Epikuros: M.Ö 340 ile M.Ö 270 arasında yaşamıştır. Helenistik dönem düşünürlerindendir. Sisam adasında doğmuştur



Yüklə 100,71 Kb.
Pdf görüntüsü
tarix17.11.2018
ölçüsü100,71 Kb.
#80309


 

http://www.acikogretim.org

 

Epikürcülük ve Stoacılık 



Epikuros: M.Ö  340  ile  M.Ö  270  arasında  yaşamıştır. Helenistik  dönem  düşünürlerindendir.  Sisam  adasında 

doğmuştur.Aristoteles'in  ölümünden  sonra  kurulan Stoacılık  ve  Epikürcülük  şeklindeki  iki  okuldan  birinin 

kurucusudur. Ahlak  felsefesin  ve  bilgiye  olan  yaklaşımında  kuşkuculuk  olarak  özetlenebilen  düşüncesi  M.S. 

dördüncü yüzyıla kadar etkisini sürdürmüştür. Atomsal Evren düşünürlerinden ders almıştır.  

 

Epikuros'un Ahlak felsefesinin ana düşüncesi, mutluluk, amacı, insanın mutluluğa giden yolunu araştırmaktır. 

İnsan,  Tanrı  ve  ölüm  korkusundan  kurtulmalıdır.  Bunun  için  kuruntular  ve  önyargılardan  arınmak 

gereklidir. Epikuros,  ruh  konusunuda  maddesel  olarak  açıklamıştır. İnsan  ruhu  maddesel  niteliğe  sahiptir, 

başka şekilde varolamaz. Ruhun dört öğeden oluştuğunu  ifade etmiştir: Ateş, nefes, hava ve tanımlanamayan 



dördüncü bir öğe. Bunlardan ilk üçü bedensel parçayı oluşturur, dördüncü ise ruhsal parçayı oluşturur. İnsan 

öldüğünde  bu  öğeler  birlikteliklerini  yitirirler.  Böylece  ölümsüzlük  yada  yeniden  dirilme  diye  birşey 

yoktur.  Epikuros'un bu konudaki sözü etkileyicidir: "Ölümden korkmak anlamsızdır. Çünkü yaşadığımız sürece 

ölüm yoktur. Ölüm geldiğinde ise biz yokuz." 

 

Stoacılar, hiç kimsenin kendisine ilişkin olayların tümünü denetleyemeyeceğine, en mutlu kişilerin başlarına iyi 

ve  kötü  ne gelirse  gelsin,  bundan  etkilenmeyen  kişiler  olduğuna  inanırlardı. İlk  Stoacılar,  Stoa'da toplanarak 

felsefe, inanç ve yaşama ilişkin düşüncelerini tartışırlardı. Bu akımın kurucusu M.Ö. 310 yıllarında yaşamış 

olan Kıbrıslı Zenon'du. 

 

Zenon, bir insanın zenginlik, mutluluk ve sağlığa, erdemle ulaşabileceğine inanıyordu. 

 

Pilinius İtalya'nın Como şehrinde M.S 23 yılında doğmuştur. Roma'da eğitim görmüştür. Güzel sanatlar tarihini ele 

alan  eserleriyle  sanat  tarihçileri  tarafından  tanınmaktadır.  Bilim  dünyası  ise  onu Naturalis  Historia  (Doğa 



Araştırmaları) adlı eseriyle tanımaktadır. 

 

Bu eserde: Evren, İnsan Anatomisi ve Fizyolojisi, Zooloji ve Botanik konuları işlenmiştir. 

 

Menelaus M.S 70 ve M.S 140 yılları arasında, İskenderiye'de yaşamış, matematik, astronomi ve fizik çalışmaları 

yapmış Yunanlı bir bilim adamıdır. Yay uzunluklarının ölçülmesi ve küre yüzeyine çizilen üçgenlerle ilgili altı 



ciltten oluşan eseri vardır. Küresel üçgenlerin iç açılarının toplamının, düzlemsel üçgenlerden farklı olarak, 

180° den büyük, küçük veya eşit olabileceğini belirterek, bunu kanıtlayan ilk bilim adamıdır. 

 

Diophantos,  M.S.  214  ile  M.S.  298  yılları  arasında  İskenderiye'de  yaşamış  ünlü  matematikçidir.  M.S  üçüncü 

yüzyılda  Roma  toplumu  bilimsel  gerileme  dönemini  yaşarken  ayrıcalıklı  bir  bilim  adamı  olmuştur. Yazdığı 

Aritmetik  kitabının  içerisinde  bir  bölümü  cebire  ayırarak  ilk  kez  cebirsel  ifadeleri  yazarken  sembolleri 

kullanmıştır. 

 

Batlamyus, M.S.  85  ile  M.S.  165  yılları  arasında,  İskenderiye'de  yaşamış  olan Batlamyus  (Yunanca  adıyla 

Klaudyos Ptolemaios), astronomi, matematik, coğrafya, optik dallarında çalışmalar yapmıştır. Fakat en çok 

anstronomi alanındaki çalışmalarıyla tanınmıştır. 

 

Batlamyus, Almagest isimli  eserinde, dünyayı  çevreleyen  gökyüzü  ile  ilgili  olguları  tanıtmak  için  gereken 



geometrik bilgileri vermektedir. Aristoteles fiziğini baz alan bu kitapta, evren küre şeklinde olup, yerküre 

bu evrenin merkezinde hareketsiz durmaktadır. 

 

Batlamyus coğrafya ile ilgili çalışmalarını Coğrafya isimli eserinde toplamıştır. Bu kitabın içeriği matematiksel 



coğrafya olarak isimlendirilebilir. Kristof Kolomb'un içinde bulunduğu bir çok kaşifin bu kitaptan yararlandığı 

söylenir. Bu kitapta, iklim, doğal bitki örtüsü  gibi fiziki coğrafya ile ilgili bilgiler yoktur. 

 

Kristof  Kolomb'a  Batı'dan  Doğu'ya  giderek  tekrar  Batı'ya  ulaşma  cesaretini  Coğrafya  kitabı  vermiştir.  Ve 

böylece Amerika'nın keşfedilmesi mümkün olmuştur. 

 

İyi  bir  Optik  araştırmacısıda  olan  Batlamyus,  Heron'un  gözden  çıkan  ışınların  cisimleri  aydınaltarak  görülebilir 



hale getirmesi düşüncesini benimsemiştir. 

 

Strabon, M.Ö  64  ile  M.S  24  yılları  arasında  Amasya'da  yaşamış  ve  coğrafya  konusunda  çalışmıştır.  Anadolu  ve 

çevresinde yaptığı gezile sırasında edindiği bilgileri onyedi bölümden oluşan Coğrafya isimli kitabında toplamıştır. 

 



 

http://www.acikogretim.org

 

Lucretius, M.Ö.  95  ile  M.Ö.  55  yılları  arasında  yaşamış  ve  Sisam  adasında  doğmuş,  Atomsal  Evren  Kuramının 

yanısıra Stoacılık ile Epikürcülük düşünce akımlarını benimsemiş Roma dönemi düşünürüdür. En önemli eseri De 



Rerum  Natura'da  (Varlıkların  Doğası  Üzerine),  varlıkların  nasıl  oluştuğunu  araştırarak,  varlığı  madde  ve 

boşluk olmak üzere iki parçaya ayırarak, bunlardan maddenin atomlardan meydana geldiğini ifade etmiştir. 

Duyum,  yani  hissetme,  duyumu  oluşturan  nesnelerden  çıkan  atomların  duyu  organlarına  ulaşmasıyla 

gerçekleşir. 

 

Milada yakın yıllarda yaşamış olan Celcus, tıp alanında çalışmıştır. Aynı zamanda döneminin ünlü bir hatibidir. 



Sekiz ciltten oluşan De Re Medicana (Tıbbi Konular Hakkında) isimli bir tıp kitabı yazmıştır. 

 

Galenos, M.S.120 ile M.S. 200 yılları arasında İskenderiye'de yaşamış ve onaltıncı yüzyıla kadar Avrupa'da etkisini 

sürdürmüş  önemli  bir  tıp  adamıdır.  Anatomi  ve  fizyoloji  alanında  çalışmalar  yapmış,  kendinden  önceki 

çalışmalardan yararlanarak iyi bir sentez oluşturmuştur. 

On üçüncü yüzyılda yaşamış olan Müslüman hekimlerden İbn-i Nefis, ölü insan vucudu üzerinde çalışarak, kalbin 

içerisinde iki karıncı arasında delikler olmadığını kanıtlamış ve böylece Galenos'un kan dolaşımı düşüncesini 

çürütmüştür. 

 

Dioscorides Anadolu'daki  Anavarza  (Kozan)'da  yaşamıştır. Materia  Medica'da  (Tıbbi  Bitkiler)  hakkında  kısa 



bilgiler  vererek  bunların  nerelerde  bulundukları  ve  hangi  hastalıklara  iyi  geldikleri  konusunda  bilgiler 

vermiştir. Dioscorides'in verdiği bitki adlarının çoğu bügün kullanılmaktadır.  

 

Vitrivius, M.Ö. 80 ile M.Ö. 15 yıllarında yaşamıştır. Roma döneminin en önemli mühendis ve mimarıdır. En önemli 

eseriDe Architecture Libri Decem (Mimarlık Üzerine On Kitap) Orta Çağ sonu ve Rönesans dönemi mimarları, 

hatta on sekizinci yüzyıl  İngiliz mimarisini  de derinden etkilemiştir. 

 

De Architecture Libri Decem (Mimarlık Üzerine On Kitap) eserinde tanımladığı Vitrivius Adam figürü olup, 



Leonardo Da Vinci tarafından 1487'de çizilmiştir. 

 

Varro, Ansiklopedi yazarlarının ilklerinden olan Varro M.Ö 116 ile M.Ö 27 yıllları arasında yaşamıştır. Hastalıkların 

gözle  görülemeyecek  kadar  küçük  varlıklar  tarafından  bulaştıklarını  ifade  etmiştir.  Havada,  suda  yüzen  bu 

hayvancıklar  insanların  ağız  ve  burnundan  vucuda  girmek  suretiyle  tehlikeli  hastalıklara  yakalanmaya  neden 

oluyorlardı. 

 

Varro ayrıca Julius Caesar'ın kütüphanesindeki kitapların düzenlenmesinde çalışmıştır. 

 

Roma  Uygarlığı etkileyici  teknolojilerin  geliştirildiği  bir  dönem  olmasına  karşın yenilikçi  ve  ilerlemeci  kabul 



edilmez. 

 

Roma mimarisi uslup bakımından klasik Yunan mimarisiyle iç içedir.  

 

Thermae: Sağlık koşulları açısından büyük gelişmeler kaydeden Romada hamamlara verilen isim. 

Cloaca  Maxima  : Roma  evlerinde  tuvalet,  boru  ile  boşaltım  tesisatı  içeren  karmaşık  kanalizasyon  sisteminin 

adıdır. 


 

Roma Döneminde Kullanılan Teknikler: Beton Kullanımı, Cam Üfleme, Mozaik 

 

Romalıların en başarılı oldukları bilim alanı : TIP



 

 

 



Yüklə 100,71 Kb.

Dostları ilə paylaş:




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə