Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Felsefe Anabilim Dalı



Yüklə 1,65 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə11/37
tarix28.11.2023
ölçüsü1,65 Mb.
#134390
1   ...   7   8   9   10   11   12   13   14   ...   37
1.2.2. Cicero 
Bu bağlamda ele alacağımız ilk isim Marcus Tullius Cicero (MÖ 106-43) olacaktır. 
Aslında Cicero, herkes tarafından tam bir Stoacı olarak kabul edilmese de (Brooke, 2012, 
s. 41) hem Stoacıların kozmopolitizm kavramı hem de kendinden sonra gelen, başta Hugo 
Grotius olmak üzere, pek çok düşünürün doğal hukuk gibi kozmopolitizmle oldukça ilgili 
birçok kavramını önceleyen bir düşünür olarak, Stoa Felsefesi içerisinde incelenmektedir. 
Cicero, Stoa felsefesinin epistemolojik ve metafizik görüşlerine katılmasa da özgürlük, 
cesaret, adalet gibi erdemler çerçevesinde çizilen ahlaki ilkelerini ve bilge tasvirini 
benimsemiştir (Erçelik, 2013, s. 66). Ayrıca 
De Finibus
adlı eseri başta olmak üzere pek 
çok eserinde, özellikle Helenistik Stoacılık hakkında bilgilere erişilmesini sağlayan 
Cicero, “Cicerocu Stoacılık” gibi tartışmalı bir kavrama da ismini vermiştir (Brooke, 
2012, s. 41,42).
Cicero, Platon’dan esinlenerek yazdığı 
Devlet Üzerine
ve 
Yasalar Üzerine
adlı 
eserlerinde, devlet, devlet adamı, yasaların kökeni gibi konulardaki görüşlerini bir 
bütünlük içerisinde sunmaya çalışmıştır. Cicero’ya göre, “Devlet bir halk unsurudur
sadece alelade bir şekilde bir araya gelmiş bir insan kitlesi değil, çoğunluğun yasa birliği 
ve ortak yararı üzerinde anlaştığı bir topluluktur. İnsanların bir araya gelmesinin öncelikli 


15 
nedeni zayıflık değil, daha çok insanlar arasındaki doğal birlikteliktir” (Cicero, 2014, s. 
137). Görüldüğü üzere Cicero’nun devletinin temelinde ortak doğalarının birleştirdiği bir 
halk ve bunların ortak menfaatlerini ortaya koyan bir yasa vardır. Buradaki iki temel öğe 
olarak, halk ve yasa, her ikisi de bireyin 
Oikeiōsis
’e uygun eylemlerinin sonucu oluşmuş 
yapılardır. Birey, zorunluluktan değil, ancak doğasına uygunluktan dolayı çevresindeki 
halkalarla içten dışa doğru iletişim kurarak ilerler. Zira insan soyunun iyi ve kötü yanları 
ortaktır, benzer şeylerden korkar, benzer şeylerden mutluluk duyarlar. Bu nedenle 
insanları bir bütün olarak düşünmek ve onlar için ortak, tek bir koruyucuyu yapı ortaya 
koymak gerekir. İnsanları koruyan bu ortak yapı yasadır. “Bu yasa ne yürürlükten 
kaldırılabilir ne de iptal edilebilir” (Cicero, 2017, s. 39). Çünkü bu yasa ortak akla 
dayanır. “Zira nesnelerin doğasından kaynaklanan ve insanları doğru davranmaya 
zorlayan, yanlıştan alıkoyan bir akıl vardı. Nitekim, bu akıl kaleme alındığında değil, 
doğduğu anda yasa oldu ve tanrısal zihinle aynı anda doğdu” (Cicero, 2017, s. 38). İşte 
Cicero’nun bahsettiği, tanrısal zihinle aynı anda ortaya çıkan ve çıktığı anda değişmez bir 
yasa olan bu akıl, tanrılarla insanlar arasında ortak olan ve ondan daha iyi hiçbir şeyin 
olmadığı bir akıldır. Bu ortak akla sahip olan insanlar, adalette birleşerek bir araya 
gelirler. Böylece tüm insanlar için ortak bir yasa ve ortak bir devletten yani 
kozmopolitizmden bahsedilebilir. 

Yüklə 1,65 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   7   8   9   10   11   12   13   14   ...   37




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə