Evrim Teorisi'nin Değerlendirilmesi
205
çok benzediği söylendi. Bu fosilin, insan evriminde büyük bir
boşluğu doldurduğu ve 500.000 yıl önceki bir canlıya ait ol-
duğu savunuldu. Fosil kemiklerin yaşını tespit etmek için 1950
yılında bulunan bir metot ile çene kemiğinin toprakta ancak
birkaç yıl kaldığı, kafatasının ise birkaç bin yıllık olduğu öğ-
renildi. Bu bilgiler elde edildikten sonra yapılan detaylı araş-
tırmalarda, kemiklerin, eski görüntüsü verilebilmesi için bo-
yayıcı maddeler ile işleme tabi tutuldukları saptandı. Ayrıca
dişler çene kemiğine yerleştirilmek için zımparalanmıştı. May-
mun çenesi ile insan kafatası bir araya getirilerek sahtekârlık
yapıldığı detaylı araştırmalar ile doğrulandı.
424
Bu örnek 40
yıl boyunca, bir sahtekârlık ürününün bilim insanlarını ne ka-
dar kolay yanılttığının bir delilidir. Sahtekârlık yapılmasından
daha önemli olan, mevcut paradigmaya uyum sağladığı, hatta
destek verdiği için, sahte bir delilin, 40 yıl boyunca birçok bi-
lim insanını ciddi şekilde yanıltıyor olabilmesidir. Paradigmaya
uygun olan delil ciddi analizlere tabi tutulmamış, elde ciddi
veri olmadan Piltdown adamının yaşı 500.000 yıl olarak belir-
lenmiştir. Oysa Evrim Teorisi’nin görüşlerine çok aykırı sahte
bir fosil imal edilseydi, ‘hakim paradigma’ olan görüşe aykırı
bu fosildeki sahtekârlığın hemen tespit edileceğini, Kuhn’un
yaklaşımından esinlenerek tahmin etmek mümkündür.
Piltdown adamı 40 yıl boyunca Evrim Teorisi’nin en önemli
delillerinden biri sayılmasına karşın, bu sahtekârlık ortaya çı-
kınca, sonradan yazılan ders kitaplarından çıkartılmıştır. Fakat
Haeckel’in embriyo çizimleriyle ilgili sahtekârlık hala Evrim
Teorisi ile ilgili kitaplarda yer almaktadır. Ünlü evrimci biyolog
Stephen Jay Gould, modern ders kitaplarında hâlâ Haeckel’in
çizimlerinin olmasını hayret edilecek ve utanılacak bir du-
rum olarak değerlendirmektedir.
425
1995 yılında embriyolog
424 Roger Lewin, Modern İnsanın Kökeni, çev: Nazım Özüaydın, Tübitak Popüler
Bilim Kitapları, Ankara (1999), s.62-64, 72-73.
425 Stephen Jay Gould, Abscheulich, Atrocious, s. 46-48.
Evrim Teorisi, Felsefe ve Tanrı
206
Michael Richardson, Haeckel’in embriyonun geçirdiği aşama-
lar ile ilgili yanıltıcı bilgiler verdiğini detaylı bir şekilde gös-
termiş ve bunun biyolojideki en ünlü sahtekârlıklardan biri
olduğunu söylemiştir.
426
Thomas Kuhn, günümüzdeki şek-
liyle ders kitaplarıyla eğitimin 19. yüzyılda ortaya çıktığını,
daha önce temel matematik kitapları dışında, bu tarz hazır-
lanmış kitaplarla eğitimin olmadığına dikkat çeker ve bu ders
kitaplarının mevcut paradigmanın temel kabullerini ve prob-
lem çözme kurallarını aktardığını, öğrencilerin ise paradig-
mayı sorgulama şansına hiç sahip olamadıklarını belirtir.
427
Kuhn’un dediği gibi günümüzün paradigmasının muhafaza-
sında ders kitaplarının yeri çok önemlidir, diğer yandan en
ünlü evrimci biyologların bile yanlışlığını kabul ettikleri çi-
zimler hâlâ bu ders kitaplarında yer alabilmektedir. Paradig-
manın muhafazası için çabalar, paradigmaya uygun çalışmala-
rın ödüllendirilmesi, paradigmaya karşı olanların dışlanması,
paradigmanın bilim insanlarının ‘nereye’ ve ‘nasıl’ bakmaları
gerektiğini buyurması, göz önüne alınmaz ise; ‘bilim’in ide-
oloji, sosyolojik baskı, ödüllendirme mekanizmalarından ba-
ğımsız, her zaman için objektifliğini muhafaza edebilen bir
faaliyet olduğunu zannetme hatasına düşebiliriz. Bu ise ders
kitaplarında aktarılan bilgilerin temel önkabuller olarak alın-
masına ve sonraki tüm gözlem ve deneylerin bu dogmatik ön-
kabullerle şekillenmesine yol açmaktadır.
Bahsedilen paradigmanın peşinen doğru kabul edilmesi-
nin yol açtığı yanlış yorumlara Nebraska adamı (Hesperopit-
hecus Haroldcookii
) da örnek olarak verilebilir. 1922 yılında
ünlü fosilbilimci Henry Fairfield Osborn Nebraska’da bir diş
fosili buldu. Konunun uzmanları, bu dişin insan ve şempanze
arasında ara bir türün dişi olduğunu söylediler. Ardından
426 Jonathan Wells, Icons of Evolution, s. 89-92.
427 Thomas S. Kuhn, The Function of Dogma in Scientific Research, s. 359.
Evrim Teorisi'nin Değerlendirilmesi
207
Nebraska adamının özellikleriyle ilgili detaylı anlatımlar ya-
yımladı. Daha sonra bu dişin bir domuz dişi olduğu anlaşıl-
dı.
428
Bundan önce ise birçok antropolog, Nebraska adamının
nasıl yaşadığı ile ilgili hikâyeler türetmişlerdi.
Piltdown adamı, Nebraska adamı ve Haeckel’in çizimle-
riyle ilgili yapılan sahtekârlık ve hatalar, Evrim Teorisi’nin
yanlış bir teori olduğunu göstermez. Evrim Teorisi’nin doğ-
ruluğu veya yanlışlığı, bu teorinin bilimsel kriterleri ne ka-
dar karşılayabildiği temelinde sorgulanmalıdır. Fakat din adına
veya ideoloji adına, nasıl dogmatik önyargılı yaklaşımlar veya
sahtekârlıklar yapılabiliyorsa, aynı şeyin ‘bilim’ adına da ya-
pıldığını, ‘bilim’in bazılarının zannettiği gibi her zaman objek-
tif olan, önyargılardan uzak bir faaliyet olamadığını, söz ko-
nusu örnekler göstermektedir. Dinde, Tanrı’nın ödülü olduğu
gibi, bilimde, bilim cemaatinin maaş veya takdir gibi ödülleri
vardır; dinde, dini cemaatin dışlaması veya kabulü önemli ol-
duğu gibi, bilimde, bilim cemaatinin dışlaması veya kabulü
önemlidir; dinin tartışmasız önkabulleri olduğu gibi, bilimin
de tartışmasız önkabulleri vardır. Belki de bu yüzden Kuhn,
‘bilim’in mutlaka bir paradigma içinde yapıldığını belirttikten
sonra, ‘paradigma değişimleri’ni din değişimine benzetmiştir.
Kuhn’un, bütün bilimsel çalışmaları, paradigmaya bağlılıkla-
rından dolayı objektif olmayan ve olamayacak uğraşlar olarak
tarif etmesi bence abartılı bir yaklaşımdır; fakat bilimsel çalış-
maların bütünü olmasa bile, bir bölümünün böyle olduğu gö-
rülmektedir. Özellikle Evrim Teorisi gibi, bireylerin varoluş-
sal yaklaşımlarıyla önemli ölçüde bağlantısı olan bir konuda,
bu sorun iyice kendini göstermektedir.
Kuhn’un özellikle dikkat çektiği ders kitaplarıyla ‘evrimci
paradigma’nın önkabullerinin aktarılması; canlılar âleminin
tümüne bakarken, her tür, birbirinden türemiş gibi ‘apriori bir
428 Duane T. Gish, Fosiller ve Evrim, s. 130.
Dostları ilə paylaş: |