8
dil öğretim uygulamalarında da çabaların birleştirilmesi ve ortak payda noktalarının
bulunmasıdır.
Deyimbilimin dilbilimin ayrı bir bölümü olarak değerlendirilmesi ilk olarak
Sovyet dilbilimcisi E. D. Polivanov tarafından öne sürülmüştür. E. D. Polivanov bu
konuya defalarca değinmiş ve leksikolojinin sözcüklerin ayrı sözlüksel anlamlarını,
biçimbiliminin sözcüklerin biçimsel anlamlarını, sözdiziminin ise sözcük öbeklerinin
biçimsel anlamlarını incelediklerini belirtmiştir. “Ve işte, sözdizimi ile paralel
olacak, ancak genel çeşitleri ile değil de belirli ayrı sözcük öbeklerinin bireysel
anlamlarını göz önünde bulunduran ayrı bir bölümün
geliştirilmesi ihtiyacı ortaya
çıkmaktadır. Dilbilimin bu bölüme ve onun çerçevesinde incelenen olayların
bütününe ben deyimbilim terimini kullanarak bu anlam için deyim bilgisi
(idiomatika) gibi bir başka terimin de önerildiğini işaret etmeliyim.)”
1
E. D. Polivanov deyimbilimin “çeşitli sorunlarının sistemli bir biçimde
irdelenmesi sayesinde bilimimizin tesadüfî boşluklardan arındırılmış olacağını,
gelecekteki dilbilimi literatüründe (sesbilimi, biçimbilimi vb dalları gibi) ayrı ve
kalıcı bir pozisyon alacağını”
2
belirtmektedir.
B. A. Larin, E. D. Polivanov’dan sonra deyimbilimi ayrı bir dilbilim
dalı olarak tekrar gündeme getiren ilk bilim adamıdır. Ona göre “Deyimbilimin,
dilbilimin bir bölümü olarak hâlâ “gizli gelişim” aşamasında bulunmaktadır...
Ancak deyim bilim hazırlık çalışmalarının olgunlaşmış bir meyvesi olarak henüz
şekillenememiştir... Oysa böyle bir dalın oluşturulmasına ihtiyacımız vardır, çünkü
1
E. D.Polivanov, Vvedeniye v yazıkoznaniye (dl’a vostokovedçeskih vuzov), Editorial URCC,
Moskva, 2002, s. 119
2
a.g.e. s. 61
9
bu dalın sözlükçülük, üslûp bilimi ve sözdizimi gibi alanlarda gelişigüzel ve tesadüfî
bir şekilde irdelenmesinin amatörce olduğunu, fikir ayrılığı yarattığını ve
başarısızlığını herkes açıkça fark etmektedir.”
3
V. V. Vinogradov’un çalışmaları çeşitli dillerin deyim bilimi hakkında birçok
çalışmanın ortaya çıkmasına aracı olmuştur. Sistematik bilgilenin bu denli birikmesi,
deyimbilimin ayrı bir dilbilim dalı olarak oluşturulmasına öncülük etmiştir.
Deyimbilim
tarih,
edebiyat
bilgisi
ve
ülkelerin
dil
bilgisi
(лингвострановедение) başta olmak üzere sözcükbilimi, semantik, gramer,
sesbilimi, üslûp bilimi, dil tarihi, etimoloji, metin dilbilgisi ve genel dilbilimi gibi
çeşitli dilbilim dallarıyla ilişkilidir. Deyimler sözcüklerden oluşmaktadır, sözcükler
ise sözcükbiliminin en önemli araştırma konusunu teşkil etmektedir.
Sözcükbiliminde mevcut veriler (sözcük anlamı, sözcük biçimi, çok anlamlılık, eş
anlamlılık) deyimlerin ögesel özelliklerini ve bu ögelerin farklı “sözsellik” seviyesini
belirlemeye olanak tanımaktadır. Semantiğin çerçevesinde geliştirilen sözlüksel
anlam teorisi (теория лексического значения), deyimlerin semantik özelliklerinin
ve deyimbilim alanında mevcut farklı anlamların belirlenmesine katkıda
bulunmaktadır. Deyimlerin içinde yer alan sözcük her zaman kendi biçimbilimsel
özelliklerini kaybetmemektedir ve biçimbilim aslında kaybolanın ve geriye kalanın
belirlenmesine yardımcı olmaktadır.
Deyimbilimin kapsamına sözcük birleşimleri ve tümce şeklindeki deyimler
girmektedir.
3
B. A.Larin, Oçerki po frazeologii, Moskva, 1977, s.125
10
Örneğin;
«на седьмом небе» (na sed’mom nebe) – göklerde uçmak: - sözcük
birleşimi;
«Человек – это звучит гордо!» (Çelovek – eto zvuçit gordo!) – nsan,
gururun ta kendisidir!
- tümce.
Sözdizimi alanındaki veriler bu deyimlerin gramer özellikleri, gramer yapısı
ve fonksiyonlarının ortaya çıkarılması açısından çok önemlidir. Deyimin
kapsamındaki sözcük, belirli bir sesbilimsel şekle sahiptir; ancak gelişim sürecinde
bu şekil kimi zaman değişikliğe de uğrayabilir.
Örneğin;
a)
Eskiden kullanılan «клопот полон рот» (klopot polon rot)
deyimi günümüzde «хлопот полон рот» (hlopot polon rot) - kafasını
kaşıyacak zamanı yok
; şeklinde kullanılmaktadır.Yani, К sesi → Х sesine
dönüşmüştür.
b)
«бить баклуши» (bit’ bakluşi) - aylak aylak dolaşmak; deyimi
eskiden kullanıldığı gibi günümüzde de aynı şekilde kullanılmaktadır. Yani
değişime uğramamıştır.
Her iki durumda da fonetiğin verileri göz ardı edilemez.
Dilin tarihi ve etimolojinin verileri, deyimlerin etimolojik analizi açısından
önemlidir. Deyimlerin dilsel analizi aynı zamanda metinsel dilbilgisi teorilerine de
dayanmaktadır. Deyimbilimcisi, deyimbilime karşı sistem-yapısal (системно-
Dostları ilə paylaş: |