Ege Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü



Yüklə 429,23 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə7/15
tarix27.10.2017
ölçüsü429,23 Kb.
#6922
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   ...   15

 
 
21
1. Bölüm  
 
Hayvancılık 
 
Geleneksel Moğol yaşayış pratiği göçebelik ve hayvan yetiştiriciliğine dayanır. 
Toprağın belirli bir kısmını kalıcı anlamda mülk edinmeme; hem tarım yerine 
hayvancılığa dayanan yaşam biçiminin, hem de kısmen Moğol inancının kökeni olan 
animizmin doğal bir parçasıdır. Hayvan davranışları göçebelikte önemli bir yer tutar. 
Göçebelik yer değiştirerek yaşamak anlamına gelir. Hem hayvanların hem de onlarla 
birlikte yaşayan insanların ihtiyaçları ve çevrenin insana değil insanın çevreye ait 
olduğu fikriyle yüklü olan animistik inanç, göçebelik pratiklerini anlamlandırmak ve 
açıklamakta önemlidir. Bu anlamlandırmalardan biri maddi (hayvancılık), diğeri ise 
manevidir (animizm). Ancak yaşayış pratiklerinde bunlar doğal olarak iç içe 
durmaktadır. 
 
Göçebelik Moğol toplumunun geleneksel yaşayış pratiğidir. Ancak bugün gerek İç 
Moğolistan’da, gerekse bağımsız Moğolistan’da göçebelik pratikleri büyük ölçüde 
azalmıştır ve ekonomi sanayiye yani fabrikalara ve onların çevresinde kurulan yerleşim 
birimlerine dayalıdır.    
 
Moğolistan, Tuva, Sibirya ve Altaylı göçebe pratiklerinin eskiye göre azalmasına karşın, 
hala aktif olarak göçebeliği sürdüren topluluklar, coğrafi alana göre oldukça seyrek 
dokulu bir nüfus dağılımı gösterir. Kilometre kareye düşen insan sayısı bunun örneğidir. 
Geleneksel göçebe yaşamında soya dayalı büyük aile toplulukları olarak kümelenen 
katmansız toplum yapısı birlikte hareket eder ve önceden belirlenmiş dayanışma 
kuralları içinde çalışır. Sürekli bir yeri yurt edinmeme ve insanın maddi boyutlarıyla 
karşılaştırılınca sonsuz büyüklükte olan gök ve yer içinde olma durumu; her şeyin 
istisnasız olarak büyük bir döngüler sistemi içine yerleştiği fikrine ve algısına dayanan 
animist inanç biçimiyle de yakından ilgili olabilir. Ancak bu teolojik önermenin 


 
 
22
ötesinde, kesin olarak söylenebilecek şey göçebelikten söz ederken en önemli dinamiğin 
hayvancılık olduğunu söylemek açıklayıcı olacaktır. 
 
Göçebe Moğol aileleri arasında yetiştiriciliği yapılan hayvanlar koyun, keçi, sığır 
cinsleri, at ve devedir. Yetiştirilen tüm hayvan türleri hayvansal besin ürünü elde etmek 
için kullanılmaktadır. At ve deve gündelik binek hayvanı olarak kullanılırken, sığır 
cinsleri sıklıkla göç sırasında eşya ve insan taşıma aracı olarak kullanılır. Moğol 
beslenme alışkanlıkları arasında etin ne gibi bir yer tuttuğu konusunda, genellikle bu 
konuda abartılı bir yaklaşımın göze battığını söylemek gerekir. Çünkü, en sık tüketilen 
ve hayvani temelli olan gıdalar, süt ve süt ürünlerinden sağlanan el yapımı gıdalardır. 
Otlar beslenme alışkanlığında iyi tanınır ve farklı tüketim ve iyileştirme biçimleri 
gelenekselleşmiştir. 
 
Bunun yanı sıra, geniş bir hayvan çeşidi bulunan bir av geleneği vardır. Ceylan ya da 
tavşan gibi yırtıcı olmayan hayvanlar avlanır. Kuş türlerinden şahin, doğan ve kartal gibi 
avcı olanların avlanması ve eti yenmesi yasaktır. Bunun dışında, kirpi de 
avlanamayacak hayvanlar arasındadır. Moğol animizminde insanların öldükten sonra 
mekanı yer-gök olan ve bir gün bir başka döngü gereği yok olacağı düşünülen maddi 
hayat döngüsü içinde, ölen insanların hayvan olarak tekrardan doğdukları inancı da 
vardır. Manevi liderlerin evrenle birleşme bilicine yönelik olarak yaptıkları kendi 
içlerine yönelme eylemlerinde, bir kirpinin ruhuna bürünmüş olabilecekleri düşünülür. 
Bu yüzden, kirpi avlamak da geçici bir kılığa bürünmüş bir insanı öldürebilmek olarak 
kabul görür. Kirpi bir gözlem sonucu olarak dikenleri sayesinde içine, yalnızlığa 
kapanmıştır. Manevi liderin içe kapanması da buna benzetildiği düşünülebilir. Bu 
benzetme kabuğuyla yürüyen kaplumbağa için de sık sık yapılabilir. Çünkü kaplumbağa 
da sadece Moğol kültüründe değil hemen hemen tüm Orta Asya’da kutsanan bir 
hayvandır. 
 
 
 


 
 
23
1.1 Hayvancılık’a Bağlı Olarak Göçebelik 
 
Hayvan yetiştiriciliği göçebeliğin iktisadi temellerini açıklamaya yardım edebilecek tek 
göstergedir. Göçebelikte, yer değiştirmenin yönü ve zamanı, temel olarak hayvanlarla 
birlikte yaşam koşulları tarafından belirlenir. Hayvanların ihtiyaç duyduğu iklimsel yer 
değiştirme kuzey ve güney yönleri arasında; arazi değişiklikleri ise yükseklik ve 
alçaklıklar ve su kaynaklarına (göller ve ırmaklara) yakınlık-uzaklık arasında belirlenir. 
Bu şartlarda noktasal yer tayinlerine ihtiyaç duyulmaz. Hayvanlarla yaşam bağlamında 
Konmak ve Göçmek döngüsü de tıpkı gün-gece, doğum-ölüm (hayat) döngüleri gibi 
yaşamsal bir döngüdür. 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 


 
 
24
2. Bölüm 
 
Animizm 
 
Genel bir anlayışla animizm, doğanın canlı bir varlık olarak kabul görmesine dayanan 
bir inanç biçimidir. Dünyada animizm olarak tanımlanabilecek bir çok inanç pratiğinden 
söz etmek mümkündür. Ancak, hepsini ‘birleştirme’, ‘ortaklaştırma’ ya da 
‘katışıksızlaştırma’ amaçlı yaklaşımlar Moğol Animizmini incelerken ancak belli ölçüde 
faydalıdır. Animizm ile ilgili ‘doğrusal (lineer) tarihselleştirme’ çabası ise, literatüre 
dayanan bir antropolojisi çalışması olan bu çalışmanın tamamen kapsamı dışındadır. 
Şamanizm terimi asıl olarak şaman’a vurgu yaptığından çalışmada dini ilgilendiren 
konulardan bahsederken animizm, bir kişiyi anlatırken ise şamanizm teriminin 
kullanılması daha uygun bulunmuştur. 
 
Animizmlere ve teolojiye dönük genel birkaç okuma, bizi geleneksel pagan-ahidi 
ikiliğinin dışına çıkmaya götürecektir. Örneğin, ahidi din geleneklerinin İslam 
geleneklerinden bazıları tarafından ‘yozlaşma ve tahrif’ kavramsallaştırmaları altında 
değerlendirildiği Baba-Oğul-Kutsal Ruh üçlemesinin bazı yorumları, bu 
kutuplaştırmanın açısından bakıldığınd;, putperestliğe, totemciliğe ve Roma Paganı ile 
Pantheon skalaları geleneği ile benzeşmektedir. Oysa ahidi-pagan ayrışmasında yan 
yana duramayacak Amerikalı, Afrikalı, Sibiryalı, Asyalı bir çok animist inanç biçimi; 
ahidizmin tekrar ve tekrar ‘şeyleri birbirine bağlayarak bütünleştirme ve bireye bu 
bütünün karşısında aracısız varoluşsal ve içsel bir denge sağlama’ pratiklerindeki bir 
çok fikir, ahidi olarak kabul edilmeyen bütüncül tektanrılı bazı animizm biçimleri için 
de geçerlidir.  Dolayısıyla, modern tarihçilikteki pagan - ahidi kutuplaşması bu 
antropolojisi çalışmasında işlevsiz kalmaktadır. 
 


Yüklə 429,23 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   ...   15




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə