EvrimTeorisi indd


Evrim Teorisi, Felsefe ve Tanrı



Yüklə 3,27 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə32/171
tarix06.05.2018
ölçüsü3,27 Mb.
#41533
1   ...   28   29   30   31   32   33   34   35   ...   171

Evrim Teorisi, Felsefe ve Tanrı

102

Lamarck’ın sisteminde ‘Evrim Teorisi’, Tanrı’nın hikmeti 

ile özdeşleştirilmişti. Burada, türlerin yok olmasının Tanrı’nın 

hikmetine aykırı görülmesinin sebeplerinin ne olduğu soru-

labilir. Birinci sebebin, canlıların varlığının sadece insanlara 

hizmet olduğunun zannedilmesi şeklindeki yanılgı olduğu 

söylenebilir; yok olan türlerin insanlara bir yararı olamayaca-

ğına göre, bu türlerin varlığı Tanrı’nın hikmetine aykırı bulu-

nuyordu. Her şeyin sadece insan için yaratılmış olduğuna dair 

hatalı inanç, Tanrısal hikmet adına yanlış anlayışların oluş-

masına yol açmıştır. Astronomideki Aristoteles-Ptolemaious 

sistemi ile biyolojideki Linnaeus’un sistemleri, bu yanlış ön-

kabulden dolayı yanlış sonuçlara varan sistemlerin en önem-

lileridirler. Evrensel oluşumları sırf insana hizmet gayesi ile 

sınırlamak Tanrısal hikmeti sınırlamak değil midir? İkinci se-

bep, Aristoteles’ten beri gelen ‘varlık skalası’ fikri idi. Eğer 

bazı türler yok olmuşsa ‘varlık merdivenleri’nde eksiklikler 

olacağı ve bunun Tanrı’nın mükemmel yaratışı ile uyuşmaya-

cağı düşünülüyordu. Hatırlanacağı gibi, ‘varlık skalası’ anla-

yışında, her tür başka iki türün arasında yer alır, türler arası 

uçurumlar yoktur ve türler hiyerarşik bir sıralanmayla ‘varlık 

merdivenleri’nde belirli bir yere sahiptirler. Bu anlayışta eğer 

bu zincirin tek bir halkası olan bir tür bile çıkarılırsa sistem 

bozulacaktır. Bu yüzden hiçbir tür yok olamaz. Böylesi zihin-

sel bir kurgu, Tanrısal hikmetle özdeşleştirilmiş ve doğadaki 

varlıksal (ontolojik) yapı ile karıştırılmıştır. Bazı türlerin yok 

olduğunun anlaşılmasıyla, bu sanal kurgunun sadece filozof-

ların zihinlerinden çıkan bir hayal olduğu ortaya çıkmıştır. 

Sonradan birçoklarının fark edeceği gibi Tanrısal hikmet ile 

türlerin yok olması arasında bir zıtlık bulmak suni bir sorun-

dur. Tanrı’nın yaratışındaki hikmetleri, sadece insana hizmet 

veya insanın gözlemiyle sınırlamaktan doğan hatalar yanlış 




Evrim Teorisi'nin Ortaya Konması

103

yargılara yol açmıştır. Lamarck bu suni soruna çare buldu-

ğunu düşünüyordu. 

Onun çağındaki ünlü muhalifi Cuvier (1768-1833), anatomi 

ve fosilbiliminde kendi döneminin en yetkin isimlerinden bi-

riydi ve Lamarck’ı, ‘varlık merdivenleri’nde ilerleme (evrim) 

olduğunu söyleyen fikirlerinden dolayı eleştirdi. Canlılar dün-

yasında hiyerarşik bir ‘skala’ olmadığını, canlılar dünyası-

nın en aşağıdan en yukarıya dizilmeye uygun olmayacak ka-

dar çok değişik olduğunu söyledi. Cuvier’in çağdaşları, onun, 

Lamarck’ın Evrim Teorisi’ni geçersiz kıldığını düşündüler.

216


 

Lamarck’ın, yeryüzünün, ufak ve yavaş değişimleri adım adım 

geçirdiğini düşünmesine karşılık; Cuvier, yeryüzünün, büyük 

değişimler (katastrofik) geçirdiğini savundu ve türlerin yok 

olması ile yeni yaratılışları bu değişimlere (Nuh Tufanı gibi) 

bağladı. Mısır’daki mumyalanmış hayvanlarla günümüz hay-

vanlarının aynı olmasını, türlerin sabitliğine ve evrimleşme-

nin türlerin yok olmasını önleyecek bir mekanizma olamaya-

cağına karşı delil olarak kullandı.

217


 

Lamarck, canlılara içkin olan ve onları kompleksliğe götüren 

bir eğilim olduğunu ve bunun, Yaratıcı’nın canlılara bahşettiği 

bir unsur olduğunu söyledi.

218

 Görüldüğü gibi, sistematik bir 



şekilde Evrim Teorisi’ni ilk ortaya koyan kişi olarak gösteri-

len Lamarck, Tanrı’nın varlığını da kabul eden bir evrim gö-

rüşü savunmuştur. Bu da Evrim Teorisi’nin mutlak olarak ate-

ist bir görüş olduğu iddiasının yanlışlığını gösteren önemli bir 

durumdur. Lamarck’a göre, en basit canlılar ‘kendiliğinden tü-

reme’ yoluyla oluşuyordu

219

 ve daha sonra en kompleks canlılar 



baştaki bu ‘kendiliğinden türeyen’ canlılardan evrimleşiyordu. 

216 Theodosius Dobzhansky, Evolution, Genetics and Man, John Wiley and Sons

New York, (1961), s. 224-225.

217  Peter J. Bowler, Evolution The History of an Idea, s.109.

218  Jean Baptiste LamarckThe Zoological Philosophy, s. 60.

219  Jean Baptiste Lamarck, The Zoological Philosophy, s. 40.




Evrim Teorisi, Felsefe ve Tanrı

104

İnsan en yüksek mükemmelliği temsil ettiği için, canlılar in-

sana yaklaştıkları ölçüde mükemmeldi.

220


 İnsan evrimin en 

son ürünüydü ve maymunumsu canlılardan evrimleşmişti.

221

 

Böylelikle Lamarck, Darwin’den önce maymunumsu canlılar-



dan insanın evrimleştiğini açıkça söyledi. Descartes ve Buf-

fon gibi Fransız düşüncesinde etkin olan ve insanla hayvanlar 

arasına geniş bir uçurum koyan düşünürlere karşı Lamarck, 

insanla hayvanları evrimsel bir şemada birleştirdi. 

Lamarck’ın Evrim Teorisi’nin günümüzde algılanan şek-

liyle Evrim Teorisi’nden önemli farklarından biri, onun bü-

tün türler için ‘ortak bir ata’yı savunmamış olmasıdır. Buffon 

‘kökensel türler’in, diğer türler için ‘ortak bir ata’ olduğunu 

savunmuş, fakat evrim fikrini reddettiği için tüm türler için 

‘ortak bir ata’yı reddetmiştir. Lamarck ise, kendiliğinden türe-

yen birçok basit canlı formlarından kompleks canlıların farklı 

evrimsel çizgilerde oluşumunu öngördüğü için ‘ortak bir ata’ 

fikrine tamamen yabancıydı.

222


LAMARCK VE SONRADAN KAZANILAN 

ÖZELLİKLERİN AKTARILMASI

Lamarck, çevredeki yavaş değişikliklerin canlılarda yeni 

ihtiyaçlar doğurduğunu, bu ihtiyaçlar sonucunda canlıların ha-

reketlerinin bedenlerinde değişiklikler oluşturduğunu ve bu 

değişikliklerin sonraki nesillere aktarıldığını söyledi. Kulla-

nılan organlar sinirsel sıvıdan daha çok faydalanıp gelişiyor, 

buna karşın kullanılmayan organlar köreliyordu.

223


 Bilinen en 

ünlü örneğe göre zürafaların boyunları yüksek dallardaki yap-

rakları yiyebilmek için uğraşmaları sonucunda uzamıştır ve 

220  Jean Baptiste Lamarck, The Zoological Philosophy, s. 71.

221  Jean Baptiste Lamarck, The Zoological Philosophy, s. 170.

222  Ernst Mayr, Toward A New Philosophy of Biology, s. 200.

223  Jean Baptiste Lamarck, The Zoological Philosophy, s. 113.



Yüklə 3,27 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   28   29   30   31   32   33   34   35   ...   171




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə