3
Resim 2: Moğolların yaşadıkları ülke ve bölgeler. (Wikipedia.org/english/Mongolia)
Moğolistan’ın coğrafi yapısı yer-yer küçük yükseltilerle
engebeli hale gelmiş geniş
düzlüklerdir. Geniş yaylalar insan yoğunluğu açısından seyrek dokulu bir demografi
özelliği gösterir. Örneğin ülkenin güney doğusunda bulunan Altay dağları ve orta
kısmındaki Çangay dağlarının dışında bitki örtüsünü geniş çayırlar oluşturur. Dağlar ise
ağaçsız ve çıplaktır. Ülkenin güneyinde ise Gobi çölü yer almaktadır. Bu coğrafya
Moğolların Moğolistan dışında yaşadıkları yerde de benzer özellikler gösterir.
Örneğin
Altay dağları ve çevresindeki geniş düzlükler hem Rusya, hem Moğolistan, hem de Çin
sınırları içinde uzanmaktadır.
1
1
Wikipedia.org/english/Mongolia
4
Kavramlar
Moğol Kimliği
Kimlik, toplumsal bir varlık olarak insana özgü olan belirti, nitelik ve özelliklerle,
birinin belirli bir kimse olmasını sağlayan şartların bütünüdür.
2
Bu tanımdan da
anlaşılabileceği üzere kimlik kavramı bir toplumu betimlemek ve tüm toplumlar için
kesin ortak kriterler oluşturamayacak nitelikte bir kavramdır. Her topluma aynı
sözcüklerle ve standartlarla uyguluna bilecek bir kavram değildir.
Bu açıdan bakıldığında Moğol kimliği iki benzer nitelik üzerinden tarif edilebilir.
Bunlardan ilki Cengiz Han’ın çevredeki klanları ve hayvancı-göçebe toplulukları
birleştirerek kurduğu birliktir.
3
Daha sonra
Hiyongyu, Hiyanbi, Nirun, Uygur, Kitan gibi
tarımla da uğraşan sayısız topluluk bu birliğe katılmıştır. İkincisi
ise bu birlik
genişlerken oluşan lehçe ve dil farklılıklarının azalarak kendiliğinden Halha Moğolcası
denen ortak bir dilin ortaya çıkma sürecidir.
4
Bu açıdan bakıldığında belki de Moğollar tarihteki ilk ulus örneklerinden birisidir.
Moğolların geleneksel tarihi anlatma pratiklerinde Moğol isminin nereden geldiğinin
söylencesi bugüne kadar anlatıla gelmektedir. Bu destansı hikaye, daha sonradan Cengiz
Han adını alacak olan Temuçin 9 yaşındayken, kendi ailesi içinde güçlü bir han olan
babası Yeşükey Bagatur’un düşman bir tatar ailesi tarafından öldürülmesiyle başlar.
Böylece diğer boylar güçsüz kalan Moğol klanının sürülerine
göz dikerler ve egemenlik
yarışında 9 yaşındaki bir çocuğun bir savaşı ya da zor şartlarda yapılacak bir yolculuğu
yönetemeyeceğini ileri sürerek Temuçin’ini esir alırlar. Bu esirlik sadece Temuçin’in
rüştünü ispatlama zamanına kadar sürecektir. Çünkü o zaman geldiğinde yöredeki diğer
güçlü klan olan taichikhut (tayiçikutlar), Temuçin’in kendi klanının babasından
2
Büyük Türkçe Sözlük Türk Dil Kurumu Yayınları 2009 Ankara s.875
3
Gejin, Chao “
The Oirat Epic Cyle Of Jangar” Oral Traditions B.R Pres. 2001 s. 402-435
4
Juha Janhunen (ed) /
The Mongolic Languages and Linguistic Kopenhag
2000
(Routledge language family series ; 5) s.474
5
kaynaklanan hanlık hakkını istemesinden korkmaktadırlar. Bunun farkında olan
Temuçin ellerinin bağlı olmasına rağmen kaçmanın bir yolunu bulur ve ailesini
annesinin de yardımıyla oldukça küçük ve güçsüz bir klan olarak bir arada tutmayı
başarır. Yeşükey ölmeden önce Temuçin daha çocuk yaşta kendine bir eş seçmiştir.
Büyüdüğünde seçtiği bu eş olan Börte ile evlenen Temuçin bir gece yarısı baskını ile
gafil avlanır ve karısı Börte kaçırılır. Gerekçe ise bir intikamdır. Çünkü Temuçin’in
annesi de babası tarafından aynı şekilde kaçırılmıştır. Temuçin bunun üzerine en yakın
arkadaşlarından yardım alarak Börte’yi kurtarır ancak ilk çocuğu olan Kubilay’ın
kendisinden mi yoksa Börte’yi kaçıranlardan birinin mi olduğunu asla bilemez.
Yine de
öz oğlu kabul eder ve ona diğer çocuklarından farklı davranmaz.
Çocukluktan ilk gençliğe, oradan gençliğe uzanan bu zorlu ayakta kalma çabası Moğol
tarihinin başlangıcı olarak kabul edilir. Moğol ulusal kimliğinde asıl zor olan ve
kutsanan düşünce, çetin yılları çocuk başına, yardımsız ve diğer klanlardan çok az zarar
atlatarak geçirerek imtihan olunan Temuçin’in çevresinde ona düşmanlık besleyen
klanları ve boyları birleştirmesi ve hepsi için geçerli olacak ortak bir yasa koymasıdır.
Bu mertlik ve adalet sağlama hikayesinin buraya kadar olan kısmı o
kadar önemlidir ki
Moğolistan’da çoğu ozan bugün bile hikayenin sadece buraya kadar olan kısmını
anlatmaktadır. Daha sonra onluk ordular sisteminin kurulması ve farklı boyların
güçlenmek, kendi aralarındaki savaşlara son vermek ve daha güçlü akınlar yapabilmek
üzere güçlenmek amacıyla birleşmesi dünyanın o zamana kadar ki bilinen kısmının
¾’ünün işgalini kendiliğinden açıklamaktadırlar.
Burada batılı Moğol tarihçileriyle, Moğolların kendi geleneksel tarih okumaları arasında
büyük ama son derece doğal bir fark vardır. Batılı tarihçiler daha çok aetık bir kimlik
olarak varolan Moğolların konfedere olduktan sonraki haline odaklanır ve bilinçaltında
Tanrı’nın Hıristiyanları azgınlıkları yüzünden cezalandırdıklarına
dair tarihsel belgelere
ve arkeolojiye varan incelemeler yaparlar. Oysa Moğollar için bugün bile hikayenin
önemli olan tarafı Temuçin’in farklı boyları birleştirerek Cengiz Han İmparatorluğu’nun