63
yakalandı ı andan ba layan ve salıverilmesine
kadar devam eden süredir. Ki i mahkemesi
devam ederken serbest bırakılmamı sa söz
konusu sürenin, birinci derece mahkeme bir
karara (beraat ya da mahkûmiyet) vardı ı anda
sona erdi i dü ünülür. Sanık birinci derece
mahkemede hüküm giydikten sonra devam eden
alıkoyma – örne in temyiz a amasında – süresi
dikkate alınmaz. A HM, 5. Madde 3. Paragraf
hükümlerinin, 5. Madde 1. Paragraf (a) fıkrası
hükümleri uyarınca, sanı ın mahkemede hüküm
giymesinden sonra alıkoyulma halinin devam
etmesi
durumunu
kapsamadı ına
karar
vermi tir.
91
Ancak, temyiz mahkemesi tarafından
ilk karar bozulur ve yeniden yargılama kararı
verilirse, kararın bozulmasından
yeniden
yargılama sonucu verilecek karara kadar geçen
süredeki alıkoyulma da dikkate alınır.
92
Bu
durum, ilk mahkeme kararı bozuluncaya kadar
verilen cezaya istinaden devam eden mahkûmiyet
91
28 Mart 1990 tarihli B.-Avusturya davası.
92
Punzelt-Çek Cumhuriyeti davası.
süresinin de 5. Madde 3. Paragraf çerçevesinde
yargılama öncesi alıkoyulma hali olarak
addedilece i anlamına gelmez.
93
Ayrıca, her ne kadar A HM yalnızca,
Avrupa nsan Hakları Sözle mesinin bir devlet
tarafından imzalanarak onaylanmasını takip eden
sürede o devlet tarafından gerçekle tirilen
alıkoyma uygulamalarını de erlendirme yetkisine
sahipse de, söz konusu devletin Sözle meyi
onayladıktan sonraki uygulamalarının makul
olup olmadı ının tespit edilmesinde, o devletçe
Sözle menin
onaylanması
öncesinde
gerçekle tirilen
alıkoyma
uygulamalarının
sürelerinin de A HM tarafından dikkate
alınaca ını unutmamak gerekir.
94
Neyin “makul” oldu unun tespitinde
A HM, hiçbir zaman, “yargılama öncesi azamî
bir alıkoyulma süresi vardır”, eklinde bir görü ü
kabul etmemi tir. Zira böyle bir yakla ım soyut
93
I.A.-Fransa davası.
94
Mansur-Türkiye davası, Trzaska-Polonya davası, J ius-
Litvanya davası ve Kudla-Polonya davası.
64
bir de erlendirme yapılmasına yol açar. Halbuki
kararın her zaman, her bir davaya ait bütün
özellikler dikkate alınarak verilmesi gerekir.
95
Ne
kadar kısa olursa olsun, her zaman her sürenin
haklılı ının kanıtlanması gerekir. A HM hukuku,
davanın kendine özgü
artlarının önemini
kanıtlamı tır. Bir yıldan uzun süreler a ırı uzun
95
Stögmuller-Avusturya davası, W.- sviçre davası, Wemhoff-
Federal Almanya Cumhuriyeti davası. W.- sviçre davasında
hâkim Pettiti’nin kar ı görü ünde belirtti i kar ıla tırmalı
incelemelerden çıkarılan ortalama süreleri hatırda tutmak gerekir.
Bu süreler genel olarak, iki ya da üç aydan, ekonomik suçlarda ve
iflâs halinde ise bir yıldan daha kısadır. Bu rakamlar Avrupa
Konseyi’nin geni leme sürecinden sonra geçerli olmayabilir
ancak yine de bir davada yargılama öncesi alıkoyma süresinin çok
daha uzun tutulmasını gerektiren unsurlar olup olmadı ının
tespitinde bir ba langıç noktası olmaya devam edebilirler. Ayrıca,
5. Madde 3. Paragrafta öngörülen makul olma teminatı yalnızca
özgürlü ünden mahrum edilen ki iler için geçerlidir. A HM’nin,
tüm cezaî takibatlar için geçerli olan 6. Madde 1. Paragraf
hükümlerine göre cezaî takibat süresinin makul olması artının,
kabul edilebilirlik bakımından bir kural olarak benimsenmemesi
do rultusundaki kararlarını da dikkate almak gerekir, zira ba vuru
sahipleri her zaman alıkonulmadı ı hallerde gecikme konusunda
daha fazla esneklik sa lanabilir. I.A.-Fransa ve B.-Avusturya
davalarında A HM, 6. Madde 1. Paragraf hükümlerinin de il, 5.
Madde 3. Paragraf hükümlerinin ihlâl edildi ini tespit etmi tir.
telâkki edilse de
96
iki ilâ üç yıl arasındaki süreler
çe itli davalarda hem kabul edilebilir hem de
kabul edilemez bulunmu tur.
97
Benzer bir
ekilde, üç ilâ dört yıllık süreler de bazı
davalarda kabul edilebilir, bazılarında ise kabul
edilmez bulunmu tur.
98
Be yılı a an süreler
haklı bulunmamı tır.
99
ç hukukta yargılama öncesi sanı ın
azamî ne kadar bir süre alıkonulabilece ine
ili kin bir hüküm bulunması, Sözle meye
uygunluk açısından bir sorun te kil etmez.
96
J ius-Litvanya davası (14 ay 26 gün).
97
Letellier-Fransa davası (2 yıl 9 ay); Punzelt-Çek Cumhuriyeti
davası (2 yıl 6 ay); Stögmuller-Avusturya davası (2 yıl 1 gün);
Kudla-Polonya davası (iki yıl dört ay üç gün).
98
Bu tür bir süre, W.- sviçre davasında kabul edilebilir
bulunmu tur (4 yıl 3 gün). Ancak, Clooth-Belçika (3 yıl 2 ay 4
gün), Muller-Fransa (3 yıl 11 ay 27 gün), eskz-Çek Cumhuriyeti
(3 yıl 3 ay 7 gün), Trzaska-Polonya (3 yıl 6 ay), Barfuss-Çek
Cumhuriyeti (3 yıl 5 ay 19 gün) davalarında bu süre kabul
edilmez bulunmu tur.
99
27 ubat 1992 tarihli Birou-Fransa davası (5 yıl 2 ay 27 gün)
(dostâne çözüm bulunan bir dava); I.A.-Fransa davası (5 yıl 3 ay)
(ancak bu davada süreye ili kin gerekçeler bu süre sona ermeden
çok önce ortadan kalkmı tır).
Dostları ilə paylaş: |