Inocte 2017 II. International New Tendencies Congress in Ottoman Researches



Yüklə 4,02 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə17/38
tarix09.03.2018
ölçüsü4,02 Kb.
#31026
1   ...   13   14   15   16   17   18   19   20   ...   38

Inocte 2017 
International New Tendencies Congress in Ottoman Researches 
September 12-14, 2017 Baku 
51 
İPEK YOLUNDA DİNLER 
Hacı Ahmet ŞİMŞEK
*
 
ÖZET 
Çin'den  Anadolu'ya  kadar  uzanan  binlerce  kilometre  güzergâhında  birçok  din  etkisini 
göstermiştir. 
Bunların  bazıları  millî  din,  bazıları  semâvî  dindir.  Bu  dinler  tıpkı  kültürel  etkileşimde 
olduğu  gibi  milletleri  ve  toplumları  etkilemiş  ve  barışa  katkıda  bulunmuştur.  Bu  barış 
öncülüğünde de İpek Yolu ticareti süre ve kapasite olarak devamlılık göstermiştir. İpek Yolu'nun 
iki önemli kahramanı Çinliler  ve  Türklerdir. Çinliler o günden bugüne tek bir devlet  oldukları 
halde Türkler, günümüzde 7 bağımsız devlet olarak kendini göstermektedir. Bu bildiride İpek 
Yolu'nda doğan ve devam eden dinler üzerinde durulmuştur. 
Anahtar Kelimeler: İpek Yolu, Din, Çin, Türk 
*
Yrd. Doç. Dr., Selçuk Üniversitesi, email: 
simsekahmet@selcuk.edu.tr
, TÜRKİYE


Inocte 2017 
International New Tendencies Congress in Ottoman Researches 
September 12-14, 2017 Baku 
52 
XIX. YÜZYILDA AZERBAYCAN ÜZERİNDE RUS-İRAN MÜCADELESİNİN 
GÜNÜMÜZE YANSIMALARI 
Halil AYGAN
*
 
 
ÖZET 
Azerbaycan  coğrafyası  Selçuklu  Sultanı  Muhammed  Tuğrul’un  Bağdat’ı  Büveyhilerden 
almasından  başlayıp  1920’li  yıllara  kadar  Türk  hanedanlarının  hâkimiyetinde  kalmıştır.  Böyle 
olmakla birlikte Azerbaycan coğrafyası belirtilen süreç içerisinde muhtelif karışıklıklara sahne 
olmuştur.  İran’da,  Nadir  Şah’ın  öldürülmesinden  sonra  Azerbaycan’da  mevcut  olan  kargaşa 
daha da artmıştır. Bu kargaşayı fırsat bilen Rusya 1804’ten itibaren İran’ın Azerbaycan bölgesine 
saldırılarda  bulunmuştur.  Bunun  neticesi  olarak  Revan,  Nahcivan,  Gence,  Karabağ,  Bakü  vb. 
hanlıklar  Rus  hâkimiyeti  altına  girmiştir.  İran  bu  işgale  karşı  verdiği  mücadeleyi  kaybettikten 
sonra  12  Ekim  1813’te  Rusya  ile  imzaladığı  Gülistan  Antlaşmasıyla  Azerbaycan  Hanlıklarını 
Rusya’ya terk etmek zorunda kalmıştır. Rusya bununla da yetinmeyerek 1 Ekim 1927’de Tebriz 
ve çevresini de işgal etmiştir. Rus baskısından iyice bunalan İran, Azerbaycan’ı ikiye bölecek olan 
Türkmençayı Antlaşmasını Rusya ile imzalamak zorunda kalmış ve sonuçta Aras nehrini İran ile 
Rusya arasında hudut kabul etmiştir. Türkmençayı antlaşması siyasi sınırları yönünden büyük 
bir değişikliğe uğramadan zamanımıza kadar gelmiştir. 
Türkmençayı Antlaşması ile Azerbaycan ikiye bölündü. 1827 yılında nüfusunun % 76’sı 
Türk % 24’ü Ermeni olan Revan (Erivan) da 1870’li yıllara gelindiğinde artık hiç Türk kalmamıştır. 
Ruslar Osmanlı Devleti’nde ve İran’da Ermeniler üzerinde kışkırtmalarda bulunarak kargaşalar 
çıkarmış, Ermenilerin hem Osmanlı hem de İran’dan Erivan bölgesine göçmesini sağlamışlardır. 
Böylece  Ruslar  buralardaki  Türk  nüfusun  kalanlarının  bölgeyi  terk  etmelerine  sebebiyet 
vermişlerdir. 
Rusya’nın  Güney  Kafkasya  bölgesinde  çıkardığı  bu  karışıklık  ve  kargaşa  Osmanlı 
Devleti’ne ve İran’a hem siyasi hem kültürel hem de etnik hususlarda büyük zararlar vermiştir. 
Bu bölgede tarih boyunca  ilk defa  Ruslar  tarafından  bir etnik kargaşa  ortaya  çıkarılmıştır. Bu 
etnik  ve  siyasi  problem  günümüzde  bölgede  bulunan  devletlerde  de  zaman  zaman  çeşitli 
sıkıntılara sebebiyet vermektedir. 
Anahtar Kelimeler: İran, Azerbaycan, Rusya, Türkmençayı Antalşması, Revan 
 
 
                                                 
*
 Öğr. Gör., Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi, email: 
haygan@ksu.edu.tr
, TÜRKİYE 


Inocte 2017 
International New Tendencies Congress in Ottoman Researches 
September 12-14, 2017 Baku 
53 
17. YÜZYILDA OSMANLI DEVLETİ’NİN MALATYA SANCAĞI’NDAN TALEP
ETTİĞİ AVARIZ-I DİVANİYE TÜRÜ YÜKÜMLÜLÜKLER 
Hasan ARSLAN
*
 
ÖZET 
Malatya,  coğrafi  konumu  itibariyle  önemli  yolların  kavşak  noktasında  bulunduğundan 
tarih boyunca çeşitli kavimlerin ilgisini çekmiş ve onlar tarafından iskân edilmiştir. Miladi 638 
tarihinde ilk kez Müslümanların eline geçen şehir, 11. yüzyılın ortalarından itibaren Türklerin 
akınlarına  maruz  kalmıştır.  Malatya  ilk  olarak  1399'da  Yıldırım  Bayezid  tarafından  Osmanlı 
hâkimiyeti  altına  alındıysa  da  bu  uzun  süreli  bir  hâkimiyet  olmamış,  Timur,  tarafından  1400 
tarihinde  tekrar  ele  geçirilerek  yönetimi,  Akkoyunlu  hükümdarı  Kara  Yölük  Osman’a 
bırakılmıştır.  Osmanlıların şehri kesin ilhakı, Yavuz  Sultan Selim tarafından gönderilen Hadım 
Sinan Paşa eliyle 28 Temmuz 1516 tarihinde olmuştur. Bu tarihten sonra kısa süreli olarak Arap, 
Rum ve Rum-ı Hadis eyaletlerine bağlı bir sancak olarak teşkilatlandırılmışsa da 16. yüzyılın ikinci 
yarısından 19. yüzyıla kadar Dulkadir/Maraş eyaletine bağlı bir sancak olarak idare edilmiştir. 
Sancak,  araştırmaya  esas  dönemde  Malatya,  Kâhta,  Gerger,  Taş-abâd,  Behisni  ve  Hısn-ı 
Mansur-Samsad-Beziki kazalarından meydana gelmekteydi. 
Avarız-ı Divaniye, tekâlif-i örfiye adıyla Osmanlı Devleti’nin ilk dönemlerinden itibaren 
olağanüstü hallerde ve özellikle savaş masraflarına karşılık halktan zorunlu olarak talep edilen 
her  türlü  hizmet,  eşya  ve  para  şeklindeki  tekâliftir.  Ancak,  16.  yüzyılın  sonlarından  itibaren 
avarız/avarız akçesi, sürsat, nüzul, iştira, beldar bedeli gibi isimlerle avarızhane denilen itibari 
haneler üzerinden alınmaya başlanan bu tür talepler, malî, askerî ve ekonomik zaruretlerden 
dolayı hem süreklilik kazanmış, hem de miktar olarak ağırlaşmıştır.   
Bu çalışmada, Başbakanlık Osmanlı Arşivi’ndeki belgeler esas alınarak, özellikle Osmanlı 
Devleti’nin  doğuya  yaptığı  seferlerde  önemli  bir  güzergâh  olan  Malatya  Sancağı’ndan  anılan 
dönem boyunca talep edilen avarız-ı divaniye türü tekâliflerin mahiyeti, miktarı, tarh, tahakkuk 
ve tahsil usulleriyle bunların halk üzerindeki etkilerine değinilecektir. 
Anahtar  kelimeler:  Osmanlı  Devleti,  Malatya  Sancağı,  Avarız-ı  Divaniye,  avarızhane, 
sürsat, nüzul, avarız akçesi, iştira, beldar bedeli. 
*
Yrd. Doç. Dr., Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi, email: 
hasanarslan1@gmail.com
, TÜRKİYE


Yüklə 4,02 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   13   14   15   16   17   18   19   20   ...   38




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə