________________________________________________________ART-SANAT 2014/1______________________________________________________
23
(muhtemelen yerel bir kült için) (Fig. 4.17) iki tapınak iç düzenlemeleri açısından iki
bölümlü mimari şemaya sahipti (Bernard 1971: 414-431; Bernard 1976: 303-307).
Dıştan dörtgen planlı olan yapılara, dikdörtgen planlı pronaos kısmından girilirdi.
Buradan da yanlarında birer mekan olan ana naos bölümüne geçilirdi. Hellenistik
dönemden kalmış bu tapınaklar, zeminden basamaklarla yükseltilmiş ve cepheler
nişlerle
hareketlendirilmiştir.
Güney
Sogdiana’da
Yerkurgan’da
(Güney
Özbekistan/Kaşkaderya) Kuşanlılardan M.S. 3-4. yüzyıldan kalmış olan ateş tapınağı
da (Suleymanov 2000: 88-112) Ay Hanım’daki tapınakların mimari anlayışıyla
benzerlik göstermekteydi (Fig. 4.19). Tapınak, dikdörtgen planlı çok ayaklı pronaos
kısmından sonra gelen, iki ayaklı dikdörtgen planlı naos bölümünden meydana
gelmişti.
Geç Antik Çağ’da Kuzey Baktriana bölgesinde, koridor şeklinde uzunlamasına
tapınaklar da yapıldı. Budist Kara Tepe C kompleksi içinde yer alan 1 ve 3 nolu
mağara tapınakları (M.S. 2. yüzyıl /Güney Özbekistan) (Staviskiy 1984: 95-135, fig.
2; Staviskiy 1987: 47- 51, fig. 1) (Fig. 3.12) ile Zar Tepe yerleşiminde yer alan Budist
tapınağı (M.S. 3-4. yüzyıl /Güney Özbekistan) (Pilipko 1976: 59-68, fig.1) (Fig.4.19)
koridor şeklinde mekanlara sahipti.
Erken Orta Çağ’a (5-8.yüzyıl) geldiğimizde ise, Margiana’da Sasanilerin
hakimiyeti M.S. 7. yüzyılın ortalarına Arapların gelmesine kadar devam etti. Göçebe
kökenli Kidaritlerin M.S. 4-5. yüzyıldaki Baktriana ve Sogdiana’daki hakimiyetleri
doğudan gelen yine göçebe Eftalitlerle son bulmuş ve bu topluluk M.S. 5-6.
yüzyıllarda Margiana’ya kadar olan Orta Asya topraklarında hakimiyet kurmuştur.
M.S. 6. yüzyılda Göktürklerin gelmesiyle Orta Asya’daki Eftalit egemenliği son
bulmuş ve sonrasında Göktürkler, Orta Asya’daki hakimiyetini 8. yüzyılda Arapların
gelmesiyle yitirmiştir. Araplarla birlikte İslamiyet’in gelmesiyle, Orta Asya tarihinde
yeni bir kültürel sayfa açılmıştır.
Erken Orta Çağ’da, Orta Asya’da tapınakların yanı sıra kiliseler de inşa
edilmiştir. Bu dönem de Orta Asya’da başta Zerdüştlük olmak üzere Budizm,
Hinduizm ve Hristiyanlık inançları gelişerek yaşamaya devam etmiştir.
Erken Orta Çağ tapınaklarındaki mimari şemalarında ağırlıkta olarak, Antik
Çağ tapınaklarında gördüğümüz merkezi planlı mimari anlayış devam etmiştir.
Margiana’da (Güney Türkmenistan) Gavur Kale Tapınağı (4-6. Yüzyıl)
(Pugaçenkova-Usmanova 1995: 51-65, fig.4) (Fig.5. 20), Kuzey Baktriana’da Kalai
Kafirnigan Tapınağı (5-8. Yüzyıllar/Tacikistan) (Litvinskij 1981: 49-55, fig. 15-16)
(Fig. 5.21), Kafir Kale Tapınağı (6-7.yüzyıl/Güney Tacikistan) (Litvinskiy-Solovev
1985: 22, 145, fig. 7, 9-10, 24) (Fig. 5.22), Kişt Tepe Tapınağı (6-7. Yüzyıl/ Güney
Tacikistan), (Mullokandov 1990: 12-20) (Fig.5.23), Fergana’da Kuva Tapınağı (7.
Yüzyıl/ Doğu Özbekistan) (Bulatov 1972: 51-59, 2-3, 14-16) (Fig. 5.24), Semireçe’de
Akbeşim (Kuzey Kırgızistan) birinci (7-8. Yüzyıl) (Fig. 5.25) ve ikinci (6-7. Yüzyıl)
(Fig.5.26) tapınaklar, Krasnaya Reçka (Kuzey Kırgızistan) şehir dışı tapınağı (7-8.
Yüzyıl) (Fig. 5.27) ile şehir içi tapınağı (8-9. Yüzyıl) (Fig. 5.28) (Goryaçeva-
________________________________________________________ART-SANAT 2014/1______________________________________________________
24
Peregudova 1996: 168-170, 172-183, fig. 1-2, 5, 14a) Budizm inancı ile ilgili
tapınaklardır. Sogdiana’da Pencikend (Kuzey Tacikistan) I. ve II. Tapınaklar (5-6.
Yüzyıl) (Belenitskiy 1973) ise Zerdüşt inancıyla bağlantılı ateş tapınaklarıdır (Fig. 5.
29).
Erken Orta Çağ’dan bahsettiğimiz bu tapınaklar, genel hatlarıyla merkezi
planlıydı. Bu dönemde bazı tapınaklar temenos duvarları, dinsel kompleks veya
manastır içinde yer alırdı. Dıştan dörtgen planlı olan tapınakların önlerinde avlu
bulunurdu. Tapınağın merkezinde, kutsal sayılan heykelin, stupanın veya ateşin
bulunduğu dörtgen planlı naos mekanı yer alırdı. Naos mekanları kimi zaman dört
ayaklı olabiliyordu. Naos mekanı ritüel amaçlı üç veya dört yönden koridorlar ile
çevriliydi. Naos mekanı ağırlıkta olarak kare planlı olmasına karşın bazen de
dikdörtgen planlı olabiliyordu. Bu naos mekanının önünde bazen pronaos, vestibül
veya portik kısmı yer alırdı. Erken Antik Çağ’dan itibaren Baktriana ve Margiana’da
izlenen merkezi planlı çevre koridorlu ateş tapınağı modeli Erken Orta Çağ ateş
tapınaklarında sürdürülmüştür. Yine Geç Antik Çağ’da Baktriana’daki erken Budist
tapınaklarında görülen merkezi planlı çevre koridorlu şema, daha sonra Orta Çağ’da
Orta Asya’nın diğer bölgelerinde ve Sinkiang’da (Doğu Türkistan/ Çin) yapılan
Budist tapınakları (Grünwedel 1912: 218, 220, 224, 322: 483, 489, 494, 642;
Oldenburg 1914: 38, 41-42,45 fig.40-43) üzerinde de etkili olmuş gözükmektedir.
Hristiyanlık, Orta Asya’da 2. yüzyılda görülmeye başlamıştır. Önceleri
Baktriana ve Margiana bölgesinde görülen Hristiyanlık, sonrasında bütün Orta
Asya’ya yayıldı (Çeşmeli 2012). İslamiyet öncesinde yapılmış olan kiliselerden
günümüze fazla örnek kalmamıştır. Günümüze temel kalıntıları ulaşmış olan
kiliselerin mimari kompozisyonları, diğer İslam öncesi inançların tapınaklarının
mimari kompozisyonlarından farklıdır. Bu da muhtemelen Hristiyanlık mimari
geleneğinin ve ritüellerinin diğer inançlara göre daha farklı olmasından
kaynaklanmaktadır. Kilise kalıntılarından anlaşıldığı kadarıyla Erken Orta Çağ’da iki
tip kilise bulunmaktaydı. Bunlardan ilki erken Hristiyan mimarisinde yaygın olarak
görülen bazilikal planlı tip, ikincisi ise Orta Çağ Hıristiyan mimarisinde yoğun olarak
gördüğümüz kapalı haç planlı tiptir. Margiana’da (Güney Türkmenistan) Merv
yakınlarında bulunan Haroba Koşuk kilisesi (5-6. yüzyıl) (Herrman vd. 2002: 129),
muhtemelen üzeri tonozlu tek nefli bazilikal planlı bir kiliseydi. Kilisenin apsisi
kuzeydoğu yönünde olup muhtemelen girişler yan cephelerdeki kemerli
açıklıklardan sağlanıyordu. Semireçe bölgesinde Ak Beşim şehrinin (Kuzey
Kırgızistan) dışındaki kilise (8. yüzyıl) (Goryaçeva-Peregudova 1994: 86, fig. 18),
dıştan dikdörtgen planlı olup doğu yönünde kapalı haç planlı ana kilise yapısı yer
alırken, kilisenin batı yönünde avlusu bulunuyordu.
Orta Asya’da Bronz Çağı’ndan ilk bilinen ateş tapınakları, dıştan kale
görünümlü olup geniş bir alana yayılırdı. Tapınaklar güçlü, yüksek duvarlarla ve
kulelerle tahkim edilmişlerdi. Tapınakların iç düzenlemesi simetrik ve aksiyal bir
düzen de olmamasına karşın, merkeze doğru alınmış avlu bölümü, ateş ayinlerinin
yapıldığı tapınağın en kutsal alanıydı. Bu tapınaklarda en karakteristik özelliklerden
Dostları ilə paylaş: |