PARANORMAL FENOMEN
panditatif şekillerde üretilen bu yapay kristaller ışığa karşı
tutulduklarında güzel gökkuşakları oluştururlar. Ve bu güzel
likleri nedeniyle kadınlar tarafından beğeni toplarlar. Ancak
durugörü çalışmalarında bu maddelerin yardım sağlamadığı
açıktır. Çünkü bu maddelerin moleküler uyumu rastgeledir ve
doğal kuvars kristalinin hiçbir özelliğini barındırmazlar.
Profesyonel kahinlerin kristal küreye büyük rağbet
göstermelerinin bir diğer nedeni, "müşterileri" yanlarında
olduğu zaman aralıklarında olaya doğa üstü, mistik ve gizem
li bir süs verme gayeleridir. Aslında kehanet yeteneği gelişmiş
olan kişilerin bu tarz yardımcı objelerin yardımına hiç
ihtiyaçları olmadığını söyleyebiliriz. Deneyimli bir kahinin
konsantrasyon nesnelerine ihtiyacı yoktur. Ancak bu becerileri
elde etmek için yapılması tavsiye edilen egzersizler içerisinde
kristal küre nesnesinin olumlu katkısı tartışılmazdır. Kürenin,
diğer majik objelerden farklı bir özelliği söz konusudur.
Geometrik şekli sayesinde üç boyutlu vizyon oluşumuna
imkan vermektedir. Sanki tam kürenin içinde, orta kısmında
belirginleşen paranomik bir görüntü şekillenebilmektedir.
Kehanet deneylerinde en tatmin edici sonuca ulaşmak için 70
ile 110 mm çapında kristal küre kullanılması önerilir.
Teknik Araçlar
Bu tür "teknik" diyebileceğimiz yardımcı objelere,
kozmik üstün (aşkın) kuvvetlere erişmek amacı ile
gereksinim
duyulduğu gibi, majik ritüellerin ayrılmaz bir parçası olarak
kullanımı gelenekleşmiştir. Teknik araçlar arasında "sihirli
değnek", "büyülü kılıç", başlık, cüppe, asa, hatta kafatası,
kemik gibi objeleri sayabiliriz. Bu objeler arasından
günümüzde halen kullanılan teknik araçlara örnek tütsü,
majik değnek (çubuk) ve sarkaçtır. Yeni mekanik veya elek
tronik ekipmanlar arasında ise teyp, Kirlian fotoğrafçılık yön
temi görüntüleme cihazı ve bazı organik ile inorganik mad-
120
PARANORMAL FENOMEN
Majik Maddeler
“ insan akıbetinin efendisi değildir
ve
hiçbir zaman da olmayacaktır,
insanın aklı onu daima bilinmeyen
ve
öngörülmeyen yeni şeyler öğrenmeye
doğru götürecektir.”
Friedrich A. VON HAYEK
Eski çağlarda insanlar tüm doğaya bir canlı ruh addet
mekteydiler. Ormanların ve denizlerin kendi ruhları vardı.
Gözle görünmeyen tılsımlara, perilere, cücelerin, devlerin var
lığına inanılırdı. Bu ruhsal varlıkların insanı iyi ya da kötü
yönde etkileme kabiliyetleri olduğuna dair inanç, onların iyi
niyetliliğini, dostluğunu kazanmak gayesiyle majik formüller
aramaya itti. Bu amaçla atalarımız gözünü bitki dünyasına
dikti. Doğanın ruhunun en güçlü olarak kendini florada
ortaya çıkardığını düşünüyorlardı. Bundan dolayı çeşitli
otların karışımından elde edilen sıvılar hazırlanır, dumanlan
solunur, kurutulmuş bitki tozları derilere sürülür, çiçek tozlan
koklanır veya kurutup üzerinde takı olarak taşınırdı. Eskiler,
şifalı otlan çok daha iyi tanırlar ve bitkilerin tedavi edici özel
liklerini bilirlerdi. Bazı bitki ve ağaç (mandrake roots) kök
lerinin, tohumlarının kullanımının durugörü ve kehanet
yeteneğinin gelişiminde büyük fayda sağladığı bilinir ve
şamanlar tarafından geniş uygulama bulurdu, örneğin Fiji
adalarının balıkçılık ve toplayıcılık ile
uğraşan sakinleri, yago-
na gibi kutsal bitkileri yiyerek değişmiş şuur hallerine girerler
di. Şamanik şifa yöntemlerinde de geniş uygulama bulan
majik bitkilerin yanı sıra ayinlerde semboller, renkler ve
hikayeler de etkin rol oynarlardı. Aryan dini ayinlerinde,
sarhoşluk etkisi yaratan soma isimli bir madde kullanılmak
taydı. Bu madde, bilincin farklılaşmış bir hali sayesinde direki
olarak Brahman ve Atman'ın devamlılığını deneyimleme j
olanağı vermekteydi. Bu münzevilerin majik maddeler
122