GÜLDEN BÜLBÜLLERE 4 - www.gonullersultani.net
216
Vaktin nasıl
geçtiğini bilmiyor, farkına varamıyor.
Ama cehennem çukuru olursa orada da zamanları uzayacak. Belki
bir dakikası bin saat kadar uzayacak.
Allah Alim, Cenabı Hak Kadir zaman içerisinde zaman halk
ediyor. Cenabı Hak bin saati bir dakikaya, bin seneyi bir saniyeye
getirir. Olmaz mı?
İşte Âsaf bin Belkiye (Berahyâ), Belkıs’ın köşkünü çok uzak
yerden bir göz çırpmada getirdi. Belki yürümeyle, adam gücüyle
gelse o köşk üç ayda mı gelecekti? Altı ayda mı gelecekti?
Ahhh. Mevlâyî, mevlâyî, meylâyî Allaha şükür, Allah bizi
Müslüman halk etmiş. Hiç nimet olur mu bundan ziyade.
Cenabı Hak fırsat vere, gayret vere, azim vere de inancımızı
yaşayabilsek. İnanan insanlar, inancını yaşayan insanlar ne mutlu
insanlar, ne bahtiyar insanlar.
Ya bizi dalalette bıraksaydı, ehli küfür, inanmayanlardan halk
etseydi. Onlarda onun kulu, onları da halk etti. Onları da dört
maddeden halk etmiş bizi de dört maddeden halk etmiş. Onları da
bir Hz. Adem’den halk etmiş, bizi de bir Hz. Adem’den halk etmiş.
Burada ne var ama?
Burada Cenabı Hakk’ın bir esrarı var ki bizim kalbimizde bir inanç
halk etmiş. Bizim farkımız budur. Ama ne kadar farklıyız biz, çok
farklıyız.
Onlar da belki hayvanlardan aşağı olur. Sa’yımızı yani gayretimizi
ve irademizi doğru kullanırsak, Rabbimizi bilirsek eğer, Rabbimize
itaatimizi yaparsak, Rabbimizin ihsanıyla biz meleklerden üstün
olacağız inşallah.
Rabbimizin birinci ihsanı bizi Müslüman halk etmiş.
Müslüman olmamızla inancımızı yaşarsak, muhakkak ikinci ihsanı
da vardır. İkinci ihsanı ne?
GÜLDEN BÜLBÜLLERE 4 - www.gonullersultani.net
218
İmamı Azam’ın bir sohbeti vardır. Bunda insanların çok büyük bir
duygusu olması gerek.
İmamı Azam mübarek çok tevazulu ve çok ibadete düşkün bir
kimsedir. Kırk sene ömrü içerisinde yaz, kış, hiç bir gece asla ve
asla geceleri uzanıp yatağa yatmamıştır. Sabahlara kadar bütün
ibadet yapmış, namazla,
ibadetle, okumakla, yazmakla geçirmiş.
Toplam elli üç de haccı vardır. Demek ki yani mükellef olup on
beş yaşına girdikten hac farz olduktan sonra, hacca başlamış, hiç
boş geçirmemiş, elli üç haccı var.
Zaten bugün bütün ulema İmamı Azam’ın görmüş olduğu
hizmetine hayret ediyorlar ki bu kadar bir ömür içerisinde bu kadar
hizmeti nasıl görebilmiş, akla sığdıramıyorlar. Buradan da onun bir
ehli keşif olduğu ve büyük insan olduğu meydana çıkıyor.
Bu mübareğin talebeleri çokmuş. Talebeleri de onu çok seviyorlar.
Talebeleriyle bir yere giderken bir rafizî rastlamış.
Önceden beri bu
rafizîler (beşinci mezhep) var ya İmamı Azam’a çok garezleri
vardır, yani sevmezler. O zamandan bu zamana kadar garezlerinde
devam ediyorlar. Rafizî, İmamı Azam’a demiş ki
—Ya imam dur sana bir sualim var.
Durmuş mübarek, oradan da affedersiniz bir siyah köpek
geçiyormuş. Demiş;
—Ya imam senin o sakalın kılları mı hayırlıdır, bu köpeğin kılları
mı daha hayırlıdır. Bana bir cevap ver.
Bunu böyle deyince orada artık ne kadar talebe varsa hücum
ediyorlar. Adamı parça, pörçük edecekler. İmamı Azam talebelerin
onun üzerine yürüdüğünü görünce mübarek öyle şiddetli bir emir
ve heyecanla;
—Durun hakkımı
helal etmem size, elinizi sürmeyin, demiş.
Talebeler donmuş kalmışlar, el sürememişler. Mübarek düşünmüş
tefekkür etmiş. Tabi başını, boynunu eğmiş, gözünü yummuş.
Büyüklerin tefekkürü böyledir. Başları böyle düşer sinelerine.