Ekstratorasik nonkardiyak komplikasyonlar Posttorakotomi ağrısı



Yüklə 445 b.
tarix22.03.2018
ölçüsü445 b.
#33105


  • Ekstratorasik nonkardiyak komplikasyonlar

  • Posttorakotomi ağrısı

  • şilotoraks

  • Sinir yaralanmaları

  • Gastrointestinal ilişkili komplikasyonlar


Ameliyatın -yeri, özelliği,

  • Ameliyatın -yeri, özelliği,

  • -süresi,

  • -insizyon tipi,

  • -intraoperatif travmanın derecesi

  • Hastanın ameliyata -fizyolojik,

  • -psikolojik

  • - farmakolojik olarak hazırlanması.

  • Analjezi uygulamasının yetersizliği

  • Cerrahi ve ağrı korkusu





Torakotominin bilinen bir komplikasyonudur.

  • Torakotominin bilinen bir komplikasyonudur.

  • Cerrahi işlemi takiben, torakotomi insizyonu boyunca, uzunca bir süre hissedilen (en az 2 ay),

  • Ağrının şiddeti, süresi, seyrini tarifin zor olduğu,

  • Birlikteki değişkenlerden etkilenen,

  • Gerçek prevalansının iyi belirlenemediği bir ağrıdır.

  • İnsidansı çeşitli çalışmalara göre % 15-67 arasında değişebilmektedir.



Hastanın fizyolojik durumu olumsuz etkilenir.

  • Hastanın fizyolojik durumu olumsuz etkilenir.

  • Akciğer fonksiyonlarında belirgin azalma vardır.

  • Önceki akciğer hastalığının varlığı,

  • Akciğer parankima kaybı,

  • Cerrahi nedeniyle bozulan solunum mekaniği

  • Atelektazi varlığı,

  • Anestetik ajan ve narkotiklerin etkisi

  • Lateral dekubitus pozisyonunun etkisi

  • Tek akciğer ventilasyonunun etkisi

  • ile akciğer fonksiyonlarındaki azalma multifaktoriyel’dir.



İlaç ve yöntem çeşitliliğine rağmen, toraksta postoperatif ağrı konusu çok önem kazanmıştır.

  • İlaç ve yöntem çeşitliliğine rağmen, toraksta postoperatif ağrı konusu çok önem kazanmıştır.

  • Ağrı rahatsızlığı, beşinci vital bulgu olarak gündeme gelmektedir.

  • Hasta bakım politikaları gereği, ağrı tedavi rehberleri yapılmaktadır.

  • Cerrah, ağrılı hastalarda, atalektazi, pnömoni, hipoksi, nörohumoral stresin artacağından endişe ederek, ağrı tedavisinde bilgili olmak zorundadır







Adale koruyucu torakotomi’nin (AKT) standart postero-lateral torakotomi’ye (SPLT) göre

  • Adale koruyucu torakotomi’nin (AKT) standart postero-lateral torakotomi’ye (SPLT) göre

  • - ilk 24 saat ağrı oluşu ve analjezik ihtiyacı açısından üstün olduğu gözlenmiştir.

  • - akciğer fonksiyon testleri, ameliyat süresi, mortalite ve hastanede kalış süreleri açısından bir fark olmadığı anlaşılmıştır.

  • - AKT’ de, seroma oluşumuna daha çok rastlanmıştır. (Hazelrigg)

  • Anterolateral torakotomide(ALT), SPLT’ ye göre daha az kronik ağrı oluşmuştur.

  • Diğer bir çalışma’da, AKT ile SPLT uygulanan 355 hasta 40 ay takip edilmiş, yine önemli fark bulunmamıştır.

  • - AKT’nin avantajı, toraks adale yapıları sağlam kaldığından, adale flebi gerekirse kullanılabilir.

  • VATS ile yapılan kıyaslamalı çalışmalarda, erken dönem içinde,

  • - postoperatif ağrı

  • - hastanede kalış,

  • - morbidite,

  • - iyileşme ve işe dönüş

  • Açılarından VATS üstün görünmektedir. Ancak kronik ağrı açısından sonuçlar biraz karışıktır.



Medikal tedavi

  • Medikal tedavi

  • Narkotik analjezi

  • Parasetamol

  • NSAİ ilaçlar

  • İnvazif yöntemler

  • İnterplevral kateter

  • İnterkostal blokaj

  • Epidural kateter

  • İnvazif olmayan yöntemler

  • TENS



1. Alfentanil (Rapifen)

  • 1. Alfentanil (Rapifen)

  • 2. Dezosin (Dalgan)

  • 3. Eroin (preparat yok)

  • 4. Fentanil (Fentanyl, durogesic)

  • 5. Meperidin (Aldolan)

  • 6. Metadon (Dolaphine)

  • 7. Morfin (Jenerik)

  • 8. Remifentanil (Ultiva)

  • 9. Sufentanil (Sufenta)

  • 10.Ketobemidon(jenerik)



1803’ten beri kullanılan, Güçlü analjezik

  • 1803’ten beri kullanılan, Güçlü analjezik

  • İdrar retansiyonu

  • Bradikardi

  • Bulantı

  • GIS motilitesinde azalma

  • Histamin salgılatarak bronkospazm ve hipotansiyon

  • Solunum depresyonu

  • Öksürük baskılanması

  • Etki süresi 4-6 saat



1938’den beri kullanılnaktadır.

  • 1938’den beri kullanılnaktadır.

  • Yapısı morfine benzemez, sentetiktir

  • Analjezik olarak kullanılır

  • KC de yıklarak normeperidine döner ve buda SSS de eksitasyon (nöbete) neden olur

  • Öksürük üzerine etkisi yok

  • BOS basıncını artırır

  • Etki süresi 2-4 saattir



Yapıca meperidine benzer

  • Yapıca meperidine benzer

  • KC ve böbrek yetmezliğinde kullanımı en güvenilir

  • Morfinden 80 -100 kat daha güçlü analjezi sağlar

  • İV anestetik olarak kullanılır. Etki süresi 1-1,5 saat

  • Kontrollu salınım sağlayan, TT flasterleri analjezik amaçlı uygulanır.

  • Kardiyak fonksiyonlara daha az negatif etkilidir.









Postop ağrıda Narkotik analjezik

  • Postop ağrıda Narkotik analjezik



Çabuk ve kısa süreli etki gösteren narkotik grup ilaçları kontrol etmek çok zordur.

  • Çabuk ve kısa süreli etki gösteren narkotik grup ilaçları kontrol etmek çok zordur.

  • Başa çıkılması en zor veriliş şekli enjeksiyon şeklinde uygulamaktır.

  • Yavaş salınımlı oral preparatlar ile transdermal uygulamalarda, yan etkiler ve addiksiyon riski daha düşüktür.

  • Medikal dünyada postoperatif narkotik ihtiyacını azaltmaya yarayan her türlü alternatif yöntem ciddi kabul görmektedir.



Ketorolac tromethamine, (toradol-noradol) , naproksen…bu amaçla kullanılan ilaçlardandır.

  • Ketorolac tromethamine, (toradol-noradol) , naproksen…bu amaçla kullanılan ilaçlardandır.

  • Oral, İM, İV yolla verilebilir. 20 dakika içinde maksimum etkiye ulaşılır.

  • Renal perfüzyonun azaltması, trombosit agregasyonunu bozması, peptik ülsere neden olarak GİS kanamasına neden olması gibi yan etkileri vardır.

  • Bu yan etkilere rağmen, medikal önlem alınarak ağrı tadavisinde kullanılır.



Avantajları

  • Avantajları

  • Hızlı, Etkili, pratik

  • Hemşire işgücünü azaltan, hasta memnuniyetini arttıran bir yöntemdir.

  • Dezavantajları

  • Pahalı oluşu

  • Hasta uyumu ve eğitimi gerektirmesidir

  • Morfin ve fentanil bu amaçla kullanılır.



Medikal tedavi

  • Medikal tedavi

  • Narkotik analjezi

  • Parasetamol

  • NSAİ ilaçlar

  • İnvazif yöntemler

  • İnterplevral kateter

  • İnterkostal blokaj

  • Epidural kateter

  • İnvazif olmayan yöntemler

  • TENS



  • İnterplevral aralığa kateter yerleştirilerek lokal anestezi uygulanmasıdır.

  • Torakal ve üst abdomen ağrılarda etkili bir yöntemdir.

  • Kontrendikasyonları plevral aralıkta fibrozis veya kan/sıvı, enfeksiyon varlığıdır. Kanama diatezi olan olgularda uygulanamaz.

  • Lokal anestetiklere bağlı toksik reaksiyonlar ve kateterin yanlış yerleştirilmesine bağlı yetersiz analjezi, hemo/pnömotoraks riski uygulamanın dezavantajlarıdır.



  • Özellikle kot kırıkları gibi torasik yaralanmalarda ve torakototomi sonrası ağrı tedavisinde tercih edilebilir.

  • Spinal veya Epidural tekniklere avantajı kas zafiyetine yol açmadan analjezi sağlamasıdır.

  • Dezavantajı tekrarlayan enjeksiyon uygulaması, pnömotoraks ve hematom olasılığı ile lokal anestetiklere bağlı sistemik toksik reaksiyon riskidir.



Grup A: İnterkostal blokaj, 20ml marcaine (her bir interkostala 4cc)

  • Grup A: İnterkostal blokaj, 20ml marcaine (her bir interkostala 4cc)

  • Grup B: Devamlı infusyon tramadol (10 mg/h) ve ketoralac tromethamine (3 mg/h)





  • Epidural olarak torasik veya lombar bölgeye yerleştirilecek bir kateter gerek postoperatif gerekse travmaya bağlı ağrı tedavisinde tercih edilebilir.

  • Epidural analjezide lokal anestetiğin tek başına infüzyon olarak kullanıldığı olgularda en önemli risk hipotansiyon’dur.

  • Epidural opioid kullanımında solunum depresyonu nadir fakat en korkulan komplikasyondur.

  • Günümüzde en çok tercih edilen yöntem lokal anestetik ve narkotiklerin kombine kullanımı ile sağlanan Epidural analjezidir. Bu uygulanma her iki ilacında doz gereksinimini sınırlarken yan etkileri kontrol etme açısından emniyetlidir.





Analjezinin cerrahiden önce başlatılmasıdır.

  • Analjezinin cerrahiden önce başlatılmasıdır.

  • Periferik ve santral sinir duyarlığını azaltarak, kronik ağrıyı azalttığı kabul edilmektedir.

  • Çift kör, randomize, kontrollü yapılan bir çalışmada (Cerfolio), planlana insizyon hattına yapılan % 1’lik lidokain zerkleri sonrası, SF zerk edilen gruba göre, postoperatif ilk üç günde, ağrının daha az olduğu gözlenmiştir. Daha sonraki günlerde ve 12. ayda, iki grup arasında ağrıda fark bulunmamıştır.

  • Genel eğilim, multimodalite yöntemler ve ilave yöntemlerin katkısıyla (örneğin epidural katater) preemptive analjezinin yararlı olabileceğidir.

  • Göğus cerrahisinde az sayıda metaanaliz çalışması olduğundan, genel yorum yapmak zordur.



Medikal tedavi

  • Medikal tedavi

  • Narkotik analjezi

  • Parasetamol

  • NSAİ ilaçlar

  • İnvazif yöntemler

  • İnterplevral kateter

  • İnterkostal blokaj

  • Epidural kateter

  • İnvazif olmayan yöntemler

  • TENS



Postoperatif ağrı tedavisindeki etkisi henüz tartışmalıdır. Yalnız beyin sapı ve spinal kord düzeyinde ağrı impuls geçişini engellediği düşünülmektedir.

  • Postoperatif ağrı tedavisindeki etkisi henüz tartışmalıdır. Yalnız beyin sapı ve spinal kord düzeyinde ağrı impuls geçişini engellediği düşünülmektedir.

  • TENS uygulamasında yüksek frekans (80-100 Hz) ve düşük yoğunlukta stimulusların postoperatif ağrı tedavisinde daha etkin olduğu bildirilmektedir.

  • Ortopedik cerrahi, apendektomi, kolesistektomi, laminektomi, kardiyak cerrahi gibi geniş bir operasyon grubunda TENS denenmiştir. Yanık ve kot kırklarına ait ağrı tedavisinde de çalışmalar mevcuttur. Ancak uzun süreli ve tam etkin bir analjezi için TENS kullanımı henüz tartışmalıdır.





Grup I (n= 20)

  • Grup I (n= 20)

  • Tek protokol numaralı

  • PCI + parasetamol (48 saat)

  • Parasetamol 4x500mg/gün







Torakotomi sonrası düzenli analjezik kullanımına rağmen iki aydan daha fazla süren ağrılar kronik kabul edilmektedir.

  • Torakotomi sonrası düzenli analjezik kullanımına rağmen iki aydan daha fazla süren ağrılar kronik kabul edilmektedir.

  • İnsidansı, geçmişte %10-20 iken, son çalışmalarda %50’lerden bahsedilmektedir.

  • Cerrah, ağrının enfeksiyon yada tümör nüksünden olmadığını göstermelidir.

  • Nöropatik ağrı göğüs cerrahları için yeni bir kavram olmuştur.

  • Kronik ağrı, hastanın yaşam kalitesini çok bozuyorsa multidisipliner bir ekip yardımı gerekebilir.

  • Bu ekipte, Göğüs cerrahi, Göğüs hastalıkları, anestezist, psikiyatr, fizyoterapist ve ağrı uzmanı’nın görev alması gerekebilir.



Nonsteroid antiinflamatuar ilaçlar (NSAİD)

  • Nonsteroid antiinflamatuar ilaçlar (NSAİD)

  • Antidepressan ilaçlar (Tramadol, amitriptilin,…)

  • Sodyum kanal blokerleri (Gabapentin –neurontin, lidocain, tegretol, dilantin…)

  • Lokal sinir blokları

  • Sempatektomi

  • TENS uygulaması









Torakotomi insizyonlarının, hastaya önemli rahatsızlık verdiğini, morbiditeyi etkilediğini, cerrah iyi bilmeli ve multimodalite ağrı tedavilerini uygulamalıdır.

  • Torakotomi insizyonlarının, hastaya önemli rahatsızlık verdiğini, morbiditeyi etkilediğini, cerrah iyi bilmeli ve multimodalite ağrı tedavilerini uygulamalıdır.

  • Amaca en uygun ve en az travmatik cerrahi yöntem seçilmelidir.

  • Ameliyatta interkostal sinirler, kostalar korunmalı, dokuya saygılı ve kibar cerrahi teknik uygulanmalıdır.

  • Posttorakotomi ağrılarına karşı, epidural yada paravertebral anestezi uygulamalı, PCA kullanmalıdır.

  • Gerekli ilaç uygulaması gecikmeden başlanmalı, ağrı derinleşmeden giderilmelidir.



Postoperatif ağrı, tıpta ağrı konusundaki bunca gelişmeye rağmen, hala, hem tıbbi, hemde toplumsal bir sorun olmaya devam etmektedir.

  • Postoperatif ağrı, tıpta ağrı konusundaki bunca gelişmeye rağmen, hala, hem tıbbi, hemde toplumsal bir sorun olmaya devam etmektedir.

  • Eldeki ağrı kontrol yöntemleri ile hiçbir hastanın ameliyat sonrasında ağrı çekmemesi gerekir.

  • Buna karşın hem hekimlerin, hem de diğer sağlık personelinin bilgi ve ilgi eksiklikleri nedeniyle hastaların neredeyse tümüne yakını ameliyat sonrası ağrı çekmektedir.





Operatif şilöz hasarlanma cok sık değildir. Pulmoner rezeksiyonlar sonrası şilotoraks insidansı % 1’den az bulunmuştur.

  • Operatif şilöz hasarlanma cok sık değildir. Pulmoner rezeksiyonlar sonrası şilotoraks insidansı % 1’den az bulunmuştur.

  • Kardiyak, aortik, ösofagal, pulmoner, boyun, sempatik sinir ve diyafragma cerrahisi sonrası görülebilir.

  • Duktus torasikus, plevranın dışında ve posterior yerleşimli olduğundan, Akciğer cerrahisinde kazaya uğraması çok beklenmez.

  • Ancak, ekstraplevral pnömonektomilerde (özellikle sağ), subkarinal, subaortik lenf node diseksiyonlarında zedelenebilir. Sıklıkla sağ taraftadır.

  • Lenf node diseksiyonlarında klips kullanılması, şilotoraks olasılığını azaltabilir.

  • Lobektomi yada pnömonektomide inferior ligaman diseksiyonunda, ductus torasikusa drene olan lenfatiklerin açılmasıyla şilotoraks oluşabilir.



Oral alım kesilmesi ve parenteral beslenme sonrası, Şilöz kaçak, ilk 5 günde, 1000ml/gün’ den fazla ise cerrahi ligasyon uygulanmalıdır.

  • Oral alım kesilmesi ve parenteral beslenme sonrası, Şilöz kaçak, ilk 5 günde, 1000ml/gün’ den fazla ise cerrahi ligasyon uygulanmalıdır.

  • Yaygın mediastinal diseksiyon sonrası oluşan şilotoraksta, günlük kaçak 500cc devam etmesi durumunda, erken cerrahi ligasyon düşünülmelidir.

  • Preoperatif lenfanjiografi, kaçak yerini belirlemede yararlıdır. Ancak, 3 saat önceden krema yada yag içirilerek, ameliyatta kaçak yeri saptanabilir.

  • Şiloz kaçak bölgesi, nonabsorbable, pledget’li dikişlerle kapatılmalıdır.

  • İki taraflı şiloz effuzyonda, sağ torakotomi ile en alt seviyeden, ductus ligasyonu yapılmalıdır.

  • VATS yöntemi ile de iyi ekspojur sağlanarak, klipslerle ligatüre edilebilir.

  • Denver plöro-peritoneal şant yapılabilir.

  • Duktus torasikus’un perkütan kateterizasyonu sonucu, embolizasyon ile tedavi yapılmıştır.

  • Pleurodesis, fibrin glue, talc diğer tedavi seçeneklerindendir.





Toraks cerrahisi sonrası %1 oranında görülebilir.

  • Toraks cerrahisi sonrası %1 oranında görülebilir.

  • Ameliyat masasında hastaya verilen pozisyondan itibaren, ameliyatın tüm aşamalarında toraks anatomisinin çok iyi bilinmesi gerekir.

  • Ameliyat pozisyonunda dokular baskı ve ağırlık altında kalmamalı, gerilmemelidir.

  • Posterolateral torakotomide, dört anatomik bölge pozisyonuna dikkat edilmelidir.

  • Altta kalan aksilla bölgesi,

  • ulnar sinir-dirsek bölgesi,

  • femoral bölge,

  • ameliyat taraf omuz bölgesi.

  • Aksiller torakotomide, brakial sinir, uzun torasik sinir zedelenebilir.

  • Median sternotomide sinir zedelenmesi nadirdir.



Oldukça nadirdir.

  • Oldukça nadirdir.

  • Torasik aorta cerrahisi sonrası görülebilir.

  • Posterior costavertebral bölgede, kanama kontrol amaçlı, oksidize seluloz (surgicel) bonevax kullanılması yada unipolar koterin yaygın ve geniş sahada kullanılması ile literaturde, lobektomi sonrası parapleji bildirilmiştir.

  • Vertebral kanalda surgicel kullanılmamalıdır.



Rekürren larengeal sinir.

  • Rekürren larengeal sinir.

  • Frenik sinir

  • Vagus

  • Torasikus longus

  • Sempatik sinir yaralanmaları

  • Brakial sinir zedelenmeleri



Ses oluşturma ile ilgili iç larengeal adalelerin motor ve üst ösofagusun duyu inervasyonundan sorumludur.

  • Ses oluşturma ile ilgili iç larengeal adalelerin motor ve üst ösofagusun duyu inervasyonundan sorumludur.

  • Mediastinoskopi (2R ve 4L istasyonlarında)

  • Mediasten cerrahisi

  • Timektomi

  • Ösofajektomi

  • Tiroid cerrahisi

  • Trakeostomi sırasında zedelenebilir.



Ameliyatta dokular aşırı gerilmemelidir.

  • Ameliyatta dokular aşırı gerilmemelidir.

  • Direkt maniple edilmemelidir. (no touch tekniği en iyisidir.)

  • Traksiyon amacıyla elastik loop’lar kullanılmalıdır.

  • Mediastinoskopide 2R ve 4L istasyonların diseksiyonunda çok dikkatli olunmalıdır.

  • Trakea-tiroit ekartmanında, metal retraktörler yerine parmak diseksiyonu tercih edilmelidir.



Hastanın öksürme ve yutma fonksiyonu bozulabilir. Aspirasyon atalektazi gibi gelişmeler morbiditeyi arttırabilir.

  • Hastanın öksürme ve yutma fonksiyonu bozulabilir. Aspirasyon atalektazi gibi gelişmeler morbiditeyi arttırabilir.

  • Vokal kord fonksiyonlarını Değerlendirme amacıyla

  • Fleksible fiberoptik laringoskopi

  • Laringostroboskopi

  • Larengeal EMG yapılmaktadır.

  • Uygulanan cerrahi tedavi ve işlemler, vokal kordları orta hatta yaklaştıran yöntemlerdir.

  • Medializasyon laringoplastisi (otolog yağ, gelfoam, kollagen, teflon)

  • Medializasyon tiroplastisi



Toraks ameliyatlarında,

  • Toraks ameliyatlarında,

  • Cervikal vertebra ameliyatlarında,

  • CVP kateter uygulaması sonucu,

  • Kalp ameliyatlarında,

  • VATS yada açık timektomide,

  • Akciğer kanser ameliyatlarında

  • Ösofagus kanser basısı ve ameliyatlarında

  • Lenf nod diseksiyonlarında

  • İntraperikardiyal pnömonektomilerde

  • oluşabilmektedir



Postoperatif dönemde inspriyumda çekilen PA akciğer grafide o taraf diyafragmanın yükselmiş görünümü tanı koydurucudur.

  • Postoperatif dönemde inspriyumda çekilen PA akciğer grafide o taraf diyafragmanın yükselmiş görünümü tanı koydurucudur.

  • Frenik sinir ileti hızları ölçülebilir.

  • Diyafragma fonksiyonlarında bozulma, Solunum yükü artması

  • Takipne, Atelektazi, pnömoni oluşabilir.

  • Hasta entübe çıkarılmışsa, respiratörden ayrılma zorlukları olur.



Birçok hasta asemptomatik olabilmekte, özel tedavi gerekmemektedir.

  • Birçok hasta asemptomatik olabilmekte, özel tedavi gerekmemektedir.

  • Aktivitesi kısıtlanan hastalarda, diyafragma plikasyonu fayda sağlayabilmektedir.

  • Bu işlem VATS yöntemi yada açık torakotomi ile yapılabilir.

  • Plikasyon ile vital kapasite, % 10-20, pO2 %10 artmaktadır.

  • Bu işlem toraksı stabilize eder, akciğere bası oluşmasını önler. Paradoks solunum kaybolur.



Torakoskopik sempatektomide,

  • Torakoskopik sempatektomide,

  • -% 5 oranında görülebilir.

  • -genellikle kostaların yanlış sayılması, aşırı koter kullanılması neden olabilir.

  • TOS ameliyatlarında (1.kot rezeksiyonunun transaksiller yoldan yapılması)

  • -kemik kesicisi yada rongeur, posteriorden siniri zedeleyebilmektedir.

  • Pancoast tümör rezeksiyonlarında, agressiv diseksiyon ile sinirin

  • zedelenmesi kaçınılmazdır.



Aşırı koter kullanılmamalıdır

  • Aşırı koter kullanılmamalıdır

  • Bazı cerrahlar tereddütlü durumlarda T2-T3 seviyesinden sempatektomi yapmayı tercih etmektedirler.

  • Horner sendromu oluşan hastalarda, sural yada interkostal sinir grefti uygulanmışsa da, iyi sonuç alınmamıştır.

  • Göz kapağı düşmesine karşı, blefaroplasti yapılmaktadır.

  • Anisokoride göz damlaları kullanılmaktadır.

  • Tümör cerrahisinde, komplet rezeksiyon yapılması tabiki öncelikli olmalıdır.



C5, C6, C7 ventral köklerden çıkan, serratus anterior adaleyi inerve eden sinirdir.

  • C5, C6, C7 ventral köklerden çıkan, serratus anterior adaleyi inerve eden sinirdir.

  • Mid-aksiller hattan, lateral ve yüzeyel, uzunca bir seyir gösterir.

  • Travmaya ve cerrahiye korunaksız bir sinirdir.

  • Traksiyon, travma ve torakotomilerde kolaylıkla zedelenebilir.

  • Aksiller torakotomide zedelenme riski daha yüksektir.

  • Serratus anterior adalenin tüm skapula kenarına yapıştığı düşünülürse, felcinde, skapula alata (Winging) oluşur.

  • Ağrı, zayıflık, omuz hareketleri kısıtlılığı ile bir hemitoraks etkilenir. Ciddi fonksiyonel kayba neden olur.



Serratus anterior

  • Serratus anterior

  • Trapezius

  • Levator skapula

  • Romboid major

  • Romboid minor

  • Pektoralis major

  • omohioid



Skapula alata’da fizik tedavi ve egzersiz yararlıdır, kontraktürler önlenebilir.

  • Skapula alata’da fizik tedavi ve egzersiz yararlıdır, kontraktürler önlenebilir.

  • Traksiyon hasarına bağlı ise, paralizi birkaç haftada düzelebilir.

  • Akut serratus anterior paralizisi zamanla spontan iyileşebilir. Bu süre bazan iki yılı bulabilmektedir.

  • Son zamanlar da, pektoralis major tendonunun sternal başı, skapula köşesine transfer edilerek stabilitesi arttırılmaya çalışılmıştır.





Akciğer rezeksiyonu sonrası GİS komplikasyonu görülme oranı %11-51 arasındadır.

  • Akciğer rezeksiyonu sonrası GİS komplikasyonu görülme oranı %11-51 arasındadır.

  • GİS toraks cerrahisinden doğrudan etkilenmez. Birlikte olduğu medikal problemler komplikasyonlara hazırlayıcı faktör olarak hareket eder.

  • Genel-minor problemler

  • Disfaji

  • Gastroparezi-akut gastrik distansiyon

  • Adinamik ileus

  • Major problemler

  • Ösofago-plevral fistül

  • Viseral perforasyon

  • Gasrointestinal kanama

  • Çeşitli GİS komplikasyonları



Sigara kullanımı

  • Sigara kullanımı

  • Diabet

  • Steroid kullanımı

  • Hematokrit düşüklüğü

  • Hipoksi

  • Narkotik medikasyonlar

  • Nonsteroid anti inflamatuar ilaçlar

  • ağrı





Yüklə 445 b.

Dostları ilə paylaş:




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə