…

  • Çünkü edebî eser, içinde üretildiği toplumun ve şartların eseri olduğu kadar, toplum da edebi eserlerin etkisi altındadır…



Halit Ziya Uşaklıgil bir konuşmasında: “

  • Halit Ziya Uşaklıgil bir konuşmasında: “

  • «Şüphesiz hayatı romanlar yapar…” der.

  • Bu söz size ne düşündürüyor?



Edebiyat eserlerinin Sosyolojik tahliller için bir veri tabanı gibi değerlendirilmesi ne kadar doğrudur?

  • Edebiyat eserlerinin Sosyolojik tahliller için bir veri tabanı gibi değerlendirilmesi ne kadar doğrudur?

  • Edebî eserin itibârî (kurmaca) olduğu asla unutulmamalıdır…



Yüklə 474,5 Kb.

Dostları ilə paylaş:




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə