Egzersiz fizyolojisi Ders İçeriği



Yüklə 446 b.
tarix17.09.2017
ölçüsü446 b.
#524


Egzersiz fizyolojisi


Ders İçeriği

  • Organizmanın yapısal düzeyi

  • Canlıların ortak özellikleri

  • Hücre

  • Dokular ( sistemler)

  • Epitel doku

  • Bağ doku

  • Kemik dokusu

  • Kas dokusu

  • Sinir dokusu

  • Kas fizyolojisi

  • Kan fizyolojisi

  • Solunum sisitemi

  • Dolaşım sistemi

  • Enerji üretim mekanizmaları

  • Toparlanma



fizyoloji

  • fizyoloji

  • Hayvan fiz insan fiz bitki fiz

  • egzersiz fiz



Organizmanın yapısal düzeyi

  • Atom

  • Molekuller

  • Hücre

  • Doku

  • Organ

  • Sistem

  • organizma



Canlıların ortak özellikleri

  • 1-Kendine özgü organizasyonun olması 2-Metabolizma Canlılığın devamı metabolizmaya bağlıdır 2'ye ayrılır: a-Anabolizma: Basit moleküllerden büyük meloküllerin yapılmasıdır. b-Katebolizma: Kompleks meloküllerim biokimyasal tepkimeleri ile parçalanmasıdır.Katobolik işlemler sonucunda enerji üretilir. Enerji oluşumu ,yağların korunması ,hücrelerin gelişimi ve yönlenmesi metabolizmaya bağlıdır.



3-Hareket Organizmanın bir bütün olarak veya bir kısım organlarının.şekil ve pozisyon değiştirme yeteneğidir.Yürüme ,koşma,atlama gibi 4-Uyarılma Canlının çevresindeki ve vücut içerisindeki değişikliklere reaksiyon gösterme yeteneğidir. 5-Büyüme Vücut parçalarının veya tamamının şeklinde önemli bir değişiklik olmaksızın ölçülerinin veya hacminin artmasıdır. 6-Üreme Bir organizmanın yada bir çift organizmanın yeni organizmalar meydana getirme işlemidir.Bir canlılın bir başka canlıdan oluştuğudur.

  • 3-Hareket Organizmanın bir bütün olarak veya bir kısım organlarının.şekil ve pozisyon değiştirme yeteneğidir.Yürüme ,koşma,atlama gibi 4-Uyarılma Canlının çevresindeki ve vücut içerisindeki değişikliklere reaksiyon gösterme yeteneğidir. 5-Büyüme Vücut parçalarının veya tamamının şeklinde önemli bir değişiklik olmaksızın ölçülerinin veya hacminin artmasıdır. 6-Üreme Bir organizmanın yada bir çift organizmanın yeni organizmalar meydana getirme işlemidir.Bir canlılın bir başka canlıdan oluştuğudur.



7-Çevreye uyum Canlılar içinde yaşadığı çevreye uyum sağlayacak mekanizmalara sahiptirler..Bunların sayesinde çevre şartlarına uyum gösterirler. 8-Solunum Besinlerde var olan enerjiyi açığa çıkarmak için inspirasyonla O2 nin verilmesi. 9-Sindirim Besinlerin kimyasal olarak basit formlara ayrılmasıdır. 10-Emilim (Absorbsiyon) Sindirilen besin partiküllerinin bağırsaklardan emilerek kan dolaşımına geçirilmesidir. 11-Dolaşım Kan vasıtasıyla moleküllerin vücut içerisinde taşınmasıdır.

  • 7-Çevreye uyum Canlılar içinde yaşadığı çevreye uyum sağlayacak mekanizmalara sahiptirler..Bunların sayesinde çevre şartlarına uyum gösterirler. 8-Solunum Besinlerde var olan enerjiyi açığa çıkarmak için inspirasyonla O2 nin verilmesi. 9-Sindirim Besinlerin kimyasal olarak basit formlara ayrılmasıdır. 10-Emilim (Absorbsiyon) Sindirilen besin partiküllerinin bağırsaklardan emilerek kan dolaşımına geçirilmesidir. 11-Dolaşım Kan vasıtasıyla moleküllerin vücut içerisinde taşınmasıdır.



12-Özümleme (asimilasyon) Sindirilen besin maddelerinin organizmaya göre sentezlenmesidir. Örneğin:Sindirim sonrası hemen kullanılmayan ihtiyaç fazlası glikoz, karaciğer ve kas hücrelerinde glikojen halinde depo edilir.Depoların alabileceği miktardan fazla glikoz var ise yağa dönüşerek dokuda depo edilir

  • 12-Özümleme (asimilasyon) Sindirilen besin maddelerinin organizmaya göre sentezlenmesidir. Örneğin:Sindirim sonrası hemen kullanılmayan ihtiyaç fazlası glikoz, karaciğer ve kas hücrelerinde glikojen halinde depo edilir.Depoların alabileceği miktardan fazla glikoz var ise yağa dönüşerek dokuda depo edilir



Canlılığın devamı için gerekli faktörler

  • Su

  • Besin

  • Oksijen

  • Isı

  • basınç



Hücre



HÜCRE FİZYOLOJİSİ

  • Özellikleri: Hücreler hem morfolojik (şekilsel) hem de metabolik olarak çok büyük farklılıklar gösterirler. Hücreler yaşayan organizmaların yapısal ve fonksiyonel birimleridir.

  • Dört bölümde incelenir.

  • Plazma

  • Stoplazma

  • Organeller

  • Salgı ve depo alanları



Hücrelerin Fonksiyonel Özellikleri

  • ortamdan ham materyali alırlar

  • Enerji üretirler: Bu enerji iç ortam dengesini sağlamak, ve sentez reaksiyonlarını yürütmek için gereklidir. Termodinamiğin 2. Kanununa karşı koymak ancak enerji ile mümkündür.

  • Kendi moleküllerini sentez ederler.

  • Organize bir şekilde büyürler.

  • Çevreden gelen uyarılara cevap verirler.

  • Çoğalırlar .



Hücrelerin Yapısal Özellikleri

  • Kalıtsal bilgiler DNA içinde saklanır. Genetik kod temelde aynıdır.

  • Bilgi DNA dan proteinlere RNA aracılığı ile geçer.

  • Proteinler hücrenin fonksiyon ve yapısını düzenlerler.

  • Bütün hücreler seçici geçirgen bir zar olan plazma membranı ile çevrilmiştir



HÜCREDNİN KİMYASAL YAPISI

  • Su

  • Hücrenin %75-90 ı sudur. Hücre içi sıvıya stoplazma adı verilir. Fiziksel olarak yarı geçirgen ve içinde birçok kimyasal madde bulunan sıvı olarak tanımlanır.

  • Stoplazmadaki organik maddeler: protein, yağ, karbonhidrat, vitamin, enzim ve hormonlar.

  • İnorganik maddeler: Ca (kalsiyum) K (potasyum) Mg (magnezyum) N (azot) P(fosfor) Fe (demir) ve çeşitleri



Hücre içi ve Dışı sıvılar:

  • Hücre içi ve Dışı sıvılar:

  • Bir insanın yaklaşık %60 su , %18 protein, %15 yağ ve %7 si Mineraldir.

  • Ekstraseluler sıvı: hücre dışı sıvı

  • İnterselüller sıvı : hücre içi sıvı

  • Oksijen (O2) ve Karbondioksit (CO2)

  • İnorganik bileşikler. Çoğu iyon formunda bulunan asit baz ve tuzlardır. Hücrede meydana gelen metabolik reaksiyonları kontrol ederler. Kemik oluşumu, kas kasılması gibi reaksiyonlarda rol alırlar. Sodyum, kalsiyum, potasyum, bikarbonat, karbonat, sülfat, (kas kasılmasında ve sinir sisteminde potasyum ve sodyum önemlidir.)



Karbonhidratlar: hücre yapısının %1 lik bir bölümünü oluşturur. Enerji kaynağıdır.

  • Karbonhidratlar: hücre yapısının %1 lik bir bölümünü oluşturur. Enerji kaynağıdır.





Yağlar(lipidler) : hücre yapısında hayati önem taşır. suda çözünmezler ya da çok az çözünürler.

  • Yağlar(lipidler) : hücre yapısında hayati önem taşır. suda çözünmezler ya da çok az çözünürler.

  • Yapılarını C H O elementleri oluşturur. Ayrıca yapılarında P N elementleri de bulunabilir.

  • İçerdikleri karbon miktarı, oksijene göre daha fazla olduğundan, yağlar vücutta yakıldığı zaman karbonhidrat ve proteinlere göre daha çok enerji verir.

  • Yağların yakılması için daha çok oksijene gereksinim vardır.

  • Genellikle enerji ve yapı maddeleri olarak kullanıla



Proteinler: aminoasitlerin zincir halinde birbirlerine bağlanmasından oluşan büyük organik bileşiklerdir. Bu zincirde bir amino asitin karboksil grubunun bir diğerinin amino grubuna bağlanmasıyla oluşan bağ peptit bağı olarak adlandırılır.

  • Proteinler: aminoasitlerin zincir halinde birbirlerine bağlanmasından oluşan büyük organik bileşiklerdir. Bu zincirde bir amino asitin karboksil grubunun bir diğerinin amino grubuna bağlanmasıyla oluşan bağ peptit bağı olarak adlandırılır.



Hücrenin fiziksel yapısı

  • Hücre zarı

  • Mitokondri

  • Lizozom ,:sindirim

  • Golgi kompleksi: protein salgılama

  • Endoplazmik retikulum: sentez depo

  • Çekirdek

  • Ribozom, protein sentezi

  • Sentroil,; bölünme



Hücre Zarı

  • - lipit, protein ve az miktarda karbonhidrattan oluşmuştur

  • -dış ortamdan korunma

    • DNA, RNA ve benzeri yaşamsal moleküllerini dağılmaktan korumalıdır.
    • Hücre molekül yada organellerine zarar verebilecek yabancı molekülleri uzak tutmalıdır.
  • Dış ortamla iletişim ve madde alış verişi

  • Biyolojik membranlar bilipit katmandan oluşur.

  • Membran yarı geçirgen



Hücre zarından geçişme

  • 1- pasif taşıma

  • Difüzyon

  • Kolaylaştırılmış difüzyon



OSMOZ



FİLTRASYON



2- aktif taşıma

  • 2- aktif taşıma

  • Endositoz= zarda değişiklik yapılarak

  • -Pinositoz= hücre içmesi

  • -Fagositoz= hücre yemesi

  • Ekzositoz= hücre dışına taşınması



Endoplazmik Retikulum

  • Endoplazmik retikulum lipid, protein (ribozomlar aracılığı ile) ve kompleks karbonhidratların yapım yeridir.

  • Endoplazmik retikulum hücredeki toplam membranların yarısından fazlasını oluşturur. Endoplazmik retikulum iki membrandan oluşur, iki membran arasında kalan boşluğa endoplazmik retikulum lümeni denir.



Golgi Kompleksi

  • Golgi kompleksi hem yapı hem de fonksiyon yönünden endoplazmik retikulum ile yakından ilişkilidir. Bu organel birbirine paralel bir dizi membranöz kanaldan oluşur ve salgı yapan hücrelerde iyi gelişmiştir.

  • Golgi kompleksinin fonksiyonu endoplazmik retikulumda sentezlenen maddelere son şeklini vermek ve bu maddeleri bir membranla çevrelemektir.

  • Ayrıca hücre zarının yenilenmesi ve yüzeyinin genişletilmesi görevini de üstlenir.



Lizozom

  • Hücreiçi sindirimi sağlamak üzere yaklaşık 40 civarında enzim içerirler.

  • Lizozom membranı lizozomun hücreyi tümüyle sindirmesini önler.



Ribozom

  • Ribozomlar proteinlerin sentez edildikleri yerdir. Protein sentezi için gerekli bilgi DNA dadır, bu bilgi RNA ya transfer edilir, ve ribozomlarda RNA da ki bu bilgiyle protein yapılır.

  • hücrede binlerce ribozom bulunur. Ribozomlar ya sitoplazmada serbestçe yüzerler ya da endoplazmik retikuluma bağlı olarak bulunur. Ribozomların membranı yoktur.



Mitokondri

  • Mitokondriler eukaryotik hücrelerde ana enerji üretim merkezleridir. Biri iç diğeri dış olmak üzere iki membranı vardır. İç membranda çok sayıda katlanmalar vardır, bu membranın yüzey alanını genişleterek, membran bağımlı raksiyonların daha fazla sayıda olamasını sağlar. Mitokondrilerin kendi DNA ve ribozomları vardır



Çekirdek (Nükleus)

  • Nükleus DNA nın bulunduğu ve DNA daki bilginin RNA ya aktarıldığı yerdir. Çift katlı bir membranla sarılmıştır, Çekirdeğin içini dolduran esas madde DeoksiriboNükleik Asit ve protein molekülleridir. Bu DNA molekülleri nükleus içinde rastgele dağılmış olamayıp kromozom denilen yapılar içinde protein molekülleri ile birlikte organize olmuşlardır.

  • . DNA molekülleri hücrede mevcut bütün proteinlerin nasıl yapılacağının genetik bilgisini içerirler.

  • özelliklerinin yeni hücre nesillerine aktarılması da sağlanır.



Diğer yapılar

  • Sentriyoller :Sentriyoller çekirdeğe yakın olarak yer alan bir çift silindirik yapıdır. Her biri üçerli guruplar halinde dokuz tübülden oluşmuştur. Sentriyoller hücre bölünmesi sırasında kromozomların hücre kutuplarına çekilmesini sağlarlar.

  • Mikrotübüller: Mikrutübüller tübülin denilen alt birimlerden oluşmuştur. Görevi hücreyi yerinde tutmaktır

  • Aktin filamentleri : Aktin filamentleri ise hücrenin şeklini değiştirmesinde görev alırlar



HEMOSTASİZ

  • Madde kapsamı ve yoğunluğu

  • O2- CO2 yoğunluğu

  • Kan volümü-basıncı-yoğunluğu

  • Kan glikoz düzeyi

  • Vücut ısıs

  • pH



pH

  • 0. Asit 7,0 nötr 14 baz



Asit-Baz Dengesi

  • Reaksiyonların baskılanması

  • Proton verici molekül yada iyonlar asit olarak tanımlanır.

  • Proton alıcı molekül yada iyonlarda baz olarak tanımlanır

  • Vücuttaki normal asit-baz dengesiyle ilgili asit ve bazlar zayıf asit ve bazlardır. Bunların en önemlileri karbonik asit ve bikarbonat bazlarıdır



Vücut Sıvılarında pH konsantrasyonu

  • Arteryal kanda normal pH 7,4 tür.

  • Venöz kan : karbonik asiti oluşturan karbondioksitin fazladan katılmasıyla pH 7,35 kadar düşer .

  • en düşük sınır 6,8

  • en yüksek sınır 8,0 kadardır.



Asit-Baz Tampon Mekanizmaları

  • Bir asit-baz tamponu kimyasal bileşik içeren bir eriyiktir

  • Asidoz ve alkalozu önleyici çeşitli kontrol sistemleri bulunmaktadır.



hemoglobin tampon sistemi

  • Karbondioksit dolayısıyla karbonik asit için en önemli tampon hemoglobindir. Hemoglobin meydana gelen hidrojenin

  • %20 sini bağlayarak tamponlama etkisine katkıda bulunur.

  • Bu sistemde karbonik anhidraz enzimi de etkilidir.





Bikarbonat Tampon Sistemi

  • HCO3 bikarbonat

  • H2CO3 karbonik asit





Fosfat Tampon Sistemi



Protein Tampon Sistemi

  • vücut sıvılarındaki bütün kimyasal tampon gücünün yaklaşık 4/3 ünün hücre içinde bulunduğunu onun çoğununda intrasellüler proteinlerden kaynaklanmaktadır.





Asit-Baz Dengesinin Solunumla Düzenlenmesi



Asit-Baz Dengesinin Böbreklerle Düzenlenmesi

  • böbrekler, tubuluslarında bir seri karmaşık reaksiyonla hidrojen iyon konsantrasyonunu başlıca vücut sıvılardaki bikarbonat konsantrasyonunu azaltıp çoğaltarak dengeler.



Asidozda ekstrasellüler sıvılarda karbondioksitin bikarbonat iyonlarına oranı artar. Bu edenle tubuluslarda hidrojen iyon sekrasyon hızı bikarbonat iyonlarının filtrasyon hızının çok üstünde bir düzeye çıkar. Sonuçta tubuluslada az miktardaki bikarbonat iyonlarının tutabileceğinden daha fazla hidrojen iyonu salgılanır. Hidrojen iyonlarının bu fazlası tubulus sıvılarındaki tamponlarla birleşerek idrarla atılır

  • Asidozda ekstrasellüler sıvılarda karbondioksitin bikarbonat iyonlarına oranı artar. Bu edenle tubuluslarda hidrojen iyon sekrasyon hızı bikarbonat iyonlarının filtrasyon hızının çok üstünde bir düzeye çıkar. Sonuçta tubuluslada az miktardaki bikarbonat iyonlarının tutabileceğinden daha fazla hidrojen iyonu salgılanır. Hidrojen iyonlarının bu fazlası tubulus sıvılarındaki tamponlarla birleşerek idrarla atılır



Alkaloz da bikarbonat iyonlarının erimiş karbondioksit moleküllerine oranı yükselir. Ayrıca fazla hidrojen iyonları tubulus tamponlarıyla , fosfat tamponuyla ve amonyak tampon sistemiyle idrara taşınır oradan da vücuttan uzaklaştırırlar.

  • Alkaloz da bikarbonat iyonlarının erimiş karbondioksit moleküllerine oranı yükselir. Ayrıca fazla hidrojen iyonları tubulus tamponlarıyla , fosfat tamponuyla ve amonyak tampon sistemiyle idrara taşınır oradan da vücuttan uzaklaştırırlar.



Asidoz ve Alkaloz un Sebepleri

  • 1. Solunum Asidozu

  • akciğer ventilasyon hızının azalması ekstrasellüler sıvılarda erimiş karbondioksit konsantrasyonunu arttırır. Buda karbonik asit ve hidrojen iyon konsantrasyonunu arttırarak asidoz yaratır. Bu tip solunumdaki anormalliklerin neden olduğu asidoza solunum asidozu denir.

  • Solunum Alkalozu

  • akciğer ventilasyonunun artması karbondioksitin ve hidrojen iyonlarının azalarak pH nın yükselmesine dolayısıyla alkaozun oluşmasına neden olur. Bu duruma ise solunum alkalozu denir



Metabolik Asidoz

  • yağların tam yanmaması, karbonhidratların anaerobik olarak yakılması ile laktikasitin oluşumu dokularda oksijen eksikliği ve HCO3 kaybı metabolik asidozun sebepleridir.



Metabolik Alkaloz

  • metabolizmada baz özeliğine sahip tuzlar ve hidroksil iyonları yoğunluğu artarsa ve K* eksikliği yüzünden hidrojen iyonları yoğunluğu azalırsa metabolik alkaloz oluşur. HCO3 atılımı ile alkaloz normale dönüşür3



Egzersiz ve Asit-Baz Dengesi



Antrenmanın etkisi

  • Antrenmanın etkisi

  • Daha yüksek LA düzeyinde daha uzun süre çalışabilme

  • Daha geç LA birikimi

  • Daha hızlı tamponlama

  • MaxVO2 deki artış

  • Dayanıklılık sporları için önemi



İnsan organizmasındaki sistemler

  • Deri

  • Bağ

  • iskelet

  • Dolaşım

  • solunum

  • Kas



Epitel doku

  • İçerden ve dışarıdan vücut yüzeyini örten dokudur.

  • Hücre katmanlarına göre

  • -basit epitel doku

  • -çok katlı epitel doku

  • Hücre çeşidine göre

  • -yassı epitel

  • -kubik epitel

  • -Silindirik epitel.





Bağ ve destek doku

  • Görevleri

  • Doku ve organları bağlar, korur ve destek sağlar

  • Yağ depolar, kan hücresi üretirleri

  • Enfeksiyonlara karşı koruma sağlarlar ve onarım yaparlar.



Bağ dokunun ana hücreleri

  • 3 çeşit ana hücre vardır.

  • Fibroblast hücreler: (elastik)

  • Mast hücreleri: (histamin ve heparin içerirler, bağışıklık)

  • Makrofajlar. (savunma)



Bağ dokular

  • Gevşek bağ doku : organları bağlar

  • Yağ dokusu

  • Fibroz bağ dokusu: tendon, ligament, deri, göz

  • Elastik bağ doku:



Kas sistemi



İskelet kasının yapıları



Fasikül



Kas hücresi



Miyoflament





Güç-Enerji Birimleri



-Work (W)

  • • is kuvvet ve mesafeden (yol) türemis bir

  • terimdir,

  • • Kuvvet ve yolun çarpımıyla bulunur

  • • Zaman boyutu yoktur.

  • • W(is)=F(kuvvet)XD(mesafe-yol)

  • • Birimi kg.m veya Nm dir.



Güç-Power (P;W)

  • Güç isin zamansal olarak ifadesidir.

  • Diger bir deyisle birim zamanda ortaya konan

  • is miktarıdır.

  • is hızıdır

  • P(güç)=W(is)/t(zaman)

  • Güç metabolik enerjinin fiziksel performansa

  • çevrilmesinde de kullanılır. Örnegin anaerobik

  • güç ve aerobik güç gibi.

  • Birimi kg.m.dk-1, (watt), kg.m.sn-1



Enerji –Energy(E)

  • • Enerji is yapabilme veya ortaya

  • koyabilme yetenegi olarak tanımlanır.

  • • Dogada mevcut 6 enerji sekli vardır ve

  • bunlar birbirine dönüsebilir.

  • – Isı

  • – Radyasyon

  • – Isık

  • Elektrik

  • – Kimyasal-potansiyel

  • – Mekanik-kinetik



ENERJi BİRİM ?



BAZAL METABOLİZMA

  • Hücrelerin canlı kalabilmesi için gerekli

  • enerji miktarı











ENERJİ SİSTEMLERİ

  • Anaerobik Sistem/Yol/Oksijensiz Sistem

  • – ATP-Kreatin fosfat sistemi=Fosfojen sistem

  • ATP ADP + Enerji

  • ADP+Kreatin fosfat ATP+Kreatin

  • – Glikolitik sistem=Laktik asit sistemi

  • Glikojen Laktik asit + ATP

  • Aerobik Sistem/Yol/Oksijenli sistem

  • – Aerobik glikoliz

  • Glikoz(karbonhidrat)+Yag+Protein+O2 ATP





Enerji sistemlerinin







Kan FİZYOLOJİSİ

  • Fiziksel özellikleri

  • Görevleri

  • Bileşimi

  • Hücresel elemanların üretimi

  • Hücresel elemanların idamesi

  • Hücresel elemanların uzaklaştırılması



Fiziksel özellikleri

  • Rengi kırmızı

    • açık-koyu
  • pH

    • 7.35-7.45
  • Vücut ağırlığının %8’i

      • Yaş, vücut tipi ve cinsiyete göre değişir
    • E;5-6l, K;4-5l
    • Yenidoğanda 83 ml/kg,
    • 15 yaşında 71ml/kg


Kanın bulunduğu damar bölgeleri

  • %88 sistemik dolaşım

    • Arter
    • Kapiller
    • Ven
    • Kalp odacıkları
  • %12 pulmoner dolaşım

    • Arter
    • Kapiller
    • Ven


Kan ve bileşenleri











Kan ve bileşenleri

  • Sıvı kısım-plazma

    • Su
    • Suda çözünmüş organik-inorganik maddeler
  • Hücresel kısım

    • Eritrosit (%99)
    • Lökosit
    • Trombosit


plazma

  • Su

  • İnorganik maddeler

  • Organik maddeler



plazma

  • Su

    • %91
  • İnorganik maddeler

    • %1
  • Organik maddeler

    • %8-9






Plazma organik bileşenler



  • ŞEKİLLİ ELEMENTLER

  • ERİTROSİTLER

  • LÖKOSİTLER

  • TROMBOSİTLER



ERİTROSİTLER

  • Oksijeni Akciğerlerden dokulara götüren Hemoglobini taşıyan hücrelerdir.

  • Büyük miktarda Karbonik anhidraz içerirler.

  • Ortalama yarıçapı 8 mikron,kalınlıkları kenarda 2 mikron merkezde 1 mikron olan bikonkav şekilli elementlerdir.

  • Ortalama hacimleri 83 mikrondur.





ERİTROSİTLER

  • Kan konsantrasyonları

  • Erkekte:5,200,000(±300,000)

  • Kadında:4,900,000(±300,000)

  • Bu değerler kişinin yaşına ve yaşadığı yere göre değişiklik göstermektedir.



ERİTROSİTLER

  • Hücredeki Hemoglobin Miktarı

  • Hematokrit kanın % olarak eritrosit değeridir.

  • Normal değeri %40-45 arasında değişir.



ERİTROSİTLER

  • Hematocrit ve Hücrelerin eritrosit değerleri normal olduğu sürece kadında %14gr ve erkekte %16gr Hemoglobin bulunur.



ERİTROSİT ÜRETİM YERLERİ

  • Vitellüs kesesi

  • Karaciğer Dalak Kemik iliği

  • Prenatal Dönem











ERİTROSİTLERİN GELİŞİMİ

  • Kemik iliğinde bulunan Pluropotent stem cell (Kök Hücre) denilen çok yöne farklılaşabilen hücreler vardır.Bu hücrelerden her tip kan hücresi gelişebilir.Bu kök hücrelerden Ünipotent (Yönlendirilmiş) hücre oluşur.Bu hücrelerden hangi grup kan hücresi üretilecekse o yönde farklılaşma yaşanır.(ERİTROPOEZ)





ERİTROSİT ÜRETİMİNİN STİMÜLASYONU

  • ERİTROPOETİN: Böbreklerden üretilen glikoprotein yapıda, Eritrosit üretimini asıl stimüle eden hormundur.

  • Eritrosit Üretimi için Gerekli Vitaminler

    • Vitamin B12 (Olgunlaşma faktörü) B12Vitamini bütün vücut hücreleri için esaslı bir besin maddesidir.Bu vitamin eksikliğinde dokuların büyümesi genel olarak deprese olur.Bu B12 vitaminin DNA sentezi için gerekli olmasından kaynaklanmaktadır.


B12 Vitamini

  • Eritrosit Üretimi için Gerekli Vitaminler

    • Vitamin B12 (Olgunlaşma faktörü) B12Vitamini bütün vücut hücreleri için esaslı bir besin maddesidir.Bu vitamin eksikliğinde dokuların büyümesi genel olarak deprese olur.Bu B12 vitaminin DNA sentezi için gerekli olmasından kaynaklanmaktadır.
    • Bu vitamin eksikliğinde eritrosit üretim hızı inhibe edilir.Aynı zamanda eritropoez sürecinde olgunlaşma bozukluğuna da yol açar.
    • DNA sentezindeki yetersizlik hücrelerin bölünme hızını yavaşlatır.Böylece normalden daha fazla RNA oluşarak öteki bütün sitoplazmik içeriğin,hemoglobin dahil,aşırı miktarda gelişmesine neden olur.Buda hücreyi büyütür. Makrositer Eritrosit


PERNİSYÖZ ANEMİ

  • B12 vitamininin absorbsiyon bozukluğuna bağlı olarak ortaya çıkan Olgunlaşma Kusurudur.

  • Mide bez epitelinden salgılanan ve B12 vitaminin emilimi için elzem olan İntrensek Faktör eksikliğine bağlı olarak gelişmektedir.



Eritrosit Üretimi için Gerekli Vitaminler

  • Eritrosit olgunlaşmasında Folik Asidin Etkisi

    • Folik asitte B12 vitamini gibi eritrosit olgunlaşmasında DNA yapımı için gereklidir.


HEMOGLOBİN YAPIMI

  • Hemoglobin sentezi eritroblastlarda başlayarak retikülosit evresine kadar devam eder.retikülositler kemik iliğini terk edip dolaşım kanına geçtikten bir gün yada daha uzun süre hemoglobin yapımı sürer.















ANEMİLER

  • Kan Kaybı Anemisi Hemoraji

  • Aplastik Anemi

  • Megablastik Anemi

  • Hemolitik anemi

    • Aneminin Dolaşım Sistemine Etkileri
    • POLİSİTEMİ
    • Polisiteminin Dolaşım Sistemine Etkileri


toparlanma

  • Oksijen borcu

  • Alaktasit

  • Laktasit



Yüklə 446 b.

Dostları ilə paylaş:




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə